Göktürk
|
Uygur
|
Arap
|
Latin
|
Kiril
| |
Kullanıldığı dönem | VII-IX. yüzyıllar | VIII-XVIII. yüzyılar | XI-XX. yüzyıllar | XX. yüzyıl başlarından itibaren | XX. yüzyıl başlarından itibaren |
Harf sayısı | 38 harf: 4'ü sesli, 26'sı sessiz, 8'i ise bitişken | 18 harf: 4'ü sesli 14'ü sessiz | 29 harf: 3'i sesli 27'si sessiz | 29 harf: 8'i sesli 21'i sessiz | 40 harf: Her ülkede farklı harfler ve sayıları da değişik |
Yazıldığı yön | Sağdan sola ve yukarıdan aşağıya doğru | Sağdan sola | Sağdan sola | Soldan sağa | Soldan sağa |
Harflerin özellikleri | Harfler ayrı yazılıyor; kelimeler arasında ":" var | Harfler başta, ortada ve sonda farklı biçimde yazılıyor; harfler bazen bitişik. | Harfler başta, ortada ve sonda farklı biçimde yazılıyor; harflerin ayrı ve bitişik yazılmasının kuralları var. | Harfler ayrı veya el yazısında bitişik yazılabiliyor. Büyük ve küçük harfler diye farklı şekiller var. | Harfler ayrı, Latin alfabesine benzer yönleri fazla |
Örnek metin |
Yakında
verilecek
|
fgf gkkj kja
kjsajsajsıı
uweds dgsyb
|
|
TÜRK
|
1- GÖKTÜRK ALFABESİ
Türkçe'nin yazıldığı il alfabe, bugünkü
bilgilere göre Batı'da "runik" diye tanınan Göktürk alfabesidir. Bu
alfabenin eski Türk damgalarından doğduğu, dolayısıyla Türkler tarafından
icat edildiği kabul edilmektedir. Türkler arasında VII-IX. yüzyılla
arasında yaygın olarak kullanılmıştır. Bu yazıya Batı'da runik denmesinin
sebebi harflerinin eski İskandinav yazıtlarında kullanılmış ve runik
alfabe diye adlandırılan yazınız harflerine benzemesidir. Bu alfabe
Danimarkalı William Thomsen tarafından çözülmüştür. Göktürk alfabesiyle
yazılan 732 yılında yazılan Kültigin abidesi Türk edebiyatının yazılı ilk
eseri sayılmaktadır.
38 harften oluşan alfabenin 4'ü sesli, 26'sı
sessiz, 8'i ise bitişken harftir. İçinde yuvarlak ünlü (o, ö, u, ü)
bulunan sözleri doğru okuyabilmek için o sözleri önceden bilmek ve
kestirmek gerekir. Sağdan sola ve yukarıdan aşağıya doğru yazılır. Harfler
birbiriyle bitişmez; taş ve eşya üzerine kazınmaya elverişlidir.
2- UYGUR ALFABESİ
Türkler'in Göktürk alfabesinden sonra ve Arap
alfabesinden önce kullanmış oldukları yazı sistemleri içinde en önemli
alfabedir. VIII. yüzyıldan XVIII. yüzyıla kadar Doğu Türkistan'dan
İstanbul'a kadar geniş bir alanda kullanılmıştır. Bu alfabe Ârâmî kökenli
Soğd alfabesinden çıkmıştır. Genellikle Uygur yazısı olarak bilinen bu
yazınız diğer Türkler'ce de kullanılmış olması mümkündür. Uygur alfabesi
Türkçe^nin yazımı için elverişli olmadığı halde 1000 yıl gibi uzun bir
süre kullanılmıştır. Uygur alfabesiyle yazılmış eserlerin çoğunu Budizm,
Maniheizm ve Hristiyanlık'a ait metinler meydana getirir. Bu alfabe
Türkler İslâmiyet'i kabul ettikten sonra da kullanılmıştır. Kutadgu Bilig
denilen eserin üç nüshasından biri Uygur harfleriyle yazılmıştır.
18 harften oluşan alfabenin 4'ü sesli 14'ü
sessiz harftir. Arap alfabesinde olduğu gibi harfler başta, ortada ve
sonda farklı biçimde yazılmaktadır.
3- ARAP ALFABESİ
Tarih boyunca Türk diline uygulanan yazılar
arasında en uzun sürelisi, aynı zamanda en yaygın olanı ve muhtemelen
Türkler'in İslâm'a girmeye başladıkları IX. yüzyıldan itibaren
kullanılmıştır. Hâlâ bu alfabeyi kullanan Türk halkları vardır. Türkçe'yi
Arap harfleriyle ilk defa yazanlar Karahanlılar olmuştur. Mevcut bilgilere
göre bu alfabeyle yazılan ilk metin Divanü Lûgati't-Türk adlı
eserdeki yazılardır.
4- LATİN ALFABESİ
1928'de Atatürk'ün yaptığı harf inkılâbıyla
Türkiye Türkçesi'nin yazımında kullanılan en son alfabe Latin alfabesidir.
Bu alfabe bugün Türkiye'den başka Kıbrıs ve Yugoslavya'daki Türkler'ce de
kullanılmaktadır.
29 harften oluşan bu alfabenin 21'i sessiz,
8'i sesli harftir. Sağdan sola doğru yazılır. Harfler birbiriyle
bitiştirilerek de bitiştirilmeyerek de yazılabilir. Bu alfabede yer alan
harfler asıl Latin alfabesinden farklıdır. Asıl Latin alfabesindeki "q/Q",
"x/X" ve "w/W" harfleri yoktur. Buna karşılık ı, ö, ü, ğ, ç ve ş
harfleri vardır.
5- KİRİL (SLAV) ALFABESİ
Osmanlıca ve Türkiye dışındaki Türk dil ve
lehçelerinin yazımında Arap alfabesinden sonra en geniş ölçüde kullanılan
alfabedir. XVIII. yüzyıl başlarında Hristiyanlık'ı yaymak için Çuvaşlar'a
giden Ruslar bu dili kendi harfleriyle (Kiril) yazdılar. Eski Sovyetler
Birliği idaresindeki Türkler'ce 1937-1940 yılları arasında Stalin
rejimi tarafından bu alfabe kabul ettirilmiş ve her Türk boyu için farklı
alfabeler yapılmıştır. Bunun sonucunda Türkler arasında 20 ayrı Kiril
alfabesi kullanılmıştır. Bugün de bu alfabeyi kullanmaya devam
etmektedirler. Ancak Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra alfabe
değiştirme eğilimleri kuvvetlenmiştir. Ayrıca Türk Cumhuriyetleri arasında
kültür alışverişini daha sağlıklı yapmak için ortak alfabe çalışmaları
devam
etmektedir.