2 Aralık 2018 Pazar

deneme

ENEME
1. DENEMEN‹N TANIMI
2. DENEMEN‹N ÖZELL‹KLER‹
3. ÖRNEK MET‹NLER
Gezi Üstüne / Francis BACON
Kimileri Günlük Sever / Salâh B‹RSEL
Ölümsüzlü¤ün Kayna¤› / Melih Cevdet ANDAY
ÖZET
TEST 3
3.BÖLÜM
&
EDEBî MET‹NLER 4
34
BU BÖLÜMÜN AMAÇLARI
NASIL ÇALIfiMALIYIZ?
☞ ☞
* Verilen deneme örneklerini önce sessiz, sonra sesli okuyunuz.
* Metinlerde anlam›n› bilmedi¤iniz sözcükler varsa araflt›r›n›z.
* Metni anlamaya yönelik sorular› yan›tlay›n›z. Yan›tlayamad›¤›n›z sorular varsa,
metni yeniden okuyup anlamaya çal›fl›n›z.
* Yönlendirme sorular›n› yan›tlay›n›z. Yan›tlayamad›ysan›z, ilgili bölümü yeniden
okuyunuz.
* Konu ile ilgili tan›mlar› kendi tümcelerinizle defterinize yaz›n›z. Bu tan›mlar›
örnekler üzerinde bulmaya çal›fl›n›z.
* Bölüm sonundaki sorular› mutlaka yan›tlay›p, ö¤rendiklerinizi pekifltiriniz.
* Deneme türünde yaz›lm›fl baflka eserleri de okuyarak ö¤rendi¤iniz bilgileri
de¤erlendiriniz.
Bu bölümü çal›fl›p bitirdi¤inizde;
* Denemenin tan›m›n› yapabilecek,
* Deneme türünün konular›n› sayabilecek,
* Deneme türünün Türk edebiyat›ndaki geçmiflini kavrayabilecek,
* Deneme ile ilgili temel kavramlar›, konuflma ve yaz›lar›n›zda kullanabilecek,
* Deneme yaz›m›nda dikkat edilecek önemli noktalar› tan›mlayabilecek,
* Deneme türünün seçkin örneklerini tan›yabileceksiniz.
✍ ✍
EDEBî MET‹NLER 4
35
DENEME
1. Tan›m›
Bir yazar›n özgürce seçti¤i herhangi bir konu üzerinde kesin yarg›lara
varmadan, kiflisel görüfl ve düflüncelerini anlatt›¤› yaz›lara deneme denir.
Kendisinden önce benzeri yaz›lar yaz›lm›fl olmakla birlikte 16. yüzy›lda
deneme kavram›n› ilk kez kullanan Frans›z yazar› Montaigne (Monteyn)’dir.
“Denemeler” ad›n› verdi¤i yaz›lar› bir edebiyat türünün ad› olmakla kalmam›fl,
benzerlerinin de yaz›lmas›na yol açm›flt›r dünya edebiyat›nda.
2. Özellikleri
Denemede konu özgürce seçilir.
‹nsan› ve toplumu ilgilendiren her fley (yaflama, ölüm, aflk, sanat, felsefe,
din, ahlâk, töre, bilim, siyaset vb.) deneme konusu olabilir.
Deneme yazar› kendisiyle konuflur gibi yazar.
Denemeci ele ald›¤› konuyu içtenlikle anlat›r.
Denemecinin öne sürülen her düflünce ya da sav› do¤rulama, kan›tlama
gibi bir kayg›s› yoktur. Deneme, makale ve elefltiriden burada ayr›l›r.
Deneme yazar› birçok kaynaktan beslenir: Bunlar; ö¤retiler, bilgiler,
bilimsel veriler, ünlü kiflilerin özdeyiflleri olabilir. Yine de denemeci seçti¤i konuyu
farkl› bir yaklafl›mla ifller.
Deneme türü hakk›nda neler biliyorsunuz?
Deneme türünün en eski örneklerini “deneme” terimi daha kullan›lmadan
önce Eski Yunan ve Lâtin edebiyatlar›nda görmekteyiz: Bunlar Epiktetos’un
(Epiktetos) Sohbetler, Eflâtun’un (Eflâtun) Kimi Diyaloglar, Cicero’nun (Çiçero)
Kimi Eserleri’dir.
?

EDEBî MET‹NLER 4
36
Deneme türünün tarihsel geliflimi nas›l olmufltur?
Deneme türü özellikle Ayd›nlanma Ça¤›nda (Rönesans) önemli bir
geliflme göstermifl, daha sonra özellikle Romantizm ak›m›ndan (19. yüzy›l) bu yana
yayg›nlaflarak ça¤dafl edebiyat›n en önemli türlerinden biri hâline gelmifltir.
Frans›z edebiyat›nda bu türün kurucusu olan Montaigne, ‹ngiliz
edebiyat›nda Bacon (Beyk›n) önemli deneme yazarlar›d›r.
Deneme türüne özellikle Cumhuriyet Döneminde yak›n ilgi gösterilmifltir.
Ça¤dafl edebiyat›m›zda deneme türünde eser veren yazarlar›m›z kimlerdir?
Ça¤dafl edebiyat›m›zda deneme türünde eser veren yazarlar›n bafll›calar›
flunlard›r: Yakup Kadri Karaosmano¤lu (Erenlerin Ba¤›ndan), Ahmet Haflim (Bize
Göre), Ahmet Hamdi Tanp›nar (Yaflad›¤›m›z Gibi), Nurullah Ataç (Günlerin
Getirdi¤i), Sabahattin Eyübo¤lu (Sanat Üzerine Denemeler, Mavi ve Kara), Suut
Kemal Yetkin (Edebiyat Üzerine Denemeler), Melih Cevdet Anday (Yiten Söz,
‹mge Ormanlar›), Necmi Uygur (Güneflle), Salâh Birsel (Yap›flt›rma B›y›k,
Amerikal› Tolstoy, Asansör), Vedat Günyol (Daldan Dala), Oktay Akbal (Zaman
Sensin).
?
?
EDEBî MET‹NLER 4
37
XVIII
GEZ‹ ÜSTÜNE
Geziler gençlerde e¤itimin, yafll›larda ise görgünün bir parças›d›r. Bir
ül-keye, oran›n dilini biraz ö¤renmeden giden kimse, geziye de¤il okula gitmifl olur.
Gençlerin bir e¤itici ya da a¤›rbafll› bir lala gözetiminde geziye ç›kmalar› bence çok
uygun bir fleydir. Ancak bu kimsenin o ülke dilini bilmesi, daha önce oraya gitmifl
olmas›, böylece nerelerde neler oldu¤unu kimlerle tan›fl›laca¤›n›, o yerde neler
yap›labilece¤ini, neler ö¤renilebilece¤ini söyleyecek durumda olmas› gerekir, yoksa
gençler gözleri kapal› dolafl›r, pek bir fley görmezler. Ne gariptir, insanlar gök ile
denizden baflka hiç bir fleyin görülemedi¤i deniz yolculuklar›nda gezi günlükleri
tutarlar da kara yolculu¤unda üzerinde durulacak bunca çok fley varken hiç kimse
günlük tutmaz, sanki gelifligüzel görünüler insan›n kendi gözlemlerinden daha çok
anlat›lmaya de¤ermifl gibi. Bu bak›mdan, bir gezi günlü¤ü tutulmas›ndan yanay›m.
Görülecek, üzerinde durulacak fleyler, özellikle elçilerin kabulü s›ras›nda krallar›n
saraylar›; yarg›çlar oturup duruflmalara bakarken mahkemeler, kentlerin kasabalar›n
sular› ile kaleleri, limanlar›, koylar›; eski yap›lar, y›k›nt›lar; kitap saraylar›; okullar,
varsa dersler, tart›flmalar; deniz ulafl›m›, donanmalar; büyük kentler yak›n›ndaki
e¤lence yap›lar›, genel e¤lence bahçeleri; silahl›klar, tersaneler, y›¤›naklar; pazar
yerleri, borsalar, ambarlar; ata binme alanlar›, k›l›ç oyunlar›, asker e¤itimi gibi
fleyler; ileri gelen kimselerin gitti¤i tiyatro oyunlar›; mücevherlerle tarihsel
giysilerin sakland›¤› hazine odalar›; sanat derlemeleri, seyrek görülebilecek fleyler;
sözün k›sas›, gittikleri yerlerin ilgi uyand›rabilecek her yönü.
Gerçekte bütün bunlar› e¤iticinin ya da lalan›n titizlikle sorup ö¤renmesi
gerekir. Tören alaylar›, oyunlar, flenlikler, dü¤ünler, gömme törenleri, gibi gösterilerin
pek üstüne düflülmese de olur, ama bunlardan büsbütün da vazgeçilmemelidir.
Genç bir insan›n k›sa zamanda, az gezmekle çok fley ö¤renmesini istiyorsan›z
flunlar› göz önünde tutman›z gerekir: ‹lkin, yukarda söylendi¤i gibi, yolculu¤a
ç›kmadan önce gidece¤i yerin dilini biraz ö¤renmeli; sonra gene belirtildi¤i gibi,
yan›nda o ülkeyi tan›yan bir e¤itici ya da lala bulunmal›. Yan›na, gidece¤i ülkeyi
gösteren, kendisine k›lavuz olabilecek bir harita ya da kitap almal›. Bir de gezi
günlü¤ü tutmal›. Bir kentte ya da kasabada çok uzun kalmamal›, her yere gerekti¤i
? HAZIRLIK ÇALIfiMALARI
Düflünür ve ‹ngiliz dilinin ustalar›ndan Francis Bacon’›n geziyle ilgili bir
denemesini okuyaca¤›z.
Türk edebiyat›nda deneme türünde yap›tlar› olan yazarlar› tan›yor
musunuz?
EDEBî MET‹NLER 4
38
ölçüde zaman ay›rmal›, daha çok de¤il. Bir kentte kalaca¤› zaman, oturdu¤u yeri ara
s›ra de¤ifltirerek kentin bir ucundan öbürüne tafl›nmal›; yeni tan›fll›klar kurman›n en
iyi yolu budur.
Yurttafllar›yle düflüp kalkmaktan sak›nmal›, o yabanc› ülkede seçkim
kimselerin gitti¤i yerlerde yiyip içmeli. Bir yerden baflka bir yere tafl›n›rken, orada
oturan ileri gelen kimselerden birine tan›t›lm›fl olmal›, görmek ö¤renmek istedi¤i
fleylerde o kimsenin yard›m›ndan yararlanmal›. Böylece, az zamanda çok yarar
sa¤layarak, gezi süresini k›saltabilir. Gezi s›ras›nda kurmas› gereken tan›fl›kl›klara
gelince, en yararl›s› elçilik yazmanlar› ile yard›mc›lar›n› tan›makt›r, çünkü böylelikle
bir ülkede dolafl›rken birçok kimsenin deneylerinden yararlanma olana¤› bulabilir.
Ayr›ca, yabanc› ülkelere ün salm›fl bellibafll› kimseleri görmeli, gerçekte
kazand›klar› ünün adam› olup olmad›klar›n› ö¤renebilmek için ziyaretlerine
gitmeli. Kavgadan pat›rt›dan kaç›nmak için gereken titizli¤i göstermeli; kavgalar
ço¤unlukla kabaday›l›k, boflbo¤azl›k yüzünden ç›kar. Çabucak parlayan kavgac›
kimselerle düflüp kalkmaktan kaç›nmal›, çünkü bunlar onu da kendi kavgalar›na
sokabilirler. Bir gezgin yurduna döndü mü, gezip gördü¤ü yerleri büsbütün ard›nda
b›rakmamal›, tan›d›klar›ndan en de¤erli kimselerle mektuplaflmal›. Konufltu¤u
zaman, uydurma serüvenler anlataca¤›na, kendisine sorulan sorular› yan›tlamal›.
Kendi yurdunun törelerini b›rak›p da gezdi¤i yabanc› ülkelerinkini kapmam›fl
oldu¤unu, ancak d›flarda derledi¤i bilgilerden birkaç küçük çiçe¤i yurdunun
törelerine tak›verdi¤ini davran›fllar›yle göstermeli.
Francis BACON
Bütün Denemeler
(Çeviren: Akflit Göktürk)
SÖZCÜKLER
boflbo¤az : Saklanmas› gereken fleyleri söyleyiveren, s›r saklamayan.
Yerli yersiz mutlaka bir fley söylemeden içi rahat etmeyen.
kabaday› : Kimseden y›lmad›¤› iddias›nda olup fluna buna meydan
okuyan kimse.
k›lavuz : Genel olarak yol gösteren kimse veya fley.
lala : Bir çocu¤u gezmeye götürmek, e¤itmek ifliyle görevli.
manast›r : Keflifl yurdu.
serüven : Macera.
tersane : Gemi yap›lan yer.
töre : Bir toplulukta flu veya bu konuda tutulagelen yollar›n veya
al›nagelen durumlar›n topu, adet ve ahlâk.
EDEBî MET‹NLER 4
39
AÇIKLAMALAR
Ünlü ‹ngiliz deneme yazar› Francis Bacon eserlerinde özellikle bilimsel
düflüncenin alt›n› çizmifl önemli bir düflünürdür.
“Gezi Üstüne” isimli denemesinde geziye ç›kacak bir insan›n nelere dikkat
etmesi ve nas›l davranmas› konusunda önerilerde bulunmaktad›r.
MET‹N ÜZER‹NDE ÇALIfiMALAR
1. Gençler niçin lala gözetiminde geziye ç›kmal›d›rlar?
2. Yazar bir gezi günlü¤ü tutulmas›ndan yanad›r. Niçin?
3. Yazar okurlar›na az gezerek çok fley ö¤renmek için ne gibi önerilerde
bulunuyor?
4. Gezi s›ras›nda kurulmas› gerekli tan›fl›kl›klar›n en yararl›s› hangisidir?
5. Bacon’a göre bir gezgin yurduna dönünce neler yapmal›d›r?
FRANCIS BACON
(1561-1626)
‹ngiliz devlet adam› ve düflünürü.
‹ngiliz dilinin ustalar› aras›nda
kabul edilir. Bacon’›n felsefesinin oda¤›
bilimdir.
Yaz›lar›na yans›yan kiflili¤i son
derece berrak ve canl› olan Bacon’›n
anlat›m› insan› s›kmayan zengin imgelerle
doludur.
Bacon yap›tlar›yla bilimin ve
felsefenin geliflme yolunu göstermifl,
do¤a ile us aras›nda bir bütünlük
kurulabilece¤i inanc›n› yerlefltirmifltir.
Eserleri : Denemeler, Do¤an›n
Yorumlanmas›na Girifl, Yaflam ve
Ölümün Tarihi, Yeni ve Eski Özdeyifller.
K‹M‹LER‹ GÜNLÜK SEVER
?
EDEBî MET‹NLER 4
40
Simone de Beauvoir (Simon dö Bovar)’›n günlü¤ünü okuyorum: Olaylar›n
Gere¤i.
Bilmem buna günlük denir mi? Beauvoir 1960 Haziran› ile 1963 Mart›
aras›ndaki düflüncelerini, duygular›n› defterine geçirir, olaylar› dile getirirken araya
an›lar›n› kat›flt›rmaktan çekinmemifl. Zaten günlü¤ün ikinci cildi olan Yafl›n Gere¤i
1930-1945 y›llar›n› kuflatt›¤› hâlde, daha çok, kitab›n yay›n tarihi olan 1960 y›l›nda
yaz›lm›fl izlenimini veriyor. Bu da bize, bu günlü¤ün bir an› kitab›ndan baflka bir fley
olmad›¤›n› belli ediyor. Hofl, bunu anlamaya kitab›n birkaç sayfas›n› kar›flt›rmak da
yeter. Hele Yafl›n Gere¤i’ne eklenen ön sözdeki “Ola ki kimi küçük olaylarda
belle¤im beni yan›ltm›flt›r.” cümlesi Beauvoir’›n da yap›t›na bir günlük gözüyle
bakmad›¤›n› gösteriyor. Dizinin birinci cildinin ad› da bu konudaki duraksamalar›
bütün bütüne ortadan kald›racak türden: Derli Toplu Bir K›z›n An›lar›.
Ama ister an› olsun, ister günlük, Beauvoir’›n yazd›klar› ilgiyle okunuyor.
Bir kez kitap, sadece yazar›n çevresinde dü¤ümlenmiyor. Sartre da az çok, yazar
kadar yer al›yor yap›tta. Elbet bu, Beauvoir’la Sartre’›n yaflamlar›n› birlefltirmifl
olmalar›n›n do¤al bir sonucu. Ama Beauvoir’›n salt kendinden söz etmek
istemedi¤i de aç›kça görülüyor. Fransa, dünya olaylar›, ça¤›n kaynaflmas› da a¤›r
bas›yor kitapta.
Bir zamanlar ben de deliler gibi günlük tutard›m (Buna benzer bir fleyi Sait
Faik söylemiflti: oturur deliler gibi öyküler yazard›m.). Sonradan bunlar›
yay›mlad›m da. Bunlardan kimi parçalar okul kitaplar›na bile al›nd›. Daha sonralar›
cayd›m bundan. Belki bir b›kk›nl›k gelmiflti. Belki de gerçekleri yeterince
dillendiremedi¤im için so¤umufltum bu iflten. Ama güzel fleydir günlük tutmak!
‹nsan› içtenli¤e iteler. ‹teler ya, kolay m›d›r do¤ru sözlü, do¤ru özlü bir insan
olmak? Küçüklüklerini, güçsüzlüklerini, korkular›n›, kinlerini, k›skançl›klar›n›,
yani bütün kirli çamafl›rlar›n› okurlar›n önüne sereceksin. Hem de utanmadan,
ürkmeden. Buna büyük bir yazar olmak yetmez, bilge olmak da gerekir.
HAZIRLIK ÇALIfiMALARI
Türk edebiyat›n›n önemli deneme yazarlar›ndan biri de Salah Birsel’dir.
1. Deneme türünde eser veren baflka yazarlar biliyor musunuz?
2. Günlük tutmak insanlara neler katar? Tart›fl›n›z.
?
EDEBî MET‹NLER 4
41
Okudu¤um günlükler içinde bu iflin üstesinden gelmifl sadece iki yazar
bilirim: Gide (Jid) ile Jean Genêt (Jan Gene). Bana sorarsan›z ikisi de ifli bilgeli¤e
vard›rm›fllard›r (Sartre’›n Genêt’yi ermifl diye and›¤›n› bilir misiniz?). Genêt
kendini, bilinen aktöre kurallar› d›fl›na sarkm›fl bir insan olarak göstermekten, hiç mi
hiç çekinmez. Gerçi Genêt, kusurlar›n› gözünü k›rpmadan a盤a vurma yüreklili¤ini
Gide’den ö¤renmifltir. Nedir, Gide bunu okurlar›ndan hiç bir fley saklamamak, her
fleyi oldu¤u gibi söylemek ad›na yapar. Genêt ise bundan büyük k›vançlar ç›kar›r.
Utanç içinde yaflamaktan, çoklar›n k›namas›n› üstüne çekmekten mutluluk duyar.
‹nsanl›k bata¤›na gömüldükçe büyüdü¤üne inan›r.
Do¤rusunu ararsan›z, günlük de budur. Birtak›m gerçekleri tersine
çevirdikten ya da gün ›fl›¤›na ç›karmaya korktuktan sonra ne demelere günlük
yazmal›?
1939 y›l›ndan beri Arjantin’de yaflayan Polonya’l› romanc› ve tiyatro
yazar› Witold Gombrowicz (Vitold Gombrovic) de 1953-1956 y›llar›n› kavrayan
günlü¤ünde bu düflüncelerin kafas›n› kemirdi¤ini belli ediyor. Gombrowicz’in
dedi¤i flu:
“Ben günlü¤ü istemeye istemeye tutuyorum. Onun içtensiz içtenli¤i beni
yoruyor. Kimin için yaz›yorum bunlar›? Kendim içinse, niçin yay›ml›yorum?
Okurlar içinse niçin kendi kendimle konufluyormufl süsü tak›n›yorum?”
Gombrowicz bu sözlerden biraz ötede, günlü¤ünün temelinde yalan›n yer
alm›fl olmas›ndan ötürü utand›¤›n› da belirtir ve okurlar›ndan özür diler.
Temelinde yalan bulunmayan günlük! Gerçekleri korkmadan ba¤›ran
günlükçüler bile, gerçekleri çokluk okurlar›ndan kaç›rm›fllard›r. “Bunu yazarsam ne
derler acaba?”, “Filan bu sözüme al›n›r m›?”, “Bununla falan›n düflmanl›¤›n› m›
çeke-rim?”. Usa bu sorular üflüfltükçe insan günlük yazabilir mi?
Salâh B‹RSEL
Yap›flt›rma B›y›k
EDEBî MET‹NLER 4
42
SÖZCÜKLER
aktöre : Ahlâk.
bilge : Çok ve sa¤lam bilen ve bildi¤ini hayat yollar›nda kendisini ve
baflkalar› için en faydal› flekilde kullanabilen kimse.
caymak : Karar›ndan dönmek.
ermifl : Eren.
salt : Yaln›z, tek, içine baflka fley kar›flmam›fl.
us : ‹nsan›n düflünme, anlama ve önlem alma yetisi, ak›l.
AÇIKLAMALAR
Salâh Birsel (1919-1999), yazd›¤› denemelerle düflünce ufkumuzu
geniflletmifl yazarlardan biridir. Denemeden baflka fliir, roman gibi türlerde de eser
vermifltir.
Yazar “Kimileri Günlük Sever” isimli denemesinde günlük tutan ünlü
yazarlardan örnekler vererek okuyucunun dikkatini günlük türüne çekmektedir.
MET‹N ÜZER‹NDE ÇALIfiMALAR
1. Deneme yazar› niçin Simon de Beauvoir’›n günlü¤ünü bir an› kitab›
olarak nitelendiriyor?
2. Yazara göre günlük tutmak niçin iyidir?
3. Yazar›n günlük tutan yazarlara karfl› bir hayranl›k duygusu hissediliyor mu?
Bir örnekle aç›klay›n›z.
4. Polonyal› romanc› ve tiyatro yazar› Witold Gombrowicz, günlü¤ünden
niçin utanmaktad›r?
5. Günlük tutan yazarlar›n ço¤u gerçekleri niçin okurlar›ndan
kaç›rm›fllard›r?
?
EDEBî MET‹NLER 4
43
SALÂH B‹RSEL (1919-1999)
Yal›n fliir dili ve kendine özgü, sevilen düz yaz› üslûbuyla tan›nan flair ve
deneme yazar›.
fiiirlerinde halk fliirine yaklaflan bir söyleyifle ulaflt›. Üslûbunun yal›nl›¤›n›n
yan› s›ra konular›na hoflgörülü, ince alayl› yaklafl›m› dikkat çekicidir.
As›l ününü 1970’lerde yay›mlanan deneme kitaplar›yla kazand›. Günlük
konuflma dilinin az bilinen sözcük ve deyimlerinden baflka kendi yaratt›¤› ilginç
deyiflleri de s›k s›k kulland›¤› alayc› tavr›yla özgün bir üslûp yaratt›.
Eserleri
fiiir : Dünya ‹flleri, Hacivat›n Kar›s›, Ases, Kikirikname, Haydar Haydar,
Köçekçeler.
Roman : Dört Köfleli Üçgen.
Salâh Bey Tarihi: Kahveler Kitab›, Ah Beyo¤lu-Vah Beyo¤lu, Bo¤aziçi
fi›ng›r M›ng›r, Sergüzeflt-i Nono Bey ve Elmas Bo¤aziçi, ‹stanbul-Paris.
Deneme : Kendimle Konuflmalar, Kurtulmufl Felsefe Bahçesi, Halley Kimi
Kurtar›r, Amerikal› Tolstoy, Bir Zavall› Sar› At, Yap›flt›rma B›y›k, fiifledeki Zenci,
Asansör, Paf ve Puf, fiiir ve Cinayet.
Günlük : Günlük, Kufllar› Örtünmek, Hacivat Günlü¤ü, Yafll›l›k Günlü¤ü.
EDEBî MET‹NLER 4
44
ÖLÜMSÜZLÜ⁄ÜN KAYNA⁄I
Benden dünyaca ünlü üç büyük yazar›n adlar›n› söylememi isteseler,
bunlardan biri kesinlikle Gogol olur. Bütün oyunlar›n› ve ünlü roman› Ölü Canlar’›
dilimize çevirdi¤imden olacak, bu büyük yazar› çok iyi tan›r›m, sahne sahne, bölüm
bölüm anlatabilirim bu yap›tlar›; ama onu bir okuru olarak tan›man›n yan›nda
diyece¤im ki onun tan›fl› da olmak isterdim. Bana kiflili¤i öylesine ilginç gelir.
Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852) k›sa ömrüne o eflsiz öyküleri, hep
taze kalm›fl ve klâsik olmufl o oyunlar›, o özgün roman› s›¤d›rmay› baflarm›fl
ölümsüz bir yazard›r. Bu ölümsüzlük, kayna¤›n›, onun hem klâsik, hem modern
olmas›ndan al›r. Gerçekçi, insansal ve her yer için geçerli yan› ile klâsiktir o ve
yaln›z Rus yaz›n› için de¤il, dünya için de 盤›r aç›c›, örnek al›nan yan› ile
moderndir. Bunu nas›l baflard›¤›, üzerinde önemle durulmas› gereken konudur.
Kuflkusuz bunlar birbirini do¤urmufl, birbirini destekleyen niteliklerdir; fakat geçen
yüzy›l›n ilk yar›s›n› kaplayan Rus yaz›n›nda onun örnek alaca¤› bir yap›t, bir yazar
yoktu, elbet Puflkin’i saymazsak.
Evet Puflkin, onun dehas›n› sezmiflti, ona destek ve azim kayna¤› olmufltu;
ama Puflkin de biliyordu ki Müfettifl’in ve Ölü Canlar’›n konusunu ona vermekle bir
dehan›n do¤mas›na yol açmaktad›r, baflka bir fley de¤il. Rus yaz›n› Puflkin’siz hiçbir
zaman düflünülemez, nedir ki bu, ille Puflkin’in süregitmesi anlam›nda yorumlan-
$ OKUMA PARÇASI
EDEBî MET‹NLER 4
45
mamal›d›r. Gogol onun hep hayran› olarak kald›, hatta ustan›n ölüm haberini
ald›¤›nda, yaflama gücünü yitirdi¤ini düflünecek kadar sars›ld›¤› bilinir. Yazarlar
aras›nda eskiden var olan sayg›n›n güzel bir örne¤idir bu, ama özgün kalmaya engel
de¤ildir.
Yukar›dan beri izledi¤imiz tan›y› sürdürürsek Gogol’ün yap›tlar›nda,
özellikle öykülerinde, nefle ile hüznün iç içe oldu¤unu görürüz. Örne¤in Dikanka
Akflamlar› adl› öyküler kitab›ndaki “Soroçinsk Panay›r›” adl› öykü flöyle biter:
“fiu mahzun insan kalbi! Onu hiçbir fley iyi edemez.” Oysa bu öyküler okuyanlar›
güldürüyordu. Puflkin bir dostuna yazd›¤› bir mektupta flöyle diyordu: “fiimdi
Dikanka Akflamlar›’n› bitirdim. ‹flte gerçekte, içten bir nefle! Kimi yerleri de ne
kadar fliirli, duygulu. Bu çeflit yap›tlar bizde o kadar yeni ki üzerimde b›rakt›¤›
flaflk›nl›k etkisi hâlâ geçmedi. Söylediklerine göre dizgiciler, kitab› dizerken
gülmekten kat›l›yorlarm›fl.” Mizah yetene¤i Gogol’ün do¤as›nda vard›, fakat gizli
bir hüzünle efllik durumunda. Nitekim bu hüzün, onu delili¤e dek götürdü.
Gelece¤iz. Ancak öykü konusunu kapamadan flunu da söyleyivereyim, ünlü
“Kaput” öyküsü için Dostoyevski “Hepimiz Kaput’tan ç›kt›k.” demifltir.
(Bu öykü bizde oyun olarak sahnelendi.)
Gogol, Müfettifl adl› ünlü oyununu 1834’te yazmaya bafllad›. Bu oyun
1836’da oynanm›flt›r. O zaman Rusya’da kendisine müfettifl süsü veren birçok
kifliye rastlan›yordu. Hatta bir gün Nijni Novgorod (Nijni Navgrod)da Puflkin’i de
müfettifl sanm›fllard›. Oyunun etkisi iki bak›mdan da büyük oldu; onu be¤enenler
-özellikle ünlü elefltirmen Belinski- göklere ç›kar›yorlar, k›zanlar ise bütün
memurlar› h›rs›z yerine koydu¤u için yazarda kutsall›k sayg›s› olmad›¤›n›
söylüyorlard›. Gogol, ‹tiraflar adl› kitab›nda flöyle diyor: “Müfettifl, benim
yaflam›mda bir dönüm noktas› oldu. Rusya’daki rezaletleri bir araya toplamak ve
halk› onlara bir kerede güldürmek istedim.” ‹lk temsilden sonra da bir arkadafl›na
flöyle yazm›fl. “Seyirciler genellikle oyundan memnun kald›lar... Yar›s› çok iyi
karfl›lad›, yar›s› da bast› küfürü. Ama bu küfürün nedeni sanatla ilgili de¤il.”
Yukar›da ad›n› and›¤›m elifltirmen Belinski’nin uzun incelemesi dilimize
çevrilmifltir.
Ne var ki Gogol, Müfettifl’in uyand›rd›¤› ilgiden kayg›lanmaya bafllad› ve
bir süre sonra yazd›¤› yaz›larda, devlet memurlar›n› yermedi¤ine, o kentin bir iç ruh
kenti oldu¤una iliflkin aç›klamalara giriflti. Elbet bu da flaflk›nl›k uyand›rd› ve
Belinski bu kez Gogol’ün aleyhinde a¤›r bir elefltiri döflendi. Gogol art›k gözden
düflmüfltü.
EDEBî MET‹NLER 4
46
Buna benzer bir olay, ama biraz de¤iflik biçimde ortaya ç›kan,
Ölü Canlar’›n da bafl›na geldi. Bu roman›nda Gogol, özellikle Homeros’un ve
Dante’nin etkisinde kalm›flt›. Balzac’a ‹nsanl›k Komedyas› ad›n› esinleyen Dante,
Gogol’e de yolunu göstermiflti. Ölü Canlar bir trilogya olacakt›.
1835’te Puflkin’e “Ölü Canlar’a bafllad›m. Bu konu e¤lenceli bir romana
çok elveriflli” diye yazan Gogol de konuyu bafllang›çta güldüren yan› ile ele alm›fl,
fakat gittikçe de¤iflerek yap›t›na bir dram havas› vermifltir. Puflkin ilk bölümleri
okuduktan sonra “Tanr›m, Rusya ne mahzun ülke.” demekten kendini alamam›fl.
Gogol’ün ruhsal bunal›m›, roman›n ikinci bölümünü yazarken aç›kça
ortaya ç›kar. Roman›nda olumlu bir tip yaratamad›¤› için Tanr›’n›n onu
cezaland›rd›¤› inanc›ndad›r. Bir türlü elinden gelmemektedir bu. Gogol, yap›t›n›n
ikinci bölümünü atefle atar. Deha, delili¤e dönüflmüfltür. Bugün elimizdeki
Ölü Canlar’›n ikinci bölümü, yanmaktan kurtar›lm›fl ya da yeniden yaz›ld›¤›
anlafl›lan parçalardan kuruludur. Onun bütün yap›t›na damgas›n› vurmufl olan,
gerçek ile düflün kar›flmas› olay›, sonunda yaflam›n› ele geçirmifltir.
Melih Cevdet ANDAY
Geçmiflin Gelece¤i
ÖZET
Yazar›n özgürce seçip, kiflisel düflüncelerini anlatt›¤› yaz›lara deneme
diyoruz.
Deneme türünün kurucusu Montaigne olarak kabul edilir.
Her fley denemenin konusu olabilir.
Deneme yazar› konusunu içtenlikle, kendisiyle konuflur gibi ve bir sav›
kan›tlama kayg›s›ndan uzak olarak kaleme al›r.
Deneme “Ayd›nlanma Ça¤›”nda önemli bir geliflme göstermifltir.
Türk edebiyat›nda özellikle Cumhuriyet Döneminde denemeye ilgi
artm›flt›r.
6
EDEBî MET‹NLER 4
47
TEST 3
1. “Küçüklüklerini, güçsüzlüklerini, korkular›n›, kinlerini, k›skançl›klar›n›,
yani bütün kirli çamafl›rlar›n› okurlar›n önüne sereceksin. Hem de utanmadan,
ürkmeden.”
Yukar›daki metni göz önüne alarak afla¤›daki seçeneklerden hangisi
deneme türü özelliklerinden biridir?
A) Konular s›n›rl›d›r.
B) Yazar konu seçiminde özgür de¤ildir.
C) Bir sav› kan›tlamak gibi amac› yoktur.
D) Yazar kendisiyle konuflur gibi yazar.
E) Deneme yazar› kaynaklardan yararlanmaz.
2. Deneme türü özellikle hangi yüzy›lda önemli geliflme göstermifltir?
A) 16. yüzy›l B) 17. yüzy›l
C) 18. yüzy›l D) 19. yüzy›l E) 20. yüzy›l
3. Bat› edebiyat›nda afla¤›dakilerden hangisi önemli deneme
yazarlar›ndand›r?
A) Lord Byron B) Shakespeare
C) Montaigne D) Cervantes E) Hugo
4. “Herkesin kendi kendini tan›mas› ö¤üdü ne kadar önemli olmal› ki bilim
ve ›fl›k tanr›s› Apollon bize diyeceklerinin özeti olarak onu tap›na¤›n›n al›nl›¤›na
yazd›rm›fl.”
Yukar›da küçük bir bölümünü okudu¤unuz 16. yy.da yaflam›fl Frans›z
yazar› Montaigne’in dünyaca ünlü kitab›n›n ad› afla¤›dakilerden hangisidir?
A) Günefl Ülkesi B) Denemeler
C) Son Nefesim D) Kimi Diyaloglar E) Ütopya
5. Afla¤›daki yazarlar›m›zdan hangisi deneme yazar› de¤ildir?
A) Ahmet Hamdi Tanp›nar
B) Orhan Kemal
C) Sabahattin Eyübo¤lu
D) Melih Cevdet Anday
E) Vedat Günyol