1
SÖZCÜK TÜRLERİ
İSİM (AD)
Evrendeki bütün varlıkları, kavramları tanımaya, onları diğer varlık ve kavramlardan
ayırmaya yarayan
sözcüklerdir:Ağaç,barış,sevgi,Kızılırmak,Türkiye,Türkçe,İslamiyet,vb.
Adlar çeşitli açılardan bölümlere ayrılır:
1. Varlıklara verilişlerine göre adlar:
a) Özel ad: Karac’oğlan, Mustafa Kemal, Türkçe, vb.
b) Tür adı: Çocuk, kitap, bitki, vb.
2. Varlıkların oluşlarına göre adlar.
a) Somut adlar: hava, öğrenci, çiçek, vb.
b) Soyut adlar: Sevinç, iyimserlik, hoşgörü, vb.
3. Varlıkların sayılarına göre adlar
a) Tekil adlar: Istanbul, güneş, masa, vb.
b) Çoğul adlar:
1- Asıl çoğullar: Kitaplar, çocuklar, vb.
2- Aile-çevre çoğulu: Oğuzlar, Osmanlılar, Zeynepler, vb.
3- Benzerlik çoğulu: Mimar Sinan’lar, Mustafa Kemal’ler, vb.
4- Abartma çoğulu: Avrupaları gezmiş.
5- Saygı çoğulu: Müdür Bey’ler birazdan sizinle görüşecek.
6- İyelik çoğulu: Güzel bir arabaları olsun istiyordu.
7- Sürerlik çoğulu: Bir zamanlar.
8- Yaklaşıklık çoğulu: Yirmi yaşlarında görünüyordu.
9- Yineleme çoğulu: akşamları biraraya geliriz.
10- Sitem, küçümseme çoğulu: beyefendiler artık bizi görmüyor.
BÖLÜM 1
2
c) Topluluk adları:Ordu,bölük,dizi,sürü,sınıf sözcükleri birer addır ve
tekildir.Topluluk adları da öbür tür adları gibi çoğullanır.
Ordular,bölükler,sınıflar,sürüler.....
4. Anlamlarına göre adlar:
a) Kesin anlamlı adlar: Kök,üçgen,azot,metre...
b) Temel anlamını yansıtan adlar:Türkiye,dilbilgisi,başkent,sözdizimi....
c) Temel anlamını düşündürmeyen adlar:Adana,imambayıldı,Eskişehir...
d) Değişik anlamlı adlar:
Ör: Kanat-uçağın kanadı,kapının kanadı...Ordunun sağ kanadı, dal-bilim dalları
Göz-suyun gözü,masanın gözü.
KÜÇÜLTME ADLARI
Bir varlığın küçük olduğunu anlatmak isteyince adının önüne küçük,ufak..gibi
niteleyici sözcükler getiririz:Küçük tepe,ufak çocuk..çok kez bu niteleyici sıfatların
anlamını bir ek ile de söyleyebiliriz:Tepecik,kuşcağız,kadıncağız.
ÖR. Bu ekler küçümseme ayırtısıyla da kullanılır:
Üç aycağız ömrü varmış.
Bu işi yaparım ama,elli liracığınızı da alırım.
Küçültme eki adlara ,sevgi ya da acıma anlamı da katar.
Kadıncağız.(acıma)
Anneciğim,babacığım(sevgi)
On paracık sadaka ver.(önemsizlik)
Duvarımsı,gülümsü,bahçemsi.(-imsi eki de adlara –e benzer anlamı katar bu da
bir tür küçültmedir.)
Not:Küçültme eki alan bazı sözcükler somut varlıklara ad olabilir.
Gelincik,Köyceğiz,tomurcuk,maymuncuk,bademcik,Gölcük.
ADLARDA PEKİŞTİRME ÖBEKLERİ
Anlamı pekiştirilmiş adlara,pekiştirmeli adlar denir.Adların anlamları ikileme yoluyla
pekiştirilir : boy bos,iş güç,eş dost,yalan dolan ev bark,çoluk çocuk.
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri
3
ADLARIN ÇEKİMLERİ
A) Yalın durumu:Bahçe uzaktadır.
B) Belirtme durumu:Bahçeyi gördüm
C) Yönelme durumu:Okula gidiyorum.
D) Çıkma durumu:Üniversiteden geldi.
E) Bulunma durumu:Evde çalışıyor.
ADLARIN TÜMCELERDE GÖREVLERİ
1- Adlar tümcede ÖZNE olur.
-Öğrenci geldi.Doğa canlandı.
2- Adlar tümcede NESNE olur.
-Denizi gördük.İstanbul’u gezdiniz mi?
3- Adlar tümcede DOLAYLI TÜMLEÇ olur.
-Onunla aynı yaştaokula gittim.Arabadan malzemeleri aldınız mı?
4- Adlar tümcede İLGEÇ olur.
-Gideceğiniz yere tren ile gidebilirsiniz.
5- Zaman adları ve öbekleri ZAMAN BELİTECİ olur.
-Yarın okula gelmeyin.Şurada uslu uslu oturun.
AD TAMLAMALARI
Adlar tümcede özne,nesne,tümleç oldukları gibi başka sözcükleri de tamamlar.Ad,adı
tamamlayınca ad tamlaması olur.Adıllar da adları tamamlar.
Benim evim,onun kitaplığı,demir kapı,düzenin yararı,estetiğin gücü.
Ad tamlamaları,takı alışlarına göre üçe ayrılır:
BELİRTİLİ AD TAMLAMASI:
Tamlayanı ve tamlananı takı alan tamlamalardır.Tamlayan takısı (-in), tamlanan
takısı (-nın,-nun)’dur.Bu takılar geldiği sözcüğe göre değişebilir.
Birikimin gücü,kaynağın suyu,bahçenin meyveleri,servetin bolluğu,ailenin
üyesi,mutluluğun sırrı.
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri
4
Not: Adıllarla kurulu olan tamlamalarda tamlayan söylenmez.
Paşanın hanım,fırıncının Ayşe,Yalçın’ların okul...
Belirtili ad tamlamaları aşağıdaki örneklerde olduğu gibi farklı anlamlarda
kullanılabilir.
Yalçın’ın sokağı,çocuğun zekası,çiçeğin güzeli,ailenin büyüğü,sınıfın birincisi,
Mustafa’nın dayısı.....
Not: Kimi durumlarda tamlayan takısı –in yerine ,-den durum takısı kullanılır.
Dostlarımdan birkaçı,arkadaşlarımdan ikisi....
BELİRTİSİZ AD TAMLAMASI:
Tamlayanı yalın ,tamlananı takı alan tamlamalara belirtisiz ad tamlaması denir.
Okul servisi, kitap kurdu, Mersin Üniversitesi, zihin gücü, Amasya elması, sel felaketi,
belediye başkanı, İzmir limanı, deprem yıkıntıları...
Belirtisiz ad tamlamaları kurum ve kurul adları da olur : Fen Fakültesi, Dil Kurumu,
Öğrenci derneği..
Bu tür tamlamalardan kaynaşıp bileşik ad olanlar da çoktur : Adapazarı, Boğaziçi,
dilbilgisi...
Mecazlı anlatımlara da bu tür tamlamalar elverişlidir : gönül avcısı, umut ışığı, aşk
tuzağı, ömür törpüsü...
TAKISIZ AD TAMLAMALARI :
Tamlayanı da tamlananı da takı almayan tamlamalara denir : demir kapı, altın
bilezik, taş yürek, kerpiç duvar...
Bu tip tamlamalar anlam bakımından ikiye ayrılır :
a) Tamlayan, asıl adın neden yapıldığını gösterir: Mermer saray, lastik top, keten
gömlek, çelik tencere, altın bilezik...
b) Tamlayan, asıl adın mecazi olarak neye benzediğini gösterir : aslan asker, gül
hatır, sırma saç, selvi boy, elma yanak, şeytan adam, kiraz dudak...
ZİNCİRLEME AD TAMLAMASI :
Tamlayanlar ya da tamlananlar birden çok sözcükle kurulabilir. Tamlayan, tamlanan
ya da her ikisi birden ad tamlaması olabilir :
Şehrin sokaklarının temizliği, çocuk kitapları sergisi, belediye başkanları toplantısı,
Mehmet’in kardeşinin tarih kitabı, Türkçe öğretmeninin not defteri...
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri
5
AD TAMLAMALARINDA ARAYA SÖZCÜK GİRİŞİ
Belirtili ve zincirleme ad tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasına sözcük
girebilir : babamın yeni aldığı elbisesi, okulun boyanmakta olan kapısı, şehrin şimdiye
kadar görmediğim bir semti, Ali’nin beş gün önce kaybolan gözlüğü...
Belirtisiz ve takısız ad tamlamalarında araya sözcük girmez. Bunlarda tamlananın
sıfatları, tamlamanın başına gelir : siyah güneş gözlüğü, ucuz okul önlüğü, dört
fabrika işçisi, yün erkek çorabı, gümüş çay kaşığı...
SIFAT (ÖNAD)
Güzel çiçek , kokulu elma , dokuzuncu sınıf , beş lira , şu ev... sözleri birer
tamlamadır. İkinci sözcükler addır. Birinciler bu adların ;
a) Nasıl olduklarını gösteriyor , niteliyor:Güzel , kokulu
b) Sırasını , sayısını , yerini ,belgisizliğini ,sorusunu belirtiyor:Dokuzuncu , beş , bazı
, nasıl , şu...
Varlıkları niteleyen ya da belirten sözcüklere sıfat denir. Sıfatlar görevleri bakımından
ikiye ayrılır:
1- Niteleme sıfatları
2- Belirtme sıfatları
1)Niteleme Sıfatları:
“Genç kızın solgun yüzünden akan yaşlar yağmur damlalarına karışıyor ;ince
dudaklarının kenarlarından sızarak boğuk hıçkırıklarla titreyen boynuna , göğsüne
damlıyordu.”
Tümcede italik harflerle dizilmiş sözcükler , kendilerinden sonra gelen adları niteliyor,
yani nasıl olduklarını gösteriyor.Varlıkları niteleyen, yani varlıkların durumlarını,
biçimlerini,renklerini,özelliklerini...-kısaca nasıl olduklarını-gösteren sözcüklere
niteleme sıfatı denir.
ÖR. Geniş yüzlü , beyaz dişli , kısa burunlu bir çocuktu.
Geçinebileceği küçük bir iş olsa yeterdi.
O kadar tatlı sözlüydü ki...
Masmavi deniz beni büyülüyordu.
Kararan dağlar tarlada çalışan işçileri ürkütüyordu
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri
6
2)Belirtme Sıfatları:
Adları sayı belirterek , soru sorarak ya da gösterme yoluyla kimi zaman da belgisiz
olarak belirten sıfatlara belirtme sıfatları denir.
Görevleri bakımından bölümlere ayrılır:
a) İşaret sıfatları
b) Sayı sıfatları
c) Belgisiz sıfatlar
d) Soru sıfatları
İşaret (im) Sıfatları:
Varlıkları tanıtmak , göstermek için en kesin yol jestlerdir.Jestleri yazamadığımız için
bu , şu , o sözcüklerini kullanırken işaret parmaklarımızla da varlıkları gösteririz.Bu
sözcükler gerçekte birer addır.Görevleri bakımından bu ad soylu sözcüklere işaret
sıfatı diyoruz.
Bu adam şu ev o kitap şu çocuk o insan bu tepe
Not: ”işte” sözcüğü işaret sıfatlarını pekiştirir.
İşte bu bahçe işte bu adam
Sayı Sıfatları:
Varlıkları,sayı ile ilgili türlü yönlerden belirten sözcüklerdir.
1)Asıl sayı sıfatları: Beş parmak,yetmiş iki kuruş,beş buçuk milyon
ÖR. Üç yüz, yedi bin..
On iki, altmış beş, yüz on dokuz.
2)Sıra sayı sıfatları: Onuncu yıl , beşinci sınıf , altıncı ev...
3)Üleştirme sayı sıfatları: Üçer elma, dörder arkadaş, kırkar dilim..
4)Kesir sayı sıfatları: Dörtte üç, yüzde on, onda dokuz..
5)Topluluk sayıları: İkiz kardeşler, kanada lı beşizler..
Belgisiz Sıfatlar:
Varlıkları tam olarak değil de aşağı yukarı belirten sözcüklerdir.
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri
7
Bir kaç kişi, bütün insanlar, kimi kez , birtakım olaylar, hiçbir kimse
Belgisiz sıfatlar ,belirttikleri adların çoğullanıp çoğullanmamaları bakımıdan
üçe ayrılırlar.
1- Her koyun kendi bacağından asılır ( Atasözü)
.......hiç bir seçmen ceza görmez.Birkaç gün sonra ,Hiç bir kimse gitmedi.
2- Bütün insanlar, birtakım kimseler..
3- Bir çok, başka ,öbür, bazı ,fazla , tümledikleri sözcükler tekil de olur çoğul da..
Not: “Bir” sözcüğü varlığın sayısını gösteriyorsa sayı sıfatları, herhangi
bir anlama geliyorsa belgisiz sıfattır.
Bir çocuk geldi ( herhangi bir ise belgisizdir.)
Soru Sıfatları:Varlıkların durumlarını ,yerlerini, sayılarını, sayılarını soru yoluyla
belirtmek için kullanılan sözcüklerdir ki hem niteleme, hem de belirtme
sıfatlarıyla ilgilidir.
ÖR. Nasıl çocuk? Hangi okul? Ne biçim söz?
Ne kadar para verdiniz? Ne gibi kitaplar aldınız?
Ne çare ? Ne hakkı var? Ne fayda ?
Kaçıncı kat? Kaçta kaç hisse?
San (unvan) Sıfatları:İnsanların rütbe, derece, görev ve sosyal durumlarına gör
adlarına takılan saygı ve tamlama sözleridir.Bunlar da bir çeşit niteleme sıfatıdır.
ÖR. Bay Mustafa. Aksak Timur . Deli Petro . Doktor Baykal.
Namık Kemal Bey., Ali Dayı ,Zeynep Hatun ,Mehmet Ağa..
Sultan Murat , Fatih Sultan Mehmet , Evliya Çelebi...
Pekiştirmeli Sıfatlar:Sıfatlar belirteçlerle derecelendikleri gibi kimi örneklerle de
pekiştirilir.
ÖR. Yemyeşil ova, ipince bir kalem ,tertemiz, besbelli..
Bitkin bedeni ile dip dinç dimağı ,karşımda müthiş tezat
halinde duruyordu.(Ruşen Eşref Ünaydın)
Not: Pekiştirmeli sıfatlar bazı niteleme sıfatlarının ilk ünlü harfine kadar
olan kısmı m,p,r ,s harflerinden yakışanı ile kapanır ve bir önek biçimine
gelerek sıfatın başına eklenir.
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri
8
-Sapasağlam , çırılçıplak , yapayalnız
Not: Sıfatlar yineleme yoluyla da pekişirler:
-Serin serin Kapalıçarşı , güçlü güçlü kollar , beyaz beyaz evler
Not: Yinelenen sıfatların birincisine soru eki katılınca pekiştirme daha canlı olur:
-Sağlam mı sağlam , güzel mi güzel , uzun mu uzun...
Not:Yinelenmiş adlar-ikilemeler-da çokluk bildiren pekiştirme anlamlı sıfat olurlar:
-Dilim dilim kavun, kucak kucak çiçek...
-Anlı şanlı bir zafer, iri yarı bir öğrenci,kırık dökük bir bina...
Not: Yakın anlamlı sözcüklerin yinelenmesiyle ve yakıştırmada ikilemelerle ve
pekiştirme anlamı elde edilir.
SIFATLARDA KÜÇÜLTME
Sıfatların anlamları, dereceleme ve pekiştirme yollarıyla kuvvetlendiği gibi, eklerle de
küçültülebilir.
-Güzelce ev, kısacık boy, mavimtrak deniz siyahımsı kazak, serince, sertçe,
genişçe...
Not: Küçültme ekleri, -ce, -cik, -imsi, -(i)mtrak, -ca, -çe, -ça, olur. Ekin -cene
biçiminde uzatılmışı da görülür.
-Güzelcene, düzgüncene (yöre ağızlarında )
Not: -cik, ekinin son ünsüzü çoğu kez düşer.
-Kısacık, yavrucuk, büyücek, çabucak, ufacık...
-Küçücük, ufacık...
Not:”Bura,şura, ora “ adıllarına -cik eki yakınlık ayırtısı katar.
-Şuracık, buracık, oracık...
SIFAT TAMLAMALARI
Sıfatın, adları ya da adılları tümlemesiyle ortaya çıkar söz öbeğine sıfat
tamlaması denir. Sıfat tamlamaları kuruluş takısı almaz bu bakımdan Takısız Ad
Tamlamalarına benzerler.
-Yiğit asker, güzel kalem, kuvvetli bilek, sağlam kumaş, dehşet verici sözler,
korkunç şeyler, hırıltılı bir ses, üç beş kişi, morarmış ceset, yoksul ve kimsesiz bir
dilenci, taze
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri
9
toprak, onlarca kişi, ikna edici bir ses, nazlı nazlı salınan ağaç, gizemli bir dünya, su
yeşili gözler, morumsu bir gece, birkaç dindar, hiç kimse.
Not:Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi sıfatların adılları tümlediği de olur.
-Zengin kimseler ... Bunda anlaşılmayacak ne var?
Not:Sövme, aşağılama ve azarlamalarda sıfatın addan sonra geldiği de olur. Sonra
gelen sıfat iyelik takısı alır.
-Yalvardılar... Temür bedbahtı kendilerine uydurdular.
-Bunları bizim hizmetçi budalası yapmış.
Not:Sıfat tamlamaları – her takım bir ad sayıldığı için ad takımlarında tümleyici de
olurlar, tümlenen de:
-Aykut yaramazı gene kitapları alt üst etmiş...
-Komşunun güzel kızı... eski evin kapısı... eski evin açık kapısı...
-Geniş odalar, sofralar, salonlar pek güzel döşenmişti.
Not:Bir sıfat, görevdeş birkaç adı niteler ya da belirtir.
-Şu kitapları, defterleri, dosyaları, yerlerine kaldırınız...
Not:Bir tamlamada art arda birkaç sıfat gelebilir.
-Uslu, terbiyeli, genç ve bilgili bir adam...
-Hem güzel, hem kokulu gül...
-Şu büyük bahçe, her yiğit asker, karşıdaki eski ev...
Not:Asıl sayılarla , üleştirme sayılarıyla , niteleme ve işaret sıfatlarıyla kurulmuş
tamlamaların da belirtme sıfatı olduğu görülür.
-Dört dizi inci , altı sürü koyun , beşer milyon ödül
-Bu çeşit olaylar , yeşil çuha örtülü bira masa başında...
SIFATLARDA KARŞILAŞTIRMA
Sıfatlar,adların niteleyicisi ve belirticileri olduklarından çoğu kez bu özelliklerinin
ölçülerini, derecelerini gösterirler. Karşılaştırma , iki nesneden birinin taşıdığı niteliğin
daha az ya da daha çok oluşuna göre ölçüsünü saptamaktır. Bunu belirtmek için de
sıfatlar önlerine daha , çok , pek , en gibi sözcükler alırlar , böylece sıfatlarda
karşılaştırma ortaya çıkar.
-Daha ihtiyar görünmesine...
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri
10
-İşin daha kötü tarafı
-İçimi kemiren en büyük istek
-Yazın en sıcak günleriydi.
-Kendinden büyük kılıcına sarılmış.
SIFATLARIN ADLAŞMASI
Sıfat tamlamalarında ad düşer , anlamıyla takısı sıfata geçer . Böylece adı düşmüş
sıfatlar , anlamca bir sıfat tamlamasıdır. Kendisinde tamlamayı kuran iki sözcüğün de
anlamı vardır.
Çalışkan insanlar başarı gösterir.( Çalışkanlar başarı gösterir.)
Zengin insanlar yoksul kimseleri düşünmelidir. ( Zenginler, yoksulları düşünmelidir.)
Not: Adlaşmış sıfatlar tümcede bir addan hemen önceye rastlarsa bir sıfat tamlaması
gibi olur. Bunu önlemek için sıfattan önce virgül konur.
Soğuk ellerimizi dondurdu. Yaralı(insan) doktora seslendi.
ADIL (ZAMİR)
O gitti, bilmem nereye?
Ben bundan yirmi sene evvel...
Benimki de sizinkiler gibi hayatını barut dumanlarına sarmış gitmişti.
Çünkü herkessize gelmek istiyor.
Yukarıdaki altı çizili sözcükler varlıkları anlatmak için kullanılmıştır, yani adıllardır.
Tümcede adların önce geçmiş kavramların yerlerini tutan ve söyleyenle kendisine
söylenen kimseleri hatırlatan sözcüklere “adıl" denir.
Adıllar, yerlerini tuttukları varlıklara ve tutuş özelliklerine göre beşe ayrılırlar:
Kişi adılları, işaret adılları, belgisiz adıllar, soru adılları, ilgi adılları.
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri
11
KİŞİ ADILLARI
Kişi adları yerine kullanılan sözcüklere” kişi adılı” denir.
1.Tekil kişi: ben 1. Çoğul kişi: biz
2. “ “ : sen 2. “ “ : siz
3. “ “ : o 3. “ “ : onlar
Kişi adları adların yerine kullanıldıkları için adlar gibi çoğullanır ve türlü durum
takılarıyla çekimlenir: beni, bende, bana....
Not: 2.tekil kişi adılı sen söze nezaket ve saygı anlamı katmak için siz olarak
kullanılır. Ben yerine de biz kullanılabilir ( kendisini küçümseyen bir tutumdan dolayı).
Siz de gelir misiniz? ( Sen de gelir misin?)
Biz öyle yerlere gidemeyiz.( Ben öyle yerlere gidemem)
Not: Anlatıma abartı katmak için birinci ve ikinci kişi adıllarının çoğulları –ler takısıyla
bir daha çoğullanır: sizler, bizler...
Sizler nasılsınız?
Not: Yurt, ulus, bayrak, sancak... gibi kutsal varlıklara, ulu, yüce kişilere de coşkulu
seslenişlerde siz değil sen denir.
ÖR. Sen misin, sen misin garip vatan?
Atamızsın sen.
Ad Tamlamalarında Kişi Adılları:
Kişi adılları ad tamlamalarında ancak tamlayan olur.
Benim evim, senin evin, onun evi...
“Kendi” sözcüğü:
Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine
Uzanmışım kalmışım yaylının şiltesine(F.N.Çamlıbel)
Kendi kendine söyleniyor.Herkes kendi hakkına razı oldu.
Kendi sözcüğü örneklerde görüldüğü gibi çekimlenen bir kişi adılıdır.
Kendi evim, kendi düşünceleri... gibi ad tamlamalarında “kendi” sözcüğü
tamlayanlardır. Kendi sözcüğü ad tamlamalarında tamlanan şeklinde de kullanılabilir.
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri
12
Orhan’ın kendisi, siz kendinizi, ben kendimi....
Not: “kendi” sözcüğü şu tümcelerde pekiştirme görevindedir; özneyi pekiştirmektedir.
ÖR. Ben kendim söyledim.
Bu senin kendi işindir.
Ben kendi gözlerimle gördüm.
TÜRK DİLİ - II Sever ve diğerleri