5 Kasım 2017 Pazar

şeyhi - harname

 
HAR-NÂME
 
Zevk içinde cihân velî ŞEYHî
Yatur uş minnet ü belâda dahı
 
Bahtı zengî yüzü tek agarmaz
İşi başmaklayın başa varmaz
 
Râhat umdukça gördü zahmetler
Devlet isteyü buldu mihnetler
 
Fikr olurken hâletün sıfatı
Geldi bu kıssanun münâsebeti
 
MÜNÂSEBET-İ HİKÂYET
 
Bir eşer var idi zâif ü nizâr
Yük elinde katı şikeste vü zâr
 
Gâh odunda vü gâh suda idi
Dün ü gün kahr ile kısuda idi
 
Ol kadar çeker idi yükler ağır
Ki teninde tü komamışdı yağır
 
Nice tü kalmamışdı et ü deri
Yükler altında kana batdı deri
 
Eydür idi gören bu sûretlu
Tan degül mi yürür sünük çatlu
 
Dudağı sarkmış u düşmiş enek
Yorılur arkasına konsa sinek
 
Toğranur idi arpa arpa teni
Gözi görince bir avuç samanı
 
Kargalar dirneği kulağında
Sinegün seyri gözi yağında
 
Arkasından alınsa pâlanı
Sanki it artuğıydı kalanı
 
Birgün ıssı ider himâyet ana
Ya’ni kim gösterür inayet ana
 
Aldı pâlanını vü saldı ota
Otlayurak biraz yüridi öte
 
Gördi otlakda yürür öküzler
Odlu gözler ü gerlü göğüzler
 
Sömürüp eyle yirler otlağı
Ki çekicek kılın tamar yağı
 
Boynuzı ba’zısınun ay bigi
Kiminün halka halka yay bigi
 
Böğrişüp çün virürler âvâze
Yankulanurdı tağ ü darvâze
 
Har-ı miskîn ider iken seyrân
Kaldı görüp sığırları hayrân
 
Geh yürürler ferâgat ü hoş-dil
Gâh yaylâ vü kışla geh menzil
 
Ne yular derdi ne gâm-ı pâlân
Ne yük altında haste vü nâlân
 
Acebe kalur u tefekkür ider
Kendü ahvâlini tasavvur ider
 
Ki birüz bunlarunla hilkatde
Elde ayakda şekl ü sûretde
 
Bunlarun başlarına tâc neden
Bize fakr ü ihtiyâc neden
 
Bizi ger arpa ok u yây itdi
Bunlarun boynuzun kim ay itdi
 
Didi bu müşkilümi itmez hal
Meger ol bir falân har-i a’kal
 
Var idi bir eşek firâsetlû
Hem ulu yollu hem kiyâsetlû
 
Çok geçürmiş zamâneden çağlar
Yükler altında sızırup yağlar
 
Nûh Peygamber’ün gemisinde ol
Virmiş İblîse kuyruğıyla yol
 
Dir imiş ben döşedimdüm döşeği
Dirilürken ölüp ’Üzeyr eşeği
 
Hoş-nefesdür diyü vü ihl ü fasîh
Hürmet eyler imiş humâr-ı Mesîh
 
Kurd korkar idi kulağından
Arslan ürker idi çomağından
 
Ol ulu katına bu miskîn har
Vardı yüz sürdi didi iy server
 
Sen eşekler içinde kâmilsin
Âkıl ü şeyh ü ehl ü fâzılsın
 
Anda k’ıslâh ide tapun şer ü şûr
Har-î Deccâle diyeler ker ü kûr
 
Menzil-i mü’minîne rehbersin
Merkeb-i sâlihîne mazharsın
 
Nesebündür mesel hatîblere
Nefesün hoş gelür edîblere
 
Sen eşeksin ne şek hakîm-i ecell
Müşkilüm var keremden itgil hall
 
Bugün otlakda gördüm öküzler
Gerüben yürür idi göğüzler
 
Her biri semîz ü kuvvetlü
İçi vü taşı yağlu vü etlü
 
Niçün oldu bulara enzâni
Bize bildür şu tâc-ı sultanî
 
Yok mıdur gökde bizüm ılduzumuz
K’olmadı yir yüzinde boynuzumuz
 
Her sığırdan eşek nite ola kem
Çün meseldür ki dir benî âdem
 
Har eger hâr ü bî-temîz oldı
Çünkü yük tartar ol azîz oldı
 
Bâr-keşlikde çün bizüz fâik
Boynuza niçün olmaduk lâyık
 
Böyle virdi cevâb pîr eşek
K’iy bilâ bendine esîr eşek
 
Bu işün aslına işit illet
Anla aklunda yog ise kıllet
 
Ki öküzi yaradıcak Hallâk
Sebeb-i rızk kıldı ol Rezzâk
 
Dün ü gün arpa buğday işlerler
Anı otlayup anı dişlerler
 
Çün bular oldu ol azîze sebep
Virdi ol izzeti bulara Çalab 
 
Tâc-ı devlet konıldı başlarına
Et ü yağ toldı iç ü taşlarına
 
Bizüm ulu işimüz odundur
Od uran içümüze o dûndur
 
Bize çokdur hakîki buyrukda
Nice boynuz kulağ u kuyruk da
 
Döndi yüz derd ile zaîf eşek
Zâr ü dil-haste vü nahîf eşek
 
Didi sehl ola bu işün aslı
Çünki şerh oldı bâbı vü faslı
 
Varayın ben de buğday işleyeyin
Anda yaylayup anda kışlayayın
 
Nice yiyem odun ile letler
Bulayın buğday ile izzetler
 
Gezerek gördi bir gögermiş ekin
Sanki dutardı ol ekin ile kîn
 
Aşk ile değdi girdi işlemeğe
Gâh ayaklayu gâh dişlemeğe
 
Arpa gördi gögermiş aç eşek
Buldı cân derdine ilâç eşek
 
Değme kerret ki şevk ile karvar
Toprağın bile götürür harvar
 
Eyle yidi gök ekini terle
Ki gören dir zihî kara tarla
 
Yiyürek toydı karnı çağnadı
Yuvalandı vü biraz ağnadı
 
Başladı ırlayup çağırmağa
Anup ağır yükin ağırmağa
 
Dimiş ol âdemî ki hoş-demdür
Niam oldukda bî-nagam gamdur
 
Pes idüp cûş içinde eşvâkı
Rast düzdi nevâ-yı uşşâkı
 
Çeker âvâze tîz ider perde
Hoş ser-âğaz ider muhayyerde
 
Nice düzmek ki bozdı âhengi
Perdesin açdı ol cihân nengi
 
Çıkarur har çün enker-ül esvât
Ekin ıssına arz olur arasât
 
Ağaç elinde azm-i râh itdi
Tarlasını göricek âh itdi
 
Dâneden gördi yiri pâk olmış
Gök ekinliği kara hâk olmış
 
Yüreği sovumadı söğmeg ile
Olımadı eşeği dögmeg ile
 
Bıçağın çekdi kodı ayruğını
Kesdi kulağını vü kuyruğını
 
Kaçar eşşek acıyaruk cânı
Dökilüp yaşı yirine kanı
 
Uğrayu geldi pîr eşek nâgâh
Sordı hâlini kıldı derd ile âh
 
Yermürü inleyü didi iy pîr
Har-ı rûbâh bigi pür-tevzîr
 
Bâtıl isteyü haktan ayrıldum
Boynuz umdum kulakdan ayrıldum
 
Benem ol gâm yükinde har-ı leng
Gussalar balçığında vâlih ü deng
 
Ne yüküm bir nefes giderici var
Ne biraz çekmeğine yarıcı var
 
Har gedây-iken arpaya muhtâç
Gözedürem k’urıla başuma tâc
 
İster iken halâldan rûzî
Varım itdüm haramîler rûzî
 
Ger tonuzlara olmaya buyruk
Âh gitdi kulağ ile kuyruk
 
Hükm-i sultâna k’ola pâyende
Çarh çâkerdürür felek bende
 
Kim ola bâri bir iki eclâf
K’ide tevk-i pâdişâha hilâf
 
Şâh kahrı ne’ûzü-billâh eger
Çarh baş çekse ide zîr ü zeber
 
Göklere irdi nâle vü feryâd
Dâd iy pâdişâh-ı âdil dâd
 
Şeyhî uzatma nâle vü âhun
Nüktedândur bilür şehen-şâhun
 
Ger inâyetden istesen tevfîr
Kılma devlet duâsını taksîr
 
Nice kim bu zamâne-i nâ-sâz
Câhile nâz vire ehle niyâz
 
Ne kadar kim cihân-ı bî-ihlâs
Ârifi hâric ide âmiyi hâs
 
Ol şehün işi izz ü nâz olsun
Düşmeninün gam ü niyaz olsun
 
(Vezin: Feilâtün mefâilün feilün)