18 Haziran 2019 Salı

fransız bakalorya soruları -5

Bizde de Uygulanmalı* 
Server Tanilli hemen her yıl, bahar aylarında, Fransa’da “bakalorya” adı verilen olgunluk sınavlarına ilişkin ayrıntılı yazılar yayımlamayı gelenek haline getirmiştir. Sanırım, “Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?” kitabında düşünsel bir temele oturtmak istediği üretici eğitim yönteminin ne olduğunu anlatmak için yapıyor bunu.
Lise bitirmede olgunluk sınavı, 1950 yıllarına değin bizde de vardı. Her Milli Eğitim Bakanı’yla eğitim izlenceleri allak bullak edildiğinden ortadan kaldırılıverdi.
Lise öğretimi yine dört yıla çıkarıldı. Öğrencinin düşünme ve yazma becerisini geliştireceğine inandığım bu uygulamaya zaman yitirilmeden geçilmesinin yararlı olacağı kanısındayım. Oysa basına yansıdığına göre, bu değişimle, üç yıllık müfredatın dört yıla yayılmasının dışında bir amaç güdülmüyormuş.
***
Almanya’da Gymnasium(lise) bitirmek, temel bilgilerin edinilip çağdaş davranışların kazandırılmasında yeterli görülür. Ötesi bir dalda uzman olmayı düşünenleri ilgilendirir. Onun için, meslek eğitimi ayrı bir önem taşıdığından, Türkiye’de olduğu gibi, üniversite öğrenimi bireyin yaşamında olmazsa olmazlardan değildir.
Öğrenci, Gymnasium’un giriş aşamasında, o zamana değin gördüğü ders konularının üzerinde topluca dururken, ikinci sınıfta aldığı derslerde tek konunun ayrıntıları üzerinde yoğunlaşır, son sınıfta da kapsamlı ödevler hazırlar. Bu ödevler, neredeyse bizim üniversite bitirmede hazırlanan tezlere denk niteliktedir.
Lise bitirme sınavlarında sorulan sorulardan biri, Tanilli’nin örneklerini verdiği türden, kavramlara dayalı yorum gerektiren düşünce açıklamalarıdır.
Berlin’de bu çalışmalara katıldığım için biliyorum; önceden hazırlanıp ilgili bakanlıkça onaylanan bu soruların hazırlanması günlerce sürer.
***
Fransa’da bu sınavlar felsefe, edebiyat, ekonomi, bilim bölümlerine ayrılıyor. Biri seçilmek üzere, öğrenciye bu alanlarla ilgili üç soru yöneltiliyor. Yazısında bu yılın bütün sorularını da aktarmış Tanilli. Onlardan bize de uyabileceğini düşündüğüm birkaç örnek:
  1. İdrak(algılama yeteneği) eğitilebilir mi?
  2. Canlıyı bilimsel olarak tanımak mümkün mü?
  3. İnsanın başarı nereden geliyor?
  4. Başkasını tanımak kendimizi tanımaktan kolay mı?
  5. Sanat, bizim gerçeklik üstüne bilincimizi değiştirir mi?
  6. Bir gerçeği ortaya koymakta ispattan başka araçlar da var mı?
***
Bizde, öğretmenin biri çıkıp öğrencilere, -o da uygulamadan kaldırılmadıysa-, kompozisyon dersinde kazara bu tür sorular yöneltse, “kafa sorusu soruyor” diye ilk tepkiyi öğrenciden alır. Velilerin çoğu da “bu öğretmen, çocuğumuz kafasını karıştırıyor!” diye müdürü uyarır. Müdür de öğretmen hakkında soruşturma açar…
Öğrenci tepkisinde haksız mı? Haklı! Haklı, çünkü altyapısı olmayan bir eğitim ortamında, bebeğin ağzına ceviz sokmaya benzer böyle sorular.
Felsefe okutma, mantığın adını anma, edebiyat derslerinde yazar hayatı ezberlet, sonra kalk, çağdışı düşüncelerle düzleşmiş beyinlerden kavramsal açıklama, düşünsel yorum bekle!
***
Tanilli, tanı koyarken, hastalığa hangi eksikliğin yol açtığını da gösteriyor:
Cumhuriyet Devrimi, eğitim reformunu yaparken, liseyi baştan kurdu. “Dünya Klasikleri”ni gençlerin önüne serdi.
Oysa test kültürü kuruttu öğrencinin beynini mekanikleştirdi, yaratıcılığını öldürdü.

fransız bakalorya soruları -4

Fransa'da Bakalorya Günleri... - Server Tanilli 

SERVER TANİLLİ 
Haziran 20, 2008 - CUMHURİYET 
____________________________ 


Geçen pazartesi, Fransa'da bakalorya sınavları başladı. 
O sınavlar, âdettir,  f e l s e f e  ile başlar. 
O gün de 600.000'i aşan bir öğrenci yığını, büyük bir heyecanla 
salonları doldurdu. 
O günü, başka bakalorya günleri izleyecek... 
Az değil, 200 yıllık bir gelenek: İlk adımı, Napolyon atmış ve birçok 
reform girişimlerinden bugünlere varmış. Başladığında da, 31 erkek 
öğrenci bu sınavın tadını tatmış; kızların bu yarışmaya katılması 
ileri yıllarda gerçekleşmiş: 1861 yılındadır ki, 37 yaşındaki bir 
kadın, Julie-Victoire Daubé, "ikinci cins"te bu diplomayı elde etmenin 
onurunu tanımış. 
Bu demokratik adım genişleyerek bugünlere varılmıştır. 
Ne var ki, gelinen noktada, bakalorya üstüne büyük tartışmalar 
yoğunlaşmış Fransa'da: Daha bu yıldan başlayacak bir reform 
bekleniyor. Tartışmalar nasıl noktalanacak, ileride görülecek. 
Bu yıl, felsefede hangi sorular soruldu? 

         *   *   * 
Öğrenciler, üç büyük bölümde toplanmış ve sorular, ona göre farklı. 
- " E d e b i y a t " bölümündeki öğrencilere, biri seçilmek üzere şu 
üç soru sorulmuş: 
İlk soru şu: "İdrak eğitilebilir mi?" 
İkinci soru da şöyle: "Canlıyı bilimsel olarak tanımak mümkün mü?" 
Üçüncü soru da, Sartre'dan bir metnin açıklanması; filozofun, "İnsanın 
başarısı nereden geliyor?" konusunda ilginç tespitleri var. 
- " E k o n o m i " bölümündeki öğrencilere, yine biri seçilmek üzere, 
şu üç soru sorulmuş: 
İlk soru şu: "Acı çekmeden arzu mümkün mü?" 
İkinci soru da şöyle: "Başkasını tanımak, kendimizi tanımaktan daha 
kolay mı?" 
Üçüncü soru da, Alexis de Tocqueville'in Amerika'da Demokrasi üstüne 
eserinden alınmış bir metnin açıklanması; filozofun, "halkın 
çoğunluğuna dayanan yönetim" konusunda önemli tespitleri var. 
- " B i l i m " bölümündeki öğrencilere, biri seçilmek üzere, şu üç 
soru sorulmuş: 
İlk soru şu: "Sanat, bizim gerçeklik üstüne bilincimizi değiştirir 
mi?" 
İkinci soru da şöyle: "Bir gerçeği ortaya koymakta, ispattan başka 
araçlar da var mı?" 
Üçüncü soru da A. Schopenhauer'in İrade ve Tasavvur Olarak Dünya adlı 
eserinden alınmış bir metnin açıklanması; filozofun, "ahlak ve devlet" 
konusunda önemli tespitleri var. 
Görülüyor ki, öğrenciler bu soruları yanıtlarken, hayli 
terlemişlerdir. Ama şu da aşikâr: 
F e l s e f e n i n, insanın önüne açtığı bir dünya vardır ki, yaşamın 
içinde yürürken, kendisi ve toplum üstüne karar verirken, kişi bu 
eğitimin yararlarını görecektir. 
Felsefenin gücü de, akla ve bilime dayanmasından geliyor; bu iki 
dayanak da, toplumda başta gelen temellerdir. Eğitim de, gençleri 
yetiştirirken bunlarla donatmalıdır. Dileriz ki, Fransız eğitimcileri 
karar verirken, bakaloryayı, başta da "felsefe bakaloryası"nı tutup 
atmasınlar. 
Biz, böyle bir yanlışı yaptık. 

         *   *   * 
Cumhuriyet Devrimi, eğitim reformunu yaparken, liseyi de yeni baştan 
kurdu; bir tarihten sonra da, "dünya klasikleri"ni gençlerin önüne 
koydu. 
Hepimiz oradan geliyoruz... 
Demokrat Parti'nin bir yaptığı da, bu liseyi yıkıp "tabela liseleri" 
ile donatmaktır ülkeyi. AKP'nin ona eklediği de, "tabela 
üniversiteleri" ığırıdır. 
İlahiyat fakülteleri çığırı da sürüyor. 
Lisenin karşısında imam ve hatip okulları; iktidar da arkasında. 
Ve veba gibi yayılan Kuran kursları... 
"Milli eğitim", şimdiden çökertilmiştir. 
Çağına ve Cumhuriyete yakışır bir eğitimi dikmek istiyorsanız, önce 
dinci ve İslamcı hareketlerin kaynaklarını kurutunuz; AKP'yi de 
kapatınız ve bütün dayanaklarını yok ediniz! 
Önce bunları!.. 


________________________________ 

ders BELGELiGi 
kapsama alanı dışında 645 üyenin bulunduğu grup odası.... 

http://groups.google.com.tr/group/kapsamaalani <<< bu adres üzerinden 
sanat-felsefe-eğitim-toplum konularında makalelere, bilgi ve 
belgelere ulaşabilirsiniz. 

Grup odasının iletilerinden rahatsız oluyorsanız, grup ayarlarından 
ya da iletişim adresimize göndereceğiniz mektupla son 
verebilirsiniz.... 
Fransa’da 2018 bakalorya (Lise bitirme sınavı) felsefe soruları açıklanmış. 1: İhtiras kusurlu olduğumuzun bir göstergesi midir? 2: Adil olanın ne olduğunu bilmek için adaletsizliğe uğramak gerekli midir? 3: Kültür bizleri daha insan yapar mı? 4: Özgürlükten vazgeçilebilir mi?

fransız bakalorya sınav soruları - 3

Fransa'da öğrencilere lise bitirme sınavlarında sorulan sorular özgürlüğü sorguluyor

Özgürlüğün önce limitlerini, kalanı itibarıyla onun ne kadarının AB ehliyeti için yetebileceğini tartışan Türkler'e karşılık, gençler lise bitirme sınavında yüksek tahsil ehliyeti için hemen her yıl özgürlüğü bir yanıyla sorguluyorlar. Birkaç yıl önceki felsefe sınavında soru tersinden sorulmuştu, 'Düşünme özgürlüğümüzün limitleri var mıdır' diye. Ondan önceki yılın sınav sorusu da mesela, "Özgürlük talebi ve adalet talebi birbirlerinden ayrılabilir mi?" şeklindeydi. Bu yılkine gelince, "Siyasetçi özgür müdür"... Ya da "Özgür olmak hiçbir güçlükle, hiçbir engelle karşılaşmamak demek mi?" Fransa'da lise bitirme sınavlarının yaklaştığı eczane vitrinlerinden fark edilir. Kafein yüklü, insanı istediği sürece uykusuz bırakan Gronsan hapı başta olmak üzere, hafızayı kuvvetlendirdiği iddia edilen ne kadar multivitamin varsa, eczane vitrinlerinin en önlerinde büyük panolarla hatırlatılır. Kolay değil, iki hafta süreyle devam eden yazılı ve sözlü sınavlarda hemen bütün derslerden 2-4 saat süreyle toplam 28-30 saat sınav olurlar. Doktor mühendis, avukat ya da mesela nakliyecilik okuluna gidecek çocuk dahi 4 saat süreyle felsefe sorularını yanıtlamaya çalışır.

FRANSIZ İSTİSNASI
Kısaca 'bac' adı verilen "Baccalaureat" sınavı 1808'den beri uygulandığı, kökenleri de Ortaçağ'a kadar uzandığı için verilen istatistiki değerler de birkaç asır öncesiyle kıyaslanabiliyor. Mesela üç yl önce katılım oranı söylendiğine göre Napolyon'dan bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Arada bir Fransızlar'ın iki asırdır aynı sistemle sınav edilmesi, dedesiyle torununun aynı cins soruları yanıtlaması eleştiriliyorsa da şimdiye kadar alternatifi çıkmadı ve bitirme sınavı da böylece bir "Fransız istisnası" olarak kaldı. Genel, teknolojik ve profesyonel olmak üzere üçe, geneli de tekrar kendi içinde edebiyat, bilim ve ekonomi bilimleri diye ayrılan sınav da profesyonel olana girdiğinizde örneğin nakliyecilik yüksek okuluna, teknolojik 'bac' seçerseniz mühendislik fakültesine girmeniz kolaylaşır. Genel bac'tan ise edebiyat, tıp, yahut iktisat fakültesine geçişiniz.... Ama koşulda alanınıza uygun görülen felsefe sınavından geçmek mecburiyetindesinizdir.

SANATIN ÖNEMİ
Son birkaç yıldır 17 yaşındaki çocuğun yanıtlaması gereken sorulara bakın: "Sanat bizim gerçekle ilişkimizi şekillendirir mi?", "Duygularımız görevimizi yapmamıza mani olabilir mi?'', "İlim neye yarar? Teknik gelişme, insanoğlunu gerçekten değiştirir, insan olarak ilerlemesine neden olur mu?" Ya da eski Türkçesiyle "muhayyile'', yenisiyle "imgelem" bütün engellerden ve baskılardan kurtulabilir mi? "İnsan kendisine yalan söyleyebilir mi?'', "Adaleti hakim kılmak sadece kanunları uygulamak mıdır?", "Sanat eserlerine ilgili olmak, hassasiyet kazanmak için eğitim gerekli midir'', "Teknikten ne bekliyoruz. Dil sadece iletisime mi yarar''? "Haklı ve haksız kavramları kendiliğinden oluşmuş ve benimsenmiş midir?'', "Siyasi eylem tarih biliminin rehberliğinde mi gitmelidir?", "Her şeyi devletten mi beklemeliyiz.'', "Her şeyi ispatlamak gerekli midir?'', "Her şey kanıtlanabilir mi?'' Ayrıca bu soruların yanında, çeşitli filozoflardan alınmış metinler ve onlara ilişkin bir soruyu da yanıtlamanız isteniyor. Felsefe sınavlarında teknolojiye ilişkin bir yüksek okul yahut fakülteye yazılmak isteyenlere sorulanlardan da birkaç örnek? "Düşünme özgürlüğümüzün limitleri var mıdır'', "Şiddeti dışlamanın nedeni nedir", ekonomi yahut sosyal bilimler eğitimi alacaklara, "Sadece iyi olduğunu düşündüğümüz şeyleri mi isteriz ", "Haklarını savunmak, menfaatlerini savunmakla aynı şey midir" soruları soruldu. Edebiyat fakültesine gitmek isteyenlerinki ise "Bugünü, mevcut olanı, geçmişten daha iyi mi biliriz", "Sanat olmadan güzellikten bahsedilebilir mi?"ydi. Buyrun yanıtlayın.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. 

fransız bakalorya soruları-2

Fransa'daki sınav sistemi ve sorular nedeniyle üniversitelerin doluluk oranının Türkiye'ye oranla çok daha düşük olduğunu kaydeden Tuna, öğrenci ve eğitimin kalitesini ise eğitimcilerin sorgulaması gerektiğini ifade etti. İşte Tuna'nın derlediği sorulardan bazıları:
Philo L (Edebiyat) konuları:
1. Konu: Zamandan kaçmak mümkün müdür?
2. Konu: Bir sanat eseri nasıl iyi biçimde açıklanır?
3. Konu: HEGEL'den alıntılanan metni (doğa kanunları ile beşerî -hukuktan doğan-kanunların arasındaki farka dair) açıklayınız.
Philo ES (Ekonomik ve toplumsal):
1. Konu: Ahlak, en iyi siyaset midir?
2. Konu: Emek, insanları ayrıştırır mı?
3. Konu: Leibniz'ten alıntılanan metni (özgürlük, daha doğrusu özgür irade üzerine) açıklayınız.
Philo S (Bilim):
1. Konu: Çok sayıda kültürün varlığı insan türünün birliği önünde engel oluşturur mu?
2. Konu: Ödevlerini tanımak, özgürlüğünden vazgeçmek anlamına gelir mi?
3. Konu: Freud'dan alıntılanan metni (bilimsel araştırmanın zaman içinde seyri üzerine) açıklayınız.
Philo T (Teknolojik):
1. Konu: Yalnızca değiştirilebilir olan şeyin mi değeri vardır?
2. Konu: Kanunlar bizi mutlu edebilir mi?
3. Konu: Montaigne'den alıntılanan metni (bilgi üzerine) açıklayınız.
Histoire - Géographie S:
Tarih: Aşağıdaki 2 konudan 1 seçilerek açıklanacak:
1. Konu: 1949'dan bu yana Çin ve dünya
2. Konu: Maastricht Anlaşması'ndan bu yana Avrupa Yönetimi
Coğrafya: Harita üzerinde küreselleşmede bölgelerin eşit olmayan bütünleşmesini gösterme.
Bugün sıra tarih ve coğrafya sınavında. Baccalauréat (Bac), dün sehven yazdığım üzere, tam olarak üniversiteye geçiş değil; fakat liseyi bitiriş sınavı. Yine de mantıken üniversiteye giriş için bu diplomayı almak gerekiyor. :) İşte tarih ve coğrafya konuları:
Histoire - Géographie S:

Tarih: Aşağıdaki 2 konudan 1 seçilerek açıklanacak:

1. Konu: 1949'dan bu yana Çin ve dünya

2. Konu: Maastricht Anlaşması'ndan bu yana Avrupa Yönetimi

Coğrafya: Harita üzerinde küreselleşmede bölgelerin eşit olmayan bütünleşmesini gösterme. pic.twitter.com/blNq5gZQ3z
Resmi Twitter'da görüntüle
48 kişi bunun hakkında konuşuyor
ES - L: Tarih: 
1. Konu: II. Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana çatışma merkezi olarak Yakın ve Ortadoğu 
2. Konu: Dreyfus Olayı'ndan bu yana Fransa'daki büyük siyasal krizlerde kamuoyu ve medya 
Not: "Açıklama", belirli bir metot eşliğinde analitik "kompozisyon" yazmak oluyor
Tuna soruların ardından yaptığı açıklamada, "Okula girmek kolay fakat çıkmak zor" diye bir söz var Fransa'da. Herkes bir yere kabul alabiliyor ama lisans eğitimi cidden zorlu, herkes bitiremiyor. Taşra üniversitelerinde çoğu bölüm boş" dedi.
Fransa eğitim sistemi
Fransa'da üniversiteye giriş sınavından ziyade liseden mezun olma/diploma alma sınavı (Bakalorya) yapılıyor. Öğrenci bu sınavlardan aldığı nota göre sıradan bir okula ya da, ülkede "Grandes Ecoles" denilen (Büyük Okullar) prestijli birtakım okullara (Sciences Po, ENA gibi) girebiliyor.

Bu okullara BAC (bakalorya) sahibi olan Fransızlar gibi AB içinden ya da Türkiye gibi diğer ülkelerden öğrenciler de gerekli şartları karşıladıklarında (Not ortalaması, Fransızca dil bilgisi gibi) kaydolabiliyor.

fransız bakalorya soruları

Cumhuriyet 16.06.2006
Fransa'da Felsefe Bakaloryasından... SERVER TANİLLİ12 Haziran'da, Fransa'da, liseler felsefe bakaloryasından geçtiler.Şu günler, onun yankıları sürüyor...Okurlar hatırlayacaklar: Fransa'da, liseyi bitirenler, bir üst okula ya da üniversitelere gidebilmek için, ''bakalorya'' denen bir sınavdan geçerler. Edebiyat, tarih-coğrafya gibi bir iki konunun yanı sıra, felsefe de programdadır. Bir de gelenektir: Bakalorya sınavları felsefe ile başlar. Neden o? Çünkü, bir kafanın olgunluğu, felsefe kültürü ve konulara felsefi olarak yaklaşması, yaklaşabilmesi ile belli olur. Felsefe de, hayata akıl penceresinden bakmak değil mi?Fransızlar, yaşamın eşiğinde, gençlerde bu olgunluğu arıyor.Türkiye'de, bakalorya uygulamasına ilk kez Galatasaray Sultanisi'nde başlandı (1869); Meşrutiyet'ten sonra, Cumhuriyet'in eğitim sisteminde de yerini aldı ve ''olgunluk sınavı'' adıyla sürdü. 1953-1954 ders yılından sonra kaldırıldı.Yıllara dikkat ediyor musunuz?Demokrat Parti, eğitimi çökertirken en başta liseyi yıkmıştır. Onun çoğu tabela liselerine, sonraki yıllarda çoğu tabela üniversiteleri furyası eklenmiştir.Bugün de bu dramı seyrediyoruz...*12 Haziran'da, 600 bin öğrencinin girdiği felsefe bakaloryasında ilginç sorular sorulmuş.''Edebiyat'' grubundaki öğrencilere yöneltilen sorular, aralarından birini seçmek hakkını da vererek, şöyle:- ''Görevlerimizi, yalnız ötekilere karşı mı yükleniyoruz?''- ''Zamanla yarışmasının bir anlamı var mı?''- Öğrencilere, isterlerse yorumlamaları için, İngiliz filozofu John Locke 'un (1632-1704), ''mülkiyet'' üstüne bir metni verilmiş.''Ekonomi ve sosyal'' grubundaki öğrencilerden, şu sorulardan birini yanıtlamaları istenmiş:- ''Mutluluğu gerçeğe yeğlemek gerekir mi?''- ''Bir kültür, evrensel değerleri taşıyabilir mi?''- Öğrencilere, isterlerse yorumlamaları için, Fransız filozofu Alain 'in (1868-1951) ''sosyal örgütleniş'' üstüne bir metni verilmiş.Son olarak, ''Bilim ve bilimsel'' grubundaki öğrencilerin, şu sorulardan birine yanıt vermeleri istenmiş:- ''Bir kültürün değerini nesnel olarak ortaya koyup yargılamak mümkün müdür?''- ''Deneyim, ne olursa olsun, ortaya bir şey koyabilir mi?''- Öğrencilere, istediklerinde yorumlamaları için, İngiliz filozofu John Stuart Mill 'in (1806-1873), ''toplumun temeli olarak güven'' in üstünde durduğu bir metni sunulmuş.İşte, bu yılki bakaloryasında felsefe soruları Fransa'da!Acaba örneğin İtalya'da, İspanya'da felsefe adına neler ve nasıl soruldu öğrencilerden? O ülkeleri de yakından izleyen Nilgün Cerrahoğlu 'nun mutlaka söyleyecekleri vardır...*Özellikle 12 Eylülcülerinin, ülkemizde eğitim konusunda yol açtıkları fecaati şimdi anlatmanın sırası değil.Felsefe de bundan payını aldı.Daha sonra, felsefe dersleri, budanmış ve içeriği boşaltılmış bir halde, öğretime yeniden sokuldu. Şimdilerde, ilahiyat çıkışlıların da liselerde felsefe öğretimine katıldığını haber alıyoruz. Böyle bir ortamda, felsefe adına kimlerin, neyi ve nasıl öğrettiklerini, daha doğrusu ''bellettiklerini'' , tahmin etmez misiniz?Gazetelerde anketler okuyoruz: Gençler, sağa kaymış ve çoğunlukla ''hayatından memnun'' imişler.Vay ki vay! Nasıl bir geleceğe gidiyoruz?Bir de şu: Artık, eğitimi devletten alıp özel dershaneler yüklenmiş; ve oralarda da kültür ''bütünlük'' ten sıyrılıp ''test'' lere indirgenmiş. Felsefe adına da, gençler bunu ezberliyorlar...Ama hayır, olan-bitene boyun eğmeyelim!Eğitimi işgalden kurtaralım; başta da, felsefeyi özgür kılıp, bırakalım akılla kucaklaşsın!