17 Aralık 2017 Pazar

sıfarlar ( önadlar)










Sıfatlar


Annem belediye doktoruydu. Penceresinden kavak ağaçları görünen bir sağlık ocağında çalışır, çoğu günler beni de yanında götürürdü. Orada tek çocuk olmanın krallığını yaşar, oyalanır; haşarılıklarımın, afacanlıklarımın hoş görüleceğini bilmenin kolaylıklarından fazlaca yararlanır, buna karşılık beni mıncıklamalarına, yanaklarımı pembeleştiren makaslar almalarına ses çıkarmazdım. Pencereden uzanır, uçuşan pamukçukları yakalamaya çalışırdım. Kavakları silkeleyen rüzgâr oyun arkadaşım olurdu. Koca bahçe, önümde mülkümmüş gibi uzanır, bense onu tasasız gözlerle izlerdim. Annemin masasında, güzel çerçeveler içinde benim ve babamın resmi dururdu. Gurur duyardım. Kocaman bir masası ve koltuğu vardı annemin. Annemi makamında daha çok severdim sanki, ya da sevgim başka bir boyut kazanırdı. (Murathan Mungan; Pamukçuklar)

Yukarıdaki parçada en az iki kelimeden oluşan ve koyu harflerle yazılmış olan kelime gruplarının ilk kelimelerinin yazılmadığını, son kelimelerin kaldığını düşünelim:

Annem belediye doktoruydu. Sağlık ocağında çalışır, çoğu günler beni de yanında götürürdü. Orada çocuk olmanın krallığını yaşar, oyalanır; haşarılıklarımın, afacanlıklarımın hoş görüleceğini bilmenin kolaylıklarından fazlaca yararlanır, buna karşılık beni mıncıklamalarına, makaslar almalarına ses çıkarmazdım. Pencereden uzanır, pamukçukları yakalamaya çalışırdım. Rüzgâr oyun arkadaşım olurdu. Bahçe, önümde mülkümmüş gibi uzanır, bense onu gözlerle izlerdim. Annemin masasında, çerçeveler içinde benim ve babamın resmi dururdu. Gurur duyardım. Masası ve koltuğu vardı annemin. Annemi makamında daha çok severdim sanki, ya da sevgim boyut kazanırdı.

Öncesindeki kelimeler çıkarıldığında kalanların anlamları eksilmiş oldu. Kelime anlamı olarak değil de cümleye kattığı anlam bakımından eksilme oldu.

Sağlık ocağı                           nasıl bir sağlık ocağı?
Çocuk                                    kaç çocuk? nasıl bir çocuk?
Makaslar                                nasıl makaslar?
Pamukçukları                        hangi pamukçuklar?
Rüzgâr                                               nasıl bir rüzgâr?
Bahçe                                     nasıl bir bahçe?
gözlerle                                  nasıl gözler?
çerçeveler                              nasıl çerçeveler?
Masası ve koltuğu                  nasıl masa ve koltuk?
Boyut                                      kaç boyut, hangi boyut, ne boyutu?

Bu kelimelerin (asıl unsur olan kelimeler, isimler) tam olarak anlaşılması ve tanınması için onlardan önce bazı kelimeler getirerek anlamlarını nitelik ve nicelik yönünden tamamlarız.

Penceresinden kavak ağaçları görünen / bir / sağlık ocağı
Tek / çocuk
yanaklarımı pembeleştiren / makaslar
uçuşan / pamukçuklar
Kavakları silkeleyen / rüzgâr
Koca / bahçe
Tasasız / gözler
Güzel / çerçeveler
Kocaman / bir / masası ve koltuğu
Başka / bir / boyut

İşte, isimlerden önce gelerek onların anlamlarını sayı, renk, durum, hareket, biçim, yer, işaret ve soru yönlerinden tamamlayan; onları niteleyen ve belirten kelimelere sıfat denir. bu iki kelimenin (sıfat ve isim) oluşturdukları kelime grubuna da sıfat tamlaması denir ki bütün sıfat çeşitleriyle sıfat tamlaması oluşturulabilir.

Kolay iş, bu sorular, küçük çocuk, hangi ev, iki elma, üçüncü sınıf...


A. Sıfatların Özellikleri


1. Sıfatlar isimlerden önce gelerek onları sayı, renk, durum, hareket, biçim, yer, işaret ve soru yönlerinden tamamlar; onları niteler veya belirtir:

O zaman gördü ki, küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor... Sessizce, titreye titreye ağlıyor. Yanaklarından gözyaşları birbiri arkasına, temiz vagon pencerelerindeki yağmur damlaları nasıl acele acele, sarsıla çarpışa dökülürse öyle, bağrının sarsıntılarıyla yerlerinden oynayarak, vuruşarak içlerinde güneşli mavi gök, pırıl pırıl akıyor.”

o zaman, küçük çocuk, minimini yavru, temiz vagon pencereleri, güneşli mavi gök

2. Tek başlarına kullanıldıkları zaman isim değerindedirler. Çünkü ancak bir isimden önce geldikleri zaman sıfat oldukları anlaşılabilir:

yeşil elbise      (sıfat)              yeşili severim (isim)
İhtiyar kadın (sıfat)                İhtiyarlara iyi davranmalıyız (isim)
Büyük park (sıfat)                  parkların en büyüğü (isim)

3. Tek başlarına kullanıldıklarında isim değerinde oldukları için alabildikleri isim çekim eklerini, yani hâl eklerini, iyelik eklerini ve çoğul ekini, bir isimden önce gelerek onu niteledikleri ya da belirttikleri zaman, yani sıfat olarak kullanıldıkları zaman alamazlar:

Bir basamak yukarı çık.         sıfat
Birler basamağı                     isim
Yürüyen merdiven                  sıfat
Yürüyenler ve koşanlar          isim

4. Bir sıfatla onun nitelediği ya da belirttiği bir isim arasına noktalama işareti (özellikle virgül) konmaz. Virgül konursa ilk kelime tek başına kalmış olur, dolayısıyla isimleşir.

Genç adama gülümseyerek baktı. (genç: sıfat)
Genç, adama gülümseyerek baktı. (genç: isim, özne)

5. Birkaç sıfat, arka arkaya sıralanarak bir ismi niteleyebilir veya belirtebilir:

Karanlık, büyük, korkutucu ve nemli bir evdi.

6. Sıfatın varlığından bahsedildiği her yerde mutlaka sıfat tamlaması vardır; o sıfatla (soru sıfatı da olsa) bir tamlama oluşturulmuştur.

B. Sıfat Çeşitleri


Sıfatlar görev ve anlam yönünden, yani kendilerinden sonra gelen isme kattıkları anlam yönünden önce ikiye, sonra daha alt başlıklara ayrılırlar:

1.      Niteleme Sıfatları
2.      Belirtme sıfatları
a.İşaret sıfatları
b. Sayı sıfatları
Asıl sayı sıfatları
Sıra sayı sıfatları
Kesir sayı sıfatları
Üleştirme sıfatları
c. Belgisiz sıfatlar
d. Soru sıfatları


1. Niteleme Sıfatları


]İsimlerin şeklini, durumunu, hareketini, rengini, kısacası kalıcı özelliklerini gösteren sıfatlardır. Nitelene sıfatları isimlere sorulan “nasıl” sorusunun cevabıdır:

Penceresinden kavak ağaçları görünen / bir sağlık ocağı
yanaklarımı pembeleştiren / makaslar
uçuşan / pamukçuklar
Kavakları silkeleyen / rüzgâr
Koca / bahçe
Tasasız / gözler
Güzel / çerçeveler
Kocaman / bir masası ve koltuğu

Mavi deniz, tatlı su, kötü gün, yakın arkadaş, çalışkan öğrenci, susuz yaz, yuvarlak masa, bayan memur, erkek adam, temiz giysi, güzel insan, düz yol, çatal çivi, sivri tepe, yassı burun...


2. Belirtme Sıfatları


İsimleri sayı yönünden tamlayan; yerlerini işaret eden; özelliklerini belli belirsiz olarak bildiren; onların özelliklerini soran sıfatların tümüne belirtme sıfatları denir. Belirtme sıfatları varlıkların geçici özelliklerini bildirirler:

Bu adam, o adam, şuradaki adam, (herhangi) bir adam, bir (tane) adam, kaçıncı adam, hangi adam?...

Belirtme sıfatları alt başlıklara ayrılır:

a. İşaret Sıfatları


İsimleri işaret ederek belirten ve yerlerini bildiren sıfatlardır.

“bu, şu, o, öteki, beriki, böyle, şöyle...”

Bu soruyu kim cevaplayacak?
Kitabı şu genç almıştı.
O eşyaları nereye götürüyorsun?
Öteki sorulara geçiniz.
Beriki masaları da taşıdık.

b. Sayı Sıfatları


İsimlerin sayılarını, bölümlerini, sıralarını, parçalarını kesin olarak belirten sıfatlardır. Sayı sıfatlarının çeşitleri şunlardır:

i. Asıl Sayı Sıfatları


İsimlerin sayılarını kesin olarak belirten sıfatlardır:

Her gün iki saat ders çalışır, bir saat de kitap okurum.
Bir ağaç bile bırakmamışlar; kesmişler.
Yüz yıl öncesine geri döndük.
Türkiye nüfusunun yetmiş milyon olduğu söyleniyor.
Beş milyon ton patates

10 cm ip, 2 m kumaş, 100 ton kömür, 3 kg şeker...

]Başında asıl sayı sıfatlarından biri bulunan bir isme çoğul eki getirilmez. ”Beşevler, Altmışevler, Yedi Cüceler, üç aylar, Kırk Haramîler, beş milyonlar, on milyonlar (banknotlarımız)”gibi örnekler bu kurala uymaz.

]Sayı sıfatlarıyla niteleme sıfatları art arda kullanılırsa sayı sıfatı önce gelir:
iki değerli arkadaş, üç kırık cam...

ii. Sıra Sayı Sıfatları


İsimlerin sıralarını, derecelerini belirten sıfatlardır.
“-ncİ” eki ya da nokta kullanılır.

77. yıl, 11’inci bölük, birinci gün, ikinci gelişimiz...
üçüncü kişiler, ikinci katlar...

] “ilk” kelimesi birinci anlamındadır:
İlk (birinci) caddeden sağa dönün.

] “son, sonuncu, ortanca” kelimeleri de sıra sayı sıfatıdır:
son fırsat, ortanca çocuk, sonuncu kişi...

iii. Kesir Sayı Sıfatları


İsimlerin, bütünün kaçta kaçı olduğunu gösteren sıfatlardır.
Yüzde bir ihtimal, yarım ekmek, çeyrek (dörtte bir) ekmek, yarıyıl, iki buçuk lira...

]Bu tamlamalarda tamlanan çoğul yapılabilir.
Kardeşlerin üçte bir payları var.

]Tamlayan çoğul yapılıp tamlananla yeri değiştirilebilir:
Yüzde otuz artış düşünülüyor.→Düşünülen artış yüzde otuzlarda.

iv. Üleştirme Sayı Sıfatları


İsimlerin bölümlere ayrıldığını, bölüştürüldüğünü gösteren sıfatlardır.
“-(ş)er” ekiyle yapılır.

Üçer kişi, ikişer elma, yedişer kişi, ellişer milyon, birer gün arayla,

v. Topluluk Sayı Sıfatları


Bir defada doğan birden fazla kardeşler için kullanılır.
Bunlardaki “z” sesi çokluk bildirir.
Tamlanan çoğul olabilir.
üçüz bebek, beşiz çocuklar.

c. Belgisiz Sıfatlar


İsimlerin sayılarını ve miktarlarını kesin olarak değil, yaklaşık, aşağı yukarı, belli belirsiz bildiren sıfatlardır.

“bir, birkaç, birçok, az, çok, biraz, birtakım, bütün, bazı, tüm, her, hiçbir, herhangi bir, kimi...

başka / bir / boyut,
kimi insanlar,
bir yaz günü,
bazı sıfatlar
herhangi bir zaman
her soru,
birtakım insanlar,
birkaç kişi,
Birçok seneler[1] geçti; dönen yok seferinden.
tüm insanlar,
bütün varlıklar...

Bunlardan bazılarının belirttiği isimler çoğul eki alamaz, bazılarının tamlananları çoğul olmak zorundadır; bazılarınınki de yerine göre tekil de olabilir, çoğul da.

Bütün insan→bütün insanlar
Birkaç kişi→birkaç kişiler
Çoğu insan→çoğu bitkiler

Not: Asıl sayı sıfatı olan “bir” ile belgisiz sıfat olan “bir” karıştırılabilir. “bir” kelimesi “tek” kelimesinin karşılığı ise asıl sayı sıfatıdır. Değilse belgisiz sıfattır:

Bir çiçekle yaz olmaz             bir tane çiçek.                        asıl sayı sıfatı
Onu bir akşam vakti gördüm. Herhangi bir akşam vakti    belgisiz sıfat


d. Soru Sıfatları[2]


Tanımı


Soru sıfatları, isimlerin nitelik ve niceliklerini soru yoluyla öğrenmeyi amaçlayan, cevapları da herhangi bir sıfat olan kelimelerdir.

“ne, nasıl, nice, ne gibi, ne biçim, kaç, kaçıncı, kaçar, hangi, ne türlü...”

Özellikleri


]Soru sıfatları cümleyi soru cümlesi yapar. Bazı durumlarda da yapmaz:

Bu nasıl bir dünya; hikâyesi zor...
Nasıl kitaplardan hoşlanırsın?

]Soru sıfatlarıyla da sıfat tamlaması oluşturulur.

Kaç gün sonra geleceksin?
Eve giderken hangi otobüse bineceğiz?

Örnekler


Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.
Kaçıncı sınıfta okuyor?
Ne gün geleceğini söyledi mi?
Kaçar kişilik gruplar hâlinde gideceğiz?
Kaçta kaç hisse istersin?

Not: “ne” kelimesi sıfat, zarf ve zamir olarak kullanılabilir.

Ne bakıyorsun?                      Zarf
Ne almak istiyorsun?             Zamir
Ne gün geleceksin?                Sıfat
Ne iş yapıyordunuz?              sıfat
Bugün ne çalıştık ama.          zarf


C. Sıfatlarda Anlam


1. Sıfatlarda Anlam Kuvvetlendirme


]Zarflarla ve edatlarla anlam kuvvetlendirilebilir:

çalışkan→arı gibi çalışkan→arı gibi çalışkan çocuk
güzel→Cennet kadar güzel→Cennet kadar güzel vatan
verimli→çek verimli→çok verimli topraklar

Burada “cennet kadar” kelime grubu “güzel” sıfatını; sonra hepsi birden “vatan” kelimesini nitelemiş.

]Pekiştirme sıfatları ile de anlam kuvvetlendirilebilir:

Bir sıfatın ilk iki sesine “m, p, r, s” ünsüzlerinden biri eklenip, oluşan hecenin o sıfatın başına getirilmesiyle oluşur. Ünlüyle başlayan sıfatlarda ilk ünlüye “m, p, r, s” ünsüzlerinden biri eklenir.

Sarı sayfalar→sapsarı sayfalar
Kırmızı→kıpkırmızı elbise
Mor→mosmor bir yüz
Yeşil→yemyeşil tabiat
Temiz→tertemiz toplum
Uzun→upuzun araba

Bu kurala uymayan pekiştirme sıfatları da vardır:

Sapasağlam, yapayalnız, çırılçıplak, çepeçevre...

]Tekrar yoluyla da anlam kuvvetlendirilebilir. Tekrar edilen kelimeler arasına “mİ” soru eki de konabilir:

doğru dürüst bir iş, boylu poslu bir adam, az buz para değil...
yüce yüce yaylalar, Mini mini eller, tatlı tatlı diller...
tatlı mı tatlı diller, sevimli mi sevimli bir yüz, sıcak mı sıcak bir hava...

2. Sıfatlarda Anlam Daraltma


]Sıfatların anlamlarında, bazı eklerden yararlanarak kısma, daraltma, küçültme yapılabilir. Bunun için “-Cİk, -ÇE, -cEk, -(İ)msİ, -(İ)mtırak” ekleri kullanılır:

Geniş bir oda          daha az genişi         genişçe bir oda
Uzun bir çocuk →      daha az uzunu         uzunca bir çocuk
Büyük ev                 daha az büyüğü→      Büyükçe / büyücek bir ev
Küçük çocuk          daha az küçüğü→      küçükçe / bir çocuk
Tatlı elma               daha az tatlısı         tatlımsı bir elma
Ekşi erik                 daha az ekşisi         ekşimsi / ekşimtırak erik

“-Cİk” eki küçüklük, azlık anlamı taşıyan sıfatlara getirilir ve aşırılık anlamı katar:

Kısa kol                  daha da kısası         kısacık kol
İnce ip                     daha da incesi         incecik ip
Az ekmek                daha da azı             azıcık ekmek
Minik yavru            daha da miniği→       Minicik yavru
Küçük kız               daha da küçüğü→      Küçücük kız
Ufak el                               daha da ufağı         Ufacık el
Yumuşak eller         daha da yumuşağı→  Yumuşacık eller

3. Sıfatlarda Karşılaştırma


Aynı özelliklere sahip olan varlıkları karşılaştırarak o özelliğe hangisinin daha çok sahip olduğunu göstermek için sıfatın başına “en, daha, pek” kelimeleri getirilir.

En kuvvetli millet
Daha dürüst insanlar
Pek çalışkan işçi


D. Yapı Bakımından Sıfatlar


Sıfatlar da isimler gibi yapı bakımından basit, türemiş ve birleşik olmak üzere üçe ayrılır:

1. Basit Sıfatlar


Herhangi bir yapım eki almamış ve başka bir kelimeyle birleşmemiş sıfatlardır.

Kara gün, kırmızı gül, bol yemek, iri taş, iyi insan, son yolculuk, dost ülke, düz çizgi.

2. Türemiş Sıfatlar


İsim ya da fiil köklerine ve gövdelerine getirilen isim yapım ekleriyle oluşturulmuş sıfatlardır.

Kiralık ev, yıllık izin, tuzlu su, Aydınlı Hasan, işsiz adamlar, ölü balık, sütçü kadın, yarınki maç, genişçe bir oda, büyücek bir ev, ekşimsi / ekşimtırak erik, kısacık kol, incecik ip...
Penceresinden kavak ağaçları görünen / bir sağlık ocağı
yanaklarımı pembeleştiren / makaslar
uçuşan / pamukçuklar
Kavakları silkeleyen / rüzgâr
Kocaman / bir masası ve koltuğu
çalışkan öğrenci, susuz yaz, yuvarlak masa...

3. Birleşik Sıfatlar


Yapısında birden fazla kelime barındıran sıfatlardır.

Külyutmaz öğretmen, mirasyedi gençler, boşboğaz insanlar, boğazına düşkün adam, birtakım sorunlar, cana yakın çocuk...

Birleşik sıfatlar ikiye ayrılır:

a. Kaynaşmış birleşik sıfatlar


Anlamca kaynaşmış sıfatlardır. Birden fazla kelimenin sözlük anlamlarından az ya da çok uzaklaşarak, aralarına ek ya da kelime girmeyecek şekilde birleşerek oluşturdukları sıfatlardır.

Canciğer dost, vatansever sanatçı, pisboğaz çocuk, mirasyedi gençler, kahverengi elbise, eşsesli kelimeler, birkaç adam, herhangi bir öğretmen, biraz zaman, birtakım elbiseler...

b. Kurallı birleşik sıfatlar


Çeşitli yollarla oluşurlar:

­Sıfat tamlaması + “-lİ” yapım eki

büyük yapraklı ağaçlar, dost bakışlı insanlar, kısa boylu asker, büyük kapılı bina, kırık camlı ev...

­Sıfat tamlaması + “lIk” eki

yarım günlük mesai, üç kuruşluk iş...

­İsim +  iyelik eki + sıfat

salonu büyük (bir) ev, çenesi düşük adam, saçı uzun bebek, rengi soluk kumaş...

­Takısız isim tamlaması + “-lİ” yapım eki

taş duvarlı ev, aslan yürekli çocuk, demir kapılı bahçe...

­İsim + “-DEn” ayrılma hâl eki + isim-fiil:

kulaktan dolma bilgiler...

­İkileme + isim

evsiz barksız insanlarımız, tatsız tuzsuz işlerimiz, irili ufaklı eşyalar...

­İsim + ek + fiilimsi + isim

işini bilir memur

­Deyim + isim

cana yakın arkadaşlar, çenesi düşük insan...

4. Pekiştirilmiş Sıfatlar


Sapasağlam, yapayalnız, çırılçıplak, çepeçevre...

Sarı sayfalar→sapsarı sayfalar
Kırmızı→kıpkırmızı elbise
Mor→mosmor bir yüz
Yeşil→yemyeşil tabiat
Temiz→tertemiz toplum
Uzun→upuzun araba


5. Kelime Grubu Hâlindeki Sıfatlar

.................