Fransa'da Bakalorya Günleri... - Server Tanilli
SERVER TANİLLİ
Haziran 20, 2008 - CUMHURİYET
____________________________
Geçen pazartesi, Fransa'da bakalorya sınavları başladı.
O sınavlar, âdettir, f e l s e f e ile başlar.
O gün de 600.000'i aşan bir öğrenci yığını, büyük bir heyecanla
salonları doldurdu.
O günü, başka bakalorya günleri izleyecek...
Az değil, 200 yıllık bir gelenek: İlk adımı, Napolyon atmış ve birçok
reform girişimlerinden bugünlere varmış. Başladığında da, 31 erkek
öğrenci bu sınavın tadını tatmış; kızların bu yarışmaya katılması
ileri yıllarda gerçekleşmiş: 1861 yılındadır ki, 37 yaşındaki bir
kadın, Julie-Victoire Daubé, "ikinci cins"te bu diplomayı elde etmenin
onurunu tanımış.
Bu demokratik adım genişleyerek bugünlere varılmıştır.
Ne var ki, gelinen noktada, bakalorya üstüne büyük tartışmalar
yoğunlaşmış Fransa'da: Daha bu yıldan başlayacak bir reform
bekleniyor. Tartışmalar nasıl noktalanacak, ileride görülecek.
Bu yıl, felsefede hangi sorular soruldu?
* * *
Öğrenciler, üç büyük bölümde toplanmış ve sorular, ona göre farklı.
- " E d e b i y a t " bölümündeki öğrencilere, biri seçilmek üzere şu
üç soru sorulmuş:
İlk soru şu: "İdrak eğitilebilir mi?"
İkinci soru da şöyle: "Canlıyı bilimsel olarak tanımak mümkün mü?"
Üçüncü soru da, Sartre'dan bir metnin açıklanması; filozofun, "İnsanın
başarısı nereden geliyor?" konusunda ilginç tespitleri var.
- " E k o n o m i " bölümündeki öğrencilere, yine biri seçilmek üzere,
şu üç soru sorulmuş:
İlk soru şu: "Acı çekmeden arzu mümkün mü?"
İkinci soru da şöyle: "Başkasını tanımak, kendimizi tanımaktan daha
kolay mı?"
Üçüncü soru da, Alexis de Tocqueville'in Amerika'da Demokrasi üstüne
eserinden alınmış bir metnin açıklanması; filozofun, "halkın
çoğunluğuna dayanan yönetim" konusunda önemli tespitleri var.
- " B i l i m " bölümündeki öğrencilere, biri seçilmek üzere, şu üç
soru sorulmuş:
İlk soru şu: "Sanat, bizim gerçeklik üstüne bilincimizi değiştirir
mi?"
İkinci soru da şöyle: "Bir gerçeği ortaya koymakta, ispattan başka
araçlar da var mı?"
Üçüncü soru da A. Schopenhauer'in İrade ve Tasavvur Olarak Dünya adlı
eserinden alınmış bir metnin açıklanması; filozofun, "ahlak ve devlet"
konusunda önemli tespitleri var.
Görülüyor ki, öğrenciler bu soruları yanıtlarken, hayli
terlemişlerdir. Ama şu da aşikâr:
F e l s e f e n i n, insanın önüne açtığı bir dünya vardır ki, yaşamın
içinde yürürken, kendisi ve toplum üstüne karar verirken, kişi bu
eğitimin yararlarını görecektir.
Felsefenin gücü de, akla ve bilime dayanmasından geliyor; bu iki
dayanak da, toplumda başta gelen temellerdir. Eğitim de, gençleri
yetiştirirken bunlarla donatmalıdır. Dileriz ki, Fransız eğitimcileri
karar verirken, bakaloryayı, başta da "felsefe bakaloryası"nı tutup
atmasınlar.
Biz, böyle bir yanlışı yaptık.
* * *
Cumhuriyet Devrimi, eğitim reformunu yaparken, liseyi de yeni baştan
kurdu; bir tarihten sonra da, "dünya klasikleri"ni gençlerin önüne
koydu.
Hepimiz oradan geliyoruz...
Demokrat Parti'nin bir yaptığı da, bu liseyi yıkıp "tabela liseleri"
ile donatmaktır ülkeyi. AKP'nin ona eklediği de, "tabela
üniversiteleri" ığırıdır.
İlahiyat fakülteleri çığırı da sürüyor.
Lisenin karşısında imam ve hatip okulları; iktidar da arkasında.
Ve veba gibi yayılan Kuran kursları...
"Milli eğitim", şimdiden çökertilmiştir.
Çağına ve Cumhuriyete yakışır bir eğitimi dikmek istiyorsanız, önce
dinci ve İslamcı hareketlerin kaynaklarını kurutunuz; AKP'yi de
kapatınız ve bütün dayanaklarını yok ediniz!
Önce bunları!..
______________________________ __
ders BELGELiGi
kapsama alanı dışında 645 üyenin bulunduğu grup odası....
http://groups.google.com.tr/ group/kapsamaalani <<< bu adres üzerinden
sanat-felsefe-eğitim-toplum konularında makalelere, bilgi ve
belgelere ulaşabilirsiniz.
Grup odasının iletilerinden rahatsız oluyorsanız, grup ayarlarından
ya da iletişim adresimize göndereceğiniz mektupla son
verebilirsiniz....
Fransa’da 2018 bakalorya (Lise bitirme sınavı) felsefe soruları açıklanmış. 1: İhtiras kusurlu olduğumuzun bir göstergesi midir? 2: Adil olanın ne olduğunu bilmek için adaletsizliğe uğramak gerekli midir? 3: Kültür bizleri daha insan yapar mı? 4: Özgürlükten vazgeçilebilir mi?
SERVER TANİLLİ
Haziran 20, 2008 - CUMHURİYET
____________________________
Geçen pazartesi, Fransa'da bakalorya sınavları başladı.
O sınavlar, âdettir, f e l s e f e ile başlar.
O gün de 600.000'i aşan bir öğrenci yığını, büyük bir heyecanla
salonları doldurdu.
O günü, başka bakalorya günleri izleyecek...
Az değil, 200 yıllık bir gelenek: İlk adımı, Napolyon atmış ve birçok
reform girişimlerinden bugünlere varmış. Başladığında da, 31 erkek
öğrenci bu sınavın tadını tatmış; kızların bu yarışmaya katılması
ileri yıllarda gerçekleşmiş: 1861 yılındadır ki, 37 yaşındaki bir
kadın, Julie-Victoire Daubé, "ikinci cins"te bu diplomayı elde etmenin
onurunu tanımış.
Bu demokratik adım genişleyerek bugünlere varılmıştır.
Ne var ki, gelinen noktada, bakalorya üstüne büyük tartışmalar
yoğunlaşmış Fransa'da: Daha bu yıldan başlayacak bir reform
bekleniyor. Tartışmalar nasıl noktalanacak, ileride görülecek.
Bu yıl, felsefede hangi sorular soruldu?
* * *
Öğrenciler, üç büyük bölümde toplanmış ve sorular, ona göre farklı.
- " E d e b i y a t " bölümündeki öğrencilere, biri seçilmek üzere şu
üç soru sorulmuş:
İlk soru şu: "İdrak eğitilebilir mi?"
İkinci soru da şöyle: "Canlıyı bilimsel olarak tanımak mümkün mü?"
Üçüncü soru da, Sartre'dan bir metnin açıklanması; filozofun, "İnsanın
başarısı nereden geliyor?" konusunda ilginç tespitleri var.
- " E k o n o m i " bölümündeki öğrencilere, yine biri seçilmek üzere,
şu üç soru sorulmuş:
İlk soru şu: "Acı çekmeden arzu mümkün mü?"
İkinci soru da şöyle: "Başkasını tanımak, kendimizi tanımaktan daha
kolay mı?"
Üçüncü soru da, Alexis de Tocqueville'in Amerika'da Demokrasi üstüne
eserinden alınmış bir metnin açıklanması; filozofun, "halkın
çoğunluğuna dayanan yönetim" konusunda önemli tespitleri var.
- " B i l i m " bölümündeki öğrencilere, biri seçilmek üzere, şu üç
soru sorulmuş:
İlk soru şu: "Sanat, bizim gerçeklik üstüne bilincimizi değiştirir
mi?"
İkinci soru da şöyle: "Bir gerçeği ortaya koymakta, ispattan başka
araçlar da var mı?"
Üçüncü soru da A. Schopenhauer'in İrade ve Tasavvur Olarak Dünya adlı
eserinden alınmış bir metnin açıklanması; filozofun, "ahlak ve devlet"
konusunda önemli tespitleri var.
Görülüyor ki, öğrenciler bu soruları yanıtlarken, hayli
terlemişlerdir. Ama şu da aşikâr:
F e l s e f e n i n, insanın önüne açtığı bir dünya vardır ki, yaşamın
içinde yürürken, kendisi ve toplum üstüne karar verirken, kişi bu
eğitimin yararlarını görecektir.
Felsefenin gücü de, akla ve bilime dayanmasından geliyor; bu iki
dayanak da, toplumda başta gelen temellerdir. Eğitim de, gençleri
yetiştirirken bunlarla donatmalıdır. Dileriz ki, Fransız eğitimcileri
karar verirken, bakaloryayı, başta da "felsefe bakaloryası"nı tutup
atmasınlar.
Biz, böyle bir yanlışı yaptık.
* * *
Cumhuriyet Devrimi, eğitim reformunu yaparken, liseyi de yeni baştan
kurdu; bir tarihten sonra da, "dünya klasikleri"ni gençlerin önüne
koydu.
Hepimiz oradan geliyoruz...
Demokrat Parti'nin bir yaptığı da, bu liseyi yıkıp "tabela liseleri"
ile donatmaktır ülkeyi. AKP'nin ona eklediği de, "tabela
üniversiteleri" ığırıdır.
İlahiyat fakülteleri çığırı da sürüyor.
Lisenin karşısında imam ve hatip okulları; iktidar da arkasında.
Ve veba gibi yayılan Kuran kursları...
"Milli eğitim", şimdiden çökertilmiştir.
Çağına ve Cumhuriyete yakışır bir eğitimi dikmek istiyorsanız, önce
dinci ve İslamcı hareketlerin kaynaklarını kurutunuz; AKP'yi de
kapatınız ve bütün dayanaklarını yok ediniz!
Önce bunları!..
______________________________
ders BELGELiGi
kapsama alanı dışında 645 üyenin bulunduğu grup odası....
http://groups.google.com.tr/
sanat-felsefe-eğitim-toplum konularında makalelere, bilgi ve
belgelere ulaşabilirsiniz.
Grup odasının iletilerinden rahatsız oluyorsanız, grup ayarlarından
ya da iletişim adresimize göndereceğiniz mektupla son
verebilirsiniz....
Fransa’da 2018 bakalorya (Lise bitirme sınavı) felsefe soruları açıklanmış. 1: İhtiras kusurlu olduğumuzun bir göstergesi midir? 2: Adil olanın ne olduğunu bilmek için adaletsizliğe uğramak gerekli midir? 3: Kültür bizleri daha insan yapar mı? 4: Özgürlükten vazgeçilebilir mi?