7 Ekim 2009 Çarşamba

cumhuriyet dönemi edebiyatımızda şiir türü

1. Giriş
Roman ve öykü türünde olduğu gibi, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında daha
önceki yıllardan bu döneme gelen şairlerle karşılaşıyoruz.
Bu şairlerin başında, ulusal yazın anlayışını yansıtan Türkçe ve hece ölçüsüyle etkileyici
şiir örnekleri veren Beş Hececiler geliyor. Beş Hececiler’in dikkati çeken yanları,
şiirlerinde Anadolu’ya yönelik olanlar başta olmak üzere, kahramanlık duygularını
kamçılayan temalara yer vermeleridir. Ele aldıkları temaları, lirizmin egemen olduğu
bir söyleyişle okuyuculara aktaran şairlerin, kendileriyle aynı yıllarda şiirlerini
yayımlayanları etkiledikleri gibi, kendilerinden sonrakileri de etkiledikleri göze
çarpıyor. En çok Faruk Nafiz’in şiirlerinde görülen lirizm, kimi şiirleriyle Ali
Mümtaz Arolat’ta (1897-1967), daha etkili olarak Necip Fazıl Kısakürek’te (1905-
1983) dikkati çekiyor.
Arolat hece ölçüsünü ve dizeleri kısalı uzunlu kullanmada Enis Behiç’in başlattığı
biçim değişikliğine yenilerini etkilemiştir. Şair şiirlerini Bir Gemi Yelken Açtı, Hayal
İkliminden Dönen Diyar ki adlı iki kitapta toplamıştır.
2. 1920'li Yıllarda Türk Şiiri
Şiirin iç yapısıyla dış yapısı arasında bir uyum bulunması gerektiği düşüncesinden
hareket eden Necip Fazıl Kısakürek otuzlu yılların başlarına değin süren yoğun şairlik
yaşamında, lirizmin ağır bastığı şiirler yayımlamıştır. Duygularını değişik biçimde
yansıtışı, değişik benzetmeler kullanarak şiirlerini renklendirişiyle bu yılların
şairleri arasında ayrı bir yer almıştır. Şiirlerini Örümcek Ağı, Kaldırımlar adlı iki kitapta
toplamış, daha sonra, yaptığı seçmelere yenilerini ekleyerek, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk
Kervanı ve Çile’yi yayımlamıştır.
Kemalettin Kami Kamu (1901-1948), Necmettin Halil Onan (1902-1968), Ahmet
Hamdi Tanpınar (1901-1962) ve Ömer Bedrettin Uşaklı (1904-1946)’yı da bu yılların
şairleri arasında saymak gerekir.
Hece ile şiir yazılmasının gelişmesine, lirizmin ağır bastığı, içten duygularla yazılmış,
daha çok yurtseverlik temasını işlediği şiirleriyle katkıda bulunan Kemalettin
Kamu’nun şiirleri dergilerde yayımlanmıştır. Ölümünden sonra Rıfat Necdet
Evrimen’in hazırladığı Kemalettin Kamu Hayatı Şahsiyeti ve Şiirleri adlı kitapta bir
araya toplanmıştır.
Milli Edebiyat döneminde de bireysel duyguları dile getiren şairler var mıdır?
Milli Edebiyat hareketinin geliştiği sırada yetişen Necmettin Halil Onan şiirlerinde
bireysel duygulanışlarıyla, ulusal duyguları birlikte işlemiştir. Şiirlerini Çakıl Taşları
ve Bir Yudum Daha adlı kitaplarında toplayarak bize bırakmıştır.
C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R 99
?
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
Onunla aynı yıllarda yetişen Ömer Bedrettin Uşaklı daha çok bireysel duygulanışlarını
yansıttığı şiirlerini Deniz Sarhoşları, Yayla Dumanı, Sankız Mermerleri’nde topluca
yayımlamıştır.
Şiirlerini tek kitabı Şiirler’de bir araya toplayan Ahmet Hamdi Tanpınar, işlediği
temalarla bu şairler arasında ayrı bir yer alır. Tanpınar, şiirlerinde insan ruhuna,
özellikle bilinç altına ve zamana yer verişiyle, romanlarında işlediği konulara yaklaşır.
Aynı yılların şairi olarak Ahmet Muhip Dıranas (1908-1980) şiirlerini 1974’te Şiirler
adlı kitabında bir araya toplamakla birlikte, onları çok önceden 1920’li yılların
sonlarında yayımlamaya başlamıştır. Dıranas, şiirde biçime önem verişi, işlediği
temalar, simgecilikten hareket ederek yarattığı yeni bir şiir diliyle kendi dönemindekileri
olduğu gibi sonra gelenleri de etkilemiş bir şair olarak önem taşır. Bütün şiirleri
1993’te yeniden Şiirler adı altında topluca yayımlanmıştır.
Nazım Hikmet'in şiirlerinin neden günümüzde de etkili olduğunu arkadaşlarınızla
tartışınız.
İlk şiirlerini Cumhuriyet öncesi yıllarda yayımlayarak, 1920’li yılların sonunda 835
Satır ve Jokondile Si-Ya-U kitaplarıyla kamuoyunu etkileyen Nazım Hikmet’in
(1902-1963) ise şiirimizde ayrı bir yeri vardır. Gerek biçim gerekse tema bakımından
şiirimize büyük bir genişlik getiren şair, şiir diline de kendisinden sonra gelenleri etkileyecek
ölçüde yenilik getirmiştir. Şiirde kullanılan, kullanılmayan sözcükler diye
bir ayrım yapmayan Nazım Hikmet, dizeleri kullanmaya getirdiği özgünlükle de
özgür koşuk biçiminin gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Adı geçen iki kitabını
izleyerek şiirleri, Varan 3,1+1=Bir, Sesini Kaybeden Şehir, Gece Gelen Telgraf, Benerci
Kendini Niçin Öldürdü,Taranta Babu’ya Mektuplar, Portreler, Simavna Kadısı Oğlu Şeyh
Bedrettin Destanı, Saat 21-22 Şiirleri, Memleketimden İnsan Manzaraları, Son Şiirleri kitaplarında
bir arada toplanmıştır.
Cumhuriyet Döneminin ilk topluluğu hangisidir?
1920’li yılların sonunda, 1928’de Cumhuriyet döneminin ilk topluluğu olan Yedi
Meşale’nin kurulduğunu görüyoruz. 1933’e değin çalışmalarını birlikte sürdüren
topluluk altısı şair, biri öykü yazarı olan yedi kişiden oluşmuştur. Amaçlarının şiirin
tekdüzelikten kurtarmak olduğunu açıklayan şairler, Ziya Osman (Saba), Cevdet
Kudret (Solok), Sabri Esat (Siyavuşgil), Muammer Lütfi, Yaşar Nabi (Nayır), Muammer
Lütfi ve Vasfi Mahir (Kocatürk)’tür.
Şair olarak pek amaçlarına ulaşamayıp, değişik alanlara kayanlar arasında ününü
sürdüren Ziya Osman Saba (1910-1957) olmuştur. Çocukluk yıllarına duyduğu özlem,
aile sevgisi, küçük şeylerden duyulan mutluluk, ölüm, alın yazısına boyun eğiş
gibi temaları işlediği şiirlerinde biçim olarak gittikçe özgün koşuğa yönelmiştir.
100 C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R
?
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
Türkçeyi kullanışındaki başarısıyla da etkileyici şiirler yazan Saba’nın şiirlerini topluca
Sebil ve Güvercinler, Geçen Zaman, Nefes Almak adlı kitaplarında bulabiliriz.
3. 1930'lu Yıllarda Türk Şiiri
İlk şiir kitaplarını 1930'lu yılların başında yayımlayarak adını duyuran Ercüment
Behzat Lav (1903-1984) ölçülü, uyaklı şiire karşı çıkışıyla dikkati çekmiştir. Gerçeküstücülükten
başlayarak değişik şiir akımlarını deneyen şair,şiirimize alaysılamayı
getiren ilk şair olma özelliğini taşır. S.O.S, Kaos, Açıl Kilidim Açıl, Mau Mau, Üç
Anadolu şiirlerini bir araya topladığı kitaplarıdır.
İçimizdeki Mahşer
O
Bir şehrin uzak homurtusu
İçimizdeki mahşer
Cömert ve kıraç toprağın özü
O adını koyamadığımız duygu
O bambaşka şey
Belki sevinç
Korku belki
O yakınlığın içinde ıraklık
O çürümek ve yeşermek
O gözlerde parıltı
Ve lezzet dudaklarda
O
Bir dalın kendini rüzgâra bırakışı
Ve kollara bir belin.
Ercüment Behzat Lâv
1930'lu yıllarda şiirde hece ölçüsünü kimler kullanır?
1930’lu yıllarda hece ölçüsüyle şiir yazma Ahmet Kudsi Tecer ve Behçet Kemal
Çağlar’la sürerken, şiirimizi etkileyen şairler olarak, Cahit Sıtkı Tarancı (1910-
1956) ile Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı görüyoruz. Cahit Sıtkı’nın ilk kitabı Ömrümde
Sükut’la, Fazıl Hüsnü’nün Havaya Çizilen Dünya adlı kitapları aynı yıl yayımlanarak
iki şair adlarını birlikte duyuruyorlar. Cahit Sıtkı, Fransız şairleri ile kendinden
önce gelen birkaç şairin etkisinde şiir yazmaya başlamış, giderek kendisine özgü, lirizmin
ağır bastığı bir şiir dünyası yaratmıştır. Savunduğu Türkçe’yi iyi kullanan
C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R 101
?
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
Cahit Sıtkı, şiirde, kesinlikle ölçü, uyak kullanılması gerektiği düşüncesine, şiiri herhangi
bir düşünceyi iletmekte araç olarak görmeye karşı çıkmıştır. Şiirlerinde aşkın
ve yaşamanın güzelliğini, ona karşı ölümü tema olarak kullanan Tarancı’nın öteki
şiir kitapları OtuzBeş Yaş, Düşten Güzel ve Sonrası’dır.
İlk şiir kitabından sonra yayımladığı Çocuk ve Allah’la ne ölçüde özgün bir şiir yeteneği
olduğunu ortaya koyan Fazıl Hüsnü Dağlarca, dikkati üzerine çekmiştir. Ayrıca
kendine özgü, benzetmeler,simgeler, hayaller kullanan Dağlarca, bireyin iç ve
dış dünyasıyla birlikte yurt ve dünya insanına değin genişleyen bir çemberde genel
olarak, insanın, davranış ve çatışmalarını yansıtmıştır. Sayısı kırkı bulan şiir kitapları
arasında, Çakırın Destanı, Toprak Ana, Sivaslı Karınca, Yedi Memetler, Çanakkale Destanı,
19 Mayıs Destanı, Yeryüzü Çocukları adları en çok bilinenlerdir.
4. 1940'lı Yıllarda Türk Şiiri
Şiirimiz toplumcu-gerçekçilik çizgisinde ilerlemeye başlayarak 1940’lı yıllara geldiğimizde
aynı koşullarda şiir yazan ve giderek Kırk Kuşağı olarak adlandırılan şairlerle
karşılaşıyoruz. İlhami Bekir Tez, Hasan İzzettin Dinamo, Rıfat Ilgaz, Cahit
Irgat, Niyazi Akıncıoğlu, A.Kadir, Ömer Faruk Toprak, Enver Gökçe, Mehmet
Kemal, Ahmet Arif, Vedat Türkali, Abdülkadir Demirkan gibi adları bilinenlerle
birlikte bu yılların öteki şairleri, İkinci Dünya Savaşı’na girmemekle birlikte çekilen
sıkıntının, gittikçe artan yoksulluğun etkisiyle şiirler yazmışlardır. İşledikleri tema,
kullandıkları nazım biçimleri,anlatım özellikleri kendilerine özgü olan şairler,
bir toplumcu şairler kuşağı oluşturmuşlardır. İşledikleri değişik temalar yanında,
ortak temaları, barış, özgürlük, eşitliktir.
Cumhuriyet Döneminin ikinci topluluğu hangisidir?
1940’lı yılların başında Cumhuriyet döneminin ikinci topluluğu Birinci Yeniler ya
da Garipçiler’le karşılaşıyoruz. 1941’de, kendi seçtikleri şiirleri yayımladıkları Garip
adlı kitapla adlarını kamuoyuna duyuran bu küçük topluluk, Orhan Veli (Kanık)
(1914-1950) Oktay Rifat (Horozcu) (1914-1988) ve Melih Cevdet (Anday)
(1915)’dan oluşmuştur. Şiirde ölçüye, uyağa, şairaneliğe karşı olduklarını açıklayan
genç şairler, bu anlayışla yazdıkları şiirlerinde kullandıkları dille, şiir dilinin konuşma
dili yalınlığını kazanmasında önemli bir rol oynamışlardır. Değişik söyleyişleri,
yaptıkları alışılmamış benzetmeler, kullandıkları sözcükler nedeniyle garip karşılananmışlar,
fakat sonra şiirleriyle kendilerinden önce şiir yazmaya başlayanları da,
sonra gelenleri de etkilemişlerdir. Bu üçlü de daha sonra lirik şiire yönelmiştir. Garip’teki
şiirleri dışında, Orhan Veli şiirlerini Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi,
Karşı adlı kitaplarında bir araya toplamıştır. Daha sonra Asım Bezirci,şiirlerini yeniden,
Bütün Şiirleri adı altında yayımlamıştır. Oktay Rifat’ın şiirleri Güzelleme, Yaşayıp
Ölmek, Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler, Aşağı Yukarı, KargaileTilki, Perçemli Sokak,
Aşık Merdiveni, Elleri Var Özgürlüğün, Şiirler, Yeni Şiirler, Çobanıl Şiirler, Bir Cıgara İçimi,
Elifli, Denize Doğru, Konuşma, Dilsiz ve Çıplak, Koca Bir Yaz kitaplarında topluca
bulunur. Melih Cevdet de şiirlerini Rahatı Kaçan Ağaç, Telgrafhane, Yan Yana, Kolları
102 C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R
?
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
Bağlı Odysseus, Göçebe Denizi Üstünde, Teknenin Ölümü, Ölümsüzlük Ardında Gılgamıs,
Tanıdık Dünya Kitapları'nda bir arada yayımlamış, daha sonra 1978’e değin yazdığı
şiirlerini Sözcükler adı altında toplamıştır.
1940'lı yılların kendine özgü şairleri kimlerdir?
Şiir kitaplarını 1940’lı yıllarda yayımlayarak adlarını duyuran şairler arasında Bedri
Rahmi Eyüboğlu (1913-1975), Cahit Külebi (1917-1997), Necati Cumalı gibi şairler,
kullandıkları dil ve anlatım özellikleri bakımından bu yıllardaki şiirlerinde Garip şiirinin
etkisinde kalmışllardır. Ancak yöresel dil ve anlatım özelliklerini, kendilerine
özgü temaları, lirizmi kullanarak değişik bir şiir yapısı oluşturmuşlardır. Bedri Rahmi
Eyüboğlu'nun şiirleri Yaradana Mektuplar, Karadut, Tuz, Üçü Birden, Dördü Birden,
Karadut 69, Dol Karabakır Dol’da bir araya toplanmıştır. Külebi’nin şiirleri Adamın
Biri, Rüzgar, Yeşeren Otlar, Atatürk Kurtuluş Savaşında, Süt adlı kitaplarında bir araya
toplanmış daha sonra hepsi bir arada Sıkıntı ve Umut’ta yayımlanmıştır. Sıkıntı ve
Umut’u izleyerek de Türk Mavisi-Atatürk Kurtuluş Savaşında yayımlanmıştır. Necati
Cumalı ilk şiir kitabı Kızılçullu Yolu’nu izleyerek çıkardığı üç şiir kitabını Denizin
Yükselişi adıyla bir arada toplamış, daha sonraki şiirlerini yayımladığı kitaplarını da
Aşklar Yalnızlıklar (Toplu Şiirler I), Kısmeti Kapalı Gençlik (Toplu Şiirler II)'de bir araya
getirmiştir.
İlk kitaplarını 1940’lı yıllarda yayımlayan şairler arasına,temalarını eski Doğu uygarlığı
ve masallarından aldığı şiirlerini He adlı kitabında yayımlayan Asaf Halef
Çelebi’yi; halk geleneklerine bağlı şiirden yeni şiire geçerek Anadolu’nun dertlerini,
sevinçlerini, çocukları dile getiren şiirleriyle Ceyhun Atıf Kansu’yu; sözcük
oyunları yaparak yarattığı esprileriyle Orhan Murat Arıburnu’nu ve halk şiiriyle
yeni şiiri birleştirmeye çalışan İbrahim Zeki Burdurlu’yu sayabiliriz.
Anı
Kimse yok mu diye çağırır bozkırın ortasından
Durur karşımda tutuklular penceresi
Yüreğimi ısırıyor bir acı hani son nefes öncesi
İçime bakar çatlak dudaklar susuzluk tasından
Dede Sultan'ın ağzında kırmızı gül
Bir dizesi Sinop'tan gelmiş bir duvar
Bir dizesi Sivas'ta dama tırmanmış salkımlar
Ağaçtan ağaca sıçrıyor öldü sandığın bülbül
Çekip oturtuyorum otuz yıl öncesini karşıma
Nektar'ın buğulu camındayız ikimiz de
Sait Faik siroz olduğunu bilmiyor daha
C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R 103
?
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
Biralar unutulmuş bir öyküye girmişiz
Son çiçeğini bize uzatıyor Mihriban kız
Bir de bakmışız bardaklar boşalmış içmişiz
Ömer Faruk Toprak
5. 1950'li Yıllarda Türk Şiiri
1950’li yılların başlarına geldiğimizde, kırklı yıllardan gelen toplumcu şairlerin yeni
şiirler yayımlamadıkları dikkati çekiyor. Bunu nedeni de yayımladıkları kitaplarındaki
şiirlerde işledikleri temaların sakıncalı bulunmasıdır. Şairler yeni şiirlerini
yayımlamayı sonraki yıllara bırakmışlardır.
Bu yıllarda ilk şiir kitaplarını yayımlamaya başlayanlar arasında, Ahlat Ağacı ile
Mehmet Başaran, Susuzluk ile Talip Apaydın ve onlara, daha önceki yıllardan gelerek
Toprak Ana ile katılan Fazıl Hüsnü dikkati çekiyorlar. Üç kitapta okuyucuya sunulan
şiirlerin özelliği, romanlarda olduğu gibi köy gerçeğini vermeleridir. Köy ve
köylüyle ilgili temaların gerçekçi bir görüşle gözleme dayanılarak verilmesi şiirimize
içerik bakımından önemli bir katkıdır.
1950'li yılların başlarında şairler bir topluluk kuramamış bağımsız kalmışlardır.
Şiir yazmaya kırklı yıllarda başlamakla birlikte etkilerden sıyrılarak kendi kişiliğini
yansıtan şiirlerini 1950’li yıllarda yayımlamaya başlayan Behçet Necatigil (1916-
1979)dir. Necatigil’in özelliği bağımsız bir şair olmasıdır. Toplumcu gerçekçi bir sanat
anlayışıyla yazdığı şiirleri yanında, bireysel ve psikolojik, metafizik temaları işlediği
şiirleri de tad alınarak okunacak şiirlerdir. Toplumsal konulu şiirlerinde genelde
dar gelirli insanların yaşamına eğilen şair, daha çok kendi yaşadığı semti ve o
semtteki yaşayışı yansıtmıştır. İlk şiir kitabı Kapalı Çarşı’yı izleyerek, Çevre, Evler, Eski
Toprak , Arada, Dar Çağ, Yaz Dönemi, Divançe, İki Başına Yürümek, En / Cam, Zebra,
Karaler Aklar,B eyler şiirlerini topladığı kitaplarıdır. Bunlar dışında Sevgilerde adıyla
şiirlerinden seçmeler yayımlanmış, ölümünden sonra bütün şiirleri dört kitapta
toplanmıştır.
Sevgilerde
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
104 C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı.
Behçet Necatigil
Bu yılların dikkati çeken bir şairi de şiirimize yeni imgeler getiren Atilla İlhan
(1925)’dır. 1940’lı yılların sonlarında yayımladığı Duvar adlı kitabındaki şiirlerinde
toplumcu bir çizgide görünen Atilla İlhan, ellili yıllara geçtiğinde okuyucularına,
zengin imgeler, değişik benzetmelerle renklendirilmiş, insanın duygularını yansıtmaya
yönelik şiirler vermiştir. Duvar’dan sonra, Atilla İlhan’ın şiirlerini, Sisler
Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum, Bela Çiçeği, Yasak Sevişmek, Tutuklunun
Günlüğü, Böyle Bir Sevmek, Elde Var Hüzün, Karkırımın Krallığı kitaplarında bir arada
bulabiliriz. Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum, Bela Çiçeği kitaplarını
Ayrılık Sevdaya Dahil adıyla tek kitapta toplamıştır.
Ellili yılların bağımsız şairleri arasına, Dünya İşleri ve Hacivatın Karısı adlı şiir kitaplarıyla
Selah Birsel’i de katmamız gerekir. Ele aldığı temaları alaysı bir ifadeyle yansıtan
Birsel, bu ifadeyle düşündürücü şiirler yazarak şiirimize yenilik getirmiştir.
Bu iki kitabına Ases, Kikirikname, Haydar Haydar’ı eklemiş daha sonra iki kez Köçekçeler
ve Bütün Şiirleri adlı kitaplarında şiirlerini bir araya toplamıştır. Son şiir kitabı
da Rumba da Rumba’dır.
Metin Eloğlu'nu çağdaşlarından ayıran özellikleri nelerdir?
Yine bu yıllarda Düdüklü Tencere, Sultan Palamut, Odun adlı kitaplarıyla katılan Metin
Eloğlu’nun, kendi yaşama koşullarıyla birlikte çağını yansıtan şiirlerinde duygu,
düşünce ve alaysılamayı bir arada buluruz. Şiirlerinin bu özelliğiyle kendine özgü
bir şair olma niteliği taşır. Horozdan Korkan Oğlan, Türkiye’nin Adresi, Ayşemayşe’yle
altmışlı yıllara; Dizin Yumuşak G, Rüzgar, Ekmek, Hep, Şiirce, Ay Parçası, Önce
Kadınlar’la yetmiş ve seksenli yıllara geçmiştir.
Şiirde İkinci Yeni akımını ortaya atanlar kimlerdir? İkinci Yeni'nin özellikleri
nelerdir?
Şiirimizi 1960’lı yıllara götüren bir grup şairimiz de İkinci Yeniler olarak adlandırılanlardır.
Başlatanları, İlhan Berk (1916), Cemal Süreyya (1931-1990), Sezai Karakoç
(1933), Ece Ayhan (1931), Ülkü Tamer (1937), Tevfik Akdağ (1932) ve Yılmaz Gru-
C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R 105
?
?
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
da(1930) olan bu harekete Birinci Yeniler’den Oktay Rifat da katılmıştır. Muzaffer
Erdost’un adlandırdığı İkinci Yeni Hareketi , birçok yönüyle Birinci Yeni’ye karşı
bir hareket özelliği taşır. Genelde, onların basitlik ve anlaşılırlık eğilimine tepkidir.
İkinci Yeni’nin temel dayanakları, imge kullanmayı genişletme, özgür çağrışım, somuttan
soyuta yönelme, anlamdan uzaklaşma, us dışına çıkma, kapalılık, çevreden
kaçış, dilbilgisi kurallarını çiğneme ve düzgün anlatımdan kaçma olarak özetlenebilir.
İkinci Yeniler bu tutumlarıyla şiiri yeniden anlaşılmaz bir duruma getirmişlerdir.
İlhan Berk; İstanbul, Günaydın Yeryüzü, Türkiye Şarkısı, Köroğlu, Galile Denizi ile ellili
şairler arasında yer almış, onları izleyerek aralarında en çok tanınan Mısır Kalyoniğne
olmak üzere on beş şiir kitabıyla günümüze gelmiştir.
Cemal Süreya ilk şiir kitabı, Üvercinka ile tanınmış, daha sonra Göçebe, Beni Öp Sonra
Doğur Beni, Güz Bitiği, Sıcak Nal adlı şiir kitaplarını yayımlamıştır.
Turgut Uyar, Arz-ı Hal, Türkiyem, Dünyanın En Güzel Arabistanı kitaplarıyla bu yılların
şairleri arasında yer almış, Tütünler Islak, Her Pazartesi, Divan, Toplandılar, Kayayı
Delen İncir’le şiirlerini yayımlamayı sürdürmüştür.
Edip Cansever ellili yıllarda İkindi Üstü, Dirlik-Düzenlik, Yerçekimli Karanfil, Umutsuzlar
Parkı ve Petrol’de şiirlerini yayımlamış, onları izleyen onbir kitabıyla seksenli
yıllara gelmiştir. Son kitabı Oteller Kenti’dir.
Sezai Karakoç, Körfez adlı ilk şiir kitabını ellili yılların sonunda yayımlayarak İkinci
Yeniler arasındaki yerini almış, Şahdamar, Hızırla Kırk Saat, Sesler, Taha’nın Kitabı,
Gül Muştusu, Zamana Adanmış Sözler, Leyla ile Mecnun, Ateş Dansı ile günümüze gelmiştir.
Ece Ayhan’da Sezai Karakoç gibi, Kınan Hanımın Denizleri’yle İkinci Yeniler arasındaki
yerini almış, Bakışsız Bir Kedi Kara, Ortodokslar, Devlet ve Tabiat, Zambaklı Padişah,
Çok Eski Adıyladır kitaplarında şiirlerini yayımlamayı sürdürmüştür.
Ülkü Tamer İkinci Yeni doğrultusunda yazdığı şiirlerini, Soğuk Otların Altında’dan
başlayarak Gök Onları Yanıltmaz, Ezra ile Gary, Virgül’ün Başından Geçenler, İçime Çektiğim
Hava Değil Gökyüzüdür, Sıra Göller adlı kitaplarında yayımlamıştır. Toplu şiirlerini
de Yanardağın Üstündeki Kuş’ta bir arada bulabiliriz.
İkinci Yeni hareketini başlatanlar arasında en az şiir kitabı olanlar Tevfik Akdağ’la
Yılmaz Gruda’dır. Lacivert Kanatlı Bir Kuştur Gece ile Çıplak ve Sevinçle Akdağ’ın şiirlerini
topladığı iki kitabı, Kuyumcular da Yılmaz Gruda’nın tek şiir kitabıdır.
Oktay Rifat da Perçemli Sokak’ta yayımladığı şiirleriyle İkinci Yeniler arasına katılmıştır.
106 C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
1950’li yıllarda tanınıp sonraki yıllara da geçen bir grup şair ise Hisar dergisi çevresinde
toplananlardır. En çok tanınanları; Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Mustafa
Necati Karaer, Munis Faik Ozansoy, Gültekin Samanoğlu, Nüzhet Erman ... gibi
adları olan şairler, daha çok duygusal yanı ağır basan şiirler yazdıkları gibi, alışılmış
nazım biçimlerini kullanmışlardır.
6. 1960'lı Yıllarda Türk Şiiri
1960’lı yıllara gelindiğinde İkinci Yeniler şiir kitaplarını yayımlamayı sürdürdükleri
gibi, daha önceki yıllarda şiirlerini yayımlayan Behçet Necatigil, Atilla İlhan,
Melih Cevdet, Oktay Rifat, Nazım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Ceyhun
Atıf Kansu da bu yıllarda yeni şiir kitaplarını yayımlamışlardır.
Kırmızı Uçurtma
Ceviz ağaçlarının arasından
Güneş o Eti işi araba
Çekerken ikindi Tanrıçayı
Gün batısı yatağına
Çıkıverdi bir kırmızı uçurtma
Kâğıttan, yelden ve sevinçten.
Çocuğun kulağı ikindide
Yel geliyor mu? Yel nereden gelir?
Yaz altını zerdalilerde
Birikti durdu ceviz yapraklarının iyodunda
Birden hışırdadı gökyüzü elişisi
Bir yaprak düştü ve başladı yel.
Yel bir yiğitlemedir kavaklara
Ceviz dallarına bir okşama
Omuz başlarına bir güzelleme
Ve çıkıverdi bir uçurtma
İki kanatlı gök kapısını açıp birdenbire
Sevinçleme.
Karıncalar içgüdüyle biriktirirler
Yaz otlarından aşlarını
Ve arıların biriktirdiği bal
Bir içgüdü gizeğidir çiçeklerden
Sen ey kırmızı uçurtma
Bir düş birikimisin yaz göğüne.
.....
C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R 107
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
Ve bir kara omcada
Alaca buğulu bir salkım üzüm
Kızarır güneşin koyağında
Yarın bir kızdır, büyür
İkindi yelinin tarlasında
Kırmızı gelinciğinde uçurtmanın.
Ceyhun Atuf Kansu
Bu yıllarda şiirlerini yayımlayan şairlerden biri,1940 toplumcu şairler kuşağının en
gençlerinden olan Ahmet Arif’tir. Yankılar uyandıran, halk şiiri, hece şiiri ve aruzla
yazılmış şiirlerin söyleyiş özelliklerinin bir arada bulunduğu şiirlerini Hasretinden
Prangalar Eskittim adlı kitabında toplayarak yayımlamıştır.
1960'lı yılların toplumcu şarileri kimlerdir?
Ahmet Arif’le birlikte, Mutlu Olmak Varken adı altında bütün şiirlerini bir arada yayımlayan
A. Kadir de toplumcu şairler kuşağının 60’lı yıllardaki temsilcisi olarak
yer alır. A. Kadir’e toplumsal temaları işleyen şairler olarak Hasan Hüseyin’le, Şükran
Kurdakul’u ekleyebiliriz.
Hasan Hüseyin önce, kullandığı dil ve şiir dünyasını algılaması bakımından Atilla
İlhan’ın etkisinde kalmışsa da giderek kendi söyleşyişini bulmuş, Kavel, Kızılırmak,
Temmuz Bildirisi adlı şiir kitaplarıyla toplumcu şiirde yeni örnekler vermiştir. Hasan
Hüseyin bu üç kitabına Kızılkuğu, Ağlasın Ay Şafağı, Oğlak, Acıyı Bal Eyledik, Kelepçenini
Karasında Bir Ak Güvercin... gibi kitaplarıyla yetmişli ve seksenli yıllara geçmiştir.
Şükran Kurdakul da, şiirimizin geleneksel biçimleriyle yazdığı toplumsal şiirlerini
topladığı Nice Kaygılardan Sonra, İzmir’in İçinde Amerikan Neferi, Giderayak, Halk Orduları
kitaplarıyla altmışlı yılların şairleri arasına katılıp günümüze değin gelmiştir.
1960’lı yılların sonunda, yetmişli yılların başında İkinci Yeni hareketine tepkiler
gösterilmeye başlandığı gibi,yeni toplumcu şairlerle karşılaşıyoruz.
Bu yılların genç kuşağı olarak Metin Demirtaş , İsmet Özel, Süreyya Berfe, Ataol
Behramoğlu ve Özkan Mert’i görüyoruz. Şiir kitaplarını aynı yıllarda yayımlayan
bu şairler arasında İkinci Yenilere karşı çıkanlar Ataol Behramoğlu, Süreyya Berfe,
Özkan Mert ve İsmet Özel olmuştur.
İkinci Yeni Akımına karşı çıkan şairler kimlerdir?
Bir Gün Mutlaka adlı kitabıyla adını duyuran Ataol Behramoğlu , Yolculuk, Özlem ve
Kavga Şiirleri, Ne Yağmur Ne Şiirler, İyi Bir Vatandaş Aranıyor, Kızıma Mektuplar, Eski
Nisan, Türkiye Üzgün Yurdum, Güzel Yurdum, Bebeklerin Ulusu Yok, Yaşayan Bir Şiir kitaplarıyla
günümüze gelmiştir.
108 C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R
?
?
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
Süreyya Berfe şiirlerini Gün Ola, Savrulan, Hayat ile Şiir, Ufkun Dışında adlı dört
kitapta toplamıştır.
Daha önce yayımladığı Geceleyin Bir Koşu’dan sonra yetmişli yılların yazarları arasına
Evet İsyan’la katılan İsmet Özel, bu kitabına Cinayetler Kitabı, ilk üç kitabını bir
arada bastırdığı Şiirler, Celladıma Gülümserken, Erbain’i (4 kitabı bir arada) eklemiştir.
Kitaplarını yetmişli yıllarda yayımlayarak Cumhuriyet dönemi şiirinde yer alan ve
yankı uyandıran şairler olarak da Can Yücel, Ali Püsküllüoğlu, Eray Canberk, Özdemir
İnce, Ahmet Oktay, Hilmi Yavuz, Gülten Akın, Refik Durbaş, Sennur Sezer ve
Nihat Behram dikkati çekerler.
Şiirimizde toplumsal yergiye güncelleştirerek canlılık kazandıran, kullandığı kendine
özgü sözcüklerle yarattığı yeni bir gülmeceyi lirizmle birleştiren Can Yücel
ilk şiir kitabı Yazma’yı 1950’de yayımlamakla birlikte onu izleyen Sevgi Duvarı’nı
yetmişli yılların başında yayımlayarak bu yılların şairleri arasına katılmıştır. Bu kitaplarını
izleyerek şiirlerini on kitapta toplamıştır.
Şiir kitaplarını ellili yıllarda yayımlamaya başlayarak Unutma Onları’yla bu yılların
şairleri arasına katılan ve şiirlerini topluca Babadat’ta yayımlayan Ali Püsküllüoğlu;
ilk şiir kitaplarını yine ellili yılların sonlarına doğru yayımlamaya başlayarak,
Kırmızı Karanfil, Ağıtlar ve Türküler, Seyran Destanı ile yetmişli yıllarda dikkatleri
çekip, bütün şiirlerini Toplu Şiirler’de bir arada yayımlayan Gülten Akın; Kiraz Zamanı
ile bu yılların şairleri arasına katılıp, Toplu Şiirler, Uykusuzluk ve Mavi Hayy’la
günümüze gelen Özdemir İnce; şiirlerini altmışlı yılların sonlarına doğru yayımlamaya
başlayarak, Sürgün adlı kitabıyla yetmişli yılların sonlarında şiirlerini okuyuculara
sunup, Sürdürülen Bir Şarkının Tarihi, Kara Bir Zamana Alınlık, Yol Üstündeki
Semender, Ağıtlar ve Övgülerle günümüze gelen Ahmet Oktay; Bedrettin Üzerine Şiirler
ve Doğu Şiirleri’yle yetmişli yıllarda tanınıp , II Cilt Toplu Şiirler, Gülün Ustası Yoktur
, Erguvan Sözleri’yle günümüzde de şiirlerini yayımlamayı sürdüren Hilmi Yavuz,
şiirimizi gerek biçim gerekse söyleyiş özellikleri ve temalar bakımından İkinci
Yeniler’in şiirlerinden tamamen sıyırarak toplumcu görüşe yönelmişlerdir. Aralarında
Hilmi Yavuz, uyak düzeni, kullandığı sözcükler ve benzetmeler, söz dizimi
yönünden Divan Şiirini yeniden canlandırma denilebilecek özgün şiirler yazmıştır.
Bu şairlerle birlikte,1960’lı yılların başında, Gecekondu adlı kitabıyla adını duyurup
ona Yasak'ı ekleyen Sennur Sezer, toplumsal konulara değinen bir şair olarak görünürken,
70’li yılların şairleri arasına katıldığı Direnç’te topladıklarında ve onu izleyen
şiirlerinde yalın bir söyleyişle içten uygularla yazdığı şiirlerini yayımlamıştır.
C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R 109
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
7. 1970'li Yıllarda Türk Şiiri
70’li yılların başında Kuytu Sular’la şiirlerini tanıtan Eray Canberk, şiirlerinde ele aldığı
kişisel ya da toplumsal temaları içten bir duyarlılıkla diline de özen göstererek
yazmıştır. Yüreğinin Burkulduğu Zaman’la seksenli yıllara geçen Canberk Eskimiş
Yalnızlığa ve Ebrular’la günümüze gelmiştir.
1970'li yılların toplumcu şairleri kimlerdir?
Refik Durbaş’la Nihat Behram bu yılların toplumcu şairleri olarak görülüyorlar. Refik
Durbaş 70’li yılların sonunda yayımladığı Siyah Bir Acıda kitabıyla bu yılların
yazarları arasına girmiş, Çırak Aranıyor ve Menzil’le günümüze gelmiştir. Şiirlerinde
12 Mart olaylarını yansıtan bir şair olarak dikkati çeken Nihat Behram, Hayatımız
Üzerine Şiirler’le adını duyurduktan sonra, şiir yazmayı sürdürmüş, Yeniden Kendi
Şehrim’le günümüze gelmiştir.
70’li yılların şairleri arasında, Akdeniz, Mor, Dört Kişiydiler Bir de Ben, Yeryüzünün Yüreği,
Yerdeli Gökdeli, Zeytinli Fırın Sokağı, Güz Ey, Fide adlı kitaplarıyla toplayan Cengiz
Bektaş’ı Sihiyadan Nara’ya, Dünyaya Bakış, Bir Nisan Akşamında kitaplarıyla Ergun
Evren’i eklemek gerekir.
İnanç Çiçekleri
Her yanımız çiçek
-Sevmek-çiçekleri
Yaşamayı sevmek
Çalışmayı sevmek
Sevmek işimizi
Elimizin usumuzun emeğini
Dolu dolu
Yüreğimiz titreyerek
Sevmek işimiz
Bizden olanı
Dosdoğru sevmek
"Dostuna dost düşmanına düşman"
Olmayı bilerek
İşimiz sevmek
Yerimizi yurdumuzu
Suda yelde ateşte
Sevmek birliğimizi
Cengiz Bektaş
110 C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R
?
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
8. 1980'li Yıllarda Türk Şiiri
1980’li yıllara geldiğimizde, bu yılların genç şairleri olarak ilk dikkati çekenler Yaşar
Miraç, Ozan Telli, Abdülkadir Bulut ve Ahmet Ada oluyor. Bu şairlerin özelliği halk
şiirinden, dilinden ve kültüründen yararlanmalarıdır. Yaşar Miraç, Trabzonlu Delikanlı,
Ozan Telli, Şahince adlı şiir kitaplarını bu yılların başında yayımlayarak geniş
bir okuyucu kitlesini etkileyip, aynı çizgide yazdıkları şiirlerini yayımlamayı sürdürmüşlerdir.
Ahmet Ada Taş Plak Gazeller’le günümüze geldiği gibi, Abdülkadir
Bulut’un şiirleri ölümünden sonra Ülkemin Şiir Atlası adıyla yayımlanmıştır.
80’li yıllarda genelde, değişik bakış açılarıyla toplumun acılarını yansıtmakla birlikte,
değişik temalara değinen yer yer alaysılama ve gülmeceyi kullanan şairler olarak,
Abdülkadir Budak, Ali Cengizhan, Metin Altıok, Ahmet Telli, İsmail Uyaroğlu,
Ahmet Erhan, Güven Turan, Tuğrul Tanyol, Erdoğan Alkan, Neşe Yaşın,
Nurer Uğurlu, Adnan Özer, Hüseyin Yurttaş, Gültekin Emre, Enis Batur, Hüseyin
Atabaş, Metin Demirtaş, Şükrü Erbaş, Salih Bolat, Enver Ercan en çok dikkati çeken
şairler arasında yer alıyorlar.
9. 1990'lı Yıllarda Türk Şiiri
90’lı yıllarda bu şairlere kendilerinden söz ettirenler olarak Turgay Kantürk, Gülsüm
Akyüz, Metin Cengiz, Sina Akyol, Sunay Akın, Hulki Aktunç, Güngör Tekçe,
Akgün Akova, Muzaffer Erdost, Ali Asker Barut, Melisa Gürpınar, Ersin Salman
gibi adlar eklenmiştir.
Kuş Çiçek
Geldi mi desem gece yarısı
Gelecek mi desem
Ay ışığı çağların sevgisidir ulaşır
Sana dek mi desem
Özlemden kim ölmüşse korkunç değil
Son solukları kelebek mi desem
Yüz bin parlasalar da seni anlatır hep
Yıldızlar tek mi desem
Kuşmu desem yalnızlığıma şimdi
Çiçek mi desem
Fazıl Hüsnü Dağlarca
C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R 111
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
1930 yılından beri şiirleri beğeni ile okunan Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı bu başarıya
götüren nedenleri tartışınız.
Özet
Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki şiirde Milli edebiyat döneminin şairleri etkilidir. Kurtuluş
Savaşının acıları, yeni kurulan devletin sorumlulukları şiirde kendini lirik bir idealizm olarak
gösterir.
Şiirde zamana dikkat çekilir, içerik zenginleşirken dış yapı özellikleri yavaş yaşvaş bırakılır.
Önce serbest müstezatla bozulan şiir dizesinde kırılmalar çoğalır. Konular toplumsallaştıkça
şiir; ölçü, uyak gibi ögelerden kurtulur.
Cumhuriyet döneminin ilk topluluğu Yedi Meşaleciler'dir. Amaçları şiiri tek düzelikten
kurtarmaktır, fakat Ziya Osman Saba dışındakiler pek başarılı olamamışlardır. Cahit Sıtkı
Tarancı ile Fazıl Hüsnü Dağlarca çok kendilerine özgüdürler.
Cumhuriyet döneminin ikinci topluluğu; Orhan Veli, Oktay Rıfat ile Melih Cevdet Anday'dan
oluşan Birinci Yeniler (Garipçiler)dir. Şiirden ölçü, uyak atılır. Şiir diline konuşma
dilinin yakınlığı getirilir. Konunun da şairane olması gerekmez, sokaktaki adam şiire girer.
Garip etkisi bugünkü şiirimizde bile görülür.
1950'lerden sonra toplumsal konulardan uzaklaşan şairler imgeye ya da alaylamaya yönelirler.
Cumhuriyet döneminin üçüncü topluluğu İkinci Yeniler (Maviciler)dir. Birinci Yeniler
karşıt olarak yeniden dış yapıda biçime, konuda seçiciliğe ve anlatımda şairaneliğe yönelirler.
1960'lı yıllarda Nazım Hikmet'in kitaplarının yayınlanmasıyla yeni bir toplumcu şair kuşağı
yetişir. Can Yücel şiirin lirizmi içine gülmeceyi sokmayı başarır.
Değerlendirme Soruları
Aşağıdaki soruların yanıtlarını seçenekler arasından bulunuz.
1. Şiirde konu toplumsallaştıkça neden ölçü ve uyak gibi ögeler kullanılmaz
olur?
A. Öz, biçimin önüne geçince konu dağılır.
B. Ölçü ve uyağa uygun sözcükler seçilirken aktarılan düşünceler sınırlı ya
da kapalı kalabilir.
C. Ölçü düşünce anlatımına uygun değildir.
D. Uyak anlamı güçlendirir, kullanılmasında sakınca yoktur.
E. Şiirle toplumsal konular işlenmez.
112 C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A Ş İ İ R
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
2. Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin ilk topluluğu aşağıdakilerden hangisidir?
A. Milliyetçi şairler,
B. Bağımsızlar,
C. Garipciler,
D. İkinci Yeniler,
E. Yedi Meşaleciler,
3. Garipçiler için "Güzeli değil, güzel anlatım seçmişlerdir." yorumu aşağıdaki
yorumlamalardan hangisi ile çelişir?
A. Sokaktaki adam ile onun yaşamından iyi, kötü her kesiti şiire sokmuşlardır.
B. Şiir dilinin şairane olması gerekmediğini savunurlar.
C. Şiiri şiir yapan özelliğin ölçü, uyak gibi dış yapı ile ilgisi olmadığına inanırlar.
D. Şairaneliğin, şiiri, ulaşılması güç bir fantazi yaptığına inanırlar.
E. Seslerle oynamaktan hoşlanırlar.
4. 1950'li yıllarda toplumcu şairlerin eser yayınlamadıkları görülür. Sizce bunun
nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A. Şiirle uğraşmamışlardır.
B. Toplumculuktan vazgeçmişlerdir.
C. 1950'li yılların hükümet yönetimiyle ters düşmüşlerdir.
D. Sanatlarının anlaşılamadığını düşünmüşlerdir.
E. Önceki şiirlerinin temaları sakıncalı sayılmıştır.
5. Şiirin lirizmi içine gülmeceyi sıkıştırabilen şair hangisidir?
A. Can Yücel
B. Ercüment Behzat Lav
C. Oktay Rıfat
D. Metin Eloğlu
E. Turgut Uyar
Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar