7 Ekim 2009 Çarşamba

konuşma türleri - sözlü anlatım

Amaçlar
Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• konuşma türlerini sayabilecek,
• konuşma türlerini açıklayabilecek,
• konuşma türlerinin özelliklerini sıralayabilecek,
• konuşma türlerinin özelliklerine göre konuşmacının dikkat etmesi
gereken noktaları belirtebilecek,
• dinlediğiniz bir konuşmanın türünü saptayabileceksiniz.
İçindekiler
• Giriş
• Konuşma Türleri
• Özet
• Değerlendirme Soruları
• Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar
ÜNİTE 5 Konuşma Türleri
Yazar
Öğr. Gör. Zakine ÖZTÜRK ÇELİK
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
Çalışma Önerileri
• Bu üniteyi çalışmadan önce, 3. Üniteyi tekrar okuyunuz.
• Konuşma türleri üzerine genel bilginizi gözden geçiriniz.
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
1.Giriş
Konuşmanın yaşamda önemli bir yeri vardır. Yaşamda birçok nedenle birçok yerde
konuşulmaktadır. Yapılan araştırmalarda insanların zamanının büyük bir bölümünü
konuşarak geçirdikleri ortaya konulmuştur. Sıradan bir günün sonunda en çok
yapılan eylemin ne olduğu düşünülürse, konuşma eyleminin ilk sırayı aldığı görülecektir.
Bu durum, genellikle bütün insanlar için kabul edilebilir bir gerçektir. Yaşamda
bu kadar yer tutan konuşma acaba hangi durumlarda karşımıza çıkmaktadır?
Konuşmanın yapıldığı yer, kişi, zaman, konuşmanın içeriği konuşmanın biçimini
oluşturacaktır. Konuşma türlerininin neler olduğunu bilmek nasıl konuşulması
gerektiği konusuna da açıklık getirecektir. Bu ünitede konuşma türleri ve özellikleri
üzerinde durulacaktır.
2. Konuşma Türleri
Burada belirtilen konuşma türleri artırılabilir ve değişik biçimlerde bölümlenebilir.
Konuşmayı oluşturan durumlar çok olduğu için konuşma türleri de çoktur. Burada
belli başlı konuşma türlerine değinilecektir. Konuşmaları türlere ayırmak konunun
anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Belirtilen türlerin bazıları birbirleriyle kesişebilir,
bunları kesin çizgilerle birbirinden ayırmak olası değildir.
Belli başlı konuşma türleri şunlardır:
A. Hazırlıksız Konuşmalar
Günlük Konuşmalar
Söyleşi
Tanışma - Tanıştırma
Soru Sorma ve Soruya Karşılık Verme
Özür Dileme
Telefonda Konuşma
Görüşme
B. Hazırlıklı Konuşmalar
1. Tek Kişilik Konuşmalar
Konferans
Söylev (Nutuk)
Demeç
Açış Konuşması
Bir Kişiyi Tanıtma
Kitap Tanıtma
2. Küme Konuşmaları (Toplantılar)
Açık Oturum (panel)
Kütle Tartışması (Forum)
Eytişme (münazara)
Sempozyum
Kurultay (Kongre)
K O N U Ş M A T Ü R L E R İ 75
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
2.1. Hazırlıksız Konuşmalar
2.1.1. Günlük Konuşmalar
Bir günün çeşitli zaman dilimlerinde gereksinimlerin karşılanması, isteklerin, duygu
ve düşüncelerin belirlenmesi konuşmayı zorunlu kılar. Bu tür konuşmalar önceden
bir hazırlık gerektirmeyen konuşmalardır. Bu türdeki konuşmalara günlük konuşmalar
veya gelişigüzel konuşmalar denir. İçinde bulunulan durum, seslenilen kişi(
ler), amaç(lar) vb. değişkenler günlük konuşmanın türlerini belirler. Karşılaşılan
durumların çokluğu günlük konuşma türlerinin de çoğalmasına yol açar. Bir gün
içinde aynı anda veya değişik zaman dilimlerinde bu türlerden birkaçı veya hepsi
kullanılabilir.
Günlük konuşmalarda dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır. Bu kurallarda
türlerin özelliklerine göre bazı değişiklikler olsa da günlük konuşmalarda dikkat
edilmesi gereken kurallar temelde aynıdır. Günlük konuşma türlerininin özelliklerine
değinilerken konuşurken dikkat edilmesi gereken noktalar da belirtilecektir.
Günlük konuşmalar başlıca şu türlere ayrılabilir:
2.1.2. Söyleşi
İki veya daha çok kişinin karşılıklı konuşmasıdır. Bu konuşma bir karara varmak
amacı ile yapılmaz. Arkadaşça, dostça konuşarak hoşça vakit geçirmek amacı vardır.
Söyleşirken dikkat edilmesi gereken kurallar vardır. Bu kuralların diğer günlük konuşma
türleri için de geçerli olduğu unutulmamalıdır. Bu kurallar şunlardır:
• Söylenilenler doğru olmalıdır.
• Dedikodu yapılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, siz bir başkasının dedikodusunu
yaparsanız, sizin olmadığınız ortamlarda da sizin dedikodunuz yapılacaktır.
• İçten davranılmalı, insanlarla pazarlıksız bir iletişim kurulmalıdır.
• Konuşmanın uygun zamanlarında karşıdaki kişinin adı söylenmelidir.
• Sadece bir kişi konuşmamalıdır. Söyleşinin karşılıklı konuşma olduğu unutulmamalıdır.
• Dinleyen kişiye zorla bir görüşü benimsetmeye çalışılmamalı, o kişinin de
görüşlerine saygı gösterilmelidir.
• Konuşurken konuşmanın olanaklarından (bkz. Ünite 3) yararlanılmalı; ama
bağıra bağıra konuşulmamalıdır.
• Konuşurken el - kol eylemleri abartılmamalıdır. Yoksa söylenilenden çok eylemlere
dikkat edilir.
• Konuşanın sözü kesilmemeli, düşüncesini söylemesine olanak sağlanmalıdır.
76 K O N U Ş M A T Ü R L E R İ
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
• Sonradan konuşma ortamına gelenleri konuşmaya katmak için konuşulan
konu kısaca o kişiye de anlatılmalıdır. Konu gelen kişiye açıklanmak istenmiyorsa
ortak bir konu üzerinde konuşulmaya başlanmalıdır.
2.1.3. Tanışma - Tanıştırma
Günlük yaşamda kişilerle tanışmak ve tanıştırılmak durumunda kalınabilir. Bu, yeni
dostlukların, arkadaşlıkların başlangıcı olabilir. İletişimde bu ilk dakikaların önemi
büyüktür. Tanışma ve tanıştırmada bazı kalıplaşmış sözler söylenir. Yalnız, bu
sözler zorunluluk olduğu için değil, içtenlikle söylenmelidir.
Tanışmada, tanışacak kişilerden, sonra gelen adınını ve soyadını söyler. Diğeri ise
“memnun oldum” diyerek kendi adını söyler. Hal hatır sorularak konuşma devam ettirilir.
Konuşma sonunda ayrılırken tanışıldığı için memnun olunduğu belirtilir ve
yeniden görüşülmek istendiği bildirilir.
Tanıştırmada ise tanışmadan değişik olarak kişilerin adları ve gerekirse mesleklerini
tanıştıran kişinin söylemesidir. Tanışma birebir yapılan bir eylemken, tanıştırma
üçüncü bir kişinin aracılığıyla gerçekleşen bir eylemdir. Tanıştırma görevini üstlenen
kişi küçükleri büyüklere, erkekleri kadınlara, sonra gelen kişi/leri önce gelmiş
kişi/lere tanıtmaya özen göstermelidir.
Tanıştırmada da kişiler tanıştırıldıklarından dolayı memnun olduklarını belirtirken
el sıkışırlar. Uzatılan elin sıkılmaması bir görgü ve saygı kuralıdır. Elin sıkılmaması,
havada bırakılması karşı tarafa saygısızlıktır. Öncelikle büyüklerin ya da kadınların
el uzatması gerekir.
2.1.4. Soru Sorma ve Soruya Karşılık Verme
Soru sorulmadan önce izin istenir. İzin verilince soru anlaşılır ve kısa biçimde sorulmalıdır.
Soruya karşılık verecek kişi de soruyu anlaşılır ve kısaca yanıtlamalıdır. Sorunun
yanıtı bilinmiyorsa açık yüreklilikle yanıtın bilinmediği belirtilmelidir. Yanlış yanıtlar
vererek karşı tarafı aldatmak doğru değildir.
Soru soran kişi sorusunun karşılığını alınca -bilinsin ya da bilinmesin- teşekkür etmelidir.
Soruya karşılık veren kişi ise yaptığı yardımın önemli olmadığını belirtecek
sözler söylemelidir. “Bir şey değil” gibi..
K O N U Ş M A T Ü R L E R İ 77
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
2.1.5. Özür Dileme
Yaşamda bazı nedenlerden dolayı yanlışlar yapılabilir veya yapılanlar, söylenilenler
karşınızdaki tarafından yanlış anlaşılabilir. Bu durumu düzeltmek, karşınızdakinin
gönlünü almak, dostluk ve arkadaşlık ilişkilerinin devamını sağlamak için
özür dilenmelidir. Ancak özür dilemek bir çözüm değildir, özür dilenecek durumların
yaratılmaması daha doğrudur. Özür dilenerek her şeyin düzeleceği, eskisi gibi
olacağı umulmamalıdır. Fakat bazı durumlar vardır ki; yapılmak istenmeyen davranışlarda
bulunulur, söylenilmek istenmeyen amacını aşan sözler çıkıverir ağızdan.
Bu gibi durumlarda özür dilemek bir gerekliliktir. Özür dilemekten çekinmemek
gerekir.
Özür içten dilenmeli, özür dilemek için özür dilenmemelidir. Kusurlu olunduğu
kabul edilip bağışlanmak için özür dilenmelidir. “Özür dilerim olur biter” diye düşünülmemeli
insanların duyguları incitilmemelidir. Özür dilendikten sonra bir daha
özüre neden olan davranışta bulunmamaya, sözü söylememeye özen gösterilmelidir.
Özür dilenirken niçin özür dilendiği belirtilip bunu oluşturan neden/ler açıklanır.
Kısa, açık konuşmak, sözleri yinelememek; karşıdaki kişinin sinirli olabileceği varsayılarak
yeni bir özüre ortam oluşturmamak için sakin olmak gerekir.
Özür dilenen kişi de sakin olmalı; karşı tarafın sözünü kesmemeli; özürün içten dilendiğini,
aslında yapılmak istenmeyen davranışlarda bulunulduğunu, söylenmek
istenmeyen sözler söylendiğini, özür dileyen kişinin o anda kendini kontrol edemediğini
kabul etmelidir.
2.1.6. Telefonla Konuşma
Çağımız iletişim çağı. İletişimin sağlanması için teknoloji, insanlara çeşitli olanaklar
sunmaktadır. Telefon da bu olanaklardan biridir. Bu iletişim aracı günümüzde oldukça
yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle cep telefonlarının yaygılaşmasıyla
telefon konuşmaları daha da çoğalmıştır. Telefonda konuşurken şunlara dikkat
edilmelidir:
• Telefon konuşmaları olabildiğince kısa yapılmalıdır. Telefon faturası konuşan
kişi tarafından ödense bile telefon hatları boşu boşuna meşgul edilmemeli,
konuşulan kişinin işi olabileceği de düşünülmelidir.
• Araç sürerken telefonla konuşulmamalıdır. Bu, trafik kurallarınca da yasaklanmıştır.
Telefonla konuşmanın dikkat dağıtarak, kazaya neden olabileceği
unutulmamamlıdır.
• Konser, tiyatro, sinema vb. sanatsal etkinliklerin topluca izlendiği / dinlendiği
yerlerde, herhangi bir uyarı yapılmasa bile, cep telefonları kapatılmalıdır.
78 K O N U Ş M A T Ü R L E R İ
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
• Toplu taşıtlarda telefonla konşmak, hele hele sohbet etmek uygun düşmez.
Ya telefon daha önceden devre dışı bırakılmalı ya da o anda konuşulamayacağı
belirtilerek kapatılmalıdır.
• Yolda, sokakta yürürken telefonla konuşulmaması daha doğrudur. Bu durumlarda
dikkat dağılması bazı kazalara yol açabilir. Uygun bir yerde durulup
konuştuktan sonra yürümeye devam etmek gerekir.
• Telefonda bağırarak konuşulmamalıdır.
• Telefonla kişileri rahatsız etmeye, onlara uygunsuz sözler söylemeye, onların
sinirlerini bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu tür durumlar "telefon sapıklığı"
olarak nitelendirilip bu kişilerin tedavi edilmesi gerekli görülmektedir.
• Bir yer aranmak istendiği zaman telefon görüşmesinden önce kağıt ve kalemin
ulaşılabilir bir yerde hatta telefonunu yanında olması gerekir.
• Telefon açılıp “alo” denince aranan istenen yer olup olmadığı sorulur. Bunun
için ya aranılan telefon numarası söylenir “iyi günler, 335 05 80 mi?” ya da kurum,
kuruluş, kişi adı söylenir “ iyi günler Anadolu Üniversitesi mi?” gibi..
• Aranan yer doğru ise arayan kişi kendini tanıtıp görüşmek istediği kişinin
ya da birimin adını söyler.
• Görüşülmek istenen kişiye ulaşınca görüşme konusu kısaca belirtilmeli varsa
sorular açık, anlaşılır biçimde sorulmalıdır. Karşılık verecek olan da sorulara
açık, anlaşılır ve kısa biçimde yanıt vermelidir.
• Günün saatine göre karşılıklı iyi gün dilekleri söylenerek görüşme bitirilir.
Telefonla arayan telefonu önce kapatmalıdır. Arananın telefonu kapatması
doğru değildir.
2.1.7. Görüşme
Herhangi bir konuda bilgi toplamak amacı ile o daldaki bir uzmanla yapılan konuşmalara
denir. Günlük konuşmalarda bir amaca yönelik olması bakımından bu tür,
diğerlerinden değişik özellikler gösterir.
Görüşmeye gidilmeden önce bazı hazırlıkların yapılması gerekir. Görüşmenin hangi
konuda, kiminle, ne zaman, nerede olacağının saptanması gerekir. Görüşülecek
kişiden randevu alınması ve sorulacak soruların da görüşmeden önce hazırlanması
gerekir.
Görüşmeye giderken temiz ve özenli giyinilmelidir. Ağız temizliğine de ayrıca
önem verilmelidir. Görüşülecek kişi ile karşılaşılanca görüşme isteyen kendini tanıtarak
niçin geldiğini belirtmelidir. Görüşülecek kişi yer gösterip “oturunuz” demeden
oturulmamalıdır.
Eğer görüşme bir büroda gerçekleşecekse çanta, paket vb. eşyalar görüşülecek kişinin
masasının üzerine bırakılmamalı; ayakta duruken ellerle veya vücutla masaya
dayanılmamalı; masadan bazı eşyalar alıp oynanmamalı; masadaki belgeler karıştı-
K O N U Ş M A T Ü R L E R İ 79
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
rılmamalı, okunmamalıdır (Bu belirtilen durumlar izin istemek, belge imzalatmak
vb. durumlar için girilen bir yetkilinin odasında da yapılmamalıdır).
Görüşme isteğinde bulunan böyle bir görüşmeye neden gereksinim duyulduğunu,
elde edilecek bilgilerin nerede kullanılacağını belirterek söze başlar ve görüşülen kişiye
daha önce saptanan soruları sırasıyla sorarak öğrenilmek istenen konunun çerçevesini
belirler. Görüşme sırasında gerekirse alınan yanıtlar doğrultusunda yeni
sorular sorulmalı; ama konudan uzaklaşılmamalıdır. Açıklanmak istenmeyen yönleri
açıklığı kavuşturmak için direnilmemeli, sorularla karşı taraf zor durumda bırakılmamalıdır.
Konuşanın sözü kesilmemeli, söylenilenler not edilmelidir. Görüşme
bitince kesinlikle teşekkür edilir ve iyi günler dilenir.
Günlük konuşmalarda bunlar dışında yol sorma, kutlama, baş sağlığı gibi konuşma
türleri de yapılır. Bu tür konuşmalarda da diğerlerinde olduğu gibi duygu, düşünce
ve istekler açık ve kısa olarak belirtilmelidir.
2.2. Hazırlıklı Konuşmalar
2.2.1. Tek Kişilik Konuşmalar
2.2.1.1. Konferans
Bilgilendirmek amacıyla uzman bir kişinin topluluk karşısında yaptığı konuşmaya
denir. Bunun dışında uluslararası bir sorunun çözümlenmesi için yapılan toplantılara
da konferans denmektedir. Burada konferansın birinci anlamı üzerinde durulacaktır.
Konferansı veren kişiye konuşmacı veya konferansçı denir. Konuşmacı alanında uzman
bir kişidir.
Konferans sanat, edebiyat, eğitim, tarım, çevre, toplumsal yaşam, ekonomi, bilim,
teknik vb. alanlarda verilebilir. Her konferans uzun araştırma ve inceleme sonunda
hazırlanır. Bu araştırma ve incelemeler raporlaştırılır. Konuşmacı dinleyici kümesinin
özelliklerini göz önünde bulundurarak konuşmasını hazırlamalıdır. Terimlerden
özellikle sakınılmalı, dinleyicinin anlayacağı bir dil kullanılmalıdır.
Konuşmacı bir sunucu tarafından izleyicilere tanıtıldıktan sonra konuşmacı konuyu
tanıtıp amacını açıklar. Konferans çok uzun olmamalıdır. Konuşma sonunda konuşmacı
izleyicilerin sorularını yanıtlar.
80 K O N U Ş M A T Ü R L E R İ
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
2.2.1.2. Söylev
Tek kişinin izleyici önünde olanları bilgilendirmek daha çok da coşturmak amacıyla
yaptığı uzun konuşmalara denir. Söylev verene söylevci denir.
Burada asıl amaç konferanstaki gibi bilgi vermek, izleyenleri duygulandırıp coşturmaktır.
Konferansla söylevi bir birinden ayıran en önemli özellik sesin olanaklarıdır.
Sesin olanaklarının kötü kullanılması iyi bir söylevi konferans havasına sokabilir.
Bunun için sesin olanaklarının (bkz. Ünite 3) iyi kullanılması gerekmektedir. Bunun
dışında iyi bir söylevci yapacağı konuşmanın yer ve zamanını iyi ayarlamalı, içten
ve doğal olmalı, abartılı el - kol eylemlerinde bulunmamalı, yazılı metne sık sık
bakmamalıdır. Mustafa Kemal Atatürk çok iyi bir söylevcidir. Bunu da Nutuk adlı
ölümsüz eseriyle kanıtlamıştır. Burada, Cumhuriyeti emanet ettiği gençliğe şöyle
seslenmektedir:
“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza
ve müdafaa etmektir.
“Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedbahların
olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak
için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkan ve şerait
çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar,
bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilir. Cebren ve hile
ile aziz vatının bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu
şeraitten dahi elim ve daha vahim olamak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar
gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini,
müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet fakr ü zaruret içnde harap
ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte; bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve Cumhuriyetini
kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
2.2.1.3.Demeç
Önemli bir kimsenin herhangi bir sorun üstünde söyledikleri ya da bir yetkilinin ilgili
olduğu konuda yayın örgenlerine yaptığı açıklamadır. Demeç verilirken demeç
veren kişi konuşmasına bir seslenişle başlar. Sesin olanaklarından yararlanılmalı,
fakat yapmacık, abartılı davranışlardan özellikle kaçınılmaldır. Konuşmacı vereceği
bilgiyi sözü dolandırmadan doğrudan söyler. Verilecek bilgi kısa cümlelerle açık
ve anlaşılır biçimde söylenmelidir.
K O N U Ş M A T Ü R L E R İ 81
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
2.2.1.4. Duyuru
Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı ya da sözlü
haberdir.
Duyuruda amaç dinleyicinin dikkatini bir noktada toplamaktır. Bir gezinin, oyunun,
serginin, filmin yeri, zamanı duyuru yoluyla insanlara iletilir. Hemen hemen
her durum duyuru konusu olabilir. Sanat ve spor etkinlikleri, seçim sonuçları, eleman
alımı gibi....
Duyuru sözle olabildiği gibi yazıyla de yapılabilir. Duyurular kısa olmalı, hemen
amaç belirtilmelidir. Bu, duyurunun önemli bir niteliğidir.
2.2.1.5. Açış Konuşması
Bir etkinliği, toplantıyı başlatmak, bir yeri hizmete açmak, yıldönümü, yaşgünü,
karşılama gibi özel günlerde yapılan konuşmalara denir. Açış konuşmasını yapan
kişi devlet büyüklerinden biri olabileceği gibi o konuyla ilgili bir yetkili de olabilir.
Konuşmayı yapacak kişi konu üzerinde bilgili olmalı, konuşmasını abartılı sözlere,
tekrarlarla uzatmamalıdır. Açış konuşması kısa ve konunun bütününü açıklayıcı olmalıdır.
Açış konuşması iyi dileklerle bitirilmelidir.
2.2.1.6. Bir Kişiyi Topluluğa Tanıtma
Bir topluluğa bir kişinin tanıtılması gerektiğinde yapılan konuşmalardır.
Tanıtma konuşmaları kısa olmalıdır. Tanıtılacak kişinin adı, soyadı -gerekiyorsa
unvanı- mesleği, mesleği ile ilgili başarıları, varsa yapıtları belirtilerek orada bulunma
nedeni açıklanır.
2.2.1.7. Kitap Tanıtma
Bir kitabı tanıtırken yapılan konuşmalardır. Kitap tanıtmak bir anlamda kitabın
eleştirisidir.
Kitap tanıtımının yapılmasının amacı kitabı tanıtacak kişiyle birlikte dinleyicilerin
de bilgilenmesini sağlamak, dinleyicilerde okuma isteği uyandırmaktır.
Özellikle öğrenciler için hazırlanmış yardımcı kitaplar öğrenciyi kitap okumaktan
uzaklaştırmaktadır. Bu yollardan yararlanılarak yapılacak bir tanıtımın hiçbir yararı
olmaz. Kitap tanıtımının amacına ulaşabilmesi için kitabı tanıtacak kişinin kesinlikle
kitabı, ulaşabilirse kitap için yazılmış diğer yazıları okuması gerekir. Kitap başkalarının
görüşleriyle değil, bu işle görevli kişinin görüşleriyle tanıtılmalıdır. Kitap
tanıtırken şu bilgilerin verilmesine dikkat edilmelidir.
82 K O N U Ş M A T Ü R L E R İ
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
Kitap Tanıtım Planı
A. Dış Yapı: Kitabın adı, yazarın adı-soyadı (varsa Türkçeye çevirenin adı-soyadı),
kitabın türü, basıldığıyer, yayınevi, basılış tarihi, kaçıncı baskı olduğu, sayfa
sayısı.
B. İç Yapı: Yazar üzerine bilgi, kitabın türü üzerine bilgi, özet, ana düşünce, biçem
(üslup), kitabı tanıtacak kişinin kişisel yorumu.
2.3. Küme Konuşmaları (Toplantılar)
2.3.1. Açıkoturum (Panel)
Bir konu üzerinde, değişik görüşlerdeki kişilerin bir başkan yönetiminde izleyici
önünde tartışmasına açıkoturum veya panel denir.
Açıkoturumda konuşmacı sayısının 4-8 kişi olması uygun olur. Açıkoturumu yöneten
başkan konuşulacak konuyu ve açıkoturumda nasıl bir yol izleneceğini açıklayarak
konuşmacıları tanıtır. Açıkoturumun başarılı olabilmesi başkanın oturumu
iyi yönetmesiyle olabilir. Başkan konuşmacılara konuyla ilgili görüşlerini açıklamaya
olanak sağlayacak sorular yöneltir. Bütün konuşmacılara aynı soru sorulabileceği
gibi değişik sorular da sorulabilir. Konuşmacıların hangi sırayla, ne kadar süre
konuşacakları başkan tarafından belirlenir. Bunun için başkan her konuşmacıya eşit
süreyle söz vermeli, gerekmedikçe konuşmacının sözünü kesmemelidir. Konuşmanın
akışına göre konuşmacılardan bazı noktaların açıklanması, daha ayrıntılı bilgi
verilmesi istenebilr. Her konuşmacı birer kere konuştuktan sonra zaman uygunsa
ikinci kere her konuşmacıya söz verilebilir. Bu turda yapılacak konuşma süreleri daha
kısa olur. Oturum sonunda başkan her konuşmacının konuya bakış açısını belirtip
görüş ayrılıklarını, birleşme noktalarını özetleyerek bir sonuca varır. İzleyenlerden
soru sormak isteyenlere sırasıyla söz verir.
Günümüzde radyo ve televizyon kanallarında da açıkoturumlar düzenlenmektedir.
Bu durumlarda ya izleyicilerin / dinleyicilerin soruları telefonla öğrenilir ya da
izleyici sorularına yer verilmeden oturum kapatılır.
2.3.2. Forum
Herkesi ilgilendiren bir sorun üzerinde insanların görüşlerini bildirip tartışarak sorunun
çözülmesi amacı güdülen toplantılardır.
Forum, eski Roma kentlerinde yurttaşların kamu işlerini konuşmak için toplandıkları
alana verilen addan gelir.
K O N U Ş M A T Ü R L E R İ 83
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
Forumda konuşmacı kadar dinleyici de sorunu çözmek için görüş belirtir, tartışmaya
katılır. Amaç sorunun tartışılarak bir karara varabilmektir. Forum da bir başkan
tarafından yönetilir. Forumda başkanlık yapmak biraz daha zordur. Görüş bildirenlerin
ve görüşlerin çok olması bu tür toplantıların yönetimini güçleştirmektedir.
2.3.3. Münazara (Eytişme)
İki yönden de savunulacak bir nitelik taşıyan konunun bir başkanın yönetiminde ve
toplumun önünde savunulmasına münazara veya eytişme denir. Eytişme bir konuşma
oyunu, yarışıdır. Tartışmadan ayrılan yanı da budur. Önemli olan tartışarak
doğruyu bulmak değil, üstlenilen tezi iyi savunmaktır.
Eytişmede iki küme oluşturulur, konunun bir yönü bir küme tarafından savunulurken,
diğer yönü öbür küme tarafından savunulur.Bu konuşma yarışı sonunda hangi
kümenin birinci olduğu daha önce saptanan jüri üyelerince belirlenir.
Eytişme, okullarda öğrencilerin konuşma yeteneğini geliştirmek amacıyla kullanılan
bir yöntemdir. Günümüzde, bazı uzmanlar bu yöntemin kullanılmasını doğru
bulmamaktadırlar. Eytişmede bilimsellikten söz edilemediği için yanlış bilgiler de
edinilebilir. Bu da konuşma ilkelerinde olan gerçeklik ilkesinin çiğnenmesidir. Bazen
kendilerinin bile doğru bulmadığı bir düşünceyi sadece birinci olmak için savunmak
öğrencilerin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Eytişme yeni düşüncelere
açık bireyler yetiştirmek için uygun bir tartışma yöntemi değildir.
2.3.4. Şölen (Sempozyum)
Bilimsel, sanatsal ya da düşünsel bir konunun alanlarında uzman en az üç kişi tarfından
izleyici önünde sunulmasıdır.
Sempozyum Yunancada, yemek ve içkinin olduğu bilim ve felsefe konularının konuşulduğu
toplantı anlamına gelir. Bir bilgi alış-verişi niteliğini taşıdığı için sempozyum
daha çok alandaki diğer insanları ilgilendirir. Dinleyici kümesi alandakiler
veya alana ilgi duyanlardır.
Sempozyumda açıkoturumdaki gibi bir başkan konuyu açıklar ve konuşmacıları
tanıtır, söz söyleme sırasını belirler, sonunda da konuyu özetleyip soru sormak isteyen
izleyicilere söz verir. Konuşmacılar konuyu ele alış biçimlerine göre sunarlar.
Burada amaç tartışmak değil durumu saptamak veya çözüm getirmektir. Sempozyum
bir kaç gün sürebilir. Bu konuşmalar ve varılan sonuçlar bilimsel bir değer taşıdığı
için yazıya geçirilerek sonradan yayımlanır.
84 K O N U Ş M A T Ü R L E R İ
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
2.3.5. Kurultay (Kongre)
Bir konuyu görüşmek üzere çeşitli ülkelerden gelen delegelerin katılmıyla gerçekleştirilen
uluslararası toplantılara veya bir kurumun belli zamanlarda ya da gerektikçe
yaptığı toplantılara "kurultay" denir. Dil kurultayı, eğitim kurultayı gibi çeşitli
başlıklar altında düzenlenen kurultaylarda, yapılan çalışmalar üzerine dinleyiciye
bilgi verilir. Kurultaylar kamuoyuna açık olabileceği gibi (toplumu ilgilendiren kurultaylar
böyledir), kapalı da olabilir (toplumun genelini ilgilendirmeyen kooperatif
kurultayları böyledir). Kurultaylar konunun önemine, konuşmacı sayısına, konuşma
sürelerine göre bir kaç oturum sürebilir.
Özet
Konuşmaları türlere ayırmak anlamayı kolaylaştırır. Her konuşma türünün özellikleri bilinmeli,
bu özelliklere dikkat edilmelidir. Hazırlıklı ve hazırlıksız olmak üzere konuşmalar temelde
iki kümeye ayrılabilir.
Hazırlıksız konuşmalar, konuşma öncesi bir hazırlık yapmayı gerektirmez. Hazırlık gerektirmeyen
bu tür konuşmalara gelişi güzel veya günlük konuşmalar denir. Günlük yaşamda
yapılan bütün konuşmalar bu kümenin içinde değerlendirilir. Başlıca günlük konuşmalar
şunlardır: Söyleşi, tanışma - tanıştırma, soru sorma ve soruya karşılık verme, özür dileme,
telefonda konuşma, görüşme. Bu tür konuşmaları yaparken kısa cümleler kurmalı, açık ve
anlaşılır bir dil kullanılmalıdır.
Hazırlıklı konuşmalar, konuşma öncesi bir hazırlık gerektirmektedir. Bir araştırma sonucunda
yapılan konuşmalardır. Bu tür konuşmalarda bilgi aktarımı günlük konuşmalara
oranla daha ön plandadır. Bu kümedeki konuşmalar tek kişilik ve küme konuşmaları (toplantılar)
diye ikiye ayrılabilir. Tek kişilik konuşmaların başlıcaları şunlardır: kongre, söylev
(nutuk), demeç, açış konuşması, bir kişiyi tanıtma, kitap tanıtma. Bu konuşma türleri topluluk
karşısında bir kişinin yaptığı konuşmalardır. Küme konuşmalarının (toplantıların) başlıcaları
ise şunlardır: açıkoturum (panel), kütle tartışması (forum), eytişme (münazara),
Sempozyum, kurultay (kongre). Bu konuşma türleri topluluk karşısında bir başkan yönetiminde
bir veya birkaç kümenin yaptığı konuşmalardır.
Değerlendirme Soruları
Aşağıdaki soruların yanıtlarını seçenekler arasından bulunuz.
1. Konuşmalar temelde kaç kümeye ayrılır?
A. Hazırlıklı ve hazırlıksız olarak iki kümeye.
B. Hazırlıksız ve günlük konuşmalar olarak iki kümeye.
C. Günlük konuşmalar, küme konuşmaları ve tek kişilik konuşmalar olarak
üç kümeye.
D. Konuşmalar değişik özellikler gösterdiği için kümelenemez.
K O N U Ş M A T Ü R L E R İ 85
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
2. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde hazırlıksız konuşmaların özellikleri birarada
verilmiştir?
A. Günlük konuşmalar hazırlık gerektiren konuşmalardır.
B. Kurultaylarda yapılan konuşmalardır.
C. Günlük yaşamda hazırlık gerektirmeden yapılan gelişi güzel konuşmalardır.
D. Gelişi güzel, özensiz konuşmalardır.
3. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde hazırlıklı konuşmaların özellikleri birarada
verilmiştir?
A. Gelişi güzel, özensiz konuşmalardır.
B. Çay toplantılarında yapılan konuşmalardır.
C. Günlük yaşamda hazırlık gerektirmeden yapılan gelişi güzel konuşmalardır.
D. İncelemeyi, araştırmayı, bilgi birikimini gerektiren önceden hazırlık yapılan
konuşmalardır.
4. Aşağıdaki seçeneklerde belirtilen konuşma türlerinden hangisi hazırlıklı konuşmalardan
tek kişilik konuşma olarak kabul edilir?
A. Açık Oturum
B. Kurultay
C. Söylev
D. Kütle Tartışması
5. Aşağıdaki seçeneklerde belirtilen konuşma türlerinden hangisi hazırlıklı konuşmalardan
küme konuşması (toplantı) olarak kabul edilir?
A. Açış Konuşması
B. Sempozyum
C. Demeç
D. Kitap Tanıtma
Aşağıdaki cümlelerin DOĞRU ya da YANLIŞ olduklarını belirleyiniz.
6. Hazırlıksız konuşmalarda konuşmaya özen gösterilmemeli, önem verilmemelidir.
7. Konuşurken el- kol hareketleri abartılmamalıdır.
8. Önemli bir haberleşme aracı olduğu için cep telefonları hiçbir zaman
hiçbir yerde kapatılmamalıdır.
9. Tanıştırma eyleminde kadın erkeğe, büyük küçüğe, önce gelen sonra
gelene tanıtılır.
10. Herkesi ilgilendiren bir sorun üzerinde insanların görüşlerini bildirip
tartışarak sorunun çözülmesi amacı güdülen toplantılara forum denir.
86 K O N U Ş M A T Ü R L E R İ
A Ç I K Ö Ğ R E T İ M F A K Ü L T E S İ
Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar
Adalı, Oya. Yükseköğrenimde Sözlü ve Yazılı Anlatım, Aydın Yayınevi, İzmir,
1982.
Atatürk, Söylev. Düzenleyen:
Göğüş, Beşir. Orta Dereceli Okullarımızda Türkçe ve Yazın Eğitimi, Gül Yayınevi,
Ankara, 1978.
Özdemir, Emin. Güzel ve Etkili Konuşma Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1996.
Uğurlu, Nurel. Nutuk, Örgün Yayınları, İstanbul, 1980.
K O N U Ş M A T Ü R L E R İ 87