21 Ekim 2015 Çarşamba

edebiyat, türk edebiyatı

Edebiyat, Türk Edebiyat›,
Yeni Türk Edebiyat›
Edebiyat sanat› duygu,
düflünce ve hayallerin
okuyucuda heyecan,
hayranl›k ve estetik zevk
uyand›racak flekilde dil
arac›l›¤›yla ifade edilmesine
dayan›r.
Edebiyat bilimi, söz konusu
sanat dal›nda üretilen
eserlerin yap›, biçim ve
içerik özelliklerinin, ortaya
ç›k›fl koflullar›n›n, yazarlar›n
eser ve okur karfl›s›ndaki,
okurun eser karfl›s›ndaki
tavr›n›n ve edebiyat alan›n›n
di¤er sanat ve bilim dallar›
ile iliflkilerinin belirli
yöntemlerle incelenip
araflt›r›ld›¤› aland›r.
rak müzik ve söz sanat› olarak da edebiyat sistemlefltirilmifltir. Bu befl sanat içerisinde
edebiyat her zaman zirvede görülür. Bunun sebebi edebiyat›n malzemesinin
di¤er sanatlardan farkl› olarak dil olmas›d›r. Çünkü ayn› zamanda günlük iletiflimin
temel arac› olan dil, di¤er güzel sanatlar›n malzemesiyle k›yaslanamayacak ölçüde
genifl bir ifade potansiyeline sahip oldu¤u gibi insanl›k tarihi boyunca görüldü¤ü
üzere sürekli geliflmeye uygun bir yap›ya da sahiptir.
‹letiflim dili ile edebiyat dili birbirinden farkl›d›r. ‹letiflim dili do¤rudan do¤-
ruya bir mesaj› iletmek amac› tafl›rken edebiyat, dilin ses ve anlam gibi ögelerinden
yararlanarak estetik bir eser üretmeyi temel gaye edinmifltir. Bunu da dilin
mecaz ve sembol üretebilen soyutlama özelli¤inden faydalanarak gerçeklefltirir.
Bu yüzden edebiyat hiçbir maddî araca, mekâna ba¤l› olmaks›z›n en somut varl›
klardan, en soyut kavramlara kadar insan› ilgilendiren her konuyu ifade edebilme
gücüne sahiptir.
Edebiyat›n bilim dal› olarak kabul edilmesi zaman zaman tart›fl›lan bir konudur.
Bu bir yönüyle bilim alan›n›n tan›m› ve içeri¤i ile ilgili genel bir sorundan kaynaklanmaktad›
r. “Gerçe¤i arama etkinli¤i” olarak ifadelendirilen bilim, belli bir yöntem
ile bir araya toplama, s›n›fland›rma ve inceleme süreçlerini içerir. Bilimlerin
kendi içinde s›n›fland›r›lmas› ise hem ilgilendikleri konu hem de kulland›klar› yöntem
dikkate al›narak yap›l›r. ‹slâm kültüründe aklî ve naklî olarak ikiye ayr›lan bilim,
Bat›’da rasyonel bilimler ve tecrübeye dayal› bilimler olarak ayr›ld›¤› gibi, manevi
bilimler (dil, edebiyat, felsefe, hukuk, tarih vb.) ve do¤a bilimleri (fen bilimleri)
olarak da s›n›fland›r›lmaktad›r. Manevi bilimlere ba¤›ms›zl›k kazand›rma yolunda
en önemli ad›m› atan Wilhelm Dilthey (1833-1911) do¤a bilimleri ile manevi
bilimler aras›ndaki temel fark› ilkinin “aç›klama”, ikincisinin ise “anlama” çabas›
aras›ndaki z›tl›kta görür. Aç›klama, nedensel ve objektif olma iddias›n› içerirken,
anlama bireysel ve subjektif nitelik tafl›r.
Edebiyat bir bilim olarak klasik s›n›fland›rmada naklî bilimlerin bir kolu olan
âlet bilimlerine, Dilthey’in tasnifine göre manevi bilimlerden tarih bilimi grubuna,
modern s›n›fland›rmaya göre ise sosyal bilimlere girmektedir. Baflta dil ve tarih bilimleri
olmak üzere ihtiyaç duydu¤unda her tür bilim alan›n›n veri ve yöntemlerinden
yararlanabilen edebiyat biliminin çerçevesi flu flekilde çizilebilir: Edebiyat eserini
anlama, yorumlama, de¤erlendirme, benzerleri aras›ndaki yerini belirleyerek
ça¤›n›n ve tarihin içerisinde bir yere oturtma çabas›n›n metotlu ifllemleridir. Edebiyat
bilimi edebiyat teorisi, edebi elefltiri, edebiyat tarihi ve edebiyat sosyolojisi olmak
üzere dört ana daldan oluflur.
Edebiyat biliminin geliflmesiyle, edebiyat alan›n›n kendi içerisinde de pek çok
s›n›fland›rma çal›flmalar› yap›lm›flt›r. Öncelikle sözlü ve yaz›l› edebiyat ay›r›m›na
gidilmifltir. Yaz›n›n bilinmedi¤i dönemlerde ortaya ç›kan destanlar›n ve her devirde
varl›¤›n› sürdüren yaz›ya geçmemifl ürünlerin varl›¤› bir sözlü (flifahî) edebiyat
alan›n›n bulundu¤unu göstermektedir. Ayr›ca edebiyatta biçime, tekni¤e, konuya
göre pek çok s›n›fland›rmalar yap›lm›flt›r. ‹lerideki ünitelerimizde ayr›nt›l› olarak
ele alaca¤›m›z bu tasniflerin temelinde naz›m ve nesir olmak üzere biçime dayanan
iki ana yap› ile fliir, göstermeye (tiyatro) ve anlatmaya (roman, hikâye) ba¤l›
ifade tarzlar› bulunmaktad›r. Bu yap›sal ay›r›mlar›n d›fl›nda da edebiyat›n ve edebiyat›
oluflturan eserlerin niteli¤i, amaçlar› gibi konular hem tart›flma yaratm›fl hem
de bu tart›flmalardan do¤an ay›r›mlar ortaya ç›km›flt›r.
Edebiyat söz konusu edildi¤inde evrensel ve ulusal olma niteli¤i üzerinde de
durulmufl bir konudur. Bir taraftan insan›n/insanl›¤›n en genel ve ortak sorunlar›-
n› ifade edebilmesi bak›m›ndan evrensel temalar› paylaflan edebiyat, di¤er taraftan
4 Yeni Türk Edebiyat›na Girifl
da malzemesi olan dilin millî karakter tafl›mas› bak›m›ndan di¤er bütün sanat ve
bilim faaliyetleri aras›nda en çok ulusal nitelik tafl›yan bir disiplin olarak görülmektedir.
Dolay›s›yla merkezde edebî eserin bulundu¤u ve yazar, çevre, ak›m-dönem,
ulus-ülke, bölge-havza, uygarl›k ve bütün insanl›k taraf›ndan oluflturulan iç içe daireler
fleklinde bir edebiyat flemas› çizmek mümkündür (1. flekil).
Ayr›ca milletlerin tarih içerisinde geçirdikleri de¤iflim ve dönüflümlerin onlar›n
edebiyat›na da yans›mas›, dönemleri; ayn› felsefi veya estetik düflünceye ba¤l› sanatç›
lar›n bir araya gelmesi de edebî ak›m, topluluk veya okullar› oluflturur. Bu s›-
n›fland›rmalar sanatç›lar›n kendileri taraf›ndan yap›lm›fl olabilece¤i gibi, ortaya ç›kt›¤›
s›rada veya daha sonraki dönemlerde edebiyat bilimcileri taraf›ndan da belirlenmifl
olabilir. Bütün bu s›n›fland›rmalar edebiyat kavram›n›n dikey (zaman) ve
yatay (mekân) boyutunu oluflturur.
Sonuç olarak edebiyat›n, bir co¤rafya veya milletin (Avrupa edebiyat›, Türk
edebiyat›), bir dönemin (Ortaça¤ Frans›z edebiyat›, Cumhuriyet Dönemi edebiyat›),
bir sanat veya edebiyat ak›m›n›n (Klasik edebiyat, Servet-i Fünun edebiyat›)
edebî ürünlerinin bütününe verilen isim oldu¤u söylenebilir.
Bilim ve sanat dal› olarak edebiyat ne demektir?
EDEBÎ DE⁄‹fiMELER‹N NEDENLER‹ VE SONUÇLARI
Edebiyat›n anlat›m arac› olarak dili kullanmas› onu do¤rudan do¤ruya bir sosyal
kurum olarak kabul etmemizi gerektirir. Edebiyat hayat› temsil eder ve hayat da
sosyal bir gerçekliktir. Ayn› flekilde edebî eseri ortaya koyan yazar da toplumun bir
üyesidir ve toplumdan ald›¤› etkiyi eserine yans›t›rken, yazd›klar›yla da varsay›msal
olsa bile bir topluma seslenir.
En genel çerçevede edebiyat›n oluflmas›n› ve de¤iflmesini belirleyen etkenin
öncelikle insanî iletiflim ihtiyac› oldu¤u aç›kt›r. ‹nsan duygu ve düflüncelerini baflka
insanlarla paylaflmak, onlar› etkilemek ister. Edebiyat›n sanat yönü tam da bu
noktada ortaya ç›kar. Bu iletiflim ihtiyac› çok defa bütün insanlarda ortak olan
aflk, yaln›zl›k, ölüm korkusu vb. duygular›n aktar›m›nda günlük dilin kal›plar›n›
yeterli bulmaz. Çünkü bu duygular insanlarda ortak oldu¤u halde, duyulmas›nda
1. Ünite - Edebiyat, Türk Edebiyat›, Yeni Türk Edebiyat› 5
fiekil 1.1
eser
yazar
çevre
ak›m-dönem
ulus-ülke
bölge-havza
uygarl›k
insanl›k
Edebiyat›n
Kapsam›
S O R U
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE
DÜfiÜNEL‹M
SIRA S‹ZDE
S O R U
DÜfiÜNEL‹M
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZN NAMAÇLARIMIZ
K ‹ T A P
T E L E V ‹ Z Y O N
K ‹ T A P
T E L E V ‹ Z Y O N
1
ve ifade edilmesinde bireyin alg›s› belirleyici olur. Günlük iletiflim dilinin yap›s›
hem bütün insanlar›n paylaflt›¤› hem de paradoksal biçimde özgün ve bireysel
olan duyuflun aktar›m› için yeterli olamaz (Bu noktada topluca ölen bir grup insandan
her birinin kendi ölümünü yaflad›¤› gerçe¤ini hat›rlamakta yarar var). Burada
sanat devreye girer.
Edebiyat›n niteli¤ini belirleyen bir baflka etkenin yazar›n ait oldu¤u milletin
dünyaya bak›fl›n›, varl›k alg›s›n› temellendiren medeniyet dairesi oldu¤u aç›kt›r.
Din ve medeniyet de¤ifltirmeleri sadece edebiyat›n de¤il, ayn› zamanda bir ulusun
sahip oldu¤u bütün maddî ve kültürel kurum ve kavramlar›n tamamen veya belli
ölçülerde de¤iflmesine yol açar. Bir milletin tarihindeki önemli olaylar›n›n edebiyata
yans›yarak onu yönlendirdi¤i de dikkatten uzak tutulmamas› gereken olgulardand›
r. Ayr›ca co¤rafya de¤ifltirmeleri de yeni topluluklarla karfl›l›kl› iletiflim içerisine
girilmesi dolay›s›yla edebî de¤iflmeyi belirleyen etkenlerdendir.
Bir memleketteki siyasal de¤iflmelerin edebiyat hareketlerini etkiledi¤i s›k
görülen durumlardand›r. Bu ayn› zamanda edebî devirlerin ismini de belirleyen
etkenler aras›ndad›r. XIII. Lui Dönemi Frans›z edebiyat›, Cumhuriyet Dönemi
Türk fliiri gibi.
Edebî de¤iflimlerin nedenleri aras›nda dikkati en çok çeken bir kavram da nesil
kavram›d›r. Biyolojik olarak yaklafl›k ayn› y›llarda do¤an yazarlar›n yetiflme flartlar›,
edebiyat içi ve d›fl› etkenlerin etkisiyle benzer bir duyarl›l›k tafl›yabilecekleri
genel kabul gören varsay›mlar aras›ndad›r. Sonuç olarak denilebilir ki di¤er sosyal
olaylarda oldu¤u gibi edebiyatta da de¤iflim afla¤› yukar› ayn› yafllarda bir grup
genç insan taraf›ndan gerçeklefltirilir.
Öte yandan edebî eserin ay›rt edici özelli¤inin al›flkanl›¤› k›rmak oldu¤unu belirten
Rus biçimcileri edebiyattaki de¤iflimlerin tarihî, sosyal veya ekonomik de¤il
biçimsel baz› nedenlere dayand›¤›n› ileri sürerler. Edebiyat hareketlerinin merkezinde
çok defa bir yay›n organ›n›n bulunmas› yay›nc›l›k faaliyetlerinin de edebî
de¤iflmelere etki eden etkenler aras›nda say›lmas› gerekti¤ini göstermektedir.
Son olarak kendisinden önceki veya zaman›ndaki bir çok ekol ve anlay›fltan etkilenmifl
olmakla birlikte bütün bu etkileri güçlü sanatç› kiflili¤inde eriterek kendine
özgü eserler ortaya koyabilen ve bu yolla çevresinde bir etki halkas› oluflturan
üstat yazarlar›n da edebiyat tarihinin ak›fl›nda belirleyici olduklar› görülüyor.
Edebiyattaki de¤iflmeler en genel toplumsal dönüflümlerden güçlü sanatç›lar›n
bireysel etkilerine kadar uzanan, edebiyat içi ve d›fl› pek çok etkene dayanmaktad›
r. Bu etkenler bazen son derece karmafl›k bir a¤ oluflturdu¤u gibi genellikle edebiyat
tarihindeki oluflumlar›n da toplum hayat›n› yönlendirdi¤i görülür. K›sacas›
karfl›l›kl› bir etkileflim içerisinde edebiyat ve hayat birbirini belirleyip durmaktad›r.
Edebiyattaki de¤iflimleri etkileyen bafll›ca etkenler nelerdir?
TÜRK EDEB‹YATI
Türk diliyle yaz›lm›fl eserlerin oluflturdu¤u edebiyata Türk edebiyat› denilir.
Türk edebiyat›, Türk milletinin tarih sahnesine ç›k›fl›ndan zaman›m›za kadar geçen
süre boyunca yaflad›¤› çok genifl bir co¤rafya içerisindeki bölgelerde, farkl›
kültür ve medeniyet topluluklar›yla iliflkileri ile çeflitlenmifl ve yüzy›llar boyu
zenginleflerek bugüne gelmifltir. Bu zaman ve co¤rafya içerisinde ortaya konan
eserleri ve bu eserlerde ifadesini bulan millî zevk ve düflünceyi içeren zengin
bir edebiyat›n ad›d›r.
6 Yeni Türk Edebiyat›na Girifl
S O R U
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE
DÜfiÜNEL‹M
SIRA S‹ZDE
S O R U
DÜfiÜNEL‹M
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZN NAMAÇLARIMIZ
K ‹ T A P K ‹ T A P
2
Türk edebiyat›n›n ilk yaz›l› belgeleri olan Orhun Yaz›tlar›’ndan bugüne bin üç
yüz y›la yaklaflan bir geçmifli vard›r. Türkler Orta Asya’dan yay›lmaya bafllayarak
Çin, Hint, Fars ve Arap gibi güçlü kültürlere sahip milletlerle ve nihayet Bat› toplumlar›
yla girdi¤i kültürel iliflkiler içinde kendi millî karakterini de muhafaza ederek
dil ve edebiyat›n› sürekli gelifltirmifltir.
Türk Edebiyat›n›n Dönemleri
Bir milletin edebiyat› genel bir çerçeve içinde tarihî süreç, co¤rafya, kültür de¤iflmeleri,
din, dil, zevk ve sosyal hayat gibi bak›fl aç›lar› kullan›larak incelenip s›n›fland›
r›l›r. Türk milletinin edebiyat› da bafllang›çtan bugüne kadarki seyri içerisinde
bir bütün olarak ele al›n›r. Bununla birlikte uzun bir tarihe sahip olan Türk edebiyat›
n› daha ayr›nt›l› ve dikkatli incelemek için devirlere ay›rmak ihtiyac› do¤mufltur.
Türk edebiyat tarihinin kurucusu Fuat Köprülü (1890-1966) edebiyat tarihini
medeniyet tarihinin bir kolu olarak kabul eder. Bu görüflten yola ç›karak genifl bir
co¤rafya ve uzun bir tarih içerisinde oluflmufl bulunan Türk edebiyat›n›, Türklerin
medeniyet çevrelerine girifllerine göre s›n›fland›rm›flt›r. Buna göre Türk edebiyat›
üç ana döneme ayr›l›r:
1. ‹slâmiyet öncesi Türk edebiyat›
2. ‹slâmî dönem Türk edebiyat›
3. Bat› etkisindeki Türk edebiyat›
Her dönem kendi içerisinde alt dönemlere ve s›n›fland›rmalara ihtiyaç duyar.
Yukar›daki ayr›ma göre Türklerin ‹slâmiyet’ten önceki edebiyatlar› en eski devirlerden
10. yüzy›la kadar geçen süreyi kapsar. Bu dönemin alt dallar›n› a. Sözlü
edebiyat ve b. Yaz›l› edebiyat oluflturur.
Bilinen ilk Türkçe fliir M.Ö. 119 y›l›nda Hunlar›n kaybettikleri topraklar için
söylenmifl dörtlük fleklindeki bir a¤›tt›r. Bu dönemin eserlerinin büyük bir k›sm›
sözlü edebiyata ait destan, koflug, sagu, sav ad› verilen ürünlere dayanmaktad›r.
Savafllar›, göçleri, tabiat olaylar›n› vb. genifl bir flekilde anlatan destanlar, millî tarihin
halk gözüyle görülen, hissedilen ve halk›n hayalinde masals› bir dille ifadesini
bulan ürünlerdir. Bunlar edebiyat›n bafllang›ç devresi kabul edilirler. Kofluklar ise
günümüz edebiyat›ndaki lirik ürünlerin ilk örnekleri olarak düflünülebilir. Sagu ad›
verilen fliirler, a¤›t-mersiye türündeki eserlerdir. Savlar, atasözü ve deyimleri ifade
eder. Bütün bunlar millî kültürün vazgeçilmez ögeleri aras›ndad›r.
Türklerin Yarad›l›fl, Alp-er Tunga, fiu, O¤uz Ka¤an, Göktürk, Ergenekon destanlar›,
Dokuz O¤uz ve On Uygur Türklerinin Türeyifl efsaneleri, Göç destan›,
Maniheizmin kabulü menk›besi gibi destanlar› daha sonraki yüzy›llarda Dede
Korkut O¤uznameleri, Manas, Edige Bey ve Köro¤lu destanlar› izler. O¤uz Ka-
¤an destan›ndakine benzer kahramanlara, flimdilik ilk yaz›l› belge olan Orhun
Yaz›tlar›’nda da rastlan›r.
Genel olarak edebiyat›n ilk formunun fliir oldu¤u kabul edilmifltir. Türk edebiyat›
n›n destan devri olan sözlü edebiyat döneminde de fliir önemli bir yer tutmaktayd›.
‹lk Türk flairlerine “flaman, baks›, ozan ve oyun” denilmekteydi. Bunlar fliirlerini
genellikle kopuz ad› verilen bir saz eflli¤inde söylerlerdi. Sazla ve ahenkli bir
flekilde s›¤›r töreni, flölen ve yu¤larda söylenen bu ilk fliirlerin dize bafllar›nda bugün
aliterasyon denilen ses benzerli¤inin gözetilmesi dikkat çekicidir. Bu ilk dönem
fliirleri folklor ve müzik ile kar›flm›fl bir halde bulunan dinî kaynakl› ürünler
olarak ortaya ç›km›flt›r.
‹slâmiyet’ten önceki Türk edebiyat›n›n di¤er bir kolunu da yaz›l› edebiyat
ürünleri oluflturur. Edebiyat›m›zda kitabe türünün ilk örneklerinin M.Ö. 4. yüz-
1. Ünite - Edebiyat, Türk Edebiyat›, Yeni Türk Edebiyat› 7
y›lda yaz›lm›fl Tiyanflan Yaz›tlar› oldu¤u belirtilmekte, Hun hakan› Mete’nin
M.Ö. 2. yüzy›lda yazd›¤› bir mektubundan söz edilmektedir. Yenisey’deki yaz›tlar›
n ise M.S. 5. yüzy›la ait oldu¤u ileri sürülmektedir. Orhun Yaz›tlar›’n›n ilki
720 tarihlidir. Bu kitabelerde bir destan ifadesi görülür. Orhun Yaz›tlar›’ndaki fliirler
4+3’lük hece vezniyle yaz›lm›flt›r. Bu kitabelerde ad› geçen Yollu¤ Tigin ilk
Türk flairi kabul edilmektedir.
Uygur Türklerinin Maniheizmi kabul etmesiyle Sogd yaz›s› kullan›lmaya bafllanm›
fl, Maniheizme ait metinler bu yaz›yla yaz›lm›flt›r. Turfan kaz›lar›nda Mani diniyle
ilgili Türkçe ilahiler, efsaneler, Mani kozmogonisine ait metinler bulunmufltur.
Uygur dönemine ait Tanr›’y› öven ilahilerden birinde Apr›nçur Tigin isimli
bir flaire rastlanmaktad›r. Asl› Sanskritçe olup Çinceden Türkçeye aktar›lan Altun
Yaruk ve Sekiz Yükmek ise Budizmle ilgili k›smen edebî metinlerdir. Ayr›ca Kalyanam
Kara-Papam Kara hikâyesi ile eski Turfan flark›lar› da Uygurlardan kalan
eserler aras›ndad›r.
Türklerin ‹slâmiyet’i kabulüyle yeni bir dönem bafllam›flt›r. ‹slâmî dönem Türk
edebiyat› ifadesi 10. yüzy›ldan 19. asra kadar süren devreyi belirtmektedir. Bu dönemin
ilk önemli eseri Karahanl›lar zaman›nda Yusuf Has Hacip taraf›ndan yaz›-
lan Kutadgu Bilig’dir. Aruz vezniyle ve mesnevi formunda yaz›lm›fl olan eser, içinde
dörtlük, kaside gibi formlardan örnekler de bulundurur. Türk devlet gelene¤ini
ve sosyal yaflay›fl›n› anlat›r. 11. yüzy›lda yaz›lan Divanu Lügâti’t-Türk, Türk kültür
ve dilinin kaybolmas› endiflesiyle Kâflgarl› Mahmut taraf›ndan haz›rlanan büyük
bir sözlük ve derlemedir. 12. yüzy›lda yaz›lan Atabetü’l-Hakay›k ise dinî bilgilerin
yan› s›ra Türkçenin geliflmesiyle ilgili bir çok bilgiyi içerir. Bunlar Türklerin bu dönemde
ortaya koyduklar› önemli eserlerden bafll›calar›d›r. Özellikle 12. yüzy›lda
Orta Asya edebiyat›n›n önemli bilge flairi Ahmet Yesevî’nin (ö.1166) Divan-› Hikmet’i
edebiyat›m›zda yeni bir 盤›r açm›fl 13. yüzy›ldan itibaren Anadolu’da oluflan
Türk edebiyat›n›n tasavvuf kolunun öncüsü olmufltur.
Bu yüzy›ldan bafllayarak divan edebiyat› veya klasik edebiyat fleklinde adland›-
r›lan, yedi yüzy›l sürecek yeni dönem bütün kural ve özellikleriyle oluflmaya bafllar.
fiiirin a¤›rl›kl› oldu¤u bu dönem edebiyat›
a. Halk edebiyat›,
b. Tekke (Tasavvuf) edebiyat›,
c. Divan edebiyat›
olarak s›n›fland›r›l›r. Türklerin ‹slâmiyet’ten önceki kültürlerini tafl›yan halk edebiyat›
ürünleri genellikle manzumdur ve hece vezniyle yaz›lm›flt›r. Araflt›rmac›lar bu
edebiyat› da kendi içerisinde anonim halk edebiyat› ve âfl›k edebiyat› olarak iki
kola ay›r›rlar.
Halk fliirinin yan› s›ra tekkelerde dinî-tasavvufî bilgilerin ö¤retilmesi amac›yla
geliflen bir baflka fliir çizgisine tekke fliiri denir. Bu edebiyat kolu flekil bak›m›ndan
hem halk edebiyat› formlar›n› hem de divan fliiri formlar›n› kullan›r. ‹çerikte ise tasavvufî
düflünce etraf›nda varl›k, yokluk, yarat›c›, insan, hayat, ölüm gibi kavramlar
genellikle vahdet-i vücut anlay›fl› çerçevesinde ele al›n›r.
Bugün yayg›n olarak divan edebiyat› ad›yla an›lan edebiyat kolu ise “kendine
özgü bir sanat anlay›fl›, s›n›rl› bir duygu ve fliir dünyas›, sanatl› bir dili, ‹slâm
dini ve tasavvufa dayal› bir düflünce örgüsü bulunan flekilci, kuralc› ve idealist”
bir edebiyat olarak tan›mlan›r. Arap ve özellikle Fars edebiyatlar›n›n etkisiyle
aruz vezni ve mazmûn denilen sembolik ifade kal›plar›n›n kullan›lmas› bu edebiyat›
n ay›r›c› özelli¤idir.
8 Yeni Türk Edebiyat›na Girifl
fieyhî, Hoca Dehhanî ile bafllayan bu edebiyat›n ilk örneklerini Âfl›k Pafla
ve Ahmet Pafla verir. fieyhî’nin Harnâme isimli eseri ilk manzum hiciv örneklerindendir.
Divan fliiri klasik dönemini Hayalî, Necatî ve Bakî ile idrak eder.
Bakî’nin ça¤dafl› olan Fuzulî lirizm bak›m›ndan, Nef’î pervas›zl›¤› ve hicivleriyle,
Nabî düflündürücü gazelleriyle, Nedim romantik tutumu ve uçar›l›¤› ile, fieyh
Galip ise sembollere dayal› anlat›m› ve üstün hayal gücü ile eski fliirin zirveleri
aras›nda say›l›rlar.
fiiir hâkim bir tür olarak neredeyse tek bafl›na bu dönemi temsil etmekte ise de
nesir alan›nda da önemli eserler ortaya konulmufltur. Evliya Çelebi, Kâtip Çelebi
ve Nâimâ bu alanda ilk akla gelen yazarlard›r. Elbette fliirin bu denli güçlü oldu¤
u bir edebiyatta düzyaz›n›n fliire özenmifl olmas› flafl›lacak bir durum de¤ildir.
Bu yüzden eski nesrin dili, fikri anlatmak amac›n› geri plana atarak sanatl› ve süslü
bir üsluba yönelmifltir.
Divan edebiyat› 18. yüzy›ldan itibaren kendi içinde tekrarlara, yapayl›¤a düflmüfl,
fieyh Galip’le son zirvesine ulaflt›ktan sonra y›pranmaya bafllam›flt›r.
Türk edebiyat› sözü neyi ifade etmektedir ve belli bafll› dönemleri nelerdir?
YEN‹ TÜRK EDEB‹YATI
Yeni Türk edebiyat›, Tanzimat’›n ilan edilmesinden sonra (1839) bafllayan Bat›l›-
laflma sürecinde gelifltirilen son yüz elli y›ll›k edebî hareketlerin genel ad›d›r.
Önceleri daha çok Frans›z edebiyat›n› örnek alarak oluflan bu dönemin ‹brahim
fiinasi’nin (1826-1871) edebî faaliyetleri ile (1859) bafllad›¤› kabul edilir. Devlet
ve toplum olarak genel bir Bat›’ya yönelifl sürecinin sonucu oldu¤u için bu edebî
devreyi ancak tarihsel, sosyal ve kültürel de¤iflmelerin ›fl›¤› alt›nda de¤erlendirmek
gerekir.
Yeni Türk Edebiyat›n› Haz›rlayan Sosyal-Tarihsel-Kültürel
Zemin
Türkiye’de Bat›l›laflman›n resmî olarak 3 Kas›m 1839 tarihinde ilan edilen ve okundu¤
u yere bakarak ad› Gülhane Hatt-› Hümayûnu da denilen Tanzimat Ferman›’
yla bafllad›¤› kabul edilir. Ancak de¤iflik alanlarda Bat› tarz› bir tak›m düzenleme
giriflimlerinin 17. yüzy›l›n sonlar›na kadar gitti¤i görülmektedir. 1699’da imzalanan
Karlofça antlaflmas› tarihçiler taraf›ndan Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Bat›
karfl›s›nda toprak kaybediflinin ve küçülmesinin ilk kesin belgesi olarak de¤erlendirilir.
Bu antlaflma zihinlerdeki üstün, yenilmez ve güçlü Osmanl› imaj›n›n y›k›lmas›
na da yol açm›flt›r. Bu durumun do¤urdu¤u gerilemeye çareler arama çabalar›
ayn› zamanda Bat›l›laflma hareketlerinin de bafllang›c› olarak görülmektedir.
Toprak kay›plar› gibi pratik ihtiyaçlara dayanan yenileflme çal›flmalar› Tanzimat’›
n ilan›na kadar, baflta bulunan padiflah›n kiflili¤i ile özdeflleflmifl durumda kal›
r, bu yüzden de s›k s›k aksamalara yol açar. Bu yolda ilk örneklerden birisi I.
Mahmut zaman›nda aç›lan Hendesehane (1731)’dir. Bu kurum k›sa zamanda kapan›
r. Daha sonra 1776’te Frans›zlar›n yard›m›yla denizcilik alan›nda e¤itim vermek
üzere Mühendishane-i Bahr-› Hümayun kurulur.
III. Selim, baflta askerî yap›lanma olmak üzere devlette kal›c› bir tak›m düzenlemeler
yapmak amac›yla devlet adamlar›ndan raporlar istedi. Bunlar› bir dan›flma
meclisinde tart›flt›rarak Yeniçeri Oca¤›’ndan farkl› olarak Nizam-› Cedit ad›yla yeni
bir ordu kurulmas›na giriflti. Daha sonra Mühendishane-i Berrî-i Hümayun (1795)
adl› kurumu kurarak yeni ordunun ihtiyaçlar›n› karfl›layacak eleman yetifltirilmesi-
1. Ünite - Edebiyat, Türk Edebiyat›, Yeni Türk Edebiyat› 9
S O R U
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE
DÜfiÜNEL‹M
SIRA S‹ZDE
S O R U
DÜfiÜNEL‹M
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZN NAMAÇLARIMIZ
K ‹ T A P
T E L E V ‹ Z Y O N
K ‹ T A P
T E L E V ‹ Z Y O N
‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T
3
ni planlad›. Ard›ndan da hem ordunun hem de ülkenin hekim ihtiyac›n› karfl›lamay›
hedefleyen T›phane’yi kurdu (1806). Bütün bu giriflimler Kabakç› ‹syan› denilen
bir ayaklanma ile padiflah›n hayat›na mal olmufl ise de onu izleyen II. Mahmut, Abdülmecid,
Abdülaziz ve II. Abdülhamit dönemlerinde de Bat›’y› model alan çeflitli
yenilikler gerçeklefltirilmeye devam edildi. Sonuçta Yeniçeri Oca¤› tamamen kald›-
r›ld› ve yerine yeni bir ordu kuruldu (1826).
Siyasi alanda ise Bat›ya elçi gönderme ifli III. Selim’den sonra II. Mahmut taraf›
ndan da geniflletilerek sürdürüldü. Bu elçilerin ve elçiliklerde çal›flanlar›n yabanc›
dil ö¤renmeleri sa¤land›. Bu dönemde elçilik görevinde bulunanlar gittikleri ülkelerdeki
yenilikleri baflkente aktararak yenileflme sürecine katk›da bulundular. II.
Mahmut idarî yap›y› yeniden flekillendirdi. Fransa modelinde bir hükümet sistemi
oluflturuldu. Çeflitli bakanl›klar ve yeni meclis ve kurumlar kuruldu, yasalar ç›kar›ld›.
Böylece hukuk devletine do¤ru ciddi ad›mlar at›lm›fl oldu.
Bu dönemde sosyal alanda da baz› yenilikler gerçeklefltirildi. 1831’de kad›nlar
say›lmam›fl olsa bile ilk nüfus say›m› yap›ld›. 1834’de posta teflkilat› kuruldu. Önce
ordunun ceket-pantolon ve festen oluflan yeni bir k›yafet giymesi kararlaflt›r›ld›,
sonra bu uygulama sivilleri de kapsayacak biçimde geniflletildi.
Bu dönemde kurulan yeni okullar ve Tercüme Odas› (1821) Frans›zcan›n yayg›
nlaflmas›n› sa¤lad›. Yurt d›fl›na ö¤renci gönderilmeye baflland›. ‹stanbul’da ilkö¤-
retim zorunlulu¤u getirildi (1831) ve orta dereceli okullar aç›lmas› kararlaflt›r›ld›.
Devlet kendisi için gereken personeli medrese d›fl›ndaki okullarda yetifltirmeyi
planlad›. Bu kararlar›n uygulanmas› Tanzimat’tan sonraya kalm›fl olsa da ilk ad›mlar
II. Mahmut döneminde at›lm›flt›r.
II. Mahmut’un yeniliklerinden birisi de ilk gazete olan Takvim-i Vekayi’nin ç›-
kar›lmas› olmufltur (1831). Resmî nitelikli oldu¤u için daha çok devlet ifllerinin duyurulmas›
na a¤›rl›k vermifl olan bu gazete ayn› zamanda Bat›’daki geliflmelerden,
teknolojik yeniliklerden haber vermesiyle ve bizzat padiflah taraf›ndan istenilen
yaz› dilinin anlafl›l›r olmas› talimat›yla yetiflmekte olan kuflaklar üzerinde dolayl› da
olsa bir etki yapm›flt›r.
Bütün bu çabalar›n ilk ve belirgin meyvesi II. Mahmut zaman›nda düflünülmüfl
olan Tanzimat Ferman›’n›n ilan edilmesi olmufltur (3 Kas›m 1839). Dönemin Hariciye
Naz›r› Mustafa Reflit Pafla taraf›ndan devlet görevlilerinin, yabanc› elçilerin
ve halk›n önünde Gülhane’de okunan ferman yeni bir dönemin bafllad›¤›n› ifade
etmektedir. Tanzimat Ferman›, Türklerin yüzy›llardan beri içinde yaflad›¤› bir medeniyet
dairesinden ç›karak, o ana kadar mücadele halinde oldu¤u baflka bir medeniyet
dairesine giriflinin ve onun de¤erlerinin devletin resmî politikas› olarak kabulünün
ilân edilmesidir.
Nizam verme, düzene koyma anlamlar›na gelen Tanzimat siyasi olarak, ilan
edildi¤i tarihten II. Meflrutiyet’e (1908) kadar devam eden yenileflme sürecinin ad›-
d›r. Bu fermanla padiflah kendi yetkilerini bizzat kendisi s›n›rland›rm›fl, böylece
keyfî idareye son verilmiflti. Devlet ile fert aras›ndaki iliflkilerin düzenlenmesi, kanun
karfl›s›nda din, dil, ›rk ayr›m› yap›lmaks›z›n herkesin can, ›rz, namus ve mal
gibi haklar›n›n korumaya al›nm›fl olmas›, askerlik ve vergi konular›nda yeni düzenlemelerin
yap›lmas› Ferman’›n özünü teflkil eder. Bu ferman› hemen arkas›ndan
Islahat Ferman› (1856) izler.
Tanzimat Ferman›, Bat›l› devletlerin modelinde devleti yeniden yap›land›rmak
giriflimlerine bafllanmas›n›n da bir ileri ad›m›d›r. II. Mahmut zaman›nda kurulan
baz› meclisler yeniden yap›land›r›ld›. Ayr›ca ceza ve ticaret kanunlar› ç›kar›ld›.
1864’te ülke co¤rafyas›n›n idarî yap›s›n› düzenleyen Vilayet Kanunnamesi yay›m-
10 Yeni Türk Edebiyat›na Girifl
Türkiye’de ilk nüfus say›m›
1831’de yap›ld›.
1821’de Tercüme Odas›
kuruldu.
‹lk gazete olan Takvim-i
Vekâyi 1831’de ç›kar›lm›flt›r.
land›. Böylece Osmanl› devleti vilayet-sancak-kaza-karye birimlerinden oluflan yeni
bir idarî yap›ya kavufltu. Bu birimlerin her birisinde meclisler oluflturuldu. Bu dönemde
vilayetlerde birer matbaan›n kurulmas› ve gazete ç›kar›lmas›n›n kararlaflt›r›lmas›,
vilayet y›ll›klar›n›n haz›rlanmas› Türk kültürü aç›s›ndan önemli olaylardand›r.
Öte yandan vergi sistemi büyük ölçüde de¤ifltirildi ise de vergi toplama iflinde
bir baflar› sa¤lanamad›. 1841 tarihinde ilk k⤛t para “kaime” ad›yla piyasaya sürüldü.
Fakat bundan da beklenen sonuç al›namay›nca 1844’te kald›r›ld›. Bu dönemde
bankalar kurulmaya baflland›. ‹lk banka olan ‹stanbul Bankas› k›sa sürede kapand›;
ancak Menafi Sand›¤› ad›yla kurulan Ziraat Bankas› varl›¤›n› sürdürdü.
Tanzimat Döneminin ekonomik alanda baflar›l› oldu¤u söylenemez. Bu yüzden
k›sa zaman içerisinde devlet Fransa ve ‹ngiltere’ye borçlanmaya bafllad›. Borç
ve faizlerin h›zla artmas› üzerine 1881’de Osmanl› Devleti’ne verdikleri paralar›
alabilmek için borç veren devletler ‹stanbul’da Düyûn-› Umumiye ad›yla bir kurum
oluflturdular.
Ayr›ca askerlik alan›nda da yeni düzenlemeler yap›lm›flt›r. Ordu, befl ordu olarak
düzenlenmifl, askerlik süresi befl y›l olarak belirlenmifltir. II. Mahmut taraf›ndan
Asakir-i Mansure-i Muhammediye ad›yla kurulan ordunun ad› da Asakir-i Nizamiye-
i fiahane’ye çevrilmifltir. Sosyal alanda ise flehirlerde belediyeler ve telgraf idaresi
kurulmufl, posta teflkilat› yeniden düzenlenmifl ve ilk defa demiryollar› yap›lmaya
bafllanm›flt›r.
Bu dönemde ayr›ca e¤itim ve kültür alan›nda önemli de¤ifliklikler göze çarpmaktad›
r. Meclis-i Maarif-i Umumiye adl› kurum Maarif Nezareti’ne dönüfltürüldü
(1846). Böylece ilk e¤itim bakanl›¤› kurulmufl oldu. Rüfldiyelerin say›s› artt›r›ld›.
K›z ö¤renciler için rüfltiye kuruldu (1858). Yönetici yetifltirmek üzere Mekteb-i
Mülkiye (1859), lise ayar› okullar olarak idadîler kuruldu (1873). Robert Kolej,
Mekteb-i Sultanî (Galatasaray) ve Darüflflafaka isimli özel okullar aç›ld›. Ö¤retmen
yetifltirmek üzere Darülmuallimîn (1868) ve kad›n ö¤retmen yetifltirmek üzere Darülmuallimât
(1870) kuruldu. 1863’te Darulfünûn (üniversite) kurulmuflsa da tart›flmalar
yüzünden bir y›l sonra kapan›p 1876’da tekrar aç›lm›flt›r. Üniversiteye ders
kitaplar› haz›rlamak maksad›yla ve Bat›’daki örnekleri gibi bir bilimler akademisi
niteli¤i kazanmas› düflünülerek Encümen-i Dânifl kurulur.
Takvim-i Vekayî’den sonra yar› resmî Ceride-i Havadis (1840), ilk Türkçe özel
gazete olarak Tercüman-› Ahval (Agâh Efendi ve fiinasi taraf›ndan, 1860) yay›na
bafllar. Burada ilk edebî tefrika olarak teknik bak›mdan oldukça baflar›l› bir örnek
olan fiair Evlenmesi piyesi yay›mlan›r. Bu ilk örnek ayn› zamanda bu dönem edebiyat›
n›n da bir göstergesi niteli¤indedir. Çünkü bu dönem edebiyatç›lar› yaz›lar›-
n› gazetelerde yay›mlarlar. Bu bak›mdan dönemin edebiyat› bak›m›ndan gazete
önemli bir kurumdur. Bunun edebî üsluba yans›mas›n› ise ileriki ünitelerde görece¤
iz. Bu dönemin önde gelen yazarlar› ayn› zamanda gazetecidirler. Münif Pafla’n›
n ç›kard›¤› Mecmua-i Fünûn (1862) ilk dergidir.
K›sacas› bu süreç özellikle Bat› tarz› yeni okullar aç›lmas›yla e¤itimde, yeni
ordunun kurulmas›yla askerlik alan›nda ve Bat› ülkelerine benzer yap›lanmas›yla
devlet ve sosyal hayat bak›m›ndan Türklerin yüzy›llard›r yaflaya geldikleri toplum
düzeninden ayr›l›fl› ifade eden hamlelerle doludur. Bununla birlikte bütün
bu geliflmelerin kesin bir kopufl niteli¤i tafl›d›¤›n› düflünmek do¤ru olmaz. Mesela
pozitif bilimler ö¤reten yeni okullar›n yan›nda eski e¤itim kurumlar› olan medreselerin
devam›, yeni de¤erler sistemi ile eski kültürün de¤erlerinin bir senteze
ve uzlaflmaya gidilmeden bir arada varl›¤›n› sürdürmesi çat›flma ve tart›flmalar›
beraberinde getirmifltir.
1. Ünite - Edebiyat, Türk Edebiyat›, Yeni Türk Edebiyat› 11
1840’ta ç›kar›lan Ceride-i
Havadis yar› resmî bir
gazetedir.
‹lk Türkçe özel gazete, Âgâh
Efendi ve fiinasi taraf›ndan,
1860’ta ç›kar›lan
Tercüman-› Ahval’’dir.
Bu ayn› zamanda Osmanl› toplumunda uzun süre devam edecek bir ikili¤in
do¤mas›na da zemin haz›rlam›flt›r. Eskisine göre bir tür ba¤›ms›zl›k kazanm›fl olan
bürokrasinin iflleyiflinin k›s›r çekiflmeler yüzünden verimli olamamas›, yeni modalar›
n ve israf›n bütçeyi h›zla tüketmesi, ayd›nlar›n ve devlet adamlar›n›n yeni de-
¤erler konusunda bilinçli ve programl› çal›flmalar üretmek yerine tesadüfe b›rak›lm›
fl aktar›mlarla yetinmesi, K›r›m, M›s›r’da Kavalal› Mehmet Ali Pafla gibi problemlerle
bafl edilememesi toplumda bir direnç oluflmas›na yol açm›flt›r. Bununla birlikte
yeni bir dünya görüflünün oluflmaya bafllad›¤› da kesindir.
Bu dönem ayn› zamanda birçok önde gelen edebiyatç›n›n da kat›ld›¤› örgütlü
mücadele dönemidir. Öncülü¤ünü Ali Suavi, Nam›k Kemal, Ziya Pafla, Mithat
Pafla’n›n yapt›¤› Genç Osmanl›lar ad›yla an›lan gizli örgüt bir anayasa yap›l›p,
parlamenter rejime geçilmesini istiyordu. Bunun için önce Abdülaziz’i indirip yerine
V. Murat’› geçirdiler. Fakat Murat’›n rahats›zl›¤›n›n artmas› üzerine söz konusu
flartlar› yerine getirmek için anlaflt›klar› II. Abdülhamit’i tahta geçirdiler. Abdülhamit
ise önce anayasay› ilan etti (1876), ard›ndan da parlamentoyu açarak meflruti
bir yönetime geçti (1877). Bu arada 93 Harbi olarak bilinen Osmanl›-Rus Savafl›n›n
bafllamas› üzerine meclisi kapatarak yönetimi tamam›yla eline ald› (1878).
Bundan sonra otuz y›l sürecek II. Abdülhamit yönetimi devletin çöküflünü geciktirmek
için uygulanan usta politikalara, yeni nesillerin yetiflmesinde önemli
rol oynayacak yukar›da belirtti¤imiz birçok yeni okulun aç›lmas›na karfl›n özellikle
ayd›nlar üzerindeki s›k› bask› ve sansür yüzünden düflünce ve edebiyat hayat›
n›n ak›fl›n› etkileyen önemli bir etken olarak ortaya ç›kacakt›r. Bu yüzden
çok geçmeden II. Abdülhamit yönetimiyle mücadele ve yeniden parlamentoyu
açt›rma amac›yla ‹ttihat ve Terakki Cemiyeti kuruldu (1889). Bu durum hem devletin
hem ayd›nlar›n enerjisinin önemli bir bölümünü iç mücadeleye ay›rmas› anlam›
na gelmekteydi.
Nitekim II. Meflrutiyet’in ilan›ndan k›sa süre sonra Balkanlarda ç›kan ayaklanma
ve kopufllar, ard›ndan I. Dünya Savafl›, Osmanl› Devletinin sonunu haz›rlayacakt›
r. Bu süreç bir taraftan da düflünce ve sanat alan›nda çok çeflitli ak›m ve faaliyetlerin
ortaya ç›kmas›na yol açm›flt›r. Osmanl›c›l›k, ‹slamc›l›k, Türkçülük ve Bat›-
c›l›k gibi anlay›fllar bu dönem siyasal ve edebî kültürünün en önemli unsurlar›n›n
bafl›nda gelmekteydi.
Bununla birlikte bu dönemde ortaya ç›kan edebî faaliyetler ayn› zamanda
Cumhuriyet dönemi edebiyat ve düflüncesini haz›rlayan bir nitelik tafl›maktad›r.
Edebiyat dilindeki sadeleflme ve Bat› edebiyatlar›n›n daha yak›ndan izlenir duruma
gelmesi bu dönemin Cumhuriyet sonras› edebiyat›n› haz›rlayan kazan›mlar›
aras›ndad›r.
Bat›ya yönelifl, Kurtulufl Savafl›n›n ard›ndan Osmanl› Devleti’nin yerine yeni bir
devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmas› ile yeni bir aflamaya geçmifltir.
Öncelikle yukar›dan beri anlatt›¤›m›z bütün yenilik çabalar›, eski ile yeninin bir
arada yürümesi yüzünden tam bir baflar›ya ulaflamam›fl idi. Mustafa Kemal Atatürk
yeni devletin hedefini “ça¤dafl uygarl›k düzeyinin üzerine” ulaflmak olarak belirlemifltir.
Bu amaçla hukuk sisteminden e¤itim düzenine kadar bir dizi reform gerçeklefltirildi.
Üniversite reformu, Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti ile Türk Dili Tetkik
Cemiyetinin kurulmas›, alfabe de¤iflikli¤i, laikli¤in benimsenmesi edebiyattaki geliflmeleri
etkileyen önemli ad›mlar›n bafl›nda gelmektedir.
Yeni Türk edebiyat›n›n oluflumu bütün bu süreçlerin bir parças›, yönlendiricisi
ve temel ögesi olarak gerçekleflmifltir. Bu yüzden edebiyattaki geliflmeler bütün bu
sosyo-kültürel ve tarihsel geliflmeler göz önünde tutularak de¤erlendirilebilir.
12 Yeni Türk Edebiyat›na Girifl
Yeni Türk edebiyat›n› oluflturan tarihsel, sosyal ve kültürel unsurlar üzerinde yorum yap›
n›z.
Yeni Türk Edebiyat›nda Adland›rma Sorunlar› ve
Dönemleri
Tanzimat’›n siyasi ve idarî olarak uygulanmaya bafllanmas›ndan yaklafl›k yirmi sene
sonra yeni dönemin edebî faaliyetleri bafllam›flt›r. Yukar›da belirtti¤imiz gibi
1859 y›l› edebiyattaki yenileflmenin bafllang›c› olarak kabul edilmifltir. Son yüz elli
y›lda görülen bütün edebî hareketleri kapsayan bir ad olarak kullan›lan Yeni Türk
edebiyat› daha çok akademi çevrelerinin tercih etti¤i bir ifadedir. E¤itim amaçl› bir
fayday› gözeten bu terim, Divan edebiyat›n› “eski” kabul etmek anlay›fl›ndan yola
ç›kar ve onu reddederek Bat› tarz› bir edebiyat›n varl›¤›n› belirtmek ister.
Bununla birlikte yeni edebiyat mensuplar›n›n toptan eskiyi reddetme e¤ilimi
olmad›¤› gibi daha ilk dönemden bafllayarak eski ile ba¤lar›n korunmas› gerekti¤ini
ileri süren sonraki dönemlerde eserini Divan, halk ve Bat› edebiyatlar›ndan al›-
nan unsurlarla kurma yoluna giden sanatç›lar yetiflmifltir. Demek ki eski ile yeni
aras›nda tam bir kopufltan söz etmek yerine bir dönüflüm yafland›¤›n› düflünmek
daha uygun olacakt›r.
Yeni Türk edebiyat› ad› edebiyat tarihçileri taraf›ndan bu gün ortaklafla kabul
görmüfl gibi görünmekteyse de bu dönem edebiyat› zaman zaman Edebiyat-› Cedide
(sonradan Servet-i Fünûn Edebiyat› için), Bat›l›laflma dönemi, Avrupaî, Garbî,
Teceddüt devri, Yak›n Ça¤, Ça¤dafl, Modern, Muas›r gibi adlarla da an›lm›flt›r. Bu
adland›rmalar›n hemen hepsi çeflitli bak›mlardan elefltirilmifltir. Buna karfl›n Bat›
tarz› model al›narak ve divan edebiyat› yads›narak kurulan bir edebiyat olmas› ortak
noktay› oluflturmaktad›r.
Ayr›ca bu dönemin içerisindeki pek çok edebî faaliyetin adland›r›lmas›nda da
bilim adamlar› ve edebiyatç›lar aras›nda görüfl birli¤i sa¤lanamam›flt›r. Yeni Türk
edebiyat›n›n ilk devresini teflkil eden yazarlar kufla¤›n›n (fiinasi-Ziya Pafla-Nam›k
Kemal) oluflturdu¤u edebiyat için “Tanzimat Dönemi” diyenler oldu¤u gibi bunun
baflta Ferman’›n ilan tarihi ile fiinasi’nin edebî faaliyetleri aras›ndaki zaman fark› olmak
üzere birçok sebepten dolay› do¤ru bir adland›rma olmad›¤›n› ileri sürenler
de olmufltur. Ayn› flekilde dönemin edebiyatç›lar›n›n kaynaklar› ve hedefleri konusunda
belirsizlikler bulunmas›ndan yola ç›kan kimi araflt›rmac›lar bu dönemi “Aray›
fllar Dönemi” olarak adland›rmak taraftar› iken kimileri “Siyasi ve ‹çtimai
Fikirler Dönemi”, “I. Nesil” gibi adlarla anmaktan yanad›r. Bu durum az çok farkl›
l›klar ile daha sonraki edebiyatç›lar için de geçerlidir.
Burada sadece genel olarak Türk edebiyat›nda ve yeni Türk edebiyat›nda edebî
hareketlerin isimlendirilmesi konusunda birbirinden farkl› birçok görüflün bulundu¤
unu göstermek amac›yla de¤inilen bütün bu tart›flmalar›n ayr›nt›s›na girmeye
gerek yoktur. Afla¤› yukar› genel bir kabul görmüfl bulunan flu bafll›klar yeni
Türk edebiyat›n›n ana hatlar›n› vermektedir:
1. Tanzimat Edebiyat› (Yenileflme Dönemi) Edebiyat› (1859-1896)
1.1. Tanzimat’›n (Yenileflmenin) Birinci Kufla¤› (1859-1876)
1.2. Tanzimat’›n (Yenileflmenin) ‹kinci Kufla¤› (1876-1896)
1.3. Ara Nesil
2. Servet-i Fünûn toplulu¤u (1896-1901)
2.1. Servet-i Fünûn’u Devam Ettirenler: Fecr-i Âtî (1909-1912)
1. Ünite - Edebiyat, Türk Edebiyat›, Yeni Türk Edebiyat› 13
S O R U
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE
DÜfiÜNEL‹M
SIRA S‹ZDE
S O R U
DÜfiÜNEL‹M
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZN NAMAÇLARIMIZ
K ‹ T A P
T E L E V ‹ Z Y O N
K ‹ T A P
T E L E V ‹ Z Y O N
‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T
4
3. Millî Edebiyat (1911-1923)
3.1. Millî Edebiyat›n Devam Etti¤i Y›llarda Görülen Öteki Edebî Etkinlikler
4. Cumhuriyet Dönemi (1923- )
4.1. Atatürk Dönemi (1940’a kadar)
4.2. Ça¤dafl Türk Edebiyat› (1940’tan sonra)
On dokuzuncu yüzy›l Türk edebiyat› klasik edebiyat›n kendisini yenileme gücünü
yitirdi¤i ve yeni aray›fllar›n edebiyat›m›zda ilgi çekti¤i bir dönemdir. Tanzimat
(Yenileflme) Döneminin ilk kufla¤›n› temsil eden sanatç›lar fiinasi, Ziya Pafla
ve Nam›k Kemal’dir. Bu grubun edebiyat› hakk›nda sosyal ve politik fikirler devri
nitelemesi de yap›l›r. Bunun hakl› bir gerekçesi de vard›r. Bu yazarlar edebiyat›
toplumu ayd›nlatacak bir araç olarak görüyorlard›. Yukar›da de¤inildi¤i gibi hepsinin
gazeteci olmas› ve ayn› zamanda Ziya Pafla ile Nam›k Kemal’in politik bir mücadelenin
içerisinde bulunmalar› onlar›n sanatlar›n› da etkilemifltir.
Birinci kufla¤›n bu önde gelen temsilcileri iki noktada edebiyat›n niteli¤ini de-
¤ifltirmifllerdir. Birincisi edebiyat›n topluma yönelmesi gerekti¤i ve buna ba¤l› olarak
dilin sadeleflmesi; ikincisi ise felsefî, sosyal veya politik kavramlar›n (ak›l, medeniyet,
parlamento, hürriyet, vatan vb.) eski fliirdeki mazmûnun yerini almas›yla
oluflan içerik de¤iflmesidir. Bunlar edebiyat›n ifllevinin eskiden oldu¤undan farkl›
olarak güzellik yerine fayda anlay›fl›na dayanmas› sonucunu do¤urmufltur. Bununla
birlikte biçim bak›m›ndan bu dönem fliirinin divan fliirinden büyük bir farkl›l›k
göstermedi¤i görülüyor.
Yenileflme döneminin ikici kuflak sanatç›lar›, öncekilerden farkl› olarak toplum
için sanat anlay›fl›n› terk etmifl, onun yerine edebiyatta güzellik prensibini esas alm›
fllard›r. Bu kufla¤›n önde gelen ismi Recâizâde Mahmut Ekrem (1847-1914),
teorik çal›flmalar›yla kendisinden sonraki kuflaklar› etkilemifltir. Ona göre sanat›n
gayesi güzelliktir ve güzel olan her fley fliirin konusu olabilir. Güzelli¤in kayna¤›
ise tabiat ve insandad›r. Böylece tabiat› gözlemeyi ve insan duygular›n› esere yans›
tmay› estetik prensip olarak kabul eden Romantik ak›m›n görüflünü Türk edebiyat›
na getirmifltir. Biçim konusuna oldukça önem veren Ekrem, fliir dilinin kendisine
özgü bir söz varl›¤›na sahip oldu¤unu düflünür.
fiiirin vezinli ve kafiyeli yaz›lmak zorunda olmad›¤› fleklindeki görüflü ile Servet-
i Fünûn flairlerinde yayg›nlaflacak olan “mensur fliir” anlay›fl›na yol açar. Ayr›-
ca Servet-i Fünûn toplulu¤unun oluflmas›nda onun kat›ld›¤› kafiyenin göz için de-
¤il, kulak için oluflu tart›flmas› etkili olur. Recaizade, vezin içerik uyumuna dikkat
çekmesi bak›m›ndan da baflta Fikret olmak üzere Servet-i Fünûn flairlerine yol göstermifltir.
fiiirlerinde teorik görüfllerini iflleme konusunda pek baflar›l› olmayan flair,
aflk, kad›n, tabiat ve ölüm konular›n› fliire sokmas›yla dikkati çekmifltir.
Sadece ikinci kufla¤›n de¤il, yenileflme döneminin en önde gelen flairi kuflkusuz
Abdülhak Hamit’tir (1852-1937). Bat› fliirinde gördü¤ü hemen bütün özellikleri
fliirlerinde uygulamaya çal›flm›flt›r. Hamit’in fliirlerinde de aflk, tabiat ve ölüm
büyük yer tutar. Ancak o bu temleri Ekrem’de oldu¤u gibi kiflisel ve duygusal ölçekte
kullanmakla kalmaz, metafizik boyutlar›yla da ele al›r. Efli Fatma Han›m’›n
ölümü üzerine yazd›¤› Makber Türk edebiyat›nda ölüm fliirleri aras›nda ayr›cal›kl›
bir yere sahiptir. Ancak flairin disiplinsiz ve tutars›z yazma al›flkanl›¤› onun bir tezatlar
flairi olarak an›lmas›na, fliirlerinde en güzel söyleyifllerle s›radan ifadelerin bir
arada bulunmas›na yol açm›flt›r.
Muallim Naci, Türk edebiyat›nda daha çok Ekrem’le girifltikleri eski-yeni tart›
flmas›nda eski taraftar› olarak hat›rlanmakla birlikte eski tarzda yazd›¤› gazellerden
baflka yeni tarzda yazd›¤› fliirlerde özellikle kulland›¤› sade dil bak›m›ndan
14 Yeni Türk Edebiyat›na Girifl
dikkati çeker. Onun Ömer’in Çocuklu¤u adl› otobiyografik adl› eseri ise Türk edebiyat›
n›n klasikleri aras›na girmifltir.
‹kinci kuflak flairler Bat› tarz› fliir biçimlerini uygulad›klar› gibi fliirin konular›n›
da alabildi¤ine geniflletmifllerdir. Hem içerik hem de biçim bak›m›ndan bu kufla-
¤›n eserleri yenileflme döneminde ileri bir aflama kabul edilir.
Yeni Türk edebiyat›n› oluflturan belli bafll› dönemler nelerdir?
Edebiyat›m›zda Türkçe yaz›lm›fl ilk roman fiemsettin Sami’nin Taaflfluk-› Talat
ve Fitnat’›d›r(1873). Bununla birlikte türün yerleflmesinde önemli rol oynayan
isim Ahmet Mithat’t›r. Ahmet mithat Efendi halk için halk›n dili ve duyufluyla
yazarak Türk edebiyat›nda popüler roman çizgisini bafllatm›flt›r. Dönemin hikâye
ve romanlar› özellikle romantizmin etkisi alt›nda yaz›l›r. Bu konuda realist-natüralist
anlay›fl›n ilk örne¤ini veren Nabizâde Naz›m di¤erlerinden ayr›l›r. Türk
edebiyat›nda ilk gerçekçi roman onun Karabibik (1890) adl› eseridir. ‹lk tarihî roman
ise Nam›k Kemal taraf›ndan yaz›lan Cezmi’dir (1891). Ayr›ca Samipaflazâde
Sezaî’nin Sergüzeflt’i, Recaizade Ekrem’in Araba Sevdas› ve Mizanc› Murat’›
n Turfanda m› Yoksa Turfa m› adl› romanlar› türün bu dönemdeki önemli
örnekleri aras›ndad›r.
Tanzimat (Yenileflme) Dönemi edebiyat›nda Servet-i Fünûn’dan önce çok say›
da ikinci s›n›f yazar›n da bulundu¤unu belirtmek gerekir. Bunlar daha çok romantik
ve popüler edebiyat›n izinden giden yazar ve flairler kufla¤› idi. Tanzimat
sonras›n›n ikinci kufla¤› ile Servet-i Fünûn toplulu¤u aras›ndaki zaman diliminde
faaliyet göstermeleri bak›m›ndan ara nesil olarak da an›lan bu flair ve yazarlardan
baz›lar› flunlard›r: Menemenlizâde Mehmet Tahir, Mehmet Celâl, Nigâr han›m,
Mustafa Reflit, Fatma Âliye Han›m, Müstecabizâde ‹smet.
Önceleri daha çok bilimsel yaz›lar›n yay›mland›¤› bir dergi olan Servet-i Fünûn
dergisi, Recâizade Ekrem’in giriflimleri ile Tevfik Fikret yönetimine geçince bir sanat,
edebiyat dergisi haline gelmifl ve Bat› tarz› edebiyat›n yayg›nlaflmas›n› amaçlayan
yazarlar› bünyesinde toplam›flt›r. Bu yüzden burada yazan yazarlar toplulu-
¤una Edebiyat-› Cedide dendi¤i gibi derginin ad›yla da an›lm›fllard›r. Öncülü¤ünü
Tevfik Fikret’in yapt›¤› toplulu¤un fliirdeki önemli temsilcileri Fikret’ten baflka Cenap
fiehabettin, Hüseyin Siret, Hüseyin Suat, Ali Ekrem, Süleyman Nazif, Faik Âli
ve Celal Sahir’dir. Romanda ise Halit Ziya, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit, Ahmet
Hikmet, Safveti Ziya bafll›ca temsilcilerdir.
Yenileflme dönemi fliirinde eski ve yeni naz›m biçimleri bir arada kullan›lmakta
iken Servet-i Fünûn flairleri eskiyi b›rakarak tamam›yla yeni ve Bat› tarz› biçimlere
yönelmifllerdir. Sone gibi Frans›z fliirinden al›nan naz›m biçimleri gibi eski
edebiyattaki müstezat› de¤ifltirerek serbest müstezat ad›yla yeni bir serbest naz›m
da oluflturmufllard›r. Ayr›ca vezin-konu bütünlü¤ü aray›fl› çerçevesinde Frans›z fliirinde
de divan edebiyat›nda da olmayan yeni biçimler denendi. fiiirin konular› alabildi¤
ine geniflletildi. Dönemin flartlar› kadar flairlerin psikolojik özellikleri de onlar›
tamamen duygusal konular› ifllemeye, karamsar bir hayalcili¤e yöneltti. Bireyci
bir fliir anlay›fl›na sahip olan topluluk flairleri Frans›z edebiyat›n›n romantizm,
sembolizm gibi ak›mlar›n› izlediler. Aruza ve fliir dilinin konuflma dilinden ayr›
özel bir söz varl›¤›na sahip olmas› anlay›fl›na ba¤l› kald›lar.
Servet-i Fünûn toplulu¤unun roman türündeki en baflar›l› temsilcisi Halit Ziya
(Uflakl›gil)’d›r. En önemli romanlar›ndan Aflk-› Memnû (1900) Türk aile hayat›ndaki
çözülmeyi, Mai ve Siyah (1897) kendi kufla¤›n› hayal ve gerçek aras›ndaki s›k›fl-
1. Ünite - Edebiyat, Türk Edebiyat›, Yeni Türk Edebiyat› 15
S O R U
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE
DÜfiÜNEL‹M
SIRA S‹ZDE
S O R U
DÜfiÜNEL‹M
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZN NAMAÇLARIMIZ
K ‹ T A P
T E L E V ‹ Z Y O N
K ‹ T A P
T E L E V ‹ Z Y O N
‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T
5
Taaflfluk-› Talat ve Fitnat,
edebiyat›m›zda Türkçe
yaz›lm›fl ilk romand›r.
m›fll›¤›n› anlat›r. Mehmet Rauf’un Eylül’ü (1901) ise en baflar›l› psikolojik Türk romanlar›
aras›ndad›r. Her iki romanc› da dahil olmak üzere Servet-i Fünûn roman›
teknik özellikler bak›m›ndan önceki kuflaklara göre ileri bir seviyede bulunsa da
dil bak›m›ndan bir geriye gidifl söz konusudur.
Bu dönemde yazan Hüseyin Rahmi, R›za Tevfik, Mehmet Emin ve Mehmet
Âkif gibi sanatç›lar toplulu¤un edebî anlay›fl›n› benimsememifllerdir. Hüseyin
Rahmi romanlar›nda Ahmet Mithat üslubunu gelifltirip sürdürerek kendi mizahi dilini
bulmufl ve Türk edebiyat›n›n ilk büyük natüralist yazar› olarak an›lm›fl, R›za
Tevfik tekke ve halk fliiriyle nefesler söylemifl, Mehmet Emin hece vezniyle hamasi
fliirler söyleyerek yeni bir 盤›r açm›flt›r. Mehmet Âkif ise aruz vezninden vazgeçmeden
realist ve toplumcu bir fliir kurmufltur. Servet-i Fünûn dergisinin 1901’de
kapanmas› ile II. Meflrutiyet’in ilan› aras›nda yetiflen genç kuflak Fecr-i Âtî ad› alt›
nda bir araya gelerek yeni bir hareket bafllatmak istemifllerdir (1909-1912). Sanat
görüflleri bak›m›ndan Servet-i Fünûnculardan pek farkl› olmayan bu gençlerin en
önemli prensibi “sanat›n flahsi ve muhterem” oluflu esprisiydi.
‹kinci Meflrutiyet’e kadar daha çok kültür alan›ndaki çal›flmalarda görülen Türkçülük
ak›m›, bu tarihten sonra siyasal ve edebî bir boyut kazanm›flt›r. ‹ttihat ve Terakki’nin
destekledi¤i bir hareket olarak çeflitli derneklerde faaliyet gösteren ak›m,
edebiyat alan›nda (Servet-i Fünûn dönemindeki Mehmet Emin’in Türkçe fiiirler kitab›
ndan sonra) ilk ç›k›fl›n› Genç Kalemler dergisindeki “Yeni Lisan” makale dizisiyle
yapar (1911). Millî edebiyat ad› ilk kez burada kullan›l›r. Bu terim o günden
bu yana “bütün bir milletin edebiyat›” anlam›nda de¤il de milliyetçi edebiyat karfl›
l›¤›nda kullan›lagelmifltir. Ömer Seyfettin ve Ali Canip’in bafl›nda bulundu¤u dergi
edebiyat dilinin sadeleflmesi konusunda çetin tart›flmalara giriflir. Harekete Ziya
Gökalp’in kat›lmas›ndan sonra ise hece vezni de millî vezin olarak savunulmaya
bafllan›r. Bu hareketin etkisiyle yazan yazarlar dilde sadeleflmeyi sa¤lam›fl, konuflma
diliyle yaz› dili aras›ndaki mesafeyi kapatm›fllard›r. Ayr›ca eserlerin konu ve
tiplerinde tekrar bir geniflleme daha görülmüfl, ‹stanbul d›fl›na yönelik bir ilgi bafllam›
flt›r. Millî edebiyat yazarlar›n›n ilgisini çeken bir baflka konu tarih ve geleneklerdir.
1917’den sonra genç flairlerin önemli bir bölümü fliirlerinde sade dili ve hece
veznini kullanmaya bafllad›. Bu dönemde ayr›ca Nayiler, Nevyunanîlik gibi kal›
c› ve etkili olmayan kimi oluflumlar da gözlenmifltir.
Cumhuriyet’ten önce fliir yay›mlamaya bafllamakla birlikte modern Türk fliirinin
temel tafllar›ndan birisi olan Yahya Kemal ise Frans›z fliiri ile geleneksel Türk fliiri
aras›nda kendine özgü bir fliir dili ve biçimi oluflturarak ad›ndan en çok söz ettiren
flair olmufltur. Aruz veznini ve geleneksel fliirin imkânlar›n› Bat›l› bir bilinçle modernize
eden flairin eserlerindeki konuflma dilinin canl›l›¤›, müzikalite ve tarih bilinci
ile dikkati çeker.
Millî Edebiyat Döneminin roman türündeki en önemli temsilcileri Halide Edip
Ad›var, Yakup Kadri Karaosmano¤lu, Reflat Nuri Güntekin olmufltur. Bu yazarlar
ayn› zamanda hem millî edebiyat hem de Cumhuriyet döneminin en çok sevilen
ve okunan yazarlar› aras›ndad›r. K›sa süren ömrüne çok say›da hikâye s›¤d›rm›
fl olan Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay ise hikâye türündeki yaz›lar› ile ilk
akla gelenlerdir.
Yeni Türk edebiyat›n›n en önemli özellikleri olarak hangi edebî özellikleri sayabiliriz?
Cumhuriyet’ten sonraki Türk edebiyat›n› iki dönem halinde ele almak mümkündür:
1940’a kadarki Atatürk Dönemi edebiyat›, 1940’tan sonra ise modern dö-
16 Yeni Türk Edebiyat›na Girifl
S O R U
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE
DÜfiÜNEL‹M
SIRA S‹ZDE
S O R U
DÜfiÜNEL‹M
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE
6
nem. ‹lk dönemin en önde gelen flairleri aras›nda Necip Faz›l K›sakürek ve Naz›
m Hikmet Ran dikkati çeker. Bunlarda baflka otuzlu y›llar›n sonlar›na kadar hece
vezninin önemli temsilcileri olarak edebiyat ortam›nda etkili olan Ahmet Muhip
D›ranas, Ahmet Kutsi Tecer ve Ahmet Hamdi Tanp›nar Frans›z sembolizmini
izleyerek hece vezninin Türkçedeki ritim baflar›s›n› sa¤lam›fllard›r.
Orhan Veli ve arkadafllar›n›n fliirde bütün kurallar› bir yana atmak slogan› ile
bafllatt›klar› Garip hareketi, Türk fliirinde yeni bir dönemin bafllang›c›n› oluflturur.
Bat› edebiyat›n› efl zamanl› bir biçimde daha yak›ndan izleyerek fliiri fliir yapan geleneksel
bütün kurallar› bir kenara b›rakmak arzusu, ayn› zamanda fliirin konular›
n› da en alelade fleylere kadar geniflletti. Garip hareketinin temizledi¤i alan ise
‹kinci Yeni flairleri taraf›ndan doldurulacakt›r. En önemli temsilcileri Ece Ayhan,
Edip Cansever, Turgut Uyar, Cemal Süreya olan ‹kinci Yeni flairleri, dünya ölçe¤inde
modern bir fliir kurmufllard›r. Dili fliirin temel malzemesi halinde görme bilinci,
anlam karartmalar› bu fliirin en önemli özelliklerindendir.
Bunlar›n d›fl›nda fliire 1930’lar›n ortas›nda bafllayan Faz›l Hüsnü Da¤larca,
1940’l› y›llardan bafllayarak Âsaf Halet Çelebi’yi, Attila ‹lhan’›, 1950’li y›llarda
Behçet Necatigil’i de dönemin önde gelen flairleri aras›nda saymak gerekir. Ç›k›-
fl›n› ‹kinci Yeni ile birlikte yapm›fl olmakla beraber, fliir anlay›fl› kadar dünya görüflü
bak›m›ndan da onlardan ayr›lan Sezai Karakoç ise fliirlerinde genifl bir medeniyet
perspektifi oluflturmufltur.
fiiirini gelenek ve Bat› edebiyatlar›n›n metinleri ile bireysel duyufl aras›nda kuran
Hilmi Yavuz, toplumcu söylemin gerilimini dizelerinin enerjisi haline getiren
‹smet Özel ve ça¤dafl bireyin bütün sorunlar› yan›nda mistik yönelimlerini de fliirinin
anlam arkaplan›na yerlefltiren Cahit Zarifo¤lu Cumhuriyet döneminin önde
gelen flairleri aras›ndad›rlar. Bunlara Ülkü Tamer, Enis Batur, Refik Durbafl,
Ebubekir Ero¤lu ve Arif Ay da eklenmelidir.
Cumhuriyet Döneminde ayr›ca önemli roman ve hikâye yazarlar› da yetiflmifltir.
Sabahattin Ali, Memduh fievket, Sait Faik Abas›yan›k ilk dönemde,
Tomris Uyar, Mustafa Kutlu, Rasim Özdenören ikinci dönemde dikkati çeken
hikâye yazarlar›n›n bafl›nda gelmektedirler. Roman türünde ise Peyami Safa,
Ahmet Hamdi Tanp›nar, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Yaflar Kemal,
O¤uz Atay ve Orhan Pamuk Cumhuriyet Döneminde yetiflen önemli sanatç›lar›
n bafl›nda gelmektedirler.
Yeni Türk edebiyat› uzun say›lmayacak bir sürede çok çeflitli türlerde zengin
bir edebiyat olarak varl›¤›n› sürdürmektedir. Burada ancak genel bir hat›rlatma
olarak belirli isimlerle an›lan yeni Türk edebiyat›n›n temsilcileri elbette bunlardan
ibaret de¤il.
1. Ünite - Edebiyat, Türk Edebiyat›, Yeni Türk Edebiyat› 17
18 Yeni Türk Edebiyat›na Girifl
Edebiyat kavram›n›n tan›m›n›, sanat ve bilim
olarak edebiyat›n s›n›rlar›n› ve alanlar›n› tan›-
yabilmek
Edebiyat duygu, düflünce ve hayallerin okuyucuda
heyecan, hayranl›k ve estetik zevk uyand›
racak flekilde dil arac›l›¤›yla ifade edilmesi sanat›
d›r.
Edebiyat ayn› zamanda söz konusu sanat dal›nda
üretilen eserlerin yap›, biçim ve içerik özelliklerinin,
ortaya ç›k›fl koflullar›n›n, yazarlar›n eser
ve okur karfl›s›ndaki, okurun eser karfl›s›ndaki
tavr›n›n ve edebiyat alan›n›n di¤er sanat ve bilim
dallar› ile iliflkilerinin belirli yöntemlerle incelenip
araflt›r›ld›¤› bilim dal›n›n ad›d›r.
Edebiyattaki de¤iflmelerin nedenlerini ve sonuçlar›
n› aç›klayabilmek.
En genel çerçevede edebiyat›n oluflmas›n› ve de-
¤iflmesini belirleyen etkenin öncelikle insanî iletiflim
ihtiyac› oldu¤u aç›kt›r. Edebiyat›n niteli¤ini
belirleyen bir baflka etkenin yazar›n ait oldu¤u
milletin dünyaya bak›fl›n›, varl›k alg›s›n› temellendiren
medeniyet dairesi oldu¤u aç›kt›r.
Bir memleketteki siyasal de¤iflmelerin edebiyat
hareketlerini etkiledi¤i s›k görülen durumlardand›
r. Bu ayn› zamanda edebî devirlerin ismini de
belirleyen etkenler aras›ndad›r.
Edebî de¤iflimlerin nedenleri aras›nda dikkati en
çok çeken bir kavram da nesil kavram›d›r.
Bu etkenler bazen son derece karmafl›k bir a¤
oluflturdu¤u gibi genellikle edebiyat tarihindeki
oluflumlar›n da toplum hayat›n› yönlendirdi¤i görülür.
K›sacas› karfl›l›kl› bir etkileflim içerisinde
edebiyat ve hayat birbirini belirleyip durmaktad›r.
Türk edebiyat›n›n dönemlerini ve geçmiflten bugüne
kadar geçirdi¤i süreçlerin ana çizgilerini
ay›rt edebilmek,
Türk edebiyat› tarihinin kurucusu Fuat Köprülü,
edebiyat tarihini medeniyet tarihinin bir kolu olarak
kabul eder. Bu görüflten yola ç›karak genifl
bir co¤rafya ve uzun bir tarih içerisinde oluflmufl
bulunan Türk edebiyat›n›, Türklerin medeniyet
çevrelerine girifllerine göre s›n›fland›rm›flt›r. Buna
göre Türk edebiyat› üç ana döneme ayr›l›r:
1. ‹slâmiyet öncesi Türk edebiyat›
2. ‹slâmi dönem Türk edebiyat›
3. Bat› etkisindeki Türk edebiyat›.
Bu ayr›ma göre Türklerin ‹slâmiyet’ten önceki
edebiyatlar› en eski devirlerden 10. yüzy›la kadar
geçen süreyi kapsar. Bu dönemin alt dallar›n› a.
Sözlü edebiyat ve b. Yaz›l› edebiyat oluflturur.
Yeni Türk edebiyat›n›n oluflumunu sa¤layan tarihsel,
sosyal ve kültürel geliflmeleri çözümleyebilmek.
Yeni Türk edebiyat›, Tanzimat Ferman› ile Islahat
Ferman›’n›n ilanlar›n›n ard›ndan yap›lan yeniliklerin
getirdi¤i toplumsal ve kültürel geliflmelerin
etkisi alt›nda oluflmufltur. Özellikle gazetelerin
ç›kmas›, pek çok ça¤dafl okulun aç›lmas›
Bat›l› bir e¤itim alan kufla¤›n yeni bir edebiyata
yönelmesini sa¤lam›flt›r. Siyasal, sosyal ve kültürel
dönemlerin bir sonucu olarak geliflen bu son
dönem Türk edebiyat›n›n ayn› zamanda dünyaya
aç›lmas› anlam›na da gelmektedir.
Bu dönem içerisinde meydana gelen edebiyat
hareketlerinin belli bafll› özelliklerini ve sorunlar›
n› aç›klayabilmek.
Yeni Türk edebiyat›n›n ilk dönemi olan Yenileflme
Döneminde birinci kufla¤›n sanatç›lar›,
edebiyat›n topluma yönelmesi ve dilin sadelefltirilmesi
gerekti¤i görüflünden hareket etmifllerdir.
Ancak onlar›n fliirinde biçim bak›m›ndan
divan fliirinden büyük bir farkl›l›k görülmez.
‹kinci kuflakta ise güzellik ilkesini esas alarak
sanat için sanat anlay›fl›yla hareket etmifl; biçime
önem verilmifltir.
Servet-i Fünun Dönemine gelindi¤inde eski b›-
rak›l›p, tümüyle yeni ve Bat›l› biçimlere yönelinmifltir.
Türkçülük ak›m›n›n ‹kinci Meflrutiyet’ten sonra
edebiyata yans›mas› millî bir edebiyat›n ortaya
ç›kmas›nda önemli bir etken olmufltur. Dilde yal›
nlaflma, hece ölçüsünün yayg›nlaflmas› ve ifllenen
konularda ‹stanbul d›fl›na yönelme Millî Edebiyat
Döneminin dikkati çeken özellikleri olarak
görünür.
Cumhuriyet’in ilan›ndan sonraki Türk edebiyat›
nda 1940’a dek büyük ölçüde hece ölçüsünün
egemen oldu¤u fliirimiz, daha sonra Garip ve
‹kinci Yeni ile modernist at›l›mlar yapm›flt›r. Öte
yandan romanda ve öyküde de pek çok önemli
yazar yetiflmifltir.
Özet
1
NAM A
Ç
2
NAM A
Ç
3
NA M A Ç
4
NA M A Ç
5
NA M A Ç
1. Ünite - Edebiyat, Türk Edebiyat›, Yeni Türk Edebiyat› 19
1. Türkiyede yay›mlanan ilk resmî gazete afla¤›dakilerden
hangisidir?
a. ‹bret
b. Tercüman-› Hakikat
c. Hürriyet
d. Mecmua-i Fünûn
e. Takvim-i Vekâyi
2. Kad›n ö¤retmen yetifltirmek üzere aç›lan ilk ö¤retmen
okulu afla¤›dakilerden hangisidir?
a. Mekteb-i Mülkiye
b. Darü’l-Muallimat
c. Hendesehâne-i Berr-i Hümayûn
d. Darü’l-Fünûn
e. Mekteb-i Sultanî
3. Türk edebiyat›n›n ana dönemleri belirlenirken
afla¤›dakilerden hangisi ölçüt al›nm›flt›r?
a. Türklerin yaflad›¤› co¤rafyalar
b. Türklerin savafllar›
c. Türklerin bilim ve sanattaki baflar›lar›
d. Girdikleri uygarl›k çevreleri
e. Dildeki de¤iflmeler
4. Edebiyat sanat›n›n di¤er güzel sanatlardan ayr›lan
en önemli özelli¤i afla¤›dakilerden hangisidir?
a. Malzemesinin dil olmas›
b. Edebiyat›n insana hitap etmesi
c. fiiir türüne sahip olmas›
d. Konular›nda toplumsal bir yönü bulunmas›
e. ‹nsan psikolojisini yans›tmas›
5. Yeni yetiflen kuflaklar›n Frans›zca ö¤renmesi ve Bat›
kültürünü tan›mas›nda önemli rolü bulunan Tercüme
Odas› kaç senesinde kuruldu?
a. 1721
b. 1734
c. 1826
d. 1821
e. 1831
6. ‹lk tarihî Türk roman› afla¤›dakilerden hangisidir?
a. Turfanda m› Yoksa Turfa m›?
b. Sergüzeflt
c. Cezmi
d. Karabibik
e. Vatan Yahut Silistre
7. “Duygu, düflünce ve hayallerin okuyucuda heyecan,
hayranl›k ve estetik zevk uyand›racak flekilde dil arac›-
l›¤›yla ifade edilmesine dayan›r” tan›m› afla¤›dakilerden
hangisine aittir?
a. Edebiyat
b. Edebiyat bilimi
c. Edebiyat sanat›
d. Literatür
e. ‹lm-i edeb
8. Afla¤›dakilerden hangisi edebiyat biliminin tan›-
m›d›r?
a. Duygu, düflünce ve hayallerin okuyucuda heyecan,
hayranl›k ve estetik zevk uyand›racak flekilde
dil arac›l›¤›yla ifade edilmesidir.
b. Üretilen eserlerin yap›, biçim ve içerik özelliklerinin,
ortaya ç›k›fl koflullar›n›n, yazarlar›n eser ve
okur karfl›s›ndaki, okurun eser karfl›s›ndaki tavr›
n›n ve edebiyat alan›n›n di¤er sanat ve bilim
dallar› ile iliflkilerinin belirli yöntemlerle incelenip
araflt›r›lmas›na dayanan bir bilim dal›d›r.
c. Do¤a bilimleri ve sosyal bilimler aras›nda yer
alan bir bilim dal›d›r.
d. Edebiyat bir bilim olarak klasik s›n›fland›rmada
naklî bilimlerin bir koludur.
e. Üretilen eserlerin yap›, biçim ve içerik özelliklerinin,
ortaya ç›k›fl koflullar›n›n, okuyucuda heyecan,
hayranl›k ve estetik zevk uyand›racak
flekilde incelenip araflt›r›lmas›na dayanan bir
bilim dal›d›r.
9. Edebiyat, Dilthey’in s›n›fland›rmas›na göre, afla¤›dakilerden
hangisine girer?
a. Manevi bilimlerden tarih bilimi grubuna.
b. Manevi bilimlerden modern bilimler grubuna.
c. Modern bilimlerden sosyal bilimlere.
d. Modern s›n›flamaya göre tarih bilimine.
e. Modern s›n›flamaya göre sosyal bilimlere.
10. Genel çerçevede edebiyat›n oluflumunu ve de¤iflmesini
belirleyen en önemli etken, afla¤›dakilerden
hangisidir?
a. ‹nsani iletiflim gereksinimi
b. Duygular› gizleyememe
c. Düflünceleri paylaflma iste¤i
d. ‹nsanlar› etkileme iste¤i
e. Baflkalar›n› düflündürme ere¤i
Kendimizi S›nayal›m
20 Yeni Türk Edebiyat›na Girifl
1. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Yeni Türk edebiyat›n› haz›
rlayan sosyal-tarihsel-kültürel zemin” konusunu
gözden geçiriniz.
2. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Yeni Türk edebiyat›n› haz›
rlayan sosyal-tarihsel-kültürel zemin” konusunu
yeniden gözden geçiriniz.
3. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Türk edebiyat›n›n dönemleri”
konusunu gözden geçiriniz.
4. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Edebiyat›n tan›m›, s›n›r›,
alan›” konusunu gözden geçiriniz.
5. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Yeni Türk edebiyat›n› haz›
rlayan sosyal-tarihsel-kültürel zemin” konusunu
yeniden gözden geçiriniz.
6. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Yeni Türk edebiyat›n› adland›
rma sorunlar› ve dönemleri” konusunu
gözden geçiriniz.
7. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Edebiyat›n tan›m›, s›n›r›,
alan›” konusunu gözden geçiriniz.
8. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Edebiyat›n tan›m›, s›n›r›,
alan›” konusunu gözden geçiriniz.
9. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Edebiyat›n tan›m›, s›n›r›,
alan›” konusunu yeniden gözden geçiriniz.
10. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Edebî de¤iflmelerin nedenleri
ve sonuçlar›” konusunu gözden geçiriniz.
S›ra Sizde 1
Edebiyat duygu, düflünce ve hayallerin okuyucuda heyecan,
hayranl›k ve estetik zevk uyand›racak flekilde dil
arac›l›¤›yla ifade edilmesi sanat›d›r. Edebiyat ayn› zamanda
söz konusu sanat dal›nda üretilen eserlerin yap›,
biçim ve içerik özelliklerinin, ortaya ç›k›fl koflullar›-
n›n, yazarlar›n eser ve okur karfl›s›ndaki, okurun eser
karfl›s›ndaki tavr›n›n ve edebiyat alan›n›n di¤er sanat ve
bilim dallar› ile iliflkilerinin belirli yöntemlerle incelenip
araflt›r›ld›¤› bilim dal›n›n ad›d›r.
S›ra Sizde 2
Edebiyattaki de¤iflmeler, insanî ihtiyaçlar›n iletiflimindeki
genel de¤iflmelere, yazar›n mensup oldu¤u ulusun
dünyaya bak›fl aç›s›na, medeniyet dairesinin varl›k alg›-
s›na, yeni felsefî görüfllerin ortaya ç›k›fl›na, sosyal ve siyasal
hareketlere, kuflak çat›flmalar›na, edebiyat›n biçim
ve içerikle ilgili teknik sorunlar›na ba¤l› olarak, k›sacas›
hayat›n içerisinde var olan ve olabilecek her türlü etkinlikle
iliflkili olarak gerçekleflebilir.
S›ra Sizde 3
Türk diliyle yaz›lm›fl eserlerin oluflturdu¤u edebiyata
Türk edebiyat› denilir. Türk edebiyat›, Türk milletinin
tarih sahnesine ç›k›fl›ndan zaman›m›za kadar geçen
süre boyunca yaflad›¤› çok genifl bir co¤rafya içerisindeki
bölgelerde, farkl› kültür ve medeniyet topluluklar›
yla iliflkileri ile çeflitlenmifl ve yüzy›llar boyu zenginleflerek
bugüne gelmifltir. Bu zaman ve co¤rafya içerisinde
ortaya konan eserleri ve bu eserlerde ifadesini
bulan millî zevk ve düflünceyi içeren zengin bir edebiyat›
n ad›d›r.
S›ra Sizde 4
Yeni Türk edebiyat›, 1839’da ilan edilen Tanzimat Ferman›’
ndan önce ve sonra askerî, siyasi, idarî, sosyal ve
kültürel alanlarda meydana gelen bir dizi yenileflme hareketinin
bileflenidir. Bütün bu faaliyetlerle karfl›l›kl› etkileflim
içerisinde bu tarihten yaklafl›k yirmi sene sonra
meyvelerini vermeye bafllam›fl olan ve bugüne kadar
devam eden bir edebiyat sürecidir.
S›ra Sizde 5
Yeni Türk edebiyat›n›n belli bafll› dönemlerini yenileflmenin
birinci ve ikinci kufla¤› ile ara nesil ve Servet-i
Fünûn topluluklar›n› içeren Tanzimat Dönemi; Fecr-i
Âti, Milli Edebiyat ve çeflitli ba¤›ms›z yazarlardan olu-
Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› S›ra Sizde Yan›t Anahtar›
1. Ünite - Edebiyat, Türk Edebiyat›, Yeni Türk Edebiyat› 21
flan Meflrutiyet Dönemi; Hecenin ikinci kufla¤› ile ba-
¤›ms›z birçok yazar ve flairden oluflan Atatürk Dönemini
ve Garip, II. Yeni gibi modern ak›mlar›n bulundu¤u
Ça¤dafl Türk edebiyat›n› içeren Cumhuriyet Dönemi
oluflturur.
S›ra Sizde 6
Eski edebiyat› reddederek Bat› edebiyat› modeline uygun
ürünler verme iste¤i yeni Türk edebiyat›n›n en
belirgin özelli¤idir. Eserlerde felsefî, politik ve sosyal
konulara yer verilmesi, konuflma diline yönelen bir
üslup, biçimde ve içerikte yap›lan pek çok de¤ifliklik,
yeni edebî türler bu dönem edebiyat›n›n nitelikleri
aras›ndad›r.
Bilgegil, K. (1989). Edebiyat Bilgi ve Teorileri, ‹stanbul,
Enderun Yay›nlar›.
Enginün, ‹. (2006). Yeni Türk Edebiyat› Tanzimat’tan
Cumhuriyet’e (1839-1923), ‹stanbul, Dergâh Yay›
nlar›.
Korkmaz, R. (2004). Yeni Türk Edebiyat› El Kitab›
(1839-2000), Ankara, Grafiker Yay›nlar›.
Okay, O. (2005). Bat›l›laflma Devri Türk Edebiyat›,
‹stanbul, Dergâh Yay›nlar›.
Önal, M. (2008). Yeni Türk Edebiyat›, Ankara, Akça¤
Yay›nlar›.
Pala, ‹. (1998). Divan Edebiyat›, ‹stanbul, Ötüken Yay›
nlar›.
Wellek, R. ve Warren, A. (1993), Edebiyat Teorisi,
(Çev. Ö. Faruk Huyugüzel), ‹zmir, Akademi Yay›
nlar›.
Yetifl, K. (2007). Dönemler ve Problemler Aynas›nda
Türk Edebiyat›, ‹stanbul, Kitabevi Yay›nlar