11 Ekim 2009 Pazar

lys edebiyat soruları

1. Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan üzüntü ve acıyı
anlatmak, onun erdemlerini, iyi yönlerini dile getirmek
amacıyla yazılan şiirlere verilen addır. Ölen bir
kişi için yazılan bu tür şiirlere divan edebiyatında ----,
halk edebiyatındaysa ---- denmiştir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere, verilen bilgilere
göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) mersiye – ilahi B) mesnevi – koşma
C) mevlit – koşma D) mevlit – ağıt
E) mersiye – ağıt
2. Bu, son bir yıl içinde okuduğum romanlar arasında
etkisinden uzun süre kurtulamadığım bir çeviri roman.
Yazar, bu romanında öncekilerden farklı bir
yol izlemiş. Bir kahramanın çevresinde gelişen bir
öykü kurgulamış. Abartıyla yalınlığı, komediyle trajedinin
özelliklerini bir arada kullanmış. Bir yıl gibi
bir zaman dilimini çok az geri dönüşlerle anlatmış.
Haftalarca “çok satanlar” listesinde yer alan bu çeviri
yapıt, Türk okurundan gördüğü ilgiyi Fransız ve
İngiliz okurlardan görmemiş. Bu durum, çevirmenin
başarısı olarak değerlendirilebilir.
Bu parçada aşağıdaki yazı türlerinden hangisine
ait özellikler ağır basmaktadır?
A) Makale B) Deneme C) Eleştiri
D) Fıkra E) Günlük
3. Derken bir düdük􀁎 I
öttü 􀁎
II
ansızın
Bembeyaz 􀁎
III
gemi 􀁎
IV
gitgide􀁎 V
ufaldı
Korkunç 􀁎
VI
yalnızlığıyla 􀁎
VII
baş başa
Rıhtımda bir 􀁎
VIII
adam kaldı
Bu dizelerdeki numaralanmış yerlerin hangilerinde
ulama vardır?
A) I. ve VIII. B) II. ve V. C) III. ve VI.
D) IV. ve VII. E) V. ve VII.
4. Ela gözlerine kurban olduğum
Yüzüne bakmaya doyamadım ben
İbret için gelmiş derler cihana
Noktadır benlerin sayamadım ben
Bu dörtlükle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi
yanlıştır?
A) 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
B) Redif vardır.
C) Tam uyak kullanılmıştır.
D) Koşma türünün özelliklerini taşımaktadır.
E) Benzetme sanatından yararlanılmıştır.
5. ----, Türk edebiyatında ---- tarzda yazılmış ---- tiyatrodur.
Yapıtın ---- (1859) ve ---- (1860) yıllarda Türkiye’de
Türkçe oyunlar oynanan tiyatro yoktu.
Yukarıda boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağıdakilerden
hangisinin getirilmesi gerekir?
A) Zavallı Çocuk – özgün – bir – beğenildiği – yayıldığı
B) Afife Anjelik – yeni – son – bilinmediği – tanınmadığı
C) Şair Evlenmesi – batılı – ilk – yazıldığı – basıldığı
D) Hasan Mellah – bilinen – gerçek – övüldüğü –
yerildiği
E) Aşk-ı Memnu – modern – klasik – okunduğu –
sevildiği
6. Ziya Paşa, tiyatroda “eğlence” ile “sosyal fayda”yı
I II III
birleştirip tiyatroyu “faydalı bir eğlence” olarak nite-
IV
lendirmiştir. Onun tiyatro hakkındaki düşüncelerini
bazı makaleleri ile Celâleddin Harzemşah Mukad-
V
dimesi’nden öğrenmek mümkündür.
Bu cümledeki altı çizili sözlerden hangisinde bilgi
yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
7. Tanzimat edebiyatıyla ilgili aşağıdaki yargılardan
hangisi yanlıştır?
A) Makale, fıkra, deneme gibi Batıdan alınmış yazı
türleri bu dönemde gazeteler aracılığıyla edebiyatımıza
girmiştir.
B) Yeni nazım şekilleriyle birlikte divan edebiyatı
nazım şekilleri de kullanılmıştır.
C) Ahmet Mithat, Şemsettin Sami bu dönemin romancılarındandır.
D) Vatan, millet, adalet, hürriyet gibi kavramlar bu
dönemde kullanılmaya başlanmıştır.
E) Bu dönemde çıkan resmi gazeteler, Tercümân-ı
Ahvâl ve Tasvîr-i Efkâr’dır.
8. Aşkın ikinci plana atıldığı bu romanda toplumsal hayata
yer verilmiş olması, bu yapıtın en önemli özelliğidir.
Romanda Ahmet Cemil, yalnız iç dünyasıyla
değil, bağlı bulunduğu toplumsal çevreyle birlikte verilmiştir.
Okurken onun, çocukluğundan bu yana hangi
toplumsal çevrede yetiştiğini, aile ve okul hayatını,
karşılaştığı sıkıntıları bütün ayrıntılarıyla öğreniyoruz.
Bu genç şairin yeni bir şiir yaratmak için neler düşündüğünü,
verdiği mücadeleleri, düşmanı olan eski edebiyat
taraftarlarının ve o devir basın hayatının iç yüzünü
görüyoruz. Bu bakımdan yapıtı, o dönemin ve
Doğu ile Batı edebiyatları arasındaki düşünce çatışmasının
romanı olarak da kabul edebiliriz.
Bu parçada özellikleri anlatılan roman ve yazarı
aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Eylül – Mehmet Rauf
B) Şıpsevdi – Hüseyin Rahmi Gürpınar
C) Pariste Bir Türk – Ahmet Mithat
D) Mai ve Siyah – Halit Ziya Uşaklıgil
E) Hayâl İçinde – Hüseyin Cahit Yalçın

9. Bir dergi çevresinde toplanan, yeni bir duyarlığı, yeni
bir şiir dilini yerleştirmeye çalışan bu şairlerin şiirleri,
bir arayış döneminin bütün karışık etkilerini içermektedir.
Romantik ve simgecidirler. Onların şiirlerinde,
düşle gerçek çatışması, karamsarlık, kaçış temaları
egemendir. Hem dönemin siyasal koşulları hem de
benimsedikleri sanat anlayışı, onların içine kapalı,
bireyci bir şiire yönelmelerine yol açmıştır.
Bu parçada tanıtılan şairler aşağıdakilerin hangisi
içinde yer alır?
A) Tanzimatçılar B) Edebiyat-ı Cedîdeciler
C) Fecr-i Âticiler D) Yedi Meşaleciler
E) Milli Edebiyatçılar
10. Cumhuriyetin ilanından 1940’lara kadar şiirimizin dört
yöneliminden biri olan Beş Hececiler, halk şiirinin dış
yapısını, özellikle ölçü ve uyak düzenini benimsediler.
Böylelikle halk şiirinin dünyasına ulaşabileceklerini
sandılar. Dil açısından arı, açık bir söyleyişe yöneldiler.
Ürettikleri şiirler ise kalıplaşmış bir yapı içinde
kaldı.
Aşağıdakilerden hangisi bu anlayışa bağlı kalarak
şiir yazanlardan biri değildir?
A) Faruk Nafiz Çamlıbel B) Orhan Seyfi Orhon
C) Ceyhun Atuf Kansu D) Enis Behiç Koryürek
E) Yusuf Ziya Ortaç
11. Divan edebiyatı diye adlandırdığımız düşünüş ve yazış
biçiminin tam anlamıyla başlaması, Türklerin Anadolu’ya
egemen oldukları 13. yüzyıl sonlarına rastlar.
Bu edebiyat, ---- etkisi altında yeni edebiyatın doğduğu
19. yüzyılın ortalarına kadar sürer. İlk divan
şairi diyebileceğimiz şair ise 13. yüzyılda yaşamış
olan ----.
Bu parçadaki boş yerlere sırasıyla aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) Fransa – Sultan Veled’dir
B) Batı – Hoca Dehhânî’dir
C) Avrupa – Yusuf Has Hâcib’dir
D) Tanzimat – Ahmet Yesevî’dir
E) Halkçılık – Âşık Paşa’dır
12. Acemice yazıldığını düşündüğümüz, başı sonu olmayan
öyküleriyle okurların belleğinde yer etmiştir. Öyküleri,
biçim, teknik, dil ve anlatım özellikleri bakımından
“olay öykücülüğü”nden ayrılır. “Olay öykücülüğü”
nü yaygınlaştırmaya çalışan ---- etkilenmekle birlikte,
kendi çizgisini geliştiren, yeni bir öykücülük akımının
öncüsü olan ----, Cumhuriyet Döneminde klasik
öykü tekniğini yıkmıştır. Böylece Türk öykücülüğünde
bir devrim gerçekleştirmiştir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere, verilen bilgilere
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Gustave Flaubert’den – Ömer Seyfettin
B) Anton Çehov’dan – Sabahattin Ali
C) Franz Kafka’dan – Memduh Şevket Esendal
D) Guy De Mauppassant’dan – Sait Faik Abasıyanık
E) Alphonse Daudet’den – Haldun Taner
13. Türk öykücülüğünün özelliklerini kavramak istiyorsak
öncelikle bu üç yazarımızı çok iyi tanımamız gerekir.
Abdullah Efendinin Rüyaları’yla ----, Ekmek Kavgası’yla
----, Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu’yla ----,
Cumhuriyet Dönemi öykücülüğünde önemli yeri olan
sanatçılar arasında sayılır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere getirilmesi gereken
yazar adları aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla
verilmiştir?
A) Ahmet Hamdi Tanpınar – Orhan Kemal – Haldun
Taner
B) Haldun Taner – Ahmet Hamdi Tanpınar – Orhan
Kemal
C) Orhan Kemal – Ahmet Hamdi Tanpınar – Haldun
Taner
D) Ahmet Hamdi Tanpınar – Haldun Taner – Orhan
Kemal
E) Haldun Taner – Orhan Kemal – Ahmet Hamdi
Tanpınar

14. Kaman civarına bahar gelince
Yıkılır ovadan yörük çadırları,
Yücesinde pare pare duman tutmuş
Düldül Dağ’ın yaylasında mekân kurulur.
Hoş gelmişsin ilkbahar!
Nisan ayı içinde donanır dağlar,
Donanır yeşilinden, alından
Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine
özgü nitelikler ağır basmaktadır?
A) Lirik B) Pastoral C) Epik
D) Didaktik E) Dramatik
15. (I) Güneş yavaş yavaş yükselirken antik kent aydınlanmaya
başlıyor. (II) Güneşle birlikte, kentin geçmişindeki
bilinmeyen yönlerin de ortaya çıkacağını sanıyor
insan; ama bir süre sonra yanıldığını anlıyor.
(III) Yüzyıllardır yalnızlığa alışmış, unutulmuş bu kentin
geçmişini düşünüyor. (IV) Acaba bu tiyatro sahnesinde
kaç oyun sergilendi, odeonda ne gibi sorunlar
tartışıldı, ölümüne savaşlar nasıl yaşandı buralarda?
(V) Bugün, bütün bunlardan habersiz, tarih sahnesindeki
rolünü tamamlamış ve mağrur bir sessizliğe gömülmüş
bir kentle karşı karşıyayız.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde
kişileştirme sanatı vardır?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) III. ve IV.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
16. “Gerçeği olduğu gibi yansıtmak benim işim değildir.
Dış dünyayı duygu ve hayal gücüyle zenginleştirerek
vermek, tabiatın güzelliklerini dile getirmek sanatın
görevi olmalıdır.” görüşünü ileri süren bir sanatçı,
aşağıdaki edebiyat akımlarından hangisinin savunucusu
durumundadır?
A) Klasisizm B) Romantizm C) Realizm
D) Natüralizm E) Sürrealizm
17. O büyük yazarları, onların yarattıkları kişiler yaşatıyor.
Nitekim, ---- yaşatan ----.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin
hangisinde verilenlerin getirilmesi uygun değildir?
A) Cervantes’i – Don Kişot’tur
B) Geothe’yi – Faust’tur
C) Shakespeare’i – Hamlet’tir
D) Charles Dickens’ı – David Copperfield’dır
E) Stendhal’ı – Anna Karenina’dır