Sayın
müdürüm, değerli öğretmen arkadaşlarım, güzel yurdumun geleceği sevgili
gençler,
Bugün 2018- 2019 Eğitim-
Öğretim Yılının ilk günü.. Bugün eğitim ordusu ve onun neferlerinin ders
zilinin çaldığı gün..
Uzun
soluklu yeni bir ders yılına sevinç ve heyecanla başlıyoruz bugün.
İnsanoğlunun
tarih sahnesine çıktığından bu yana en büyük işlevinin, maddî ve manevî
ihtiyaçlarını karşılamak, daha rahat, mutlu, çağdaş bir yaşam düzeyine ulaşmak
biçiminde verdiği uğraş olarak karşımıza çıkıyor.
Çağdaşlaşmanın,
modernleşmenin, kalkınmış ve mutlu bir toplum olmanın yolu da şüphesiz ki
eğitimden geçmektedir.
Günümüz
devletleri halklarını mutlu kılmak için eğitime büyük bir önem vermekte, sahip
oldukları kaynakları bu alanda değerlendirmeyi yeğlemektedirler.
Yeni
eğitim- öğretim yılına başladığımız bu günde kısa bir açılış programı
hazırladık sizlere. Bizleri ilgi ve sabırla dinleyeceğinizi düşünerek hepinize
teşekkür ederiz.
Şimdi
sizleri başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Başöğretmen Mustafa
Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Türk büyükleri, aziz şehitlerimiz, ve
ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizin aziz hatıraları için ( 1 ) dakikalık
saygı duruşuna; ardından İstiklal Marşı’ mızı söylemeye davet ediyorum.
————————————————————————————-
Okul,
yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Ekmek gibi, su gibi bir gereksinmedir
bizim için.Bizi sıcak bağrına basan bir yuvadır. Bu yuvanın sıcak kollarına
bırakalım kendimizi. Bırakalım da yaşama hazırlasın bizi, güçlendirsin,
yaşatsın.
Yaşamın
her döneminde eğitim ve öğretime gereksinim vardır. Bu kutsal görevi sürdüren,
bugünlerin ve yarınların mimarı öğretmenlere, çağdaş ve demokratik bir toplum
oluşturmak adına, büyük sorumluluklar düşmektedir.
Anadolu’nun dört bir yanında, cahilliğin, ilkelliğin,
gericiliğin ve tabuların karanlığını ışıtmaya çalışan eğitim
savaşçılarının silâhı; emek, sabır, özveri ve aydınlık fikirler olmuştur. Bu
uğurda canlar verilmiş; asla taviz verilmemiştir.
Yeni
eğitim-öğretim yılının açış konuşmasını yapmak üzere okul müdürümüz Sayın
………………………İsmail Yener’i kürsüye davet
ediyorum.
……………………………………………………………………………………………………………………………………….
Bilgisizlikten
çorak ve çatlayan topraklara dönen nesilleri, başyapıt durumuna
getirenler… Tükeninceye kadar yanan bir mum gibi etrafını aydınlatanlar…
Kültürü oluşturarak zekâyı, hayali duyguyu işleyenler, şekil
verenler…
Mevlâna’nın,
Yunus’un sevgi bahçelerinden inciler; Itri’nin bestelerinden Veysel’den güller
deren hisler… Karlı çizmelerle, karlı ovalardan yemyeşil vadilere yürüyen;
köylerin, kentlerin aydınlığı olan kardelen çiçekleri… Neye baksak,
nereye baksak insan mimarı öğretmenleri görürüz. Öğretmenler özgürlüğün
yağmuru, geleceğin alın çizgisi, suda göz halkalarıdır, fırtına öncesi… Bir
fırtına ki hemen ardından güneş doğar. Sevginin bilginin güneşi, bulutsuz
masmavi dünyalara sıcacık bir bahar kokusu yayar.
Öğretmenler
adına konuşmasını yapmak üzere …………………..Öğretmenimiz
Sayın…………………………………’ı kürsüye davet ediyorum.
…………………………………………………………………………………………………………………………………………
Bizden
sonra da dolup boşalacak bu sınıflar.
Duvarlara, sıralara sindi
Duvarlara, sıralara sindi
Umudumuz,
sevincimiz, düşlerimiz.
Mezun olup gittik ya
Hep kulaklarımızda çınlayacak sesiniz.
Mezun olup gittik ya
Hep kulaklarımızda çınlayacak sesiniz.
Hayat, ebedî hayata eklenince tamamlanır.
Bu yüzden dersler de bitmeyecek,
Son şiirler gibi yarım kalacak.
Uzun bir nehirdir anılarımız,
Hep aramızda akacak.
Bu yüzden dersler de bitmeyecek,
Son şiirler gibi yarım kalacak.
Uzun bir nehirdir anılarımız,
Hep aramızda akacak.
Geçtiğimiz
eğitim öğretim yılında mezun olan öğrencilerimiz başka şehirlerdeki okullarının
açılaması nedeniyle aramızda olamadılar, onlarla gurur duyuyoruz,
başarılarının devamını diliyoruz. Şimdi onların adına konuşmasını yapmak üzere ……………………………………………………………………………….öğrencisi……………………..’nu
kürsüye davet ediyorum.
……………………………………………………………………………………………………………………………………………..
Merhaba
“ilk zil”in sesi
Ve
birazdan tebeşir tozuna bulanacak eller, merhaba
Merhaba
İstiklal Marşı
Merhaba
vatan
Merhaba
millet
Söylenmemiş
ve söylenecek bütün merhabalara
Merhaba…
Merhaba
adlı şiiri ………………………………………sınıf öğrencisi …………………………sesinden
dinliyoruz.
………………………………………………………………………………………………………………………………………
“ Bir
milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe,
yoksulluğa
düşüren de eğitimdir.” diyor Başöğretmen Atatürk.
Eğitimde
esas unsur bireydir. Eğitimdeki birey ise öğrencidir. Her şey onun
içindir.
Okul,
öğretmen, araç-gereç , kitap, program…
Yeni
eğitim-öğretim yılının açılışı ile ilgili olarak öğrenciler adına
konuşmasını
yapmak
üzere 12 TM/ B Sınıfı öğrencisi…………………………’i kürsüye davet ediyorum.
————————————————————————————————
Dağ
tepesinde bir çam olamazsan,
Vadide bir çalı ol.
Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
Vadide bir çalı ol.
Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
Çalı olamazsan bir ot parçası ol, bir yola, neşe
ver.
Bir misk çiçeği olmazsan da bir saz ol.
Fakat gölün içindeki en canlı saz, sen olmalısın.
Bir misk çiçeği olmazsan da bir saz ol.
Fakat gölün içindeki en canlı saz, sen olmalısın.
Hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmaya mecburuz.
Dünyada hepimiz için bir şey var.
Yapılacak büyük işler, küçük işler var.
Yapacağınız iş, size en yakın olan iştir.
Cadde olamazsan patika ol.
Güneş olamazsan yıldız ol.
Dünyada hepimiz için bir şey var.
Yapılacak büyük işler, küçük işler var.
Yapacağınız iş, size en yakın olan iştir.
Cadde olamazsan patika ol.
Güneş olamazsan yıldız ol.
Kazanmak yahut kaybetmek ölçü ile değildir.
Sen her neysen, onun en iyisi olmalısın.
Sen her neysen, onun en iyisi olmalısın.
Ülkemizi
gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır:
Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran
irfan bilim, kültür ordusudur.
“Yeni
Eğitim – Öğretim Yılı Açılış Programı”mız sona ermiştir. Bizleri
dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederiz.
2018-2019
Eğitim – Öğretim Yılının tüm eğitim dünyasına başarılar getirmesi umuduyla iyi
bir ders yılı geçirmenizi
dileriz.
Saygılarımızla.
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
A´dan başlar
aydınlık,
Bir taş koyar
bütün yapılarda temele öğretmen.
Soluğudur
düşüncenin buğdaydan yalaza dek
Yeryüzünde ne
varsa ondan gelmedir,
Yeryüzü ile el
ele öğretmen
…….
Bir ışık, bir ışık daha,
Gecelerin içindeki ejderlerle dövüşür
Nice istemeseler de, nice önleseler de,
Uyandırır toplumunu
İyiye, doğruya, güzele öğretmen.
Gecelerin içindeki ejderlerle dövüşür
Nice istemeseler de, nice önleseler de,
Uyandırır toplumunu
İyiye, doğruya, güzele öğretmen.
BAĞIMSIZLIK ÖĞRETMENİ
Bu
sandıklar.. Bu sandıklar.. Bu sandıklar..
Kadınların
kağnıların yağmurunda
En güzel
ağırlığıdır bağımsızlığın.
Hafifler
şimdi umut, bir güvercin olur,
Geçer yağlı
geçidinden namluların.
Bakın
çocuklar bizim ilk dersimiz bağımsızlık,
Çiz fındık,
çiz zeytin, çiz üzüm,
Çarşamba
ovası. İşte!
Buğday çiz,
elma çiz, incir çiz,
Oğullarımız,
kızlarımız gider, gelir işte.
Biz
işleriz, biz toplarız, biz satarız.
Koy
kulağını dinle, toprağın altında
Kömürün
türküsü, petrolün türküsü,
Mavi bir
güldür işlenir ellerimizde.
Bakın
çocuklar bizim ilk dersimiz bağımsızlık,
Bir bozkır
dikeniyle delip parmağımızı,
Kanımızı
defterimize bastık:
Kan bu,
soylu ırmağı yüreğimizin,
Coşkunun al
yuvarları ve çocukluğun.
Akıyor, dağ
kaynaklarından alabalıklarla,
Anlıyorsunuz
değil mi her şeyi?
Şimdi açın
vatan haritasını,
Bastırın
işaret parmaklarınızı,
Bir yaralı
kuş gibi çırpınır tepelerimiz.
Bakın
çocuklar bizim ilk dersimiz bağımsızlık,
Pencerelerimizi
açıp söyleyelim türkümüzü,
Korkusuzluğun
yelinde bu güz günü,
Alsın
götürsün üvez yapraklarını,
Çağrısını
yurdumuzun.
Gelir belki
çocuklarımızın hatırına,
Erzurum’dan
yola çıkıp Anadolu kırına,
Gizli
ordusuyuz onun dersliklerde, işliklerde.
Gelir belki
elinde Sivas’ın buğday başağı,
İner
kalpaklı bir adam dağ yolundan aşağı...
Edip Cansever –
Umuş
“Bütün iyi kitapların sonunda
bütün gündüzlerin,
bütün gecelerin sonunda
meltemi senden esen
soluğu sende olan,
yeni bir başlangıç vardır…”
bütün gündüzlerin,
bütün gecelerin sonunda
meltemi senden esen
soluğu sende olan,
yeni bir başlangıç vardır…”
Özdemir Asaf –
Umut Yaprakları
“Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.”
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.”
Ahmed Arif –
Anadolu
“Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip…
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının…
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.“
Öyle mahzun, öyle garip…
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının…
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.“
HİÇ
HAYALLERİNİZDEN SIFIR ALDINIZ MI ?
Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası.. Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi.. İki gün sonra ödevi geri aldı. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir "0" ve "Dersten sonra beni gör" uyarısı vardı. "Neden "0" aldım?" diye merakla sordu hocasına, çocuk.. "Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal" dedi, hocası.. "Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar dalman gerekiyor. Bunu başarman imkansız" ve ekledi:"Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm."
Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı."Oğlum" dedi babası "Bu konuda kararını kendin vermelisin.Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!." Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına.. "Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin" dedi.. "Ben de hayallerimi..".....
O orta 2 öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı. Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen, geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi. Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine "Bak" dedi, "Sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken, hayal hırsızıydım. O yıllarda öğrencilerimden pek çok hayal çaldım. Allah' tan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın."
Yeni bilgiler, yeni dostluklar, güzel günler ve aydınlık fikirlere kavuşmanız dileği ile, sözlerimi bitiriyorum.
Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası.. Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi.. İki gün sonra ödevi geri aldı. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir "0" ve "Dersten sonra beni gör" uyarısı vardı. "Neden "0" aldım?" diye merakla sordu hocasına, çocuk.. "Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal" dedi, hocası.. "Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar dalman gerekiyor. Bunu başarman imkansız" ve ekledi:"Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm."
Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı."Oğlum" dedi babası "Bu konuda kararını kendin vermelisin.Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!." Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına.. "Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin" dedi.. "Ben de hayallerimi..".....
O orta 2 öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı. Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen, geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi. Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine "Bak" dedi, "Sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken, hayal hırsızıydım. O yıllarda öğrencilerimden pek çok hayal çaldım. Allah' tan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın."
Yeni bilgiler, yeni dostluklar, güzel günler ve aydınlık fikirlere kavuşmanız dileği ile, sözlerimi bitiriyorum.
SAYIN
MÜDÜRÜM,
KIYMETLİ ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIM, Değerli VELİLER, SEVGİLİ ÖĞRENCİLER.
Bugün yeni bir öğretim yılına başlamanın heyecanı içerisindeyiz. Aramıza yeni arkadaşlarımız katıldı. Aramızdan son sınıf arkadaşlarımız yeni ayrıldılar ve büyük çoğunluğu meslek edinecekleri yeni okullarına bugün başladılar. Okul, hayatımızın ilk dönemlerinde oldukça önemli yer tutmaktadır. Okul sadece bireyin hayat standartlarını yükseltecek ve iyi bir meslek sahibi yapacak bilgi ve becerileri vermekle kalmaz. Aynı zamanda toplumların yapılarının, insan ilişkilerinin nasıl olacağının, bireysel ve toplumsal sorumluluklarının neler olacağının, hizmet ettiği toplumun maddi ve manevi değerlerini de öğrencilere aktarır ve davranış haline getirir-getirmelidir.
Türk milli eğitimi, temel kanunu ile de bunu eğitimin amaçlarından saymıştır. Buna göre; Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi, ve kültürel değerlerini yaşayan koruyan, geliştiren bireyler olarak yetiştirilmesi hususunu önemle vurgulamaktadır. Eğitim sistemimiz "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerin " dengeli, sağlıklı, gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere sahip, iyi insan, iyi vatandaş huzur ve barış içinde, hoşgörü ve adalet anlayışıyla bir arada yaşama kültürünü destekleyici ortamda yetiştirilme görevini amaçlamaktadır.
Bireyin ön plana çıktığı ve insan hakları ve demokrasinin daha fazla önem kazandığı günümüzde geliştirilen öğretim programları, bireyin varlığını bir bütün olarak ele alan maddi ve manevi ikilemlere düşmeksizin esnek düşünme becerisini geliştiren, farklılıklarla beraber var olma imkanı sunan bir zihinsel yapıya imkan verecek şekilde tasarlanarak demokratik düşünüş ve davranış tarzını ön plana çıkartmaktadır. Demokrasi eğitimi, tüm derslere kaynaklık edecek şekilde bütüncül bir yaklaşımla öğretim programlarında insan hakları ve vatandaşlık eğitimi alanı ara disiplini olarak ele alınmıştır.
Sevgili gençler;
Hepimiz sadece insan olduğumuz için sahip olduğumuz haklar ve sorumluluklar vardır. Bu hak ve ödevleri yerine getirmeye imkan tanıyan ve insanlığın bugüne kadar ortaya koyabildiği en iyi sistem olan demokrasinin ve bileşenlerinin okullarımızda kurumsallaşması oldukça önemlidir.
Çünkü sizler geleceğin yetişkinlerisiniz. Bu konuda oldukça da şanslısınız. Demokrasiye giden yolda Orta Asya'dan getirdiğimiz binlerce yıllık birikimimizle üzerinde yaşadığımız Anadolu, sizlere çok kültürlülüğün, çok sesliliğin, hoşgörü ve diyaloğun en büyük referans kodlarını sunacaktır.
Devletimizin 2023 vizyonuna ulaşması için sizlerin birbirinize saygılı, erdemli çalışma, eleştirel ve yapıcı düşünme, farklılıkları zenginlik olarak görme, birlikte ürete bilme, kendinizi ve başkalarının yaptıklarını sorgulayabilme, hak mücadelenizde kararlı duruş sergilemeniz ve güven sahibi olmanız bu vizyonun kritik eşiğidir.
Kıymetli veliler;
Demokrasi ancak onu anlamış ve benimsemiş bireylerle var olabilir. Bu bireylerin yetiştirilmesi için aileye ve çevreye de önemli görevler düşmektedir. Bireyin demokrasiyi özümsemesi, demokratik yurttaş olabilmesi için ailede göreceği demokratik tavır ve örnekler en az okul ve çevresi kadar önemlidir. Ülkemizin kalkınması ve Atatürk'ün idealize ettiği "muasır medeniyet seviyesi" ne çıkmamız ancak tüm bireylerin toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesi ile mümkün olacaktır.
Değerli öğretmenler;
Öğrenci merkezli bir anlayışta öğrencinin hak ve sorumluluklarının artışına paralel olarak sizlerin de sorumluluklarında artışlar olmuştur. Öğretmen, öğrencilerin, sınıf yönetimi, karar alma süreçleri, iş bölümlerinin paylaşımı eylemlerinin gerçekleştirilmesi, birlikte iş yapabilme becerisi, anlaşma, uzlaşma, hak ve sorumluklarını gerçekleştirme, yapılan iş ve eylemleri sorgulama kabiliyetlerinin geliştirilmesine fırsat vermeniz demokrasi eğitimi açısından oldukça önemlidir.
Sevili gençler;
Demokratik bir toplum olmanın yolu demokratik okul kültürüyle başlayacaktır. Bu bireysel bir tercih değil insani bir ödevdir. Bu kültürün oluşmasında hepinizin katkı sunması kaçınılmazdır. Kesintisiz, güçlü bir demokrasi için en büyük teminat; insan haklarına saygılı, bireysel farklılıkları zenginlik kabul eden, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmayan, ötekileştirmeyen, terör ve şiddeti bir çözüm yolu olarak tercih etmeyen, ülkesini ve değerlerini seven, maddi ve manevi değerlerle donatılmış kendine güvenen idealist gençliktir. Biz buna sahibiz. Çünkü siz varsınız.
Yeni öğretim yılında hepinize başarılar dilerim.
KIYMETLİ ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIM, Değerli VELİLER, SEVGİLİ ÖĞRENCİLER.
Bugün yeni bir öğretim yılına başlamanın heyecanı içerisindeyiz. Aramıza yeni arkadaşlarımız katıldı. Aramızdan son sınıf arkadaşlarımız yeni ayrıldılar ve büyük çoğunluğu meslek edinecekleri yeni okullarına bugün başladılar. Okul, hayatımızın ilk dönemlerinde oldukça önemli yer tutmaktadır. Okul sadece bireyin hayat standartlarını yükseltecek ve iyi bir meslek sahibi yapacak bilgi ve becerileri vermekle kalmaz. Aynı zamanda toplumların yapılarının, insan ilişkilerinin nasıl olacağının, bireysel ve toplumsal sorumluluklarının neler olacağının, hizmet ettiği toplumun maddi ve manevi değerlerini de öğrencilere aktarır ve davranış haline getirir-getirmelidir.
Türk milli eğitimi, temel kanunu ile de bunu eğitimin amaçlarından saymıştır. Buna göre; Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi, ve kültürel değerlerini yaşayan koruyan, geliştiren bireyler olarak yetiştirilmesi hususunu önemle vurgulamaktadır. Eğitim sistemimiz "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerin " dengeli, sağlıklı, gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere sahip, iyi insan, iyi vatandaş huzur ve barış içinde, hoşgörü ve adalet anlayışıyla bir arada yaşama kültürünü destekleyici ortamda yetiştirilme görevini amaçlamaktadır.
Bireyin ön plana çıktığı ve insan hakları ve demokrasinin daha fazla önem kazandığı günümüzde geliştirilen öğretim programları, bireyin varlığını bir bütün olarak ele alan maddi ve manevi ikilemlere düşmeksizin esnek düşünme becerisini geliştiren, farklılıklarla beraber var olma imkanı sunan bir zihinsel yapıya imkan verecek şekilde tasarlanarak demokratik düşünüş ve davranış tarzını ön plana çıkartmaktadır. Demokrasi eğitimi, tüm derslere kaynaklık edecek şekilde bütüncül bir yaklaşımla öğretim programlarında insan hakları ve vatandaşlık eğitimi alanı ara disiplini olarak ele alınmıştır.
Sevgili gençler;
Hepimiz sadece insan olduğumuz için sahip olduğumuz haklar ve sorumluluklar vardır. Bu hak ve ödevleri yerine getirmeye imkan tanıyan ve insanlığın bugüne kadar ortaya koyabildiği en iyi sistem olan demokrasinin ve bileşenlerinin okullarımızda kurumsallaşması oldukça önemlidir.
Çünkü sizler geleceğin yetişkinlerisiniz. Bu konuda oldukça da şanslısınız. Demokrasiye giden yolda Orta Asya'dan getirdiğimiz binlerce yıllık birikimimizle üzerinde yaşadığımız Anadolu, sizlere çok kültürlülüğün, çok sesliliğin, hoşgörü ve diyaloğun en büyük referans kodlarını sunacaktır.
Devletimizin 2023 vizyonuna ulaşması için sizlerin birbirinize saygılı, erdemli çalışma, eleştirel ve yapıcı düşünme, farklılıkları zenginlik olarak görme, birlikte ürete bilme, kendinizi ve başkalarının yaptıklarını sorgulayabilme, hak mücadelenizde kararlı duruş sergilemeniz ve güven sahibi olmanız bu vizyonun kritik eşiğidir.
Kıymetli veliler;
Demokrasi ancak onu anlamış ve benimsemiş bireylerle var olabilir. Bu bireylerin yetiştirilmesi için aileye ve çevreye de önemli görevler düşmektedir. Bireyin demokrasiyi özümsemesi, demokratik yurttaş olabilmesi için ailede göreceği demokratik tavır ve örnekler en az okul ve çevresi kadar önemlidir. Ülkemizin kalkınması ve Atatürk'ün idealize ettiği "muasır medeniyet seviyesi" ne çıkmamız ancak tüm bireylerin toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesi ile mümkün olacaktır.
Değerli öğretmenler;
Öğrenci merkezli bir anlayışta öğrencinin hak ve sorumluluklarının artışına paralel olarak sizlerin de sorumluluklarında artışlar olmuştur. Öğretmen, öğrencilerin, sınıf yönetimi, karar alma süreçleri, iş bölümlerinin paylaşımı eylemlerinin gerçekleştirilmesi, birlikte iş yapabilme becerisi, anlaşma, uzlaşma, hak ve sorumluklarını gerçekleştirme, yapılan iş ve eylemleri sorgulama kabiliyetlerinin geliştirilmesine fırsat vermeniz demokrasi eğitimi açısından oldukça önemlidir.
Sevili gençler;
Demokratik bir toplum olmanın yolu demokratik okul kültürüyle başlayacaktır. Bu bireysel bir tercih değil insani bir ödevdir. Bu kültürün oluşmasında hepinizin katkı sunması kaçınılmazdır. Kesintisiz, güçlü bir demokrasi için en büyük teminat; insan haklarına saygılı, bireysel farklılıkları zenginlik kabul eden, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmayan, ötekileştirmeyen, terör ve şiddeti bir çözüm yolu olarak tercih etmeyen, ülkesini ve değerlerini seven, maddi ve manevi değerlerle donatılmış kendine güvenen idealist gençliktir. Biz buna sahibiz. Çünkü siz varsınız.
Yeni öğretim yılında hepinize başarılar dilerim.
Atatürk’ün dediği gibi: "En önemli görevimiz olan Milli Eğitim’de
mutlaka başarılı olmak zorundayız. Ancak bu şekilde bir ulus aydınlığa
kavuşabilir." (1922)
60 yıldır
tanınmış ve kendini ispatlamış kaliteli bir eğitim kurumu niteliği taşıyan Lüleburgaz
Lisesi, kendisine emanet edilmiş olan Türk Gençliği’nin hizmetindedir. Lüleburgaz
Lisesi, temel insani değerler doğrultusunda, öğrenci merkezli, uygun ve sürekli
kendini yenileyen bir eğitim projesi gerçekleştirmektedir. Lüleburgaz Lisesi,
Atatürk’ün benimsediği demokrasi ve barış ilkelerine bağlı olup, hümanist
Thomas More’un “Vitae non scholae discimus. Okul için değil, hayat için
öğreniriz.” deyişini temel alır. İnsani ve mesleki başarıyı tüm yönleriyle
geliştirmek kurum Projemizin en önemli hedeflerinden biridir.
Lüleburgaz Lisesi « zeka, bilgi yeri » demektir
Kurumumuz bilgi aktarımının gerçekleştirildiği ve öğrenim sürecine anlam
katan bir okuldur. Lüleburgaz Lisesi öğrenciye kendini bulma yolunda öncülük
eder. Eğitim camiamız, her öğrenci için ayrı bir özen ve dikkatle, öğrencilerin
öğrenme becerilerini geliştirmek kaygısıyla çoklu zeka ve farklı bilgilerin yer
aldığı bir okulda Kabul ve Mükemmelliyeti biraraya getirir. Veliler ve biz
öğretmenler, çocuklarımızın okul başarısına önem veriyor, onlar için en iyi
eğitim şartlarını sağlıyor ve onlarda öğrenme arzusunu uyandıran, entellektüel
bir birikimin kapılarını açan, bilinçlerini harekete geçiren ve kendileri ve
etraflarını çevreleyen dünya hakkındaki sorulara cevap vermelerine imkan veren
modern bir eğitim anlayışının oluşması için gayret sarf ediyoruz.
Lüleburgaz Lisesi « insanca davranış, gelişim yeri » demektir
Eğitim anlayışımızda, her gencin tek bir birey olduğu gerçeğini hiçbir
zaman aklımızdan çıkarmıyoruz. Bu gerçekten yola çıkarak her bir öğrenciyi ayrı
ayrı ele alıp, her birine ayrı özen ve dikkati gösteriyoruz. Gencin yalnızca
tek okul boyutuyla sınırlı kalması yerine bütün yeteneklerini değerlendirmeyi
arzuluyoruz. « Yaşam Okulu », eğitim Projesi anlayışımızda, eğitim ve
öğretim tek bir bütün halinde yer aldığını hatırlatıyoruz. Eğitim sürecimiz,
öğrencimizi dünyaya evrensel açılımını sağlayan sorumlulukları almaya yöneltir.
Eğitim kadrosu, hümanist, bilimsel, kültürel, dilsel, fiziksel, ahlaki ve medeni değerlerin tam ve dengeli bir biçimde öğretilmesini içeren bir eğitim anlayışı sunmaktadır.
Esas olan, herkesin insanca gelişimine olanak sağlamaktır.
Eğitim kadrosu, hümanist, bilimsel, kültürel, dilsel, fiziksel, ahlaki ve medeni değerlerin tam ve dengeli bir biçimde öğretilmesini içeren bir eğitim anlayışı sunmaktadır.
Esas olan, herkesin insanca gelişimine olanak sağlamaktır.
Lüleburgaz Lisesi « öğrenim yeri » demektir
Deneysel yaklaşıma öncelik veren lisemiz, öğrenciyi kendi kendine yeten ve
projesini gerçekleştiren bir birey olmasını sağlayan kültürel ve bilimsel
faaliyetler sayesinde, teorik bilgilerle gerçek hayat arasında bir bağ kurmaya
ve analitik düşünce tarzını benimsemeye yönlendirir.
Eleştirel bakış açısını benimseyen, sebep-sonuç ilişkilerini irdeleyen, bilimselliğin önemini vurgulayan anlayışımızla, öğrencilerimizi salt ezbere dayalı sistemden uzak tutarak bilgi ve becerilerini geliştirmek ve onları araştırmaya yönlendiren yöntemleri uygulamaya koymak için çalışıyoruz.
Lüleburgaz Lisesi « yenilenme yeri » demektir
Okul, sürekli gelişen ve düşünce tarzlarının değiştiği bir dünyaya adapte
olmayı ve bilgi ediniminin en etkin koşullarını araştırıp bulmayı, kişisel gelişme
ve iş hayatına hazırlık yolunda birlikte çalışmayı ve bununla birlikte branşlar
arası araştırma imkanlarını sağlamayı kendisi için görev bilmelidir.
Öğretmen, öğrencilerin kişiliklerine en uygun yenilikçi yapılanmaları oluşturmaya ve izlenecek ortak süreç çerçevesinde, kendi eğitim tarzında farklı yöntemler uygulamaya çalışmalıdır.
Öğretmen, öğrencilerin kişiliklerine en uygun yenilikçi yapılanmaları oluşturmaya ve izlenecek ortak süreç çerçevesinde, kendi eğitim tarzında farklı yöntemler uygulamaya çalışmalıdır.
Lüleburgaz Lisesi « hayata anlam katma yeri » demektir
Gerçek eğitim evrensel olandır. Lisemiz, öğrenciye bilgi aktarılan ve aynı
zamanda ona kendini bulmasını sağlayarak, yönünü bulma konusunda öncülük eden
bir yerdir. Okul, hayatı yönlendiren değerleri araştırmak ve kişiyi çevreleyen
sorulara cevap bulmak amacıyla görüş alışverişinde bulunmayı desteklemeyi
kendisi için görev bilmelidir. Hayat yolunu ailelerle birlikte şekillendirmek
istiyoruz. Eğitim kadromuz öğrencinin kişisel yönetim düşüncesini geliştirmeyi
teşvik eder ve onu gelecekte bulunmak istediği konuma yönlendirir.
Oldukça iddialı olan bu eğitim sürecinin amacı
öğrencilerimize, olumlu, ve onları güvenle geleceğe taşıyacak
bir yol sunmaktır.
öğrencilerimize, olumlu, ve onları güvenle geleceğe taşıyacak
bir yol sunmaktır.
İnsanın, en değerli varlık ,
Sevginin ,en hünerli güç,
Bilginin, en yenilmez kuvvet,
Emeğin, en yüce değer,
Eğitimin ,en vazgeçilmez hizmet olduğuna inanan ve her
şeyin insanı sevmekle başladığını kabullenen Lisemizin huzurunda olmanın
verdiği mutluluk içinde hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. İkinci
yuvanıza hoş geldiniz.
Yurttaşlığın
en önemli sınavının verildiği okulumuzda
her şeyden önce bir yaşam biçimi olarak demokrasiyi öğrenmeli ve özümsemeliyiz.
Ancak üreten ve yaşama doğrudan katılan insanların mutlu olabileceği gerçeğini
unutmamalı, yaşamdan tat almalıyız.
Sevgili Öğrenci kardeşlerim; evinizden
sonra değerli vakitlerinizi ayıracağınız yuvanız açıldı. Yuvanızda siz
istemeseniz de saatler, günler, yıllar çabucak gelip geçecektir. Önemli olan
saatleri, günleri ve yılları lehinize işletebilmektir.” Hedefim güneş, ıskalarsam
yıldızlardayım” diyebilmelisiniz. Geleceğin özgür ve kalkınmış Türkiye’sini
yaratacak olan sizlerin tüm eğitim sürecinizde başarıdan başarıya koşan
bireyler olarak yetişmenizi diliyorum.
Bazılarımız bu okuldaki son yılına girerken bazılarımız da yeni
başlıyorlar ama hepimiz bu okuldaki sınırlı zamanımızı en iyi ve verimli bir
şekilde kullanmaya bakalım ve okulun sunduğu fırsatları olabildiğince güzel
değerlendirelim. Bir gazeteci olan Sydney Harris’in da dediği gibi,
“yaptıklarımıza duyduğumuz pişmanlık zamanla geçer; ne var ki, asıl
yapmadıklarımıza duyduğumuz pişmanlık hiçbir zaman geçmez”.
Yeni okul yılı ne getirirse getirsin, umarım hepimiz önümüze gelen fırsatları doğru değerlendiririz.
Yeni okul yılı ne getirirse getirsin, umarım hepimiz önümüze gelen fırsatları doğru değerlendiririz.
Sayın Veliler; Lüleburgaz Lisesine
emanet ettiğiniz ,canınızdan çok sevdiğiniz sevgili evlatlarınızın bu
çatı altında hiçbir ayrım gözetmeksizin eğitileceğine inanınız. Okulumuzun her
bireyi yüreğimizdeki sevgiyi ,belleğimizdeki bilgiyi, kişiliğimizdeki çizgiyi
onlarla paylaşacaklardır. Bu anlayış ve kararlılıkla beynini, gönlünü,
yüreğini, emeğini ve yıllarını eğitime adamış eli öpülesi öğretmenlerime zor
fakat kutsal görevlerinde başarılar diliyorum.
2018-2019 Eğitim ve öğretim yılının okulumuza, ülkemize ,insanlığa
hayırlı olması dileğimle saygı ve sevgiler sunarım.