8 Mayıs 2011 Pazar

ayrı yazılan sözcükler

Birleşik Kelimeler

Dilimizde yeni bir kavramı karşılamak için yararlandığımız yollardan biri, birleşik kelime yapmaktır. Birden fazla kelimenin bir varlığı, kavramı, olayı karşılamak üzere bir araya gelerek oluşturdukları, yapı ve anlam bakımından yeni olan kelimelere birleşik kelime denir. Birleşik kelime için bileşik kelime denmesi yanlıştır.

Dilimizde belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çekimli fiillerden oluşan ifadeler, yeni bir kavramı karşıladıkları zaman birleşik kelime olurlar.

Yer çekimi, hanımeli, ses bilgisi, beyaz peynir,

açıkgöz, toplu iğne, eli açık, ayak yalın, günü birlik, sırtı pek,

söz etmek, zikretmek, hasta olmak, gelebilmek, yazadurmak, alıvermek,

çoluk çocuk, çıtçıt, ev bark, baş üstüne, günaydın, sağ ol, ateşkes, külbastı...

Görüldüğü gibi birleşik kelimelerin bir kısmı ayrı bir kısmı bitişik[1] yazılmaktadır.

Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler

1. Ses düşmesi veya türemesi olmayan birleşik fiiller

Birleşme sırasında kelimelerde birleşmeden doğan veya birleşmeyi hazırlayan, ses düşmesi ya da türemesi olaylarından biri olmamışsa bu birleşik kelimeler ayrı yazılır.

alay etmek, alt etmek, arz etmek, arz olunmak, boş olmak, dans etmek, deli olmak, el etmek, gelin olmak, gider olmak, göz etmek, hayret etmek, ilân etmek, ilân edilmek, işaret etmek, kabul etmek, kabul eylemek, kul olmak, namaz kılmak, not etmek, okumuş olmak, oyun etmek, sağır olmak, sağ olmak, soracak olmak, söz etmek, var olmak, yardım etmek, yok etmek, azat etmek, terk etmek...

2. Anlam kayması olmayan birleşik kelimeler

Birleşme sırasında kelimelerden hiçbiri anlamını kaybetmiyorsa bu birleşik kelimeler ayrı yazılır.

Bu kelimeler şunlardır:

Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulan birleşik kelimeler:

ada balığı, dil balığı, kedi balığı, kılıç balığı, bıyıklı balık, mürekkep balığı, ardıç kuşu, çalı kuşu, deve kuşu, muhabbet kuşu, tarla kuşu, ağustos böceği, ateş böceği, gelin böceği, hamma böceği, ipek böceği, uçuç böceği, uğur böceği, sümüklü böcek, at sineği, et sineği, deniz yılanı, mercan yılanı, su yılanı, Ankara keçisi, dağ keçisi, fındık faresi, tarla faresi, tarla sıçanı, dağ tavuğu, ada tavşanı, Arap tavşanı, bal arısı, eşek arısı, pekin ördeği, yaban ördeği, Van kedisi, yaban domuzu, su aygırı

Bitki türlerinden birinin adıyla kurulan birleşik kelimeler:

ayrık otu, çörek otu, eğrelti otu, mum çiçeği, peygamber çiçeği, yayla çiçeği, mantar ağacı, öd ağacı, meyan kökü, Amerikan elması, yer elması, deve dikeni, kuş üzümü, at kestanesi, can eriği, kuzu mantarı, su kamışı, şeker kamışı, yaban gülü, Antep fıstığı, çam fıstığı, çalı fasulyesi, şeker pancarı, kuru fasulye, kuru incir, kuru soğan, kuru üzüm, salkım söğüt...[2]

Nesne adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler:

alçı taşı, bakır taşı, çakmak taşı, kireç taşı, musalla taşı, damla taş, dikili taş, Arap sabunu, banyo sabunu, el sabunu, tıraş sabunu, yel değirmeni, çalışma odası, oturma odası, cep saati, duvar saati, masa örtüsü, kurtarma aracı, tüp geçit, alt geçit, üst geçit, dolma kalem, dönme dolap, toplu iğne, lokman ruhu, nane ruhu, tuz ruhu

Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler:

çevre yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu, keçi yolu, köprü yol (viyadük)

Durum, olgu ve olay bildiren kelimelerle yapılan birleşik kelimeler:

açık oturum, açık öğretim, ana dili, ay tutulması, baş ağrısı, baş belâsı, baş dönmesi, dil birliği, güneş tutulması, iş birliği, iş bölümü, madde başı, masa başı, yer çekimi

Bilim ve bilgi sözleriyle kurulan birleşik kelimeler

anlam bilimi, dil bilimi, gök bilimi, iş bilimi, ruh bilimi, toplum bilimi, halk bilimi, yer bilimi, dil bilgisi, ses bilgisi, şekil bilgisi

yuvar ve küre” kelimeleriyle yapılan birleşik kelimeler:

göz yuvarı, yer yuvarı, hava küre, su küre, yarım küre[3]

Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler:

kol böreği, su böreği, balık yağı, maden suyu, dil peyniri, tas kebabı, yayla çorbası, un helvası, peynir tatlısı, badem şekeri, çaylı kek, çiğ köfte, kesme şeker, kuru yemiş...

Organ veya organ yerine geçen kelimelerle kurulan birleşik kelimeler:

aç göz, aç gözlü, aç gözlülük, sulu göz, aşık kemiği, bel kemiği, serçe parmak, azı dişi, süt dişi, safra kesesi, takma diş, karga burun, ağır ayak, kuru kafa...

Bitki, hayvan ve nesne adlarından faydalanarak insanlara ait özelliklerin anlatıldığı birleşik kelimeler:

çetin ceviz, eski kurt, sarı çıyan, ağır top, deli balta, eksik etek, eski toprak, dipsiz testi, kapı mandalı, sabır taşı...

Zamanla ilgili birleşik kelimeler:

bağ bozumu, gece yarısı, gün ortası, hafta başı, hafta sonu, ay sonu, yıl sonu[4]...

3. Fiilimsi ile kurulan ve sıfat tamlaması şeklinde olan birleşik kelimeler

bakar kör, çalar saat, çıkar yol, döner kebap, döner sermaye, geçer akçe, güler yüz, koşar adım, yazar kasa, yeter sayı, çıkmaz sokak, geçmez akçe, görünmez kaza, tükenmez kalem, uçan daire...

4. İsim ve sıfat tamlaması şeklindeki renk adları

bakır rengi, duman rengi, gül rengi, ten rengi, ateş kırmızısı, çivit mavisi, süt kırı...

açık mavi, açık yeşil, kirli sarı...

5. Sıfatı sonda olan birleşik kelimeler

ayak yalın, baş açık, başı açık, cebi delik, eli sıkı, gözü açık, kulağı delik...

6. Grup vurgusu ilk kelimede olan ikilemeler

adım adım, ağır ağır, allak bullak, baka baka, cik cik, kös kös, bata çıka, çoluk çocuk, konu komşu, sere serpe, soy sop

at mat, çocuk mocuk, kapı mapı...

dişe diş, iç içe, el ele, yan yana, günden güne, bire bir, başa baş, ardı ardına, art arda, ucu ucuna...

7. Yer ve yön bildiren kelimelerle kurulmuş özel ad olan birleşik kelimeler

Batı Anadolu, Doğu Anadolu, Orta Anadolu, Kuzey Amerika, Orta Asya, Orta Doğu, Yakın Doğu, Uzak Doğu, Güneybatı Anadolu, İç Anadolu, İç Asya, İç Erenköy,

8. Sıfat tamlaması şeklindeki özel yer adları

Küçük Çekmece, Aşağı Ayrancı, Küçük Menderes

9. Sıfat ve belirtisiz isim tamlaması şeklindeki özel yer adları

Anadolu Kavağı, Karadeniz Ereğlisi, Yunus Emre Mahallesi, Alp dağları, Altay dağları, Nemrut dağı, Aral gölü, Balkaş gölü, Tuna nehri, Burdur Gölü, Çanakkale Boğazı, İskenderun Körfezi, Ağrı Dağı...

10. Şahıs adlarıyla kurulmuş özel yer adları

Gazi Osmanpaşa Mahallesi, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Mustafa Kemalpaşa (ilçesi)...

11. Sonradan verilmiş bir unvanla kullanılan şehir adları

Gazi Antep, Gazi Magosa, Kahraman Maraş, Şanlı Urfa

12. Ev, ocak ve yurt kelimeleriyle kurulan birleşik kelimeler

aş evi, bakım evi, doğum evi, düğün evi, gözlem evi, huzur evi, konuk evi, ordu evi, radyo evi, yayın evi, aile ocağı, aş ocağı, sağlık ocağı, öğrenci yurdu, yetiştirme yurdu...

13. “ara, dış, öte, sıra” kelimeleriyle kurulan birleşik kelimeler ve terimler

devletler arası, uluslar arası, milletler arası, ahlâk dışı, çağ dışı, din dışı, olağan dışı, yasa dışı, fizik ötesi, kızıl ötesi, mor ötesi, aklı sıra, peşi sıra, yanı sıra...

14. “alt, ana, iç, orta, küçük, sağ, peşin, bir, iki, tek, çok vb.” kelimelerle kurulmuş birleşik kelimeler

alt tabaka, alt yapı, alt yazı, üst kat, ana arı, ana bilim dalı, ana cadde, ana dil, ana dili, ana düşünce, ana fikir, ana kent, ana vatan, ana yurt, ana yön, ön lisans, ön seçim, ön söz, ön şart, ön yargı, art niyet, yan etki, iç barış, iç deniz, dış borç, orta oyunu, orta öğrenim, büyük anne, büyük baba, büyük elçi, büyük şehir, küçük hanım, sağ açık, sol bek, peşin fikir, peşin hüküm, bir hücreli, iki anlamlı, tek anlamlı, tek eşli, çok anlamlı, çok eşli, çok hücreli, çift kanatlılar...

15. Birden fazla kelimeden oluşan sayılar

on bir, yüz yirmi iki, bin dört yüz...

Senet, çek vb. ticarî belgelerde sayılar harfle yazıldığında bitişik yazılır.

İkimilyonsekisyüzdoksanikibin

16. “gün” kelimesiyle kurulu birleşik kelimeler

şu gün, o gün, ertesi gün, geçen gün, her gün, öbür gün

İçinde bulunduğumuz gün ve dönem hariç:

Bugün hava çok güzel.

Bugün Atatürk dönemine göre dile karşı çok duyarsızız.

17. Kanunda bitişik olmayan kurum ve kuruluş adları

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Dil Kurumu, Yüksek Seçim Kurulu...

18. Atasözleri ve deyimler

Atasözleri ve deyimler de ayrı yazılırlar.

Çünkü atasözleri cümle hâlindedir; deyimler ise herhangi bir ses olayı ya da anlam kaybı yoluyla değil, anlam kaynaşması yoluyla oluşmuşlardır.

Deyim, en az iki kelimenin kalıplaşarak yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan mecazlı sözlerdir. Kelimelerden en az biri veya tümü anlam kaybına uğrar.

Akıl yaşta değil baştadır.

At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.

Aç koyma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur, çok dövme arsız olur.

Böyle gelmiş, böyle gider

Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider.

Damlaya damlaya göl olur.

Dost kazan dost; düşman anadan da doğar.

Eden bulur.

Geniş gününde dar gezen, dar gününde geniş gezer.

Göz görmeyince gönül katlanır.

Herkes kaşık yapar ama sapını yapamaz.

Her şey incelikten insan kabalıktan kırılır.

Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.

Üzerine laf düşmedikçe konuşma.

Vakitsiz açılan gül çabuk solar.

Kendi düşüncelerinde ayak diriyordu.

Her gördüğüne dudak büküyordu.

Bu şekilde anlatırsanız aklı yatar.

Matematiği aklım almıyor.

Çocuk ağzı açık beni dinliyordu.

Çocuk eli uzun biri, cüzdanımı almış.

Burası çok ayak altı, şurada duralım.


çantada keklik,

kulağı delik,

dik kafalı,

dil dök-

yola düş-

dili çözül-

köprüleri at-,

kafayı ye-,

aklı alma-,

bel bağla-,

çenesi düş-,

göze gir-,

dara düş-,

kafa yor-




[1] Burada “birleşik” ile “bitişik” kavramlarının farklı oldukları belirtilir.

[2]çöreotu, semizotu, dereotu” bitişik yazılır.

[3]yerküre” bitişik yazılır.

[4] “yılbaşı” bitişik yazılır.