6 Ekim 2009 Salı

hayata değin - bir öykü

Kavanoz ve 2 Fincan Kahve

Ne zaman hayatınızda bazı şeyler taşınamaz hale gelirse, ne zaman 24
saat kısa gelmeye başlarsa, o zaman kavanozu ve 2 fincan kahveyi
hatırlayınız!

Bir gün bir profesör, masasının üzerinde birkaç kutu olduğu halde
felsefe dersindedir. Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne
büyükçe bir kavanozu alır ve içerisini tenis topları ile
doldurur.Ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını
sorar, öğrenciler ittifakla kavanozun dolduğunu ifade ederler. Bu
sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl
taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker, böylece çakıl taşları
kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur.Ve
öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar, onlar da "evet" doldu
derler. Tekrar profesör masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve
içindeki kumu yavaşça kavanoza döker. Tabii ki kumlar da çakıl
taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur.Ve tekrar öğrencilere
kavanozun dolup dolmadığını sorar, öğrenciler de koro halinde "evet"
derler. Bu sefer profesör masanın altında hazır bekleyen 2 fincan
kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, kahve de kumların arasında kalan
boşlukları doldurur.

Öğrenciler gülerler!

Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek "eveet" diyerek; ben
"Bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım"
der. Şöyle ki; bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir;
dininiz, ibadetleriniz, aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz,
arkadaşlarınız. sizin için önemli olan şeylerdir. Şayet diğer
şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı
doldurur. O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir;
işiniz, eviniz, arabanız vs. Kum ise diğer ufak tefek
şeylerdir. "Şayet kavanoza önce kum doldurursanız..." diye,
anlatmaya devam eder, "çakıl taşlarına ve özellikle de tenis
toplarına (yeterli) yer kalmaz. Aynı şey hayatımız için de geçerlidir.
Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli
şeyler için vakit kalmayacaktır.
Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arz eden şeylere çevirin.
Çocuklarınızla oynayın. Sıhhatinize dikkat edin. Eşinizle yemeğe çıkın.
Evinizin ihtiyaçlarını
karşılayın.

Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin.

Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin.

Gerisi hep kumdur.

Bu ara bir öğrenci parmağını kaldırır ve sorar; "Pekiyi, o iki fincan kahve
nedir?"
Profesör gülerek: "Bu soruyu sorduğuna sevindim. Hayatınız ne kadar
dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve
içecek kadar vakit ayırın!"