8 Kasım 2015 Pazar

ahmet haşim - gelmeden evvel

Gelmeden Evvel, Geldin, Birlikte / Ahmet Haşim

GELMEDEN EVVEL

Kalbim
Benim bir ormandı,
İsimsiz, asude,
Bir büyük orman;
Ve gölgelerinde revan
Olan hafi suların aks-i şevk-i müttaridi
Dağıtırken sükutu bihude,
Düşünürdüm ki, hangi gün, ne zaman,
Ne zaman
Girecektin o kalb-i mes'ude?

Etmeden zehr-bad-ı fasl-ı elem
Reng-i eşcar ü abı fersude,
Dolacak mıydı seslerin, bilmem
O tehi saye zar-ı mesdude?

Sanki hicrana bir teselliydi
Şeceristan-ı kalb içinde revan
Olan hafi suların musiki-i nevmidi.


GELDİN

Bir gün
Akşamın ölgün
Duran o namütenahi ziya denizlerine
Gark olan eşcar,
Gark olan ovalar
Oluyorken sükut ü hüzne makar
Geldin alam-ı kalbi teskine

Ey şebabın hayal-ı cavidi,
O melul akşamın havası kadar
Gelişin bir sükun-ı saridi...


BİRLİKTE

Bütün bizimçündür
Nukuş-ı encüm-i vahdetle işlenen bir tül
Gibi üstünde titreyen bu sema;
Gecenin dallarında şimdi açan
Bu kamer,
Bu altın gül...

Bütün bizimçündür
Ne varsa aşk ile bidar-ı ra'şe, ya naim,
Ne varsa aid olan leyl-i hande-me'nusa,
Sana aid lebimdeki buse,
Lebinin surh-ı bizevali benim.

                        Ahmet Haşim.

....................................


GELMEDEN EVVEL - Benim kalbim, bir ormandı, isimsiz, sakin, büyük bir orman ve
gölgelerinde akan gizli suların muttarit (yeknesak, birörnek) şevkinin aksi
sükutu beyhude dağıtırken, o mesut kalbe hangi gün, ne zaman, ne zaman
gireceğini düşünürdüm...

Elem mevsiminin zehir rüzgarı ağaçların ve suyun rengini bozmadan, bilmem
seslerin o boş kapalı gölgeliğe dolacak mıydı?

Kalbin ağaçlığı içinde akan gizli suların ümitsiz musikisi sanki hicrana
bir teselliydi.



GELDİN - Bir gün akşamın ölgün duran o sonsuz ışık denizlerine batan ağaçlar,
batan ovalar sakinliğin ve hüznün barınağı oluyorken, kalbin elemlerini
yatıştırmağa geldin...

Ey gençliğin ezeli hayali, o melul akşamın havası kadar gelişin bulaşıcı bir
sükundu.



BİRLİKTE - Vahdet (birlik) yıldızlarının (takımyıldızlarının) nakışlarıyla
işlenen bir tül gibi üstünde titreyen bu gök bütünüyle bizim içindir, gecenin
dallarında şimdi açan bu ay, bu altın gül (bizim içindir)

Bütünüyle bizim içindir aşk ile titreyerek uyanık kalan veya uyuyan ne
varsa, gülüşe alışkın geceye ait olan ne varsa, dudağımdaki sana ait buse,
dudağının hiç geçmeyen kırmızılığı benim.