yunus emre şiirleri 1
Ben yürürem yane yane, Aşk boyadi beni kane Ne akilem ne Divane, Gel gör beni aşk neyledi Gah eserem yeller gibi, Gah tozaram yollar gibi Gah akaram seller gibi, gel gör beni aşk neyledi
*** ***
Akan sulayın çağlaram, Dertli cigerem dağlaram Şeyhim anuban ağlaram, gel gör beni aşk neyledi Ya elim al kaldır beni, ya vaslına erdir beni Çok ağladım güldür beni, gel gör beni aşk neyledi
*** ***
Mecnun oluban yürürem, ol yari düşte görürem Uyanıp melul oluram, gel gör beni aşk neyledi Miskin Yunus biçareyem, baştan aşağı yareyem Dost ilinden avareyem, gel gör beni aşk neyledi
*** ***
Akıl : Akıllı Divane : Deli, Meczup Melül : Elem
SEVELİM SEVİLELİM
Hak cihana doludur, kimseler Hakkı bilmez Onu sen senden iste, o senden ayrı olmaz Dünyaya gelen geçer, bir bir şerbetin içer Bu bir köprüdür geçer, Cahiller onu bilmez
*** ***
Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz Yunus sözün anlar isen, mani'sini dinler isen Sana iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz
*** ***
Mani : Anlam
GÖNÜLLER YAPMAYA GELDiM
Benim bunda kararım yok, bunda gitmeye geldim Bezirganım mataım çok, alana satmağa geldim. Ben gelmedim da'vi için benim işim sevi için Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim
*** ***
Dost eşruğu deliliğim, aşıklar bilir neliğim Devşuruben ikiliğim, birliğe bitmeye geldim Yunus Emre aşık olmuş, ma'şuka derdinden olmuş Gerçek erin kapısında ömrüm harcamaya geldim
*** ***
bezirgan: Tüccar mata : Mal,erzak dav'i : Dava peşinde koşmak,kavga,dava. sev'i : Sevgi eşruk : Sarhoşluk devşuruben : Kaldırıp bitmek : Kavuşmak maşuk : Allah (aşık olunan)
DİLSİZLER HABERİN
Dilsizler haberin kulaksız dinleyesi Dilsiz kulaksız sözü, can gerek anlayaşı Dinlemeden anladık, anlamadan eyledik Gerçek erin bu yolda yokluktur sermayesi
*** ***
Biz sevdik aşık olduk, sevildik maşuk olduk Her dem yeni dirlikte, bizden kim usanası Miskin Yunus ol veli, yerde gökte dopdolu Her taş altında gizli, bin imran oğlu MUSİ
*** ***
di˜rlik: Hayat imran oğlu MUSİ : MUSA peygamber
AŞK KİTABIN OKURUZ
Söylememek harcısı, söylemeğin hasıdır Söylemeğin harcısı, gönüllerin pasıdır Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan Halka müderris ise, hakikatte asidir
*** ***
Şeriat haberini şerh ile eydem işit Şeriat bir gemidir, hakikat deryasıdır Ol geminin tahtası her nice muhkem ise Deniz mevci kat olsa, tahta uşanasıdır
*** ***
Bundan içeri haber işit, eydeyin ey yar Hakikatin kafiri, şer'in evliyasıdır Biz talib-i ilimleriz, aşk kitabın okuruz Calap müderris bize, aşk hod medresedir
*** ***
Harcısı : Uygunu Has : Güzel Şeriat : Kuranın Dışsal, açık anlamı Şerh : Açıklama Eydem : Söyleyim Hakikat : Kuranın gizli anlamlarının bilindiği makam Muhkem : Kuvvetli Mevc : Dalga Kat : Kesme Uşanmak : Kırılmak Kafir : İnkar eden, gerçeği örten Şer'in : Şeriatın Evliya : Hak dostu,Hakiki dindar Talib-i ilim : İlim öğrenen Hod : Kendi, zaten
NİCE BESLEYESİN
Nice bir besleyesin, bu kadd ile kameti Düştün dünya zevkine unuttun kıyameti Dürüs, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir Yüz KABEden yiğrektir, bir gönül ziyareti
*** ***
Uslu değil delidir Halka Salusluk satan Nefsin müslüman etsin var ise kerameti Yunus imdi sen dahi, gerçeklerden olagör Gerçek erenler imiş, cümlenin ziyareti
*** ***
Kadd : Boy,pos Kamet : Boy Dürüs : Toplayıp biraraya getirme Yiğrek : Daha iyi Salusluk: Hilekarlık Keramet : Olağanüstü işler, haller
BU BİR ACAİB HALDİR
Bu bir acaip haldir bu hale kimse ermez Alimle davi kılar, Veli değme göz görmez İlm ile hikmet ile, kimse ermez bu sırra Bu bir acaib sırdır, ilme kitaba sığmaz
*** ***
Alem ilmi okuyan, dört mezhep sırrın duyan Aciz kaldı bu yolda, bu aşka el uramaz Yunus canını terk et, bildiklerini terk et Fena olmayan suret, şahına vasıl olmaz
*** ***
Davi : Savunulan sey Veli : Amma lakin Fena : Benliği terkedip yokluk halinde olma
AŞK MAKAMI
Aşk makamı al˜ ır, aşk kadim ezelidir Aşk sözünü söyleyen, cümle kudret dilidir Diyen o, işiten o, gösteren o Her sözü söyleyen o, suret can menzilidir
*** ***
Suret söz kanda buldu, söz sahibi kaçan oldu Surete kendi geldi, dil hikmetin yoludur Bu bizim işretimiz, oldur bu lezzetimiz İçip esridiğimiz, aşk şerbeti gölüdür Yunus sözünde yalan, görmedi mumin olan Ömrün zülmete salan, marifet yoksuludur
*** ***
Ali : Yüksek,yüce Menzil : Ulaşılacak yer İşret : Eğlence Eşrimek: Sarhoş olmak Zülmet : Karanlık Marifet: Tasavvufta üstün bir makam
HAK BİR GÖNÜL VERDİ
Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur Bir dem gelir şadan olur, bir dem gelir giryan olur Bir dem gelir söyleyemez, bir sözü şerh eyleyemez Bir dem cehalette kalır, nesne bilmez nadan olur
*** ***
Bir dem dev olur ya peri, viraneler olur yeri Bir dem uçar BELKIS ile sultan-ı ins u can olur Bir dem varır mescitlere, yüz sürer anda yerlere Bir dem varır deyre girer, incil okur ruhban olur
*** ***
Bir dem gelir İSA gibi ölmüşleri diri kılar Bir dem girer kibr evine, Firavn ile Haman olur Bir dem döner CEBRAİLE rahmet saçar her mahfile Bir dem gelir gümrah olur, miskin Yunus hayran olur
*** ***
Hayran : Şaşkın Şadan : Sevinçli Giryan : Ağlayan Beşaret: Mujdelenmek Şerh : Açıklama Nadan : Cahil Deyr : Kilise Ruhban : Rahip Mahfil : Toplantı yeri Gümrah : Sapmış
AŞKIN ALDIN BENDEN BENİ
Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni Ben yanarım dün ü günü, bana seni gerek seni Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni
*** ***
Aşkın aşıklar öldürür,Aşk denizine daldırır Tecelli ile doldurur,bana seni gerek seni Aşkın şarabından içem,Mecnun olup yola düşem Sensin dün ü gün endişem, Bana seni gerek seni
*** ***
Sufilere sohbet gerek, Ahilere ahret gerek Mecnunlara Leyla gerek, bana seni gerek seni Eğer beni öldüreler, külüm göğe savuralar Toprağım anda çağırır, bana seni gerek seni
*** ***
Cennet dedikleri ne ki, bir kaç köşkle birkaç huri İsteyene ver onları, bana seni gerek seni Yunus-durur benim adım, gün geçtikce artar ödüm İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni
*** ***
Tecelli: Allah eserlerinin mevcut olanda görünmesi Sufi : Derviş Maksud : Amaç
BİR KEZ GÖNÜL YIKTIN İSE
Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil Yetmişiki millet dahi Elin yüzün yumaz değil
*** ***
Yol odur ki, doğru vara Göz odur ki, Hakkı göre Er odur ki alçak dura Yüceden bakan göz değil
İLİM İLİM BİLMEKTİR
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır Okumaktan mani ne, kişi Hakkı bilmektir Çün okudun bilemedin, ha bir kuru emektir
*** ***
Okudum bildim deme, çok taat kıldım deme Eri hak bilmez isen, abes yere yelmektir Dört kitabın manisi, bellidir bir elif te Sen elif dersin hoca, manisi ne demektir
*** ***
Yunus der ki Ey hoca Gerekse var bin Hacca Hepisinden iyice Bir gönüle girmektir
*** ***
Taat : İbadet Abes : Boş yere, boşuna Yelmek : Ardından gitmek Manisi : Anlamı
EY BENİ AYIPLAYAN
Ey beni ayıplayan, gel beni aşktan kurtar Elinden gelmez ise, söyleme fasid haber Hiç kimsene kendinden, halden hale gelmedi Cümlemizin halini, maşuk eder mukarrer
*** ***
Aşıkların her hali, Maşuk katında biter Sözün var ona söyle, benim elimde ne var Her kim aşk kadehinden,içti ise bir cura Ona ne yad ne biliş, ona nesrik ne humar
*** ***
Dost yüzünden nikabı, her kim giderdi ise Hicap kalmadı ona, ayruk ne hayr u ne şer Şeriat edebinden korkaram söylemeye Yokise eydeyidim daha ayrıksı haber Dost kılıçından Yunus ölürse gam değil Dost göğünden uyanan, Maşuk burcundan doğar
*** ***
Fasid : Bozucu, fesat Mukarrer : Kararlaştırılmış Cur'a : Yudum Yad : Yabancı Biliş : Tanıdık Humar : İçkinin verdiği başağrısı Nesrik : Sarhoş Ayrıksı : Aykırı Nikap : Perde, yüz örtüsü
HABER EYLEN AŞIKLARA
Haber eylen aşıklara, Aşka gönül veren benem Aşk bahrisi oluban denizlere dalan benem Gördüm göğün meleklerin, her biri bir işteymis Hak Calabın zikrin eden İNCİL benem KURAN benem
*** ***
Gördüm diyen değil, gören Bildim diyen değil, bilen Bilen O'dur, gösteren O, Aşka esir olan benem
*** ***
Deli oldum adım Yunus Aşk oldu bana kılavuz Hazrete değin yalınız Yüz sürüyü varan benem
BU ZAMANDA MÜSLÜMANLAR
Müslümanlar zamane yatlı oldu Helal yenmez, haram kıymetli oldu Fakirler miskinlikten çekti elin Gönüller yıkıben heybetli oldu
*** ***
Peygamber yerine geçen hocalar Bu halkın başına zahmetli oldu Yunus gel aşık isen tevbe eyle Nasuh'a tevbe ucu kutlu oldu
*** ***
Nasuh tevbesi : Bir daha bozmamak üzere edilen tevbe
AŞIKLAR ÖLMEZ
Ya rab bu ne derttir derman bulunmaz Benim garip gönlüm aşktan usanmaz Aşık ki cana kaldı aşık olmaz Canın terketmeyen, ma'şukun bulmaz
*** ***
Aşk pazarıdır bu canlar satılır Satarım canımı kimseler almaz Aşık, bir kişidir, Bu dünya malın Ahiret korkusun bir pula saymaz
*** ***
Bu dünya ol ahiretten içeri Aşıkın yeri var kimseler bilmez Yunus öldü diye sela verirler Ölen hayvan imiş, AŞIKLAR ÖLMEZ
*** ***
GÖNÜL CALABIN TAHTI
Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise
*** ***
Ak sakallı pir hoca, bilemez hali nice Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü Kördür münkirin gözü, alem münevver ise
*** ***
Gönül Calabın tahtı, CALAP gönüle baktı İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise Sen sana ne sanırsan ayrugada onu san Dört kitabın manası budur eğer var ise
*** ***
Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise Yunus yoldan azuban, yüksek yerde durmasın Sinle sırat görmeye, sevdiği didar ise
*** ***
Dem-be-dem : Zaman zaman Münevver : Bilgili, aydın Calap : ALLAH Pir koca : İhtiyar Bedbaht : Talihsiz Sin : Mezar Sırat : Cennet yolu Didar : Allaha kavusma, hakkın yüzü
KİME GÖNÜL VERİR İSEM
Kime gönül verir isem, benim ile yar olmadı Halim bilip derdim sorup bana vefadar olmadı Haktan meğer takdir idi, Aşık oldu gönlüm sana Hiç kimseler bencileyin, aşka giriftar olmadı
*** ***
İbrahime Nemrud odunu, aşktır gülistan eden Aşktan nazar ericeğiz, gülzar oldu nar olmadı Aşkta kahırlar çok olur, Aşıklara gayret gerek Yunus aşık oldun ise, aşıklarda ar olmadı
*** ***
Giriftar : Tutkun olmak, tutulmak Gülistan,gülzar : Gül bahcesi Nar : Ateş Ar : Utanma
AŞK VER BANA
İlahi bir aşk ver bana, kandalığım bilmeyeyim Yavı kılayım ben beni, isteyiben bulmayayım Al gider benden benliği, doldur içime şenliği Diriliğimde öldür beni, varıp orda ölmeyeyim
*** ***
Bülbül olup öteyim, dost bahçesinde yatayım Gül oluben açılayım, ayruk dahi solmayayım Aşkdır derdin dermanı, aşk yoluna koydum canı Yunus Emre eydur bunu, bir dem aşksız olmayayım.
*** ***
Kanda : Nerede Yavı kılmak: Kaybetmek Ayruk : Artık, baska Eydur : Söylemek Dem : An,vakit
AŞK
işitin ey yarenler, kıymetli nesnedir aşk Sultanları kul eyler, hikmetli nesnedir aşk Akilleri şaşırır deryalara düşürür Kayaları söyletir, kuvvetli nesnedir aşk
*** ***
Aşksızlara verme öğüt, öğüdünden ala değil Aşksız adem hayvan olur, hayvan öğüt bilir değil
SUFİYİM HALK iÇiNDE
Sufiyim halk içinde, tesbih elimden gitmez Dilim marifet söyler gönlüm hiç kabul etmez Söylerim marifeti, saluslanırım katı Miskinliğe dönmeye gönlümden kibir gitmez
*** ***
Görenler elim öper, tac u hırkaya bakar Söyle sanırlar beni, zerrece günah etmez Dışımda ibadetim sohbetim hoş taatım İç pazara gelince bin yıllık ayyar etmez
*** ***
Dışım derviş içim boş, dilim tatlı sözüm hoş Amma ettiğim işi dinin değişen etmez Yunus eksikliğini Allah'ına arz eyle Onun keremi çoktur sen ettiğin o etmez
*** ***
Saluslanmak : Hilekarlık, düzenbazlık.
DERVİŞLİK DEDİKLERİ
Dervişlik dedikleri hırka ile tac degil Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil Durmuş marifet söyler, erene Yunus Emrem Yol eriyle yoldadır, yolsuza yoldaş değil
HİC BİR KİŞİ BİLMEZ BİZİ
Hiç bir kişi bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz Ne hırsımız baydır bizim, ne nefsimiz içindeyiz Bir kimsenin devletine, ta'nediben biz gülmeyiz Ne munkiriz alimlere, ne tersanın Hacındayız Yunus eydur hey sultanım, özge şahım vardır benim Ko dünya altın gümüşün, ne bakır-u tacındayız
*** ***
Bay : Zengin Ta'netmek : Yermek, kınamak Özge : Başka Tersa: Hıristiyan Munkir : İnkar eden
ERENLER YOLU
Canım erenler yolu inceden ince imiş Süleymana yol kesen şol bir karınca imiş Eydürler idi bana aşık avare olur, Geldi başıma gördüm, ol söz yerince imiş
*** ***
Dört kitabın manisin okudum hasıl ettim Aşka gelicek gördüm, bir uzun hece imiş İki kişi söyleşir Yunus'u görsem diye Biri eydur ben gördüm bir AŞIK koca imiş
AB-I HAYAT
Ab-I hayatın çeşmesi aşıkların visalidir Sohbeti aşk ile eder, susamışları yakmaya Aşk mı derim ben ona Tanrının uçmağın seve Uçmak hod bir tuzaktır eblehler canın tutmağa
*** ***
Aşık olan miskin olur Hak yoluna teslim olur Her ne dersen boyun tutar Çare yok gönül yıkmaya
*** ***
Ab-ı hayat : Ölümsüzlük suyu. Ledun ilmi, Hakka kavuşma. Visal : Kavuşma Uçmak : Cennet Hod : Kendi. Ebleh : Budala Miskin: Benliği terketmiş Boyun tutmak: Teslim olmak
İŞİTİN EY YARENLER
İşitin ey yarenler Aşk bir güneşe benzer Aşk olmayan gönül Misal-i taşa benzer
*** ***
Taş gönülde ne biter Dilinde agu tüter Nice yumusak söylese Sözü savaşa benzer
*** ***
Geç Yunus endişeden Gerekse bu bişeden Ere aşk gerek evvel Ondan dervişe benzer
*** ***
Yaren : Dost Agu : Zehir Bişe : Orman
SENSİN KERİM
Sensin kerim sensin rahim, Allah sana sundum elim Senden artuk yoktur emim, Allah sana sundum elim Ecel geldi vade erdi, Bu ömrüm kadehi doldu Kimdir ki içmeden kaldı, Allah sana sundum elim
*** ***
Gözlerim göğe süzüldü, canım göğüsten üzüldü Dilim tetiği bozuldu, Allah sana sundum elim Geldim salacam sarılır, Dört yana sela verilir El namazıma derilir, Allah sana sundum elim
*** ***
Cun cenazeden şeştiler, üstüme toprak saçtılar Hep koyubeni kaçtılar, Allah sana sundum elim Yunus tap uzattın sözü, Allah'ına tutgil yüzü Didardan ayırma bizi, Allah sana sundum elim
*** ***
Emim : İlacım Salaca: Tabut taşıyan tahta Sela : Ölüm haberinin duyurulması Şeşmek: Çıkarmak Tap : Yeter, kafi Didar : Allahın cemali, yüzü
ÇAĞIRAYIM MEVLAM SENİ
Dağlar ile taşlar ile çağırayım mevlam seni Seherlerde kuşlar ile çağırayım mevlam seni Sular dibinde mahi ile, sahralarda ahu ile Abdal olup ya hu diye çağırayım mevlam seni
*** ***
Gökyüzünde İSA ile Tur dağında MUSA ile Elindeki asa ile çağırayım mevlam seni Derdi okus EYYÜP ile, gözü yaşlı YAKUP ile Ol MUHAMMED mahbub ile çağırayım mevlam seni
*** ***
Hamd u şükrullah ile, vasf-ı kulhuvallah ile Daim zikrullah ile çağırayım mevlam seni Yunus okur diller ile, ol kumru bülbüller ile Hakkı seven kullar ile çağırayım mevlam seni
*** ***
Mahi : Balık Ahu : Ceylan Abdal : Derviş ya hu : Allah Okus : Çok Mahbub: Sevgili
DERTLİ DOLAP
Dolap niçin inilersin, Derdim vardır inilerim Ben Mevlaya Aşık oldum, Onun için inilerim Benim adım dertli dolap, suyum akar yalap yalap Böyle emreyledi CALAP, Derdim vardır inilerim
*** ***
Beni bir dağda buldular, Kolum kanadım kırdılar Dolaba layık gördüler, derdim vardır inilerim Ben bir dağın ağacıyım, Ne tatlıyım ne Acıyım Ben Mevlaya duacıyım, Derdim vardır inilerim
*** ***
Şol dülgerler beni yondu, her azam yerine kondu Bu iniltim Haktan geldi, Derdim vardır inilerim Yunus burda gelen gülmez, Kişi muradına ermez Bu fanide kimse kalmaz, Derdim vardır inilerim.
*** ***
CALAP : Allah
LA ŞERiKE OKURSUN
La şerike okursun, sonra şerik katarsın Bire iki demegil, fitne kimden tutarsın Cun KURAN gökten indi, Onu Allah buyurdu Ondan haber ver bana, ha kitaptan ötersin
*** ***
İlim okumaktan gerek kendözünü bilmektir Kendözünü bilmezsen bir hayvandan betersin Kılarsın riya namaz, günahın çok hayrın az Dinle neye varır söz, Cehennemde bitersin
*** ***
Halka fetva verirsin, Ne için sen tutmazsın İhlas ile gelirsen bizden nesne utarsın Sen fakihsin ben fakir, sana hiç tan'umuz yok İlmin var amelin yok, günahlara batarsın
*** ***
Utarsın : Kazanırsın Tan : Kınama
CANIM KURBAN OLSUN
Canım kurban olsun senin yoluna Adı güzel kendi güzel Muhammed Şefaat eyle bu kemter kuluna Adı güzel kendi güzel Muhammed
*** ***
Mu'min olanların çoktur cefası Ahirette olur zevk u sefası Onsekiz bir alemin Mustafa'sı Adı güzel kendi güzel Muhammed
*** ***
Yedi gökleri seyran eyleyen Kürsi'nin üstünde cevlan eyleyen Mi'racda ümmetini dileyen Adı güzel kendi güzel Muhammed
*** ***
Dört caryar anun gökçek yaridur Anı seven günahlardan beridur On sekiz bin alemin sultanıdur Adı güzel kendi güzel Muhammed
*** ***
Aşık Yunus nider dünyayı sensiz Sen hak Peygambersin şeksiz şüphesiz Sana uymayanlar gider imansız Adı güzel kendi güzel Muhammed
*** ***
Kemter : Değersiz Cevlan : Dolaşma Şek : Şüphe Şefaat : Bağışlanmasını dileme
CANLAR CANINI BULDUM
Canlar canını buldum bu canım yağma olsun Assı ziyandan geçtim dükkanım yağma olsun Ben benliğimden geçtim gözüm hicabın açtım Dost vaslına eriştim gumanım yağma olsun
*** ***
Benden benliğim gitti hep mülkümü dost yuttu La-mekana kavm oldum mekanım yağma olsun Taalluktan üzüştüm ol dosttan yana uçtum Aşk divanına düştüm divanım yağma olsun
*** ***
İkilikten usandım birlik hanına kandım Derd-i şarabın içtim dermanım yağma olsun Varlık cun sefer kıldı dost andan bize geldi Viran gönül nur doldu cihanım yağma olsun
*** ***
Geçtim bitmez sağınçtan usandim yaz u kıştan Bostanlar başın buldum bostanım yağma olsun Yunus ne hoş demişsin bal u şeker yemişsin Ballar balını buldum kovanım yağma olsun
*** ***
Assı : Kar, kazanç Hicab : Perde, örtü, utanç Vasl : Kavuşma Guman : Şüphe La-mekan : Mekansız Kavm : Kavim, yaşanılan yer, topluluk Taalluk : Alaka, ilgi Üzüşmek : Kesilmek, koparılmak Sağınç : Emel, istek
DERVİŞLİK DER Kİ BANA
Dervişlik der ki bana sen derviş olamazsın Gel ne diyeyim sana sen derviş olamazsın Derviş bağrı taş gerek gözü dolu yaş gerek Koyundan yavaş gerek sen derviş olamazsın
*** ***
Döğene elsiz gerek söğene dilsiz gerek Derviş gönülsüz gerek sen derviş olamazsın Dilin ile şakırsın çok maniler dokursun Vara yoğa kakırsın sen derviş olamazsın
*** ***
Kakımak varmışsa ger Muhammed de kakırdı Bu kakımak sende var sen derviş olamazsın Doğruya varmayınca Murşide ermeyince Hak nasib etmeyince sen derviş olamazsın
*** ***
Derviş Yunus gel imdi ummanlara dal imdi Ummana dalmayınca sen derviş olamazsın
*** ***
Kakımak : Kızmak, öfkelenmek Umman : Büyük deniz, okyanus
TAŞTIN YİNE DELİ GÖNÜL
Taştın yine deli gönül sular gibi çağlar mısın Aktın yine kanlı yaşım yollarımı bağlar mısın Nidem elim ermez yare bulunmaz derdime çare Oldum ilimden avare beni bunda eğler misin
*** ***
Yavı kıldım ben yoldası onulmaz bağrımın başı Gözlerimin kanlı yaşı ırmak olup çağlar mısın Ben toprak oldum yoluna sen aşırı gözetirsin Şu karşıma göğüs geren taş bağırlı dağlar mısın
*** ***
Harami gibi yoluma arkuri inen karlı dağ Ben yarimden ayrı düştüm sen yolumu bağlar mısın Karlı dağların başında salkım salkım olan bulut Saçın çözüp benim için yaşın yaşın ağlar mısın
*** ***
Esridi Yunusun canı yoldayım illerim kanı Yunus düşte gördü seni sayru mısın sağlar mısın
*** ***
Yavı kılmak : Kaybetmek Yaşın yaşın : Gözyaşları döke döke Sayru, sayrı : Hasta
ŞÖYLE GARiP BENCiLEYiN
Acep şu yerde varmola şöyle garip bencileyin Bağrı baslı gözü yaşlı şöyle garip bencileyin Gezerim rum ile şamı, yukarı illeri kamu Çok istedim bulamadım, şöyle garip bencileyin
*** ***
Söyler dilim ağlar gözüm, gariplere göynür özüm Meğerki gökte yıldızım, şöyle garip bencileyin Nice bu dert ile yanam, ecel ere bir gün ölem Meğer ki sinim de bulam, şöyle garip bencileyin
*** ***
Bir garip olmuş diyeler, üç günden sonra duyalar Soğuk su ile yuyalar, şöyle garip bencileyin Hey Emrem Yunus biçare, bulunmaz derdine çare Var imdi gez şardan şare, şöyle garip bencileyin
*** ***
Bencileyin : Benim gibi Bağrı başlı : Gönlü yaralı Göynümek : İçten yanmak Sin : Mezar Şar : Şehir
SELAM OLSUN
Azrail alır canımız, kurur damarda kanımız Yuyıcağız kefenimiz, saranlara selam olsun Gider olduk dostumuza, eremedik kastımıza Namaz için üstümüze, duranlara selam olsun
*** ***
Sözdür söylenir araya, kimse değmez bu yaraya İltup bizi makbereye, koyanlara selam olsun AŞIK oldur HAKKI seve, HAK derdine kıla deva Bizim için hayır dua edenlere selam olsun
*** ***
Aşık Yunus söyler sözü, Kan yaş ile doldu gözü Bilmeyenler bilsin bizi, Bilenlere selam olsun
*** ***
Makbere : Kabir İltmek : İletmek, götürmek
DERViŞLiK YOLU
Bu dervişlik yoluna, aşk ile gelen gelsin Ya dervişlik neydiğin, bir zerre duyan gelsin Hele biz iş bu yola, gelmedik riya ile Bu melametlik donun, bizimle giyen gelsin
*** ***
Gözüyle gördüğünü, örte eteği ile Bu yol çok ince yoldur, yüreği duyan gelsin Her kim sever Allahı, rahmet kılar vallahi Dil sevgisiyle olmaz, Aşk ile yanan gelsin
*** ***
İşbu sözü diyenden, bize nişan gerektir Sözün kısası budur, canına kıyan gelsin Yunus söz ile kimse, kabliyete geçmedi Bud u vücud dermiyan ortaya koyan gelsin
*** ***
Melamet : Kınanma Kabliyet : Öne geçmek
Bud u vücud dermiyan : Varlığını vücudunu aradan çıkaran