SAYFA 38
1)
Atatürk
gibi önemli bir kişilikle ilgili anısının unutulmasını istemediği için
yazılmıştır.
3)Bir Hatıra metninin planı:
§ Atatürk’ün Türk tarihine verdiği önem,
§ Yazar, bir arkadaşının önerisiyle, tarihle
ilgili kitabını Atatürk’e de yollar; Atatürk’ten beklemediği ölçüde yakın ilgi
görür.Gazi’den kendi el yazısıyla yazılmış bir mektup alır. Bununla gururlanır.
§ Atatürk’ün gösterdiği bu ilgi, yazarı
çalışmalarında teşvik etmiştir.
4) Yazar , Atatürk’ün önemli devlet işlerinden
dolayı kendi yaptığı çalışmayla ilgilenmeyeceğini düşünüyor.
5)
terim: tetkik, nüsha, takdirname, intişar, tezkere,
Kavram: milli
tarih, Türk Tarih Kurumu,
Gündelik hayatla
ilgili söyleyiş: karıncanın Süleyman Peygambere hediye götürmesi….
SAYFA 39:
MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ
1890’da İstanbul’da doğdu. 28 Haziran 1966’da İstanbul’da yaşamını yitirdi. Köprülü Mehmet Paşa’nın ailesindendir. Ayasofya Rüştiyesi ve Mercan İdadisi’nden sonra İstanbul Hukuk Fakültesi’ne devam etti. 1909’da fakülteyi bırakarak edebiyat, felsefe ve tarih alanlarında özel olarak çalışmaya başladı. İstanbul’da çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. 1924’te Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na atandı. Aynı yıl İstanbul Darülfünun’daki görevine döndü. Türkiyat Enstitüsü’nü kurdu. Türk Tarih Encümeni başkanlığına seçildi. 1929’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı oldu. 1934’de politikaya girdi. Kars milletvekili seçildi. Çok partili döneme geçiş sırasında CHP’den ayrılıp Demokrat Parti’nin (DP) kurucuları arasında yer aldı. 14 Mayıs 1950’de birinci Adnan Menderes hükümetinde Dışişleri Bakanı oldu. 1956’da Devlet Bakanlığı görevine atandı. Bir yıl sonra DP’den istifa etti. Milletvekilliği düştü. 27 Mayıs 1960’tan sonra Yeni Demokrat Partiyi kurdu. Ancak parti pek ilgi görmedi. Amblem olarak seçtiği "Kıratı" Adalet Partisi’ne bırakarak siyasi yaşamdan ayrıldı. Asıl yararlı çalışmalarını Türk Edebiyatı ve Türk Halk Edebiyatı araştırmaları oluşturur.
ESERLERİ
Yeni Osmanlı Tarih-i Edebiyatı (1916)
Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar (1919-1966)
Nasrettin Hoca (1918-1981)
Türk Edebiyatı Tarihi (1920)
Türkiye Tarihi (1923)
Bugünkü Edebiyat (1924)
Azeri Edebiyatına Ait Tetkikler (1926)
Milli Edebiyat Cereyanının İlk Mübeşşirleri ve Divan-ı Türk-i Basit (1928)
Türk Saz Şairleri Antolojisi (1930-1940, üç cilt)
Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında Araştırmalar (1934)
Anadolu’da Türk Dili ve Edebiyatı’nın Tekamülüne Bir Bakış (1934)
Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu (1959)
Edebiyat Araştırmaları Külliyatı (1966)
İslam ve Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları ve Vakıf Müessesesi (1983, ölümünden sonra)
SAYFA 41:
1)
Her
insanın “Ben ne biçim adamım?” sorusunu
kendine sorduğundan emin olduğu için böyle bir yazı yazmıştır.Gazete yazısı
olarak genel okuyucuya yönelik yazılmıştır.
1.ETKİNLİK:
b) GİRİŞ: “Ben ne biçim adamım?” , peşin fikir, dost övgüsü, düşman
hükümler…
GELİŞME:”Ey insan kendini bil!” ,
insan muamması( bilmecesi) , en çapraşık yaratık,
SONUÇ: ahlakın kazancı, kimse kimseyi anlamıyor, Sokrat’ın sözü….
2)
Genel
herkesi ilgilendiren güncel bir konu işlenmiş.
5) PEYAMİ SAFA
1899’da İstanbul’da doğdu, 15 Haziran 1961’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Psikolojik romanlarıyla tanınan yazar. Şair İsmail Safa’nın oğlu. Babası Sivas'ta sürgünde yaşamını yitirdi. Yoksulluk ve 9 yaşında yakalandığı kemik veremi nedeniyle düzenli bir eğitim almadı. Bir yandan çalışırken bir yandan da kendi kendini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezareti'nde memur olarak çalıştı. 1914-1918 arasında öğretmenlik, 1918-1916 arasındagazetecilik yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. Babası gibi şair olan amcaları Ahmed Vefa ve Ali Kâmi'nin yönlendirmesiyle edebiyata başladı. Kardeşi İlhami ile çıkardığı "Yirminci Asır" adlı akşamgazetesinde "Asrın hikâyeleri" başlığıyla yazdığı magazin hikayeleriyle dikkat çekti. Para kaygısıyla yazdığı sıradan yazılarda annesi Server Bedia'nın adından esinlenerek yarattığı "Server Bedii" takma adını kullandı. Bu isimle kaleme aldığı "Cingöz Recai" isimli polisiye dizi romanları büyük ilgi gördü. Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Çok sevdiği oğlu Merve’yi askerlik hizmeti yaparken kaybedince derinden sarsıldı. Bu olaydan birkaç ay sonra İstanbul’da beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Edirnekapı'da toprağa verildi. Sanat, edebiyat, felsefe, psikoloji, sosyoloji gibi değişik alanlarda yazdığı yazılarla çok yönlü bir yazar oldu. 43 yıl hiç durmadan yazdı. İlk döneminde değişik ilgi alanları içinde sol eğilimli siyasal akımlara ilgi gösterdi. 1930'da basılan ve genç bir hastanın psikolojisini yansıtan otobiyografik romanı "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu"nun ilk baskısını "Nâzım Hikmet"e ithaf etmişti. Ama 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Nazileri savundu. Ölümünden bir süre önce metapsişik konulara yöneldi. 1949'da yayınlanan son eserlerinden "Matmazel Noraliya'nın Koltuğunda"da tıp öğrenimi yaparken bunalıma girerek felsefeye yönelen ve sonuçta mistik dünya görüşünde karar kılan bir gencin öyküsünü anlattı. Edebiyat ve siyaset tartışmalarının hep içinde bulundu. Nâzım Hikmet, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesin’le polemiklere girdi. Ayrıca ders kitapları da yazdı.
ESERLERİ
ROMAN:
Gençliğimiz (1922)
Şimşek (1923)
Sözde Kızlar (1923)
Mahşer (1924)
Bir Akşamdı (1924)
Süngülerin Gölgesinde (1924)
Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925)
Canan (1925)
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930)
Fatih-Harbiye (1931)
Atilla (1931)
Bir Tereddüdün Romanı (1933)
Matmazel Noralya’nın Koltuğu (1949)
Yalnızız (1951)
Biz İnsanlar (1959)
ÖYKÜ:
Hikayeler (Halil Açıkgöz derledi, 1980)
OYUN:
Gün Doğuyor (1932)
İNCELEME-DENEME:
Türk İnkılâbına Bakışlar (1938)
Büyük Avrupa Anketi (1938)
Felsefî Buhran (1939)
Millet ve İnsan (1943)
Mahutlar (1959)
Mistisizm (1961)
Nasyonalizm (1961)
Sosyalizm (1961)
Doğu-Batı Sentezi (1963)
Sanat- Edebiyat-Tenkid (1970)
Osmanlıca-Türkçe- Uydurmaca (1970)
Sosyalizm-Marksizim- Komünizm (1971)
Din-İnkılâp-İrtica (1971)
Kadın-Aşk-Aile (1973)
Yazarlar-Sanatçılar- Meşhurlar (1976)
Eğitim-Gençlik-Üniversite (1976)
20. Asır- Avrupa ve Biz (1976)
SAYFA 42:
6) Peyami Safa’nın psikolojiye ve sinir hastalıklarına ilgi duyduğu
görülüyor.
2 ETKİNLİK:
a)
Dil ve Kultur
: Dilin kültürün taşıyıcısı olduğu.
Uskup’te Turk Evleri
Bir Hatıra : atatürk2ün bilime verdiği önem.
Ben Ne Bicim Adamım? : İnsanın kendi varoluş sorusunu
yanıtlamak isteği.
ç) Cumhuriyet’in ilk yıllarında üniter devlet
oluşturma çabalarını destekleyen, yeni kurulan Cumhuriyette yapılan devrimleri
destekleyen bir yaklaşımla yazılmış eserlerdir.
SAYFA 45:
1)
De ne me : Yorumun okuyucuya bırakıldığı
kişisel düşüncelerin alatıldığı öğretici metin
Ma ka le : Gazetelerde köşe yazısı olarak
yazılan yada dergilerde bilimsel amaçlarla yazılmış düşünce yazıları.Kanıtlama
çabası vardır.
Ge zi ya z› s›: Gezip görülen yerleri
tanıtmak amaçlı yazılardır.
Ha t› ra : Kişilerin gelecek kuşaklara gerçekleri
aktarmak, unutulmamak, tarihsel belge özelliği kazandırmak amaçlı yazdıkları
öğretici metinlerdir
F›k ra :
Gazetelerde günlük konularda yazılan düşünce yazılarıdır.
SAYFA 46:
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
A
1.
Öğretici metinler, bilgi vermek amaçlı
düşünce yazılarıdır.
2.
Halkın okur yazarlığı arttığı için halkın
anlayacağı bir dil kullanmak, Atatürk’ün dilin özleşmesi konusundaki
çalışmalarının desteklenmesi.
B
1.
Geziyazısı
2.
Makale
C
1.
E 2. E
SAYFA 47:
ÜNİTE DEĞERLENDİRMESİ
1)
Cumhuriyet döneminde sade bir Türkçe
kullanılmıştır.
2)
Dilinin daha anlaşılır olmasıdır.
B
1.
Anadüşünce
2.
Fıkra
C
1.
D
2. D 3. D
Ç
1.C 2.A 3.E
4.C 5.C 6.D