6 Mayıs 2010 Perşembe

mizah-ironi-humor-kara mizah- hiciv


--> Kara mizah, veya kara komedi, komedi ve hiciv'in alt türlerinden biridir. Genellikle ciddiyetle anılan cinayet, ölüm, hastalık, savaş, akıl hastalığı gibi konuları mizahi bir anlayışla ele alır.
Kara mizah açık seçik olana karşıtlık göstermesine rağmen bu anlayışla ilişkilidir. Dolaysız gülmecede mizahi durumların çoğu şoka ve ani değişimlere dayanırken kara mizah genellikle ironi ve hatta bazen yazgıcılığı (fatalizm) kullanır.
Bu özel mizah türüne çarpıcı örnek olarak Beckett'in Godot'yu Beklerken adlı oyunundan bir sahne verilebilir; karakterlerden biri kendini asmak için kemerini çıkarır, ancak pantolonu düşer. "Grandma's in the Wedding Cake" adlı oyunda ise evin yakın zamanda ölen büyükannesinin külleri oyun boyunca döner dolaşır ve son olarak düğün pastasının içinde yerini alır.
Stanley Kubrick'in yönettiği "Dr. Strangelove" filmi, sinema alanında bu mizah türünün öncüsü olarak gösterilir.
Kara mizah içinde aynı zaman parodi, yani biçimle öz arasındaki ayrılıktan gülünç etki yaratma yer alır. Yaygın olarak, ciddi olması gereken ancak açıkça bunu başaramayan bir duruma karşı gösterilen tepki kullanılır.
Hiciv, edebiyatta bir yazı türü. Bir kişi, olay, durum, iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle manzum yolla eleştirilmesine hiciv ya da, yergi adı verilir. Eski Yunan ve Lâtin edebiyatında ilk örneklerine rastlanan tarz, Batı edebiyatında bir şiir türü olarak gelişmiştir. Eleştirici bir anlatımı olan şiirler Divan edebiyatında hiciv, Halk edebiyatında taşlama, yeni edebiyatımızda ise yergi olarak anılmaktadır. Bu tür şiirlerde didaktik özellikler içerdiğinden didaktik şiir içinde değerlendirilmesi mümkündür. Ancak açık bir eleştiri sözkonusu olduğundan ayrı bir sınıfında ele alınması tercih edilir.
Divan edebiyatında Bağdatlı Ruhi ve Nef'î, Tanzimat edebiyatında Ziya Paşa, Abdülhamit devrinde Eşref, Milli Edebiyat döneminde ise Neyzen Tevfik Kolaylı, Halit Nihat Boztepe, İhsan Hamami hiciv dalında önemli eserler vermişlerdir.
İroni:(eski yunanca eironeía) Söylenenin tam tersinin kastedildiği ifadedir. Söylenen ya da yapılan eylem, ciddi görüntüsü altında, karşıt söylenceyi ya da eylemi, çelişki noktasına çekmeyi hedefler.Mizahdan farklı olarak ,ironi daha eleştirel yaklaşır .İroni mimik, jest ve tonlama ile söylemek istenenin altını, dolaylı çizer.
Nesnelerin birbirine karşıt adlarla adlandırılmasına dayanan ve Aristoteles’in karşıtlama ile eş tuttuğu retorik sanatına ironi denir.
Kökeni sokratesçi ironiye dayanan bir retorik sanatı olarak ironi, okuyucuda gülünç ya da eleştirici bir etki yaratmayı ve iki öğe arasındaki karşıtlığın tam olarak anlaşılmasını amaçlar. XVIII.yy yazarları, XIX. yy yergi yazarları, Antole France, Renan, Alain ironiden yararlandılar ve bu sanat onlarda genellikle titiz bir kuşkuculuğun ifadesiydi. Daha genel olarak ironi, her yapıtın oluşumunda yer alan karşıtlıktır. Örneğin, Sophokles’in Oidipus’ta örneğini verdiği trajik bir ironiden ve Friedrich von Schlegel’e göre öznel olmakla birlikte nesnelliğe bağlı bir yapıtın ikiliğini göstermek üzere, romantik ironiden söz edilebilir. New Criticism akımı da her türlü dilsel yaratmanın taşıdığı gerili ve iki yanlığı belirtmek için bu kavramın kullanımını genelleştirmiştir.Türk Dil Kurumu ise 2005 basımı sözlükte madde başı olarak yer verdiği “İroni” kelimesine;
“1.Gülmece.
2.Söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla alay etme. “ anlamlarını vermiştir. Fransızca “ironie” kelimesinden geldiği de sözlükte bildirilmiştir. Wikipedia ise aynı sözcüğün eski yunanca” eironeía” sözcüğünden geldiğini belirtmiştir.
İronide söylenen şeyin ya tam tersi ya da tersi olmasa da uzak anlamlısı kastedilir. Ciddi söylem gibi görünen ifadelerde aslında çelişen noktalara vurgu yapılır..Mizahdan farkı olarak ironi daha eleştirel bir tavra sahiptir.
'ironi' söylenen söz ile o söz ile anlatılan durum arasında bire bir zıtlık olması halidir. türkçede 'ironi'yi en iyi karşılayan kelime ise 'nükte'dir.
İroni, bir kelime ya da kelime grubunun birinci ve açık anlamının ötesinde bir anlamda kullanılmasıdır. Öyleki, bazen kullanılan bir kelimeyle, kelimenin anlamının tam zıddı kastedilir. Mesela, birine 'Çok zekisin.' derken 'zekisin' kelimesine tam tersi bir anlam yüklenmesi ülkemizde halk arasında en çok kullanılan ironidir.
Bir ifadenin ironik olup olmadığı yazıda, ironik olması istenen ifadenin sonuna genelde bir ünlüm işareti konulmasından, sözlü iletişimde ise ifadenin vurgulanmasından anlaşılır.
İronin dramatik ironi, trajik ironi gibi teatral türleri vardır. Örneğin, dramatik ironinin en güzel örneklerinden biri Shakespeare'in Macbeth'tidir.
-----------------------------


İRONİ:Fr. ironie,Dolaylı ve alaylı anlatım,mizah.

Örnek olarak: konuş kızım konuş, dersi boz! (Bizim öğretmenlerimizin en çok kulandığı cümledir.)
ironi:(eski yunanca eironeía) söylenenin tam tersinin kastedildiği ifadedir. söylenen ya da yapılan eylem, ciddi görüntüsü altında, karşıt söylenceyi ya da eylemi, çelişki noktasına çekmeyi hedefler. mizahdan farkı olarak ,ironi daha eleştirel yaklaşır. ironi mimik, jest ve tonlama ile söylemek istenenin altını, dolaylı çizer.
mizah: edebiyat çizgi veya Tiyatro yoluyla insanları güldürmeyi amaçlamış sanat dalına mizah denir.

Mizah Nedir?

Mizah, hayatın güldürücü yönünü ortaya çıkaran sanat türüdür. İnsanı gülmeye sevk eden resim, karikatür, konuşma ve yazı sanatıdır. Mizah eserleri sadece şaka, güldürme maksadıyla söylenip, yazılıp, çizildiği gibi belli fikirleri ifade etmek için de ortaya konulabilir.

karikatür, hikaye, roman, komedi, nükte, fıkra, hiciv, taşlama gibi şekillerde karşımıza çıkan bu eserlerin en önemli özelliği espri adı verilen can alıcı noktanın eserin ayrıntıları arasında büyük bir yetenekle gizlenmesi, tam sırası gelince de beklenmedik bir anda söylenmesidir.

En kaba şakadan en ince espriye kadar bütün mizah örnekleri, birbiri ile uyum içindeki olaylar arasındaki çelişkinin birdenbire ortaya çıkarılmasına dayanır. Mizah gelenek ve kuralların sorgulanmasında önemli bir rol oynar. İki amacı vardır, saldırma ve savunma. İnsanın topluca yaşamaya başladığı dönemle birlikte mizah da otaya çıkmıştır. Kentleşmeyle birlikte daha soyut ve dolaylı bir özellik kazandı.

Mizahı bedensel şiddetten ayırıp keskin dilli bir sanata dönüştüren Atinalılar olmuştur. ortaçağda kilise ve kralları alaya alan masallarıyla şenliklerde Halkı eğlendiren öykü anlatıcıları jonglörler ve gezgin minstrel’le birlikte açık cinsel çağrışımları da olan yeni bir mizah türü yaygınlaştı. 20. yüzyılda yeni bir mizah türü doğdu. Komik öğelerin yanı sıra ürkütücü ve korkunç öğelere de yer veren kara mizah ortaya çıktı. Siyasal mizah da bu dönemde önem kazandı.

türk mizah ustalarından Rıfat Ilgaz mizah için şöyle der: Mizah diye bir yazı türü yoktur. Yazı türü romandır, öyküdür, köşe yazılarıdır, anılardır. mektup bile bir yazı türüdür de, mizah bir yazı türü değildir. Tür olsaydı tekniği olurdu.

Mizah bir biçemdir. Topluma bakış açısıdır. Mizah şiir, öykü, roman olabilir: Tür değil, biçimdir. Mizacımızdan gelen bir özelliktir, bir çeşnidir. Yazı Türleri beceri ister, teknik ister. Bunları sağladın mı başarı tamdır. Mizah ne ister? Mizah insanın mizacından geldiği için bilgi değildir, edinilemez. Teknik de değildir. İnsanın yaradılışında bu özellik varsa mizah başarılı olabilir.