Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
câhil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
….
Ateşi ve
ihaneti gördük. Ve kanlı bankerler pazarında
memleketi Alaman'a satanlar,
yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar
düştüler can kaygusuna
ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından
karanlığa karışarak basıp gittiler.
Yaralıydı, yorgundu, fakirdi millet,
en azılı düvellerle dövüşüyordu fakat,
dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat,
iki kat soyulmamak için.
…..
Topraktan
öğrenip kitapsız bilendir.
Hoca Nasreddin gibi ağlayan
Bayburtlu Zihni gibi gülendir.
Ferhad'dır
Kerem'dir
ve Keloğlan'dır.
Yol görünür onun garip serine,
analar, babalar umudu keser,
kahbe felek ona eder oyunu.
Çarşambayı sel alır,
bir yâr sever
el alır,
kanadı kırılır
çöllerde kalır,
ölmeden mezara koyarlar onu.
O, «Yûnusû biçâredir
Baştan ayağa yâredir»,
ağu içer su yerine.
Fakat bir kerre bir derd anlayan düşmeyegörsün önlerine
ve bir kerre vakterişip
«-Gayrık yeter!...»
demesinler.
Bunu bir dediler mi,
«İsrâfil sûrunu urur,
mahlûkat yerinden durur»,
toprağın nabzı başlar
onun nabızlarında atmağa.
Ne kendi nefsini korur,
ne düşmanı kayırır,
«Dağları yırtıp ayırır,
kayaları kesip yol eyler âbıhayat akıtmağa...»
…………………….
|
18 MART ORATORYOSU
Ateş
çevresinde uçuşan pervaneler gibiydiler,
Uğradılar
ceylanlar gibi yağlı kurşunlara.
Sivaslı,
Malatyalı anaların çocuklarıydılar.
Onlar
ki bütün Anadolu’ydular.
Çanakkale,
Asırlara
uzanır yolculuğun.
Giriş
kapısı Anadolu’mun,
Geçiş
kapısı Avrupa’nın.
Sensin
tapusu yurdumun.
Giriş
kapısı sensin Marmara’nın.
Sen
Anadolu’sun, Rumeli’sin.
Sana
evlat bağışlayan her ilisin.
Kastamonu,
Van Kırıkkale’sin.
Kısacası
sen Türkeli’sin.
Yıl
1914.
Kaynamada
bütün Avrupa.
Barut
kokusu gelmede dört yandan.
Yeryüzü
kaynamada.
Yedi
düvel, bizim için geldiler.
Yanaştı
gemiler, yağdı mermiler.
Can
verdi yılmadan kırklar, yirmiler.
Genç
yaşta gitti, dönmez Mehmedim.
Şu
boğaz harbi nedir?Var mı ki dünyada eşi?
En
kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
Boşalmış
beş kıtanın bütün denizleri.
Çanakkale olmuş
sanki geçit yeri.
Karadağlısı,
Fransızı, İngilizi.
Kendi
geldiği yetmiyormuş gibi
Yanında
bir de Hintlisi, Zelandalısı.
Ölüm
indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O
ne müthiş tipidir: Savrulur enkaz-ı beşer.
Yurda
olurken göğsümüz siper,
Sırtlan
gibi bağırıyor gemiler.
Sanki
boşaltmada içindeki ateşi.
Bunlar
mı Avrupalı, bunlar mı medeni?
Cepheye
gönderdim gençlik çağında,
Çanakkale
sırtlarında, dağında.
Patladı
bombalar onun bağrında,
Düşmana
vermedi fırsat Mehmedim.
Yaralı
bir asker gibi saldırıyor Mehmetçik,
Bakmıyor
düşmanın sayısına.
Onu
siperden sipere uçuran iman var.
Topları
susturuyor ‘’Allah Allah’’ nidası.
Kandan
başı dönüyor çarpışanların.
Durmazsa
bu akın, duracak hayat yarın.
Toz
yerine uçuyor kollar, başlar, bacaklar.
Son
ümitle son defa saldırıyor Anzaklar.
Uğrattık
Anzakları süngümüzle bozguna.
İlk
günde mıhlandı düşman Arıburnu’na.
Kilitbayır kilitlendi,
açılmaz.
Hiç
deneme, Türk’e kefen biçilmez.
Yedi
değil, yetmiş düvel gelseler,
Çok
zorludur, Çanakkale Geçilmez.
Ben size taarruzu değil ölmeyi
emrediyorum.
Böyle
emrediyordu Mustafa Kemal, erlerine.
Hepsi
gülerek koştu, ölüm siperlerine.
Bugün
kandan dumandan, seçilmez Çanakkale.
Yer
yerinden oynasa geçilmez Çanakkale.
Vurulmuş
tertemiz alnından, uzanmış yatıyor.
Bir
hilâl uğruna ya Râb , ne güneşler batıyor.
Ne
büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhidi
Bedr’in
aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Ey
şehit oğlu şehit, isteme benden makber,
Sana
ağuşunu açmış duruyor peygamber.
Şehitler
tepesi boş değil, biri var bekliyor.
Türbesi
yakışmış bu kutlu tepeye.
Yattığı
toprak belli, tuttuğu bayrak belli.
Kim
demiş meçhul asker diye?
Dalgalan
den de şafaklar gibi ey nazlı hilâl.
Olsun
artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen
sana yok, ırkıma yok izmihlâl.
Hakkıdır
hür yaşamış bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır
Hakk’a tapan milletimin istiklâl.
Çanakkale Geçilmez
KORO:
"Bayrakları bayrak yapan
Üzerindeki kandır.
Toprak eğer uğrunda
Ölen varsa vatandır."
I.KIZ ÖĞRENCİ:
Çok kan döküldü çok...
Analar oğulsuz,
Bacılar kardeşsiz,
Gelinle gözü yaşlı kaldı,
Mehmedim Çanakkale'de.
(Arkadan Eledim eledim türküsü gelir.)
II. KIZ ÖĞRENCİ
Daha dün sallarken
Analar beşiğini,
Yüreği yanarak gönderdi
Cepheye Mehmedini...
I.ERKEK ÖĞRENCİ
Çanakkale dedik ya
Çanakkale...
Yanlış aslında
Can kale,Siper Kale,
Şehit Kale demeliydik
O vatan toprağına.
KIZ YA DA ERKEK ÖĞRENCİ:
Nasıl can kale olmasın
Şehit kale olmasın!
Binlerce kafa,kol,yürek var
Her karışında,her adımında.
KORO
Adım başı bir Mehmet
Yaşı onbeş-onaltı
Kalpte vatan sevdası,
Kimi Karadenizli,kimi de Trakyalı.
KIZ YA DA ERKEK ÖĞRENCİ:
İnanmazsan eğil de bir kulak ver;
Candan dinle şu yeri!
Duyacaksın eminim
Korkusuz şehitleri.
HER SATIRA BİR ERKEK ÖĞRENCİ:
Ben Ardahan'dan,
Ben Yozgat'tanım
Ben Adana'dan
Trabzon'danım!
ERKEKLER(toplu)
Ayırmadık vatanı
Senin,benim demedik
Bir tek canımız kaldı
Onu vermeye geldik.
ERKEK ÖĞRENCİ:
Gülümserken Seyit Onbaşı
Bir ağacın dibinden,
Ses gelecek kucağında
Taşıdığı mermiden.
KIZ ÖĞRENCİ:
Biraz ilerle
Yüreğin burkulmadan,
Mechul asker nöbette
Durmadan,yorulmadan!
KIZ ÖĞRENCİ:
Sargı Yeri;
Şehit yeri,yaş yeri,
Saygıyla kucaklamış,
Binlerce cesur eri.
(Arka fondan,Mızıka çalınır,düğün mü sandın Türküsü verilebilir.)
KIZ ÖĞRENCİ:
"Bir İngiliz kurşunu
Devirdi Mehmedimi.
Ben anayım hissettim
yaktılar yüreğimi...
(Mümkünse sözü söyleyen öğrenci eledim türküsünü söyler,aksi taktirde arka fondan çalınabilir.Kısa bir sessizliğin ardından devam edilir.)
KIZ ÖĞRENCİLER:
Kanlısırt'ta şehit düştü bir Mehmet,
Daha bitmemişti ki aldığı nöbet!
Yıllarca beklediği emir sonunda geldi:
TOK SESLİ BİR ERKEK ÖĞRENCİ:
"Asker nöbetin bitti,silahını teslim et!"
KIZ ÖĞRENCİ:
Kınalı Ali'nin sesi,işte kulaklarındaÇ
ERKEK ÖĞRENCİ
"Ana kardeşlerimin saçını kınalama" (Araya en sona eklenecek olan mektup okutulabilir,arkadan gelen bir ses olursa daha iyi olur.)
Kız ÖĞRENCİ:
Bilmedi Alim kınanın anlamını,
Bilmedi anası O'nu kurban diye yolladı.
ERKEK YA DA KIZ ÖĞRENCİ:
Mustafa Kemal derler
Komut verir orduya.
Düşman önündedir de
Vatan omuzlarında.
TOK SESLİ BİR ERKEK ÖĞRENCİ:
"Ben size savaşmayı emretmiyorum
Ölmeyi emrediyorum"
KORO:
Öldüler...
Şartsız,tartışmasız öldüler.
Bu vatan uğruna
Genç yaşta gömüldüler...
KIZ ÖĞRENCİ:
Geçeceksin Kanlısırt'ta
O gizli yoldan
Şehitler rehberlik edecek
Sana dört koldan.
KORO:
"Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni"
KIZ ÖĞRENCİ:
Bir hıçkırık duyarsın
Ta toprağın altından
ERKEK ÖĞRENCİ:
Beni bekleme anam
Dönemem ben buradan!
(Fondan Yemen Türküsü duyulur.)
KIZ ÖĞRENCİ:
Deden gitti,baban gitti,
Sen de git!
Vatan sağolsun yavrum
Ya gazi ol,ya şehit!
ERKEKLER KOROSU:
Geride bıraktıklarımıza
Tek bir an üzülmedik
Vatan sağolsun dedik
Dönmeyi düşünmedik.
Ümitlerimizi,gençliği,
Toğrağa verdik
İki yüzlü düşmana
Aman bile vermedik!
ERKEKLER (Bu dörtlük bir şiirden alıntıdır)
Bayır kıyı denizler hep cesetlerle doldu
Çanakkale bizlere şeref anıtı oldu
Alnımız pırıl pırıl,zafere imza attık
Gökyüzüne süngüyle çanakkale yazdırdık.
ERKEK ÖĞRENCİ:
Sevdik biz bu vatanı
Dalgalanan bayrağı
Biliriz
Değerimiz biçilmez.
Tarihe kanla yazdık
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!!!
*Arada okunabilecek ananın oğluna cevaben yazdığı mektup:
Gözümün nuru oğul,Alim
Cepheden hasret dolu mektubunu aldım
Mektubunda,"komutan saçımın neden kınalı olduğunu soruyor.Arkadaşlar dalga geçiyor" demişsin.
Deyiver komutanına;
Bizde üç şeye kına yakılır
Biri gelinlik kıza;Koca evine kurban olsun diye,
Diğeri;kurbanlık kuyuna; Allah'a kurban olsun diye.
Öbürü de askere giden oğula; VATANA KURBAN OLSUN DİYE...
KORO:
"Bayrakları bayrak yapan
Üzerindeki kandır.
Toprak eğer uğrunda
Ölen varsa vatandır."
I.KIZ ÖĞRENCİ:
Çok kan döküldü çok...
Analar oğulsuz,
Bacılar kardeşsiz,
Gelinle gözü yaşlı kaldı,
Mehmedim Çanakkale'de.
(Arkadan Eledim eledim türküsü gelir.)
II. KIZ ÖĞRENCİ
Daha dün sallarken
Analar beşiğini,
Yüreği yanarak gönderdi
Cepheye Mehmedini...
I.ERKEK ÖĞRENCİ
Çanakkale dedik ya
Çanakkale...
Yanlış aslında
Can kale,Siper Kale,
Şehit Kale demeliydik
O vatan toprağına.
KIZ YA DA ERKEK ÖĞRENCİ:
Nasıl can kale olmasın
Şehit kale olmasın!
Binlerce kafa,kol,yürek var
Her karışında,her adımında.
KORO
Adım başı bir Mehmet
Yaşı onbeş-onaltı
Kalpte vatan sevdası,
Kimi Karadenizli,kimi de Trakyalı.
KIZ YA DA ERKEK ÖĞRENCİ:
İnanmazsan eğil de bir kulak ver;
Candan dinle şu yeri!
Duyacaksın eminim
Korkusuz şehitleri.
HER SATIRA BİR ERKEK ÖĞRENCİ:
Ben Ardahan'dan,
Ben Yozgat'tanım
Ben Adana'dan
Trabzon'danım!
ERKEKLER(toplu)
Ayırmadık vatanı
Senin,benim demedik
Bir tek canımız kaldı
Onu vermeye geldik.
ERKEK ÖĞRENCİ:
Gülümserken Seyit Onbaşı
Bir ağacın dibinden,
Ses gelecek kucağında
Taşıdığı mermiden.
KIZ ÖĞRENCİ:
Biraz ilerle
Yüreğin burkulmadan,
Mechul asker nöbette
Durmadan,yorulmadan!
KIZ ÖĞRENCİ:
Sargı Yeri;
Şehit yeri,yaş yeri,
Saygıyla kucaklamış,
Binlerce cesur eri.
(Arka fondan,Mızıka çalınır,düğün mü sandın Türküsü verilebilir.)
KIZ ÖĞRENCİ:
"Bir İngiliz kurşunu
Devirdi Mehmedimi.
Ben anayım hissettim
yaktılar yüreğimi...
(Mümkünse sözü söyleyen öğrenci eledim türküsünü söyler,aksi taktirde arka fondan çalınabilir.Kısa bir sessizliğin ardından devam edilir.)
KIZ ÖĞRENCİLER:
Kanlısırt'ta şehit düştü bir Mehmet,
Daha bitmemişti ki aldığı nöbet!
Yıllarca beklediği emir sonunda geldi:
TOK SESLİ BİR ERKEK ÖĞRENCİ:
"Asker nöbetin bitti,silahını teslim et!"
KIZ ÖĞRENCİ:
Kınalı Ali'nin sesi,işte kulaklarındaÇ
ERKEK ÖĞRENCİ
"Ana kardeşlerimin saçını kınalama" (Araya en sona eklenecek olan mektup okutulabilir,arkadan gelen bir ses olursa daha iyi olur.)
Kız ÖĞRENCİ:
Bilmedi Alim kınanın anlamını,
Bilmedi anası O'nu kurban diye yolladı.
ERKEK YA DA KIZ ÖĞRENCİ:
Mustafa Kemal derler
Komut verir orduya.
Düşman önündedir de
Vatan omuzlarında.
TOK SESLİ BİR ERKEK ÖĞRENCİ:
"Ben size savaşmayı emretmiyorum
Ölmeyi emrediyorum"
KORO:
Öldüler...
Şartsız,tartışmasız öldüler.
Bu vatan uğruna
Genç yaşta gömüldüler...
KIZ ÖĞRENCİ:
Geçeceksin Kanlısırt'ta
O gizli yoldan
Şehitler rehberlik edecek
Sana dört koldan.
KORO:
"Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni"
KIZ ÖĞRENCİ:
Bir hıçkırık duyarsın
Ta toprağın altından
ERKEK ÖĞRENCİ:
Beni bekleme anam
Dönemem ben buradan!
(Fondan Yemen Türküsü duyulur.)
KIZ ÖĞRENCİ:
Deden gitti,baban gitti,
Sen de git!
Vatan sağolsun yavrum
Ya gazi ol,ya şehit!
ERKEKLER KOROSU:
Geride bıraktıklarımıza
Tek bir an üzülmedik
Vatan sağolsun dedik
Dönmeyi düşünmedik.
Ümitlerimizi,gençliği,
Toğrağa verdik
İki yüzlü düşmana
Aman bile vermedik!
ERKEKLER (Bu dörtlük bir şiirden alıntıdır)
Bayır kıyı denizler hep cesetlerle doldu
Çanakkale bizlere şeref anıtı oldu
Alnımız pırıl pırıl,zafere imza attık
Gökyüzüne süngüyle çanakkale yazdırdık.
ERKEK ÖĞRENCİ:
Sevdik biz bu vatanı
Dalgalanan bayrağı
Biliriz
Değerimiz biçilmez.
Tarihe kanla yazdık
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!!!
*Arada okunabilecek ananın oğluna cevaben yazdığı mektup:
Gözümün nuru oğul,Alim
Cepheden hasret dolu mektubunu aldım
Mektubunda,"komutan saçımın neden kınalı olduğunu soruyor.Arkadaşlar dalga geçiyor" demişsin.
Deyiver komutanına;
Bizde üç şeye kına yakılır
Biri gelinlik kıza;Koca evine kurban olsun diye,
Diğeri;kurbanlık kuyuna; Allah'a kurban olsun diye.
Öbürü de askere giden oğula; VATANA KURBAN OLSUN DİYE...